Ekonomistler, Merkez Bankası Faiz Kararını Değerlendirdi

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı: 'Dolar/TL'nin önümüzdeki dönemde 6,0 seviyesinin altına inmesini ve kurdaki aşırı hareketlerin ortadan kalkmasını beklerim' Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı: 'Yılbaşından beri GLP'de toplam bin 425 baz puan, bir haftalık repo ihale faiz oranında da bin 600 baz puanlık artışlar gerçekleştirilerek güçlü bir sıkılaşma süreci yürütüldü' AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi: 'TCMB, piyasa beklentilerinin üst sınırında artışa giderek TL açısından olumlu bir karar aldı' İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu: 'Mevcut koşullarda TCMB'nin gelecek yıl ortasına kadar sıkı duruşunu koruyacağını ancak yılın kalanında ilave bir faiz artışına gitmeyeceğini düşünüyoruz'.

MURAT BİRİNCİ - Ekonomistler, Merkez Bankasının piyasa beklentilerinin üstünde faiz artışı yaptığını, kararın Türk lirası varlıklar açısından olumlu olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17,75'ten yüzde 24'e yükseltilmesine karar verdi.

Faiz kararına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan ekonomistler, Merkez Bankasının piyasa beklentisinin üzerinde bir artışla politika faizini 625 baz puan artırdığını belirtti.

Ekonomistler, yıl başından bu yana politika faizinin 14 puan yükseltildiğini, kararın TL varlıklar için olumlu olduğunu ve sonraki dönemlerde de para politikasında sıkı duruşun korunacağı mesajının verildiğini dile getirdi.

- "Kur belirsizliği yüksek faizden çok daha yıkıcı"

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, TCMB beklentilerin üzerinde faiz artışına giderek TL üzerinde oluşan ve giderek ekonominin genelini olumsuz etkileyen algılamalardaki bozulmanın önüne geçmeyi hedeflediğini söyledi.

Bunda da başarılı olduğunu ifade eden Kanlı, "Dolar/TL'nin önümüzdeki dönemde 6,0 seviyesinin altına inmesini ve kurdaki aşırı hareketlerin ortadan kalkmasını beklerim. Bu karar uzun vadeli faizlerde de bir miktar düşüşe yol açacaktır. Alışılmış düşüncenin aksine, faiz artışının büyümeyi de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Zira, geride bıraktığımız iki ayda kurdaki sert değer kayıplarının ve kur belirsizliğinin yüksek cari açık veren Türkiye ekonomisi üzerinde, yüksek faizden çok daha yıkıcı etkide bulunabileceğini gördük." diye konuştu.

Kanlı, TCMB'nin bu hamlesinin paniğin ortadan kalkmasına yardım edeceğine ve Türkiye ekonomisinin asıl sorunlarına odaklanmak için politika yapıcılara alan ve zaman sağlayacağına dikkati çekti.

Ancak, son dönemde gözlenen bozulmanın sadece TCMB'nin hamleleriyle çözülemeyeceğini vurgulayan Kanlı, "Özel sektör bilançosuna dair belirsizliğin ortadan kaldırılmasının ve bu noktadaki sorunların çözülmesi yolunda iyi hazırlanmış, gerçekçi bir programı hayata geçirmenin şart olduğunu not etmek isterim." dedi.

- "Kısa vadede sıkı duruşta bir değişiklik beklemiyoruz"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, sıkılaşmada beklenen sert adımın, simetrik faiz koridoru korunarak gerçekleştiğini söyledi.

TCMB'nin bugünkü PPK toplantısında, 300-500 baz puan arasında yoğunlaşan artış beklentilerinin üzerinde, politika faiz göstergelerinde 625 baz puanlık artışlar gerçekleştirdiğini belirten Tokalı, bu kararla bir haftalık repo ihale faiz oranının yüzde 17,75'ten yüzde 24'e, faiz koridorunun da yüzde 16,25-19,25 bandından yüzde 22,50-25,50 seviyesine yükseltildiğini dile getirdi.

Tokalı, olağanüstü durumlarda başvurulabilecek politika aracı durumuna geri getirilen geç likidite penceresi (GLP) faiz oranının da yüzde 20,75'ten yüzde 27'ye çıkarıldığını ifade etti.

Yılbaşından beri GLP'de toplam bin 425 baz puan, bir haftalık repo ihale faiz oranında da bin 600 baz puanlık artışlar gerçekleştirilerek güçlü bir sıkılaşma süreci yürütüldüğünü belirten Tokalı, şunları kaydetti:

"TCMB'nin bugünkü toplantısında açıkladığı sert faiz artırımı kararının arkasında, enflasyonun genele yayılan bir yükselişle ulaştığı yüksek seviyeler ve enflasyon beklentilerinde kötüleşmenin etkili olduğunu görüyoruz. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar da sıkı duruşu sürdürme konusunda kararlılığın korunduğunu izliyoruz. Diğer taraftan, sıkılaşma adımlarının gecikmeli etkisi, ekonomide yeniden dengelenme çerçevesinde iç talepte gözlenen yavaşlama, maliye politikasında disiplin yaklaşımının belirginleştirilmesi gibi etkenler doğrultusunda, enflasyon görünümünde iyileşmenin de gözlenmesi halinde, 2019 yılında parasal sıkılaşmada geri adımların gündeme gelmesinin de mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

Bu noktada, kurda gözlenen iyileşme eğilimi, küresel koşulların dalgalanmalarla birlikte gelişen piyasaları destekleyici yönde kalması, petrol fiyatlarının yükselişlerle birlikte belli bantta hareketi gibi unsurları tekrar dezenflasyon sürecine dönüş açısından destekleyici buluyoruz. Ancak, yıllık enflasyonun özellikle gelecek yılın ilk yarı sonuna kadar yüksek seviyelerde kalabileceğinden dolayı, kısa vadede sıkı duruşta bir değişiklik beklemiyoruz."

- "TL açısından olumlu bir karar"

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi de TCMB'nin piyasa beklentilerinin üst sınırında artışa giderek TL açısından olumlu bir karar aldığını belirtti.

TCMB'nin fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın oluşturduğu yukarı yönlü risklere, güçlü bir parasal sıkılaştırma ile cevap verdiğini söyleyen Bürümcekçi, karar metninde para politikası duruşuna ilişkin sıkılık mesajının değişmediğine dikkati çekti.

Bürümcekçi, Merkez Bankasının tüm fonlamayı haftalık repo ihalesinden yapacağını ve ortalama fonlama maliyetini yüzde 24 civarında oluşturacağını ifade etti.

Son dört aydaki toplam faiz artışının bin 125 baz puana ulaştığını dile getiren Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Politika faizinin yeniden ayarlanmasıyla da, önümüzdeki dönemde, ortalama fonlama maliyeti haftalık repo faizi ile daha yakın seyredecek, para ve repo piyasasında gecelik faiz ise ortalama olarak yüzde 24 etrafında bankaların likidite durumuna bağlı olarak dar bir alanda dalgalanacaktır. Faiz koridoru da; gecelik borç alma faizi yüzde 22,5, haftalık repo faizi yüzde 24, gecelik borç verme faizi yüzde 25,5 ve GLP faizi yüzde 27 şeklinde oluşacak. Daha önce olduğu gibi, faiz koridorunun üst sınırının yüzde 25,5 ve GLP faizinin yüzde 27 seviyelerinde olması, TCMB'nin likidite sıkılaşmasını bırakmasına rağmen, yatırımcı nezdinde gerekli olması durumunda manevra alanı olduğu algılamasının korunmasını getirebilir."

- "Merkez Bankası piyasaları şaşırttı"

İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu ise Merkez Bankasının beklentilerin üzerinde bir faiz artışı ile piyasaları şaşırtmayı başardığını belirtti.

PPK metnine bakınca enflasyon görünümüne dair endişelerin çok net bir şekilde ortaya koyulduğunu söyleyen Kömürcüoğlu, faiz artışının enflasyon görünümdeki bozulmayı sınırlayıcı etkisi olacağını ifade etti.

Kömürcüoğlu, faiz artışı kaynaklı gelen ilave finansal sıkılaştırmanın iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı hızlandıracağını kaydetti.

Faiz artışının büyüme üzerinde getireceği ilave baskı nedeniyle 2018 yıllık büyüme beklentisini yüzde 3'ten yüzde 2,5'e indirdiklerini bildiren Kömürcüoğlu, "İyi haber ise bu yavaşlama aynı zamanda cari açıktaki düzeltme (daralma) sürecini hızlandıracaktır Son olarak mevcut koşullarda TCMB'nin gelecek yıl ortasına kadar sıkı duruşunu koruyacağını ancak yılın kalanında ilave bir faiz artışına gitmeyeceğini düşünüyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

- "Merkez Bankası güven verici bir ortam yarattı"

İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ da Merkez Bankasının beklentilerin üzerinde bir hamle ile politika faizini 625 baz puan yükseltiğini belirterek, "Piyasaların önünde olan bir adım olduğu gibi güven verici bir ortamı da yarattığını söyleyebiliriz. Bu hamlesiyle de Merkez Bankası büyümeden daha çok enflasyonu tercih ettiğini göstermiş oldu." dedi.

Karadağ, kararın ardından, dolar kurunun 6.40-6.35 bölgelerinden sert bir şekilde 6.01'e doğru düşüş kaydettiğini söyledi.

Son birkaç gündür dolar/TL'nin 6,35 bölgelerine doğru geri çekilerek faiz artırımını fiyatlamaya başladığını, beklentilerin üzerinde gelen faiz artışının kurlardaki geri çekilmenin daha da agresif olmasını desteklediğinin altını çizen Karadağ, "Bundan sonraki süreçte, olağanüstü gelişmeler olmadıkça dolar kurunun daha stabil bir seyir içerisinde olmasını bekliyoruz." dedi.
Kaynak: AA