Üvey Annesini Öldüren Sanık Yeniden Yargılanıyor
Bursa’da, üvey annesini telle boğarak öldürüp cesedini 13 saat otomobilin bagajında gezdirdiği iddia edilen ve 29 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan sanığın cezası Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı davaya müdahil olmadığı için bozuldu.
2014 yılı Ağustos ayında meydana gelen olayda, Dinçer D. (27), babasıyla arasının bozulmasından sorumlu tuttuğu üvey annesi Özlem Yıldırım’ı (46) telle boğarak öldürdü. Üvey annesini gömmek için arabanın içinde 13 saat dolaştırdıktan sonra uyuşturucu kontrolü yapan Yunus timleri tarafından tesadüfen yakalanan Dinçer D., tutuklandı.
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Dinçer D., kasten öldürmek suçundan 25 yıl, hırsız ve mala zarar vermek suçlarından 4 yıl 7 ay hapis cezası aldı. Dinçer D., yargılandığı ilk duruşmasında, şunlar söylemişti:
"Ben eşyalarımı aldıktan sonra evden ayrılacağım sırada bana gülüp kahve içmeye devam edince sinirlerime hakim olamadım. Odaya girip telle boğduktan sonra kendisi hafif olduğu için sırtıma alıp taşıdım. Arabanın bagajına koyup arkadaşlarımın yanına gittim. Onlara durumu anlattım. Yiğitali köyüne gittik. Arkadaşlarım arabada beklerken ben kazma ve kürekle toprağı kazdım. Sonra görürler diye korkup oradan ayrıldık. Yolda uygulama yapan polis bizi durdurdu. Arabadaki bagajı açınca da cesedi gördüler."
Yeniden yargılanacak
Yerel mahkemenin verdiği kararın ardından dosyayı inceleyen Yargıtay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı davaya müdahil olmadığı için kararı bozdu. 1. Ağır Ceza Mahkamesi’nde yeniden hakim karşısına çıkan sanığın davası, eksik evrakların giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
Kaynak: İHA
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Dinçer D., kasten öldürmek suçundan 25 yıl, hırsız ve mala zarar vermek suçlarından 4 yıl 7 ay hapis cezası aldı. Dinçer D., yargılandığı ilk duruşmasında, şunlar söylemişti:
"Ben eşyalarımı aldıktan sonra evden ayrılacağım sırada bana gülüp kahve içmeye devam edince sinirlerime hakim olamadım. Odaya girip telle boğduktan sonra kendisi hafif olduğu için sırtıma alıp taşıdım. Arabanın bagajına koyup arkadaşlarımın yanına gittim. Onlara durumu anlattım. Yiğitali köyüne gittik. Arkadaşlarım arabada beklerken ben kazma ve kürekle toprağı kazdım. Sonra görürler diye korkup oradan ayrıldık. Yolda uygulama yapan polis bizi durdurdu. Arabadaki bagajı açınca da cesedi gördüler."
Yeniden yargılanacak
Yerel mahkemenin verