Zeytin Sineği Zararlısına İncir Ağaçlı Koruma
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde zeytin sineği ile mücadelede eski dönemlerdeki gibi incir ağacından faydalanmanın önemine işaret edildi.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ile Türkiye Zeytin Dostu Derneği’nin yönetim kurulu üyesi Hüseyin Bozkurt, zeytin sineğinin yoğunlaşmasını, geçmişte her zeytin bahçesinde çok sayıda bulunan incir ağaçlarının günümüzde ‘işe yaramaz’ düşüncesiyle kesilip, bahçelerden atılması olduğunu savundu.
Tin suresine işaret eden Hüseyin Bozkurt, “Zeytin ile incir ağacı niye aynı Kur’an-ı kerimde bir yerde geçer? Zeytin ile incir ağacı bağlantısını eğer bilimsel olarak mercek altına alırsak; zeytin ağacı ile incir ağacı doğaya ters çalışır. Bütün bitkiler gündüz oksijen verirken, zeytin ve incir ağaçları karbondioksit salınımı yapar. Gece ise diğer ağaçlar karbondioksit verirken, zeytin ve incir ağaçları ise oksijen vermeye başlar. İncir ağacı yapraklarını döker ama zeytin ağacı hiçbir zaman yapraklarını dökmez. Zeytin ağacı devamlı bir oksijen salgılamaktadır. Bu durum İtalya ile Edremit Körfezi’nde kendisini daha net gösterir. Zeytin ağacı geceleri oksijen verirken, bir yandan da sabaha kadar atmosfere iyot saçan denizimiz ve Kaz dağlarından gelen temiz hava ile karışan bir havamız bulunmaktadır. Tan yeri ağarırken, deniz kıyısından gözlendiğinde, bu durum bir bulut ve sis halinde göze çarpar” dedi.
Zeytin sineği ile mücadelede biyolojik ilaçlamadan yana olduklarını kaydeden Hüseyin Bozkurt, “Kimyevî ilaçlamalarda, çeşitli yan etkileri bulunan ilaçlar kullanılmaktadır. Biyolojik ilaçlamalarda ise uğur böcekleri, zeytin sineklerinin larvalarını yiyerek beslenir. Bunun dışında zeytin ağacı ile incir ağaçları aynı dönemde meyve verir. Bu dönem zeytin sineğinin üremeye başladığı zamanlardır. Zeytin sineğinin, zeytin ağaçları ve zeytin meyvesine zarar vereceği dönemlerde, iyice olgunlaşan incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar. İncirin balı, zeytin sineğine cazip gelir ve zeytin yerine incir meyvesini tercih eder. Zeytinliklerdeki incir ağaçları tıpkı bir paratoner gibi zeytin sineklerini üzerine çeker. İncir balını yiyen zeytin sinekleri bir süre sonra zehirlenerek ölür. Mübadele öncesinde Anadolu’nun Ege kıyılarında yaşayan Yunanlıların her zeytin tarlasına 3-4 adet incir ağacı dikmiş olmasının sebebi de budur. Oysa bizim özellikle yeni nesil zeytin üreticilerimizin bir çoğu bu gerçeği bilmedikleri için, zeytin bahçelerindeki yüzlerce incir ağacını sinek topluyor diye kesmişler ve odun yapmışlardır. Bunun sonucunda da bugün zeytin sineği başta olmak üzere zeytin zararlısı uçkunlar çoğalmıştır. Bunun birileri tarafından zirai ilaç satabilmek için kasten yapılıp yapılmadığını bilemiyorum ama ben bir zeytin üreticisi olarak ülkemizdeki üniversitelerin ilgili kürsülerinin bu konuyu ele almalarını istiyorum” diye konuştu.
Altınova Mahallesi’nde hizmet veren Ziraat Mühendisi Görkem Yazıtaş da, “İncir ağaçları Yunanlılar ve öncesinde de zeytinliklerin kenarlarına dikilirdi. Günümüzde de bazı zeytinlik alanlarda eski ağaçların bulunduğu bölgelerde de bu incir ağaçlarına sıklıkla olmasa bile rastlayabiliyoruz. İncir ağaçları zeytinlik alanlardaki zararlıları üzerine çekebilme özelliğine sahip bir ağaçtır. Salgılamış olduğu tatlı maddeler, tüm böcek ve uçkunlar için beslenme kaynağı olarak görünmektedir. Bugün zeytin sineği, özellikle zeytin ağaçlarının en büyük düşmanıdır. Zeytin sinekleri de incir meyvesini kendisine besin maddesi olarak gördüğü için, incir ağacı üzerine yönelmektedir. Bu durum zeytin sineğinin zeytin ağaçlarına daha az zarar vermesi anlamına gelmektedir. Bu durum zeytin üreticisi için çok büyük bir avantajdı. Ama günümüzde incir ağaçlarından vazgeçen zeytin üreticisinin en büyük kâbusu zeytin sineği olmaktadır. Bana göre bu konuda en ciddi çalışmayı ziraat fakültelerindeki akademik kadroların yanı sıra özellikle bitki koruma ile bahçe bitkileri bölümleri tarafından yapılmasını bekliyoruz” dedi.
Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin ve Zeytin İşleme Teknolojileri Bölümü mezunu olan Zeytin Teknisyeni Hakan Serdaroğlu ise, ilaç yerine biyolojik savaş verilebilmesi için zeytinlik bölgelerde incir ağaçlarının yeniden yetiştirilmesi gerektiğini savundu.
Ziraat Odası üreticiye incir fidanı dağıtmaya hazırlanıyor
Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Kıtay da, zeytin ağaçlarının atalarımızdan bizlere miras olduğunu hatırlatarak, “Yıllar öncesinde hemen hemen her zeytinlik alanda bol miktarda incir ağacı bulunuyordu. Bunlardan zamanla vazgeçildi. Halbuki incir ağacı zeytin ağaçlarını bu zararlılardan koruyordu. Günümüzde bir çok çiftçimiz bu ağaçları tarlalarından kesti ve bir şekilde temizledi. Ama şimdi görüyoruz ki dedelerimiz zamanında incir ağaçlarını, zeytinlik alanlara dikerken tüm bunları düşünmüşler. Birçok çiftçimiz zeytinliklerine yeniden incir ağaçları dikmeye başladı.
Biz de Ayvalık Ziraat Odası olarak bu yönde bir proje hazırlıyoruz. Geçtiğimiz yıl Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte küçük çapta bir projeyi hayata geçirmiş ve belirli miktarda incir ağacı fidesini üreticilerimize dağıtmıştık. Önümüzdeki dönemde bu projeyi genişleterek sürdürmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Tin suresine işaret eden Hüseyin Bozkurt, “Zeytin ile incir ağacı niye aynı Kur’an-ı kerimde bir yerde geçer? Zeytin ile incir ağacı bağlantısını eğer bilimsel olarak mercek altına alırsak; zeytin ağacı ile incir ağacı doğaya ters çalışır. Bütün bitkiler gündüz oksijen verirken, zeytin ve incir ağaçları karbondioksit salınımı yapar. Gece ise diğer ağaçlar karbondioksit verirken, zeytin ve incir ağaçları ise oksijen vermeye başlar. İncir ağacı yapraklarını döker ama zeytin ağacı hiçbir zaman yapraklarını dökmez. Zeytin ağacı devamlı bir oksijen salgılamaktadır. Bu durum İtalya ile Edremit Körfezi’nde kendisini daha net gösterir. Zeytin ağacı geceleri oksijen verirken, bir yandan da sabaha kadar atmosfere iyot saçan denizimiz ve Kaz dağlarından gelen temiz hava ile karışan bir havamız bulunmaktadır. Tan yeri ağarırken, deniz kıyısından gözlendiğinde, bu durum bir bulut ve sis halinde göze çarpar” dedi.
Zeytin sineği ile mücadelede biyolojik ilaçlamadan yana olduklarını kaydeden Hüseyin Bozkurt, “Kimyevî ilaçlamalarda, çeşitli yan etkileri bulunan ilaçlar kullanılmaktadır. Biyolojik ilaçlamalarda ise uğur böcekleri, zeytin sineklerinin larvalarını yiyerek beslenir. Bunun dışında zeytin ağacı ile incir ağaçları aynı dönemde meyve verir. Bu dönem zeytin sineğinin üremeye başladığı zamanlardır. Zeytin sineğinin, zeytin ağaçları ve zeytin meyvesine zarar vereceği dönemlerde, iyice olgunlaşan incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar. İncirin balı, zeytin sineğine cazip gelir ve zeytin yerine incir meyvesini tercih eder. Zeytinliklerdeki incir ağaçları tıpkı bir paratoner gibi zeytin sineklerini üzerine çeker. İncir balını yiyen zeytin sinekleri bir süre sonra zehirlenerek ölür. Mübadele öncesinde Anadolu’nun Ege kıyılarında yaşayan Yunanlıların her zeytin tarlasına 3-4 adet incir ağacı dikmiş olmasının sebebi de budur. Oysa bizim özellikle yeni nesil zeytin üreticilerimizin bir çoğu bu gerçeği bilmedikleri için, zeytin bahçelerindeki yüzlerce incir ağacını sinek topluyor diye kesmişler ve odun yapmışlardır. Bunun sonucunda da bugün zeytin sineği başta olmak üzere zeytin zararlısı uçkunlar çoğalmıştır. Bunun birileri tarafından zirai ilaç satabilmek için kasten yapılıp yapılmadığını bilemiyorum ama ben bir zeytin üreticisi olarak ülkemizdeki üniversitelerin ilgili kürsülerinin bu konuyu ele almalarını istiyorum” diye konuştu.
Altınova Mahallesi’nde hizmet veren Ziraat Mühendisi Görkem Yazıtaş da, “İncir ağaçları Yunanlılar ve öncesinde de zeytinliklerin kenarlarına dikilirdi. Günümüzde de bazı zeytinlik alanlarda eski ağaçların bulunduğu bölgelerde de bu incir ağaçlarına sıklıkla olmasa bile rastlayabiliyoruz. İncir ağaçları zeytinlik alanlardaki zararlıları üzerine çekebilme özelliğine sahip bir ağaçtır. Salgılamış olduğu tatlı maddeler, tüm böcek ve uçkunlar için beslenme kaynağı olarak görünmektedir. Bugün zeytin sineği, özellikle zeytin ağaçlarının en büyük düşmanıdır. Zeytin sinekleri de incir meyvesini kendisine besin maddesi olarak gördüğü için, incir ağacı üzerine yönelmektedir. Bu durum zeytin sineğinin zeytin ağaçlarına daha az zarar vermesi anlamına gelmektedir. Bu durum zeytin üreticisi için çok büyük bir avantajdı. Ama günümüzde incir ağaçlarından vazgeçen zeytin üreticisinin en büyük kâbusu zeytin sineği olmaktadır. Bana göre bu konuda en ciddi çalışmayı ziraat fakültelerindeki akademik kadroların yanı sıra özellikle bitki koruma ile bahçe bitkileri bölümleri tarafından yapılmasını bekliyoruz” dedi.
Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin ve Zeytin İşleme Teknolojileri Bölümü mezunu olan Zeytin Teknisyeni Hakan Serdaroğlu ise, ilaç yerine biyolojik savaş verilebilmesi için zeytinlik bölgelerde incir ağaçlarının yeniden yetiştirilmesi gerektiğini savundu.
Ziraat Odası üreticiye incir fidanı dağıtmaya hazırlanıyor
Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Kıtay da, zeytin ağaçlarının atalarımızdan bizlere miras olduğunu hatırlatarak, “Yıllar öncesinde hemen hemen her zeytinlik alanda bol miktarda incir ağacı bulunuyordu. Bunlardan zamanla vazgeçildi. Halbuki incir ağacı zeytin ağaçlarını bu zararlılardan koruyordu. Günümüzde bir çok çiftçimiz bu ağaçları tarlalarından kesti ve bir şekilde temizledi. Ama şimdi görüyoruz ki dedelerimiz zamanında incir ağaçlarını, zeytinlik alanlara dikerken tüm bunları düşünmüşler. Birçok çiftçimiz zeytinliklerine yeniden incir ağaçları dikmeye başladı.
Biz de Ayvalık Ziraat Odası olarak bu yönde bir proje hazırlıyoruz. Geçtiğimiz yıl Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte küçük çapta bir projeyi hayata geçirmiş ve belirli miktarda incir ağacı fidesini üreticilerimize dağıtmıştık. Önümüzdeki dönemde bu projeyi genişleterek sürdürmeyi planlıyoruz” diye konuştu.