'Türk Balığı Dünyada Aranan Balık Haline Geldi'
Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Başkan Yardımcısı İhsan Bozan: “Ülkemizin ürettiği levrek ve çipuralar uzun süreli çalışmalar sonucu kalite olarak belirli bir aşamaya geldi. Gıda güvenliği konusunda alınan sertifikalarla Türk balığı aranan balık haline gelmiştir” Bu yıl ocak–ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirilen ülke 454 milyon dolarla Irak oldu” “Karadeniz’de Artvin, Rize, Sinop illerinde özellikle Karadeniz Somonu üretimi için planlama ve yatırım çalışmaları bulunmakta” “Sektör firmaları, su ürünleri yetiştiriciliği, yem ham maddesi temini, işleme tesisleri ve üretim konusunda yurt dışına yatırımlar yapmaya başladı”
İSTANBUL – MUSAB TURAN - Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Başkan Yardımcısı İhsan Bozan, su ürünleri sektörünün yılın ilk 8 ayında 640 milyon dolarlık ihracat yaptığını belirterek, “Ülkemizin ürettiği levrek ve çipuralar uzun süreli çalışmalar sonucu kalite olarak belirli bir aşamaya geldi. Gıda güvenliği konusunda alınan sertifikalarla Türk balığı aranan balık haline gelmiştir.” dedi.
Bozan, AA muhabirine su ürünleri ve hayvansal mamulleri sektörüne ve kültür balıkçılığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün 2018’in ilk 8 ayında 1 milyar 625 milyon dolar seviyesinde ihracat yaptığını ve bunun 640 milyon dolarının su ürünleri sektörü tarafından gerçekleştirildiğini aktaran Bozan, su ürünleri sektörünün ihracatının 538 milyon dolarlık bölümünün de kültür balıkçılığı ihracatından oluştuğunu söyledi.
Kurdaki dalgalanmanın etkilerini sektör olarak karşılayabilecek güçte olduklarını ifade ederek, “Su Ürünleri sektörünün 2018 yılı ihracat hedefi daha önceden 1 milyar dolar olarak revize edilmişti. Bunu yakalayacağımıza kesin gözüyle bakıyoruz. Maliyetlerdeki artışın karlılığa olumsuz etkisi olmakla birlikte ihraç ürünü olması dolayısıyla bu olumsuz etki diğer sektörlere oranla daha düşük düzeydedir.” değerlendirmesini yaptı.
Su ürünleri sektörünün 2014 yılında 2023 yılının ihracat hedefini 1 milyar dolar olarak belirlediğini hatırlatan Bozan, “Hükümet politikaları, yeni pazar açılımları, katma değerli ürün portföyündeki artışlar sektörümüzü AB lideri konumuna getirmiş, sektörden elde edilen karlar tekrar sektöre yatırım olarak geri dönmüş ve hedeflenen rakamlara daha erken ulaşılmıştır, doğal olarak bu başarı heyecanı arttırmış gerek ülke içinde gerekse dışarıda hem üretim hem pazarlama alanında daha aktif olunmasına vesile olmuştur.” diye konuştu.
Sektörün 2023 hedefinin 1,5 milyar dolara çıkartılmasının düşünüldüğünü anlatan Bozan, sektörün hep daha iyiye, hep daha büyük başarılara hedeflenerek kendini motive ettiğini söyledi.
-“Sektör istihdamı doğrudan 30 bin kişiye ulaşacak”
Bozan, sektörün istihdama sağladığı katkılara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Ülkemiz su ürünleri sektörü bugün yaklaşık 25 bin kişiye doğrudan toplamda 100 bin kişiye dolaylı istihdam sağlamakta ve para kazandırmaktadır. Su ürünleri sektörünün 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için zorunlu ihtiyacı olan ve 2008 yılında belirlenmiş potansiyel üretim sahalarında, üretim faaliyetlerinin başlatılması çok önemlidir. Denizlerde İçel, Aydın, Giresun, Sinop, Trabzon üretim sahalarının yeni belirlenecek olan sahalarla beraber üretime açılmasıyla (Adana, Balıkesir, İskenderun) birlikte, karasal alanda alabalık ve Karadeniz de somon balığı üretiminin faaliyete geçmesine paralel 2019 sonunda sektör istihdamı doğrudan 30 bin kişiye ulaşacaktır. 2023 hedeflerinde istihdam ise sektörün lojistik ve tedarik tesislerinin kurulmasına paralel olarak doğrudan 35 bin kişi, dolaylı olarak da 150 bin kişiye para kazandıracak sektör haline gelecektir.”
- Körfez ülkeleri balık çiftliği know-how’ının peşinde
Çiftlik balıkçılığı için hükümet tarafından belirlenen sahaların üretime başlaması halinde sektörün dünyada çok daha güçlü hale geleceğini anlatan Bozan,
“Belirlenen alanların üretim faaliyetine başlatılması ülkemizde yeni yatırımların önünün açılmasına ve yapılmasına sebep olacaktır. Özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeden kendi ülkelerinde su ürünleri yetiştiriciliği/üreticiliği konusunda Türk firmalarının know-how’ından faydalanma talepleri mevcuttur, gerek teknoloji gerekse bilgi birikimi anlamında zaten yabancı yatırımcıya ihtiyaç da yoktur." diye konuştu.
Bozan, İçel’de söz konusu süreç devam etmekte olduğundan yatırımların sırası geldikçe yapılmaya devam edileceğini, Karadeniz’de ise Artvin, Rize, Sinop illerinde özellikle Karadeniz somonu üretimi için planlama ve yatırım çalışmaları bulunduğunu belirterek, "Ayrıca ülkemizin sektör firmaları, konusu hakkında yurt dışına yatırım yapma fırsatı yakalamış ve değerlendirmeye almış durumda. Bu kapsamda sektör firmaları, su ürünleri yetiştiriciliği, yem ham maddesi temini, işleme tesisleri ve üretim konusunda yurt dışına yatırımlar yapmaya başladı.” ifadelerini kullandı.
- Toplam 85 ülkeye ihracat
İhsan Bozan, su ürünleri ve hayvansal mamulleri sektörünün 85 ülkeye ihracat yaptığını ifade ederek, bunların başında Irak, Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve Rusya Federasyonu’nun geldiğini söyledi.
Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Hong Kong, Tayvan, Vietnam, Kuveyt, İsrail, Lübnan, Japonya, Singapur, Slovakya, Tanzanya, Ruanda, Sierra Leone, Seyşel Adaları, İran İslam Cumhuriyet gibi dünyanın farklı lokasyon ülkelerinin Türk denizlerinde yetiştirilen levrek ve çipurasını tercih ettiğini anlatan Bozan, “Bu yıl ocak-ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke sırasıyla, 454 milyon dolarla Irak, 103 milyon dolarla Hollanda, 71 milyon dolarla İtalya, 66 milyon dolarla Almanya, 63 milyon dolarla Libya oldu.” bilgilerini verdi.
Türk balık yetiştiriciliğinin küresel rekabet ortamında kendine has bir üne kavuştuğunu anlatan Bozan, şöyle konuştu:
“Ülkemizde ağırlıklı olarak üretimi gerçekleştirilen deniz balıkları çipura ve levrek balığıdır. Karasal kaynaklı sularda ürettiğimiz ise gökkuşağı alabalığıdır. Çipura ve levrek üretimi Avrupa Birliği ülkelerinde, KKTC’de, Arap yarımadası civarlarında ve Afrika’nın Akdeniz kıyılarında yapılmaktadır. Alabalık üretimi ise daha geniş bir coğrafyada yaşam alanı buluyor. Ülkemizin ürettiği levrek ve çipuralar uzun süreli çalışmalar sonucu kalite olarak belirli bir aşamaya geldi. Gıda güvenliği konusunda alınan sertifikalarla Türk balığı aranan balık haline gelmiştir. Su ürünleri üretiminin arttırılması demek hem ihracat girdisi bakımından, hem istihdam bakımından hem sağlıklı nesiller yetiştirmek bakımından önemsenmesi gereken öncelikli konulardan birisidir. Son dönemde gerek doğrudan gerekse dolaylı desteklerle devletimizin de bu açıdan konuyu değerlendirdiği ortadadır.
Yeni üretim sahalarının açılması, Ar-Ge ve inovasyonla hem yeni türlerin üretime kazandırılması hem katma değerli ve markalı ürünler ortaya çıkarılması sektör ve ülkemiz açısından büyük önem arz etmektedir.”
- “Ülkemizin alması gereken çok yol var”
Bozan Türkiye’nin ilk 8 ayda yaptığı 640 milyon dolarlık balık ihracatının büyük kısmının kültür balıkçıları tarafından yapıldığını ifade ederek, Türk denizlerinde çok daha fazla balık üretim tesisi kurulabileceğini söyledi.
Kültür balıkçılığının dünya genelinde en hızlı büyüyen sektör olduğuna dikkati çeken Bozan, doğal kaynakların azaldığı günümüzde kültür yoluyla üretimin önem kazandığını söyledi.
Çin’in yılda 25 milyon ton su ürünü ürettiği bilgisini veren Bozan, “Ülkemiz toplam su ürünleri üretimi 631 bin ton seviyesinde. Bunun da 277 bin tonunu kültür balıkçılığı oluşturuyor. Üç tarafı deniz ve hatta kendi denizi olan milyonlarca metrekare iç su kaynağı olan ülkemizin bu alanda alması gereken daha çok yol var.” diye konuştu.
Kaynak: AA
Bozan, AA muhabirine su ürünleri ve hayvansal mamulleri sektörüne ve kültür balıkçılığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün 2018’in ilk 8 ayında 1 milyar 625 milyon dolar seviyesinde ihracat yaptığını ve bunun 640 milyon dolarının su ürünleri sektörü tarafından gerçekleştirildiğini aktaran Bozan, su ürünleri sektörünün ihracatının 538 milyon dolarlık bölümünün de kültür balıkçılığı ihracatından oluştuğunu söyledi.
Kurdaki dalgalanmanın etkilerini sektör olarak karşılayabilecek güçte olduklarını ifade ederek, “Su Ürünleri sektörünün 2018 yılı ihracat hedefi daha önceden 1 milyar dolar olarak revize edilmişti. Bunu yakalayacağımıza kesin gözüyle bakıyoruz. Maliyetlerdeki artışın karlılığa olumsuz etkisi olmakla birlikte ihraç ürünü olması dolayısıyla bu olumsuz etki diğer sektörlere oranla daha düşük düzeydedir.” değerlendirmesini yaptı.
Su ürünleri sektörünün 2014 yılında 2023 yılının ihracat hedefini 1 milyar dolar olarak belirlediğini hatırlatan Bozan, “Hükümet politikaları, yeni pazar açılımları, katma değerli ürün portföyündeki artışlar sektörümüzü AB lideri konumuna getirmiş, sektörden elde edilen karlar tekrar sektöre yatırım olarak geri dönmüş ve hedeflenen rakamlara daha erken ulaşılmıştır, doğal olarak bu başarı heyecanı arttırmış gerek ülke içinde gerekse dışarıda hem üretim hem pazarlama alanında daha aktif olunmasına vesile olmuştur.” diye konuştu.
Sektörün 2023 hedefinin 1,5 milyar dolara çıkartılmasının düşünüldüğünü anlatan Bozan, sektörün hep daha iyiye, hep daha büyük başarılara hedeflenerek kendini motive ettiğini söyledi.
-“Sektör istihdamı doğrudan 30 bin kişiye ulaşacak”
Bozan, sektörün istihdama sağladığı katkılara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Ülkemiz su ürünleri sektörü bugün yaklaşık 25 bin kişiye doğrudan toplamda 100 bin kişiye dolaylı istihdam sağlamakta ve para kazandırmaktadır. Su ürünleri sektörünün 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için zorunlu ihtiyacı olan ve 2008 yılında belirlenmiş potansiyel üretim sahalarında, üretim faaliyetlerinin başlatılması çok önemlidir. Denizlerde İçel, Aydın, Giresun, Sinop, Trabzon üretim sahalarının yeni belirlenecek olan sahalarla beraber üretime açılmasıyla (Adana, Balıkesir, İskenderun) birlikte, karasal alanda alabalık ve Karadeniz de somon balığı üretiminin faaliyete geçmesine paralel 2019 sonunda sektör istihdamı doğrudan 30 bin kişiye ulaşacaktır. 2023 hedeflerinde istihdam ise sektörün lojistik ve tedarik tesislerinin kurulmasına paralel olarak doğrudan 35 bin kişi, dolaylı olarak da 150 bin kişiye para kazandıracak sektör haline gelecektir.”
- Körfez ülkeleri balık çiftliği know-how’ının peşinde
Çiftlik balıkçılığı için hükümet tarafından belirlenen sahaların üretime başlaması halinde sektörün dünyada çok daha güçlü hale geleceğini anlatan Bozan,
“Belirlenen alanların üretim faaliyetine başlatılması ülkemizde yeni yatırımların önünün açılmasına ve yapılmasına sebep olacaktır. Özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeden kendi ülkelerinde su ürünleri yetiştiriciliği/üreticiliği konusunda Türk firmalarının know-how’ından faydalanma talepleri mevcuttur, gerek teknoloji gerekse bilgi birikimi anlamında zaten yabancı yatırımcıya ihtiyaç da yoktur." diye konuştu.
Bozan, İçel’de söz konusu süreç devam etmekte olduğundan yatırımların sırası geldikçe yapılmaya devam edileceğini, Karadeniz’de ise Artvin, Rize, Sinop illerinde özellikle Karadeniz somonu üretimi için planlama ve yatırım çalışmaları bulunduğunu belirterek, "Ayrıca ülkemizin sektör firmaları, konusu hakkında yurt dışına yatırım yapma fırsatı yakalamış ve değerlendirmeye almış durumda. Bu kapsamda sektör firmaları, su ürünleri yetiştiriciliği, yem ham maddesi temini, işleme tesisleri ve üretim konusunda yurt dışına yatırımlar yapmaya başladı.” ifadelerini kullandı.
- Toplam 85 ülkeye ihracat
İhsan Bozan, su ürünleri ve hayvansal mamulleri sektörünün 85 ülkeye ihracat yaptığını ifade ederek, bunların başında Irak, Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve Rusya Federasyonu’nun geldiğini söyledi.
Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Hong Kong, Tayvan, Vietnam, Kuveyt, İsrail, Lübnan, Japonya, Singapur, Slovakya, Tanzanya, Ruanda, Sierra Leone, Seyşel Adaları, İran İslam Cumhuriyet gibi dünyanın farklı lokasyon ülkelerinin Türk denizlerinde yetiştirilen levrek ve çipurasını tercih ettiğini anlatan Bozan, “Bu yıl ocak-ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke sırasıyla, 454 milyon dolarla Irak, 103 milyon dolarla Hollanda, 71 milyon dolarla İtalya, 66 milyon dolarla Almanya, 63 milyon dolarla Libya oldu.” bilgilerini verdi.
Türk balık yetiştiriciliğinin küresel rekabet ortamında kendine has bir üne kavuştuğunu anlatan Bozan, şöyle konuştu:
“Ülkemizde ağırlıklı olarak üretimi gerçekleştirilen deniz balıkları çipura ve levrek balığıdır. Karasal kaynaklı sularda ürettiğimiz ise gökkuşağı alabalığıdır. Çipura ve levrek üretimi Avrupa Birliği ülkelerinde, KKTC’de, Arap yarımadası civarlarında ve Afrika’nın Akdeniz kıyılarında yapılmaktadır. Alabalık üretimi ise daha geniş bir coğrafyada yaşam alanı buluyor. Ülkemizin ürettiği levrek ve çipuralar uzun süreli çalışmalar sonucu kalite olarak belirli bir aşamaya geldi. Gıda güvenliği konusunda alınan sertifikalarla Türk balığı aranan balık haline gelmiştir. Su ürünleri üretiminin arttırılması demek hem ihracat girdisi bakımından, hem istihdam bakımından hem sağlıklı nesiller yetiştirmek bakımından önemsenmesi gereken öncelikli konulardan birisidir. Son dönemde gerek doğrudan gerekse dolaylı desteklerle devletimizin de bu açıdan konuyu değerlendirdiği ortadadır.
Yeni üretim sahalarının açılması, Ar-Ge ve inovasyonla hem yeni türlerin üretime kazandırılması hem katma değerli ve markalı ürünler ortaya çıkarılması sektör ve ülkemiz açısından büyük önem arz etmektedir.”
- “Ülkemizin alması gereken çok yol var”
Bozan Türkiye’nin ilk 8 ayda yaptığı 640 milyon dolarlık balık ihracatının büyük kısmının kültür balıkçıları tarafından yapıldığını ifade ederek, Türk denizlerinde çok daha fazla balık üretim tesisi kurulabileceğini söyledi.
Kültür balıkçılığının dünya genelinde en hızlı büyüyen sektör olduğuna dikkati çeken Bozan, doğal kaynakların azaldığı günümüzde kültür yoluyla üretimin önem kazandığını söyledi.
Çin’in yılda 25 milyon ton su ürünü ürettiği bilgisini veren Bozan, “Ülkemiz toplam su ürünleri üretimi 631 bin ton seviyesinde. Bunun da 277 bin tonunu kültür balıkçılığı oluşturuyor. Üç tarafı deniz ve hatta kendi denizi olan milyonlarca metrekare iç su kaynağı olan ülkemizin bu alanda alması gereken daha çok yol var.” diye konuştu.