Oğlunun Mezarı Başında Yatıyor
Şanlıurfa’da yaklaşık 6 ay önce meydana gelen trafik kazasında ölen oğlunun ihmal sonucu hayatını kaybettiğini söyleyen baba, oğlunun mezarının başında yatıp kalkıyor.
Edinilen bilgiye göre kaza, geçtiğimiz 28 Şubat gecesi Eyyübiye ilçesine bağlı Haleplibahçe Caddesi üzerinde yaşanmıştı. Yol çalışması nedeniyle trafiğin tek şeritten sağlandığı yolda, sürücüsü ve plakası belirlenemeyen otomobil ile Yusuf İzzetin Toprak (20) yönetimindeki motosiklet çarpışmış, Toprak olay yerinde hayatını kaybetmişti.
Oğlunun ölümünün üzerinden yaklaşık 6 ay geçen 45 yaşındaki acılı baba Mehmet Toprak, çocuğunun öldüğü yolda çalışma sırasında herhangi bir önlemin alınmadığını ileri sürdü. Oğlunun ölümü sonrası dosyanın tam olarak incelenmediğini ve birileri tarafından dosyanın kapatılarak, kazada oğlunun suçlu olarak gösterildiğini iddia eden baba Toprak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dosyanın yeniden incelenmesi için yardım istedi.
MEZARIN BAŞINDAN AYRILMIYOR
Karaköprü ilçesine bağlı Mehmetçik kırsal mahallesinde bulunan aile mezarlığındaki oğlunun mezarının başından ayrılmayan baba Toprak, gece oğlunun mezarına sarılarak yatıyor. Yaklaşık 6 aydır sürdüğü iddia edilen bu duruma bir el atılmasını isteyen Toprak’ın yakınları, yetkililerin dosyayı tekrar incelemesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım istedi. 5 çocuk babası Mehmet Toprak, hayatını kaybeden oğluna aşık olduğunu, bazı geceler bir yatakta beraber uyuduklarını bu yüzden hasretine dayanamayarak, mezarı başında kalarak huzur bulduğunu söyledi.
Askere gitmek için 21 günü kalan İzzetin Toprak, 3 yıl önce de nişanlanmıştı. Oğlunun nişanlısı ile birlikte çektirdiği fotoğrafı göğsüne koyarak mezarlıkta yatan baba Toprak, gündüz saatlerinde ise tüm mezarlığı temizleyerek zaman geçirdiğini ifade etti.
Oğlunu anlatırken zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan acılı baba, Yusuf İzzetin’in acısıyla diğer çocuklarına ve eşine zaman ayıramadığını belirtti.
“BENİM BİR CİĞERİM YERİN ALTINDA, BİR CİĞERİMDE KÖMÜRÜN ÜZERİNDE”
Mezarlıkta zaman zaman akreplerin kendisini ısırdığını, yılanların elbiselerinin arasına girdiğini, yine de oğlunu yalnız bırakmak istemediğini ifade eden acılı baba Mehmet Toprak, “Buradaki olan sebebim çocuğuma dayanamıyorum. Benim çocuğum Balıklıgöl’den eve gelirken araba ters yöne giriyor ve kaza yaşanıyor. Ondan sonra yol güvenliği hiç yok. Oğlum orada cansız düşüyor ve ambulans geliyor oğlumun öldüğünü söylüyor, orada kaldırıyorlar Balıklıgöl Devlet Hastanesine götürüyorlar. Orada diyorlar biz müdahale etmişiz yol güvenliği yok. Yol güvenliği sıfır, sıfır bütün Urfa şahittir. Ben oğlumun ölümüne dayanamıyorum, çünkü benim oğlum bensiz olmazdı, beraber bir yatakta yatardık. Benim oğlum 20 yaşındaydı, çocuk değildi, Evim burası her şeyim burası, dünyam budur, dünyam. Eğer bu davada bu adam ceza almazsa gereken nedir olmazsa ben o anda hayatıma son vereceğim. Gidemiyorum, terk edemiyorum, evladıma aşığım. Bendim bir oğlumdu, 3 yıldır nişanlı etmişim. 21 gün kalmıştı askere gidecekti. Budur mezarının üzerinde yazıyor o şimdi askerdi. Ben ne yapayım, nereye gideyim. Benim halim ne olacak. Benim bir ciğerim yerin altında, bir ciğerimde kömürün üzerinde, ben nasıl dayanayım. Ben onsuz olamıyorum o da bensiz olamıyor. Çünkü evlat ve baba birbirimize aşığız, birbirimizi severdik. Yani ben daha ne söyleyeyim ki gelmişim ciğerimi bu mezar taşına sürtüyorum. Adalet bu mu ya Allah için olsun Sayın Cumhurbaşkanım sen bütün dünyaya yardım ediyorsun ya benim gibi zavallı adama el at ya rica ediyorum. Allah rızası için el atın ben Allah’a güveniyorum. Ben kainatın sahibine güveniyorum. İnşallah adalet yerini bulacaktır. Beni akrep soktu. Yılanlar benim pantolonuma giriyor her şeyden vazgeçmişim. Evladımı bırakamıyorum terk edemiyorum. Amcam oğlu gelmiş, ‘yürü eve gidelim’ nereye gideceğim ya nereye gideceğim. Ben bir yere gidemiyorum” diye konuştu.
