Prof. Dr. İnci Gülmez Açıklaması 'Tüm Hastalıklara Bağlı Ölümlerin Yüzde 11 Solunum Sistemi Kaynaklı'
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci Gülmez, tüm hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 11’inin solunum sistemli kaynaklı olduğunu kaydetti.
ERÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD. Başkanı Prof. Dr. İnci Gülmez, “25 Eylül Dünya Akciğer Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada solunum sistemi hastalıklarına ve korunma yollarına değindi. Açıklamasında “Türkiye’de solunum sistemi hastalıklarına bağlı hastane yatışları, bütün hastane yatışlarının yüzde 13’ünden, solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümler ise tüm ölüm nedenleri içerisinde yüzde 11’inden sorumludur” diyen Prof. Dr. Gülmez, şunları belirtti:
"Bu hastalıklar arasında yer alan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), verem, akciğer kanseri, astım ve zatürre, dünya çapında ve ülkemizde ciddi ölümlere ve hastalık yüküne yol açmaktadır. Halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturan akciğer hastalıkları ve nedenlerine daha iyi odaklanmak üzere ilk defa geçen yıl, Uluslararası Solunum Dernekleri Forumunun (‘Forum of International Respiratory Societies’, FIRS) girişimi, uluslararası solunum derneklerinin iş birliği ile 25 Eylül Dünya Akciğer Günü olarak ilan edilmiştir. Dünya Akciğer Günü’nün amacı solunum hastalıkları hakkında farkındalık oluşturmak, solunum hastalıklarını önleme ve kontrol stratejilerini önceleme konularının küresel halk sağlığı hedeflerinin arasına alınmasını sağlamaktır. Dünya çapında 3. ölüm nedeni olan KOAH’tan 65 milyon insan muzdariptir ve bu rakamlar giderek artmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH hastası olup, bunlardan ancak 500 bini kendisinde KOAH olduğunu bilmektedir. KOAH’ta erken tanı ve tedavi olanaklarına erişmek için öncelikle toplumda KOAH farkındalığını arttırmak gerekmektedir. Verem ise ne yazık ki halen tüm dünyada en ölümcül bulaşıcı hastalıktır. Her yıl 1,8 milyon kişi verem nedeniyle ölmekte ve yılda 10 milyon kişi vereme yakalanmaktadır. Verem hastalığı yoksullar, göçmenler, madenciler ve riskli ortamlarda çalışan ve yaşayan diğer kişiler yanında tütün ve alkol kullanımı, diyabet, AIDS, bağışıklık sisteminin baskılanması gibi risk faktörlerine sahip kişilerde daha çok görülmektedir. Akciğer kanseri, en ölümcül kanserlerdendir. Dünyada yılda 1,6 milyon kişi bu hastalıktan ölmektedir. Akciğer kanseri ülkemizde tüm yaş grupları içerisinde en sık görülen kanser tipi olarak erkeklerde 1. sırada, kadınlarda ise 5. sırada yer almaktadır. Zatürre uzun yıllardır sık rastlanan hastalıklardan olup çocuklarda ve ileri yaşlarda en önemli ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Her yıl milyonlarca insanın ölümünden sorumludur. Zatürre ülkemizde de önemli hastalık ve ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Küresel Astım Raporuna (2018) göre dünyada 339 milyon astımlı hasta bulunmaktadır. Ne yazık ki tüm tedavi olanaklarına rağmen halen astıma bağlı ölümlerin özellikle düşük gelirli toplumlarda sorun olduğu bildirilmektedir. Türkiye’de de yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastası olup ülkemizde de tüm dünyada olduğu gibi sıklığı giderek artmaktadır. Sağlıksız hava solumak dünya genelinde önemli bir sorundur. Yaklaşık 2 milyar insan, dış ve iç ortamda kirli ve zararlı havayı solumakta, 1 milyar insan tütün dumanına maruz kalmaktadır. Pasif duman maruziyeti de ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Öyle ki 1964’den beri sigara içmeyen yaklaşık 2,5 milyon insan, pasif sigara dumanına maruziyet sonucu hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle ölümler, trafik kazası nedeni ile ölümlerden yaklaşık 2 kat fazladır. 100 milyondan fazla kişiyi etkileyen uykuda solunum durması hastalığı (uyku apnesi) giderek daha çok görülmektedir. Dünyada erkeklerde %3-8, kadınlarda %2-4 oranında görülmektedir. Tedavi edilmediği takdirde tüm sistemlere olan olumsuz etkileri yanında, gündüz aşırı uyku hali sebebiyle trafik ve iş kazalarına yol açması nedeniyle de önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Mesleksel akciğer hastalıkları dünyada 50 milyondan fazla kişiyi etkilemekte ve ne yazık ki çalışanlar ülkemizde de akciğerleri olumsuz etkileyen toz, duman gibi işyeri ortamındaki olumsuz şartlara maruz kalmaya devam etmektedir. Sevindirici olan soluduğumuz havanın kalitesini artırmak suretiyle çoğu solunum hastalıklarını önleyebiliriz. Sağlıksız havanın ana kaynağını tütün dumanı, iç ve dış ortam hava kirliliği, havadaki bulunan mikroplar, zararlı tozlar, duman ve allerjenler oluşturmaktadır.”
Çeşitli koruyucu önlemler ile akciğer hastalıklarının ortaya çıkması önlenebilerek daha iyi tedavi edilmesinin sağlanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Gülmez, “Örneğin, kişilerin sigaraya başlamamasını sağlamak ve sigara içenlerin bırakmalarını teşvik etmek KOAH’ı önlemede en etkili yöntemdir. Sigarayı bıraktırmak suretiyle astımlılar daha iyi tedavi edilebilir ve solunum fonksiyonlarındaki düşüş azaltılabilir. Hamilelik döneminde sigara içmemek ve doğumdan sonra da pasif sigara dumanı maruziyetinden kaçınmak, çocuklarda astım sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Akciğer kanseri tütün kontrolü ile büyük ölçüde önlenir. Radon ve asbest gibi akciğer kanserinin çevresel nedenleri izlenebilir ve azaltılabilir. İşyerlerinde solunan havanın zararlı maddeler açısından düzenli kontrolü, mesleksel akciğer hastalığı gelişimini önleyebilir. Aşılama çok önemli olup, pek çok çocukluk çağındaki solunum hastalıklarının ortadan kaldırılmasını sağlar. Bu nedenle çocukluk dönemindeki aşılar mutlaka yapılmalıdır. Erken teşhis ve tedavi verem hastalığı için kritik öneme sahiptir, hastalık erken tanınır ve uygun şekilde tedavi edilirse çoğu verem hastası tamamen iyileşir. Dünyadaki tüm solunum dernekleri, her bireyin temiz hava soluma hakkına sahip olduğunu vurgulamakta, bu nedenle kanun yapıcılarından ve hükümetlerden bütün ülkelerde temiz ve sağlıklı hava standartlarını sağlamalarını talep etmektedirler. Türk Toraks Derneği olarak temel amacımız ulusal akciğer sağlığını geliştirmektir. Bu nedenle bölgesel ve küresel kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak konunun öneminin anlaşılmasını, devamında koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesini desteklemekteyiz. ‘Dünya Akciğer Günü’ vesilesiyle ulusal düzeyde akciğer sağlığını korumak yönünde farkındalığın artmasına katkı sunmayı hedeflemekteyiz. Sağlıklı hayatlar için sağlıklı nefesler gerekir. Hayat nefesle başlar. 25 Eylül 2018 Dünya Akciğer Günü kutlu olsun” diye konuştu.
Kaynak: İHA
"Bu hastalıklar arasında yer alan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), verem, akciğer kanseri, astım ve zatürre, dünya çapında ve ülkemizde ciddi ölümlere ve hastalık yüküne yol açmaktadır. Halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturan akciğer hastalıkları ve nedenlerine daha iyi odaklanmak üzere ilk defa geçen yıl, Uluslararası Solunum Dernekleri Forumunun (‘Forum of International Respiratory Societies’, FIRS) girişimi, uluslararası solunum derneklerinin iş birliği ile 25 Eylül Dünya Akciğer Günü olarak ilan edilmiştir. Dünya Akciğer Günü’nün amacı solunum hastalıkları hakkında farkındalık oluşturmak, solunum hastalıklarını önleme ve kontrol stratejilerini önceleme konularının küresel halk sağlığı hedeflerinin arasına alınmasını sağlamaktır. Dünya çapında 3. ölüm nedeni olan KOAH’tan 65 milyon insan muzdariptir ve bu rakamlar giderek artmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH hastası olup, bunlardan ancak 500 bini kendisinde KOAH olduğunu bilmektedir. KOAH’ta erken tanı ve tedavi olanaklarına erişmek için öncelikle toplumda KOAH farkındalığını arttırmak gerekmektedir. Verem ise ne yazık ki halen tüm dünyada en ölümcül bulaşıcı hastalıktır. Her yıl 1,8 milyon kişi verem nedeniyle ölmekte ve yılda 10 milyon kişi vereme yakalanmaktadır. Verem hastalığı yoksullar, göçmenler, madenciler ve riskli ortamlarda çalışan ve yaşayan diğer kişiler yanında tütün ve alkol kullanımı, diyabet, AIDS, bağışıklık sisteminin baskılanması gibi risk faktörlerine sahip kişilerde daha çok görülmektedir. Akciğer kanseri, en ölümcül kanserlerdendir. Dünyada yılda 1,6 milyon kişi bu hastalıktan ölmektedir. Akciğer kanseri ülkemizde tüm yaş grupları içerisinde en sık görülen kanser tipi olarak erkeklerde 1. sırada, kadınlarda ise 5. sırada yer almaktadır. Zatürre uzun yıllardır sık rastlanan hastalıklardan olup çocuklarda ve ileri yaşlarda en önemli ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Her yıl milyonlarca insanın ölümünden sorumludur. Zatürre ülkemizde de önemli hastalık ve ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Küresel Astım Raporuna (2018) göre dünyada 339 milyon astımlı hasta bulunmaktadır. Ne yazık ki tüm tedavi olanaklarına rağmen halen astıma bağlı ölümlerin özellikle düşük gelirli toplumlarda sorun olduğu bildirilmektedir. Türkiye’de de yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastası olup ülkemizde de tüm dünyada olduğu gibi sıklığı giderek artmaktadır. Sağlıksız hava solumak dünya genelinde önemli bir sorundur. Yaklaşık 2 milyar insan, dış ve iç ortamda kirli ve zararlı havayı solumakta, 1 milyar insan tütün dumanına maruz kalmaktadır. Pasif duman maruziyeti de ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Öyle ki 1964’den beri sigara içmeyen yaklaşık 2,5 milyon insan, pasif sigara dumanına maruziyet sonucu hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle ölümler, trafik kazası nedeni ile ölümlerden yaklaşık 2 kat fazladır. 100 milyondan fazla kişiyi etkileyen uykuda solunum durması hastalığı (uyku apnesi) giderek daha çok görülmektedir. Dünyada erkeklerde %3-8, kadınlarda %2-4 oranında görülmektedir. Tedavi edilmediği takdirde tüm sistemlere olan olumsuz etkileri yanında, gündüz aşırı uyku hali sebebiyle trafik ve iş kazalarına yol açması nedeniyle de önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Mesleksel akciğer hastalıkları dünyada 50 milyondan fazla kişiyi etkilemekte ve ne yazık ki çalışanlar ülkemizde de akciğerleri olumsuz etkileyen toz, duman gibi işyeri ortamındaki olumsuz şartlara maruz kalmaya devam etmektedir. Sevindirici olan soluduğumuz havanın kalitesini artırmak suretiyle çoğu solunum hastalıklarını önleyebiliriz. Sağlıksız havanın ana kaynağını tütün dumanı, iç ve dış ortam hava kirliliği, havadaki bulunan mikroplar, zararlı tozlar, duman ve allerjenler oluşturmaktadır.”
Çeşitli koruyucu önlemler ile akciğer hastalıklarının ortaya çıkması önlenebilerek daha iyi tedavi edilmesinin sağlanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Gülmez, “Örneğin, kişilerin sigaraya başlamamasını sağlamak ve sigara içenlerin bırakmalarını teşvik etmek KOAH’ı önlemede en etkili yöntemdir. Sigarayı bıraktırmak suretiyle astımlılar daha iyi tedavi edilebilir ve solunum fonksiyonlarındaki düşüş azaltılabilir. Hamilelik döneminde sigara içmemek ve doğumdan sonra da pasif sigara dumanı maruziyetinden kaçınmak, çocuklarda astım sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Akciğer kanseri tütün kontrolü ile büyük ölçüde önlenir. Radon ve asbest gibi akciğer kanserinin çevresel nedenleri izlenebilir ve azaltılabilir. İşyerlerinde solunan havanın zararlı maddeler açısından düzenli kontrolü, mesleksel akciğer hastalığı gelişimini önleyebilir. Aşılama çok önemli olup, pek çok çocukluk çağındaki solunum hastalıklarının ortadan kaldırılmasını sağlar. Bu nedenle çocukluk dönemindeki aşılar mutlaka yapılmalıdır. Erken teşhis ve tedavi verem hastalığı için kritik öneme sahiptir, hastalık erken tanınır ve uygun şekilde tedavi edilirse çoğu verem hastası tamamen iyileşir. Dünyadaki tüm solunum dernekleri, her bireyin temiz hava soluma hakkına sahip olduğunu vurgulamakta, bu nedenle kanun yapıcılarından ve hükümetlerden bütün ülkelerde temiz ve sağlıklı hava standartlarını sağlamalarını talep etmektedirler. Türk Toraks Derneği olarak temel amacımız ulusal akciğer sağlığını geliştirmektir. Bu nedenle bölgesel ve küresel kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak konunun öneminin anlaşılmasını, devamında koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesini desteklemekteyiz. ‘Dünya Akciğer Günü’ vesilesiyle ulusal düzeyde akciğer sağlığını korumak yönünde farkındalığın artmasına katkı sunmayı hedeflemekteyiz. Sağlıklı hayatlar için sağlıklı nefesler gerekir. Hayat nefesle başlar. 25 Eylül 2018 Dünya Akciğer Günü kutlu olsun” diye konuştu.