Mehmet Toprak’ın kuzeni Hasan Toprak da zaman zaman mezarlığa giderek kendisini eve götürdüğünü fakat Mehmet Toprak’ın hemen bir daha yürüyerek mezarlığa gittiğini dile getirerek, “Amcam oğlu oluyor kendisi gece gündüz burada kalıyor Allah rızası için yetkililerden yardım istiyoruz. Bu olaya bir el atsınlar. Biz de dayanamıyoruz gece gündüz burada yattığı için biz de üzülüyoruz. Ne kadar uğraşıyoruz ama fayda etmiyor. Akşam saat 19.00’dan beri gelmişim, yalvarıyorum eve götürmeye gelmiyor. Tek ricamız yetkililerin bu duruma bir el atmasıdır. Bu olay hem aydınlatılmadığından hem de oğlunu çok sevdiği için sürekli burada kalıyor” dedi.
“ABİYİ MEZARLIKTA GÖRÜYORUM”
Vatandaşlardan Bahattin Çelik, zaman zaman kırsala giderken Mehmet Toprak’ı da yolda gördüğünü ve isteği üzerine mezarlığa bıraktığını aktararak, “Mezarda yatan abiye birkaç sefer denk geldim. Ben dün sabah bağdan çıkıyordum, kapıda karşılaştık aldım onu mezarlığa doğru götürdüm. Ya tabi ben olayın böyle olduğu bilmiyordum. Bana da daha detaylı bir şekilde anlattı. Çocuğunun vefat ettiğini ve çocuğuyla beraber yaşadığını söyledi.
Arabayla aldım hatta beni mezarlığın başına götürdü mezarın etrafını bir şeritle kapatmış ‘ben artık burada yaşıyorum, yani benim hayatım bundan sonra burada devam edecek’ diye bir açıklama yaptı. Hemen hemen bütün vaktini orada geçiriyor” diye konuştu.
(Bekir Basmacı/İHA)
Kaynak: İHA
Oğlunun ölümünün üzerinden yaklaşık 6 ay geçen 45 yaşındaki acılı baba Mehmet Toprak, çocuğunun öldüğü yolda çalışma sırasında herhangi bir önlemin alınmadığını ileri sürdü. Oğlunun ölümü sonrası dosyanın tam olarak incelenmediğini ve birileri tarafından dosyanın kapatılarak, kazada oğlunun suçlu olarak gösterildiğini iddia eden baba Toprak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dosyanın yeniden incelenmesi için yardım istedi.
MEZARIN BAŞINDAN AYRILMIYOR
Karaköprü ilçesine bağlı Mehmetçik kırsal mahallesinde bulunan aile mezarlığındaki oğlunun mezarının başından ayrılmayan baba Toprak, gece oğlunun mezarına sarılarak yatıyor. Yaklaşık 6 aydır sürdüğü iddia edilen bu duruma bir el atılmasını isteyen Toprak’ın yakınları, yetkililerin dosyayı tekrar incelemesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım istedi. 5 çocuk babası Mehmet Toprak, hayatını kaybeden oğluna aşık olduğunu, bazı geceler bir yatakta beraber uyuduklarını bu yüzden hasretine dayanamayarak, mezarı başında kalarak huzur bulduğunu söyledi.
Askere gitmek için 21 günü kalan İzzetin Toprak, 3 yıl önce de nişanlanmıştı. Oğlunun nişanlısı ile birlikte çektirdiği fotoğrafı göğsüne koyarak mezarlıkta yatan baba Toprak, gündüz saatlerinde ise tüm mezarlığı temizleyerek zaman geçirdiğini ifade etti.
Oğlunu anlatırken zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan acılı baba, Yusuf İzzetin’in acısıyla diğer çocuklarına ve eşine zaman ayıramadığını belirtti.
“BENİM BİR CİĞERİM YERİN ALTINDA, BİR CİĞERİMDE KÖMÜRÜN ÜZERİNDE”
Mezarlıkta zaman zaman akreplerin kendisini ısırdığını, yılanların elbiselerinin arasına girdiğini, yine de oğlunu yalnız bırakmak istemediğini ifade eden acılı baba Mehmet Toprak, “Buradaki olan sebebim çocuğuma dayanamıyorum. Benim çocuğum Balıklıgöl’den eve gelirken araba ters yöne giriyor ve kaza yaşanıyor. Ondan sonra yol güvenliği hiç yok. Oğlum orada cansız düşüyor ve ambulans geliyor oğlumun öldüğünü söylüyor, orada kaldırıyorlar Balıklıgöl Devlet Hastanesine götürüyorlar. Orada diyorlar biz müdahale etmişiz yol güvenliği yok. Yol güvenliği sıfır, sıfır bütün Urfa şahittir. Ben oğlumun ölümüne dayanamıyorum, çünkü benim oğlum bensiz olmazdı, beraber bir yatakta yatardık. Benim oğlum 20 yaşındaydı, çocuk değildi, Evim burası her şeyim burası, dünyam budur, dünyam. Eğer bu davada bu adam ceza almazsa gereken nedir olmazsa ben o anda hayatıma son vereceğim. Gidemiyorum, terk edemiyorum, evladıma aşığım. Bendim bir oğlumdu, 3 yıldır nişanlı etmişim. 21 gün kalmıştı askere gidecekti. Budur mezarının üzerinde yazıyor o şimdi askerdi. Ben ne yapayım, nereye gideyim. Benim halim ne olacak. Benim bir ciğerim yerin altında, bir ciğerimde kömürün üzerinde, ben nasıl dayanayım. Ben onsuz olamıyorum o da bensiz olamıyor. Çünkü evlat ve baba birbirimize aşığız, birbirimizi severdik. Yani ben daha ne söyleyeyim ki gelmişim ciğerimi bu mezar taşına sürtüyorum. Adalet bu mu ya Allah için olsun Sayın Cumhurbaşkanım sen bütün dünyaya yardım ediyorsun ya benim gibi zavallı adama el at ya rica ediyorum. Allah rızası için el atın ben Allah’a güveniyorum. Ben kainatın sahibine güveniyorum. İnşallah adalet yerini bulacaktır. Beni akrep soktu. Yılanlar benim pantolonuma giriyor her şeyden vazgeçmişim. Evladımı bırakamıyorum terk edemiyorum. Amcam oğlu gelmiş, ‘yürü eve gidelim’ nereye gideceğim ya nereye gideceğim. Ben bir yere gidemiyorum” diye konuştu.
Mehmet Toprak’ın kuzeni Hasan Toprak da zaman zaman mezarlığa giderek kendisini eve götürdüğünü fakat Mehmet Toprak’ın hemen bir daha yürüyerek mezarlığa gittiğini dile getirerek, “Amcam oğlu oluyor kendisi gece gündüz burada kalıyor Allah rızası için yetkililerden yardım istiyoruz. Bu olaya bir el atsınlar. Biz de dayanamıyoruz gece gündüz burada yattığı için biz de üzülüyoruz. Ne kadar uğraşıyoruz ama fayda etmiyor. Akşam saat 19.00’dan beri gelmişim, yalvarıyorum eve götürmeye gelmiyor. Tek ricamız yetkililerin bu duruma bir el atmasıdır. Bu olay hem aydınlatılmadığından hem de oğlunu çok sevdiği için sürekli burada kalıyor” dedi.
“ABİYİ MEZARLIKTA GÖRÜYORUM”
Vatandaşlardan Bahattin Çelik, zaman zaman kırsala giderken Mehmet Toprak’ı da yolda gördüğünü ve isteği üzerine mezarlığa bıraktığını aktararak, “Mezarda yatan abiye birkaç sefer denk geldim. Ben dün sabah bağdan çıkıyordum, kapıda karşılaştık aldım onu mezarlığa doğru götürdüm. Ya tabi ben olayın böyle olduğu bilmiyordum. Bana da daha detaylı bir şekilde anlattı. Çocuğunun vefat ettiğini ve çocuğuyla beraber yaşadığını söyledi.
Arabayla aldım hatta beni mezarlığın başına götürdü mezarın etrafını bir şeritle kapatmış ‘ben artık burada yaşıyorum, yani benim hayatım bundan sonra burada devam edecek’ diye bir açıklama yaptı. Hemen hemen bütün vaktini orada geçiriyor” diye konuştu.
(Bekir Basmacı/İHA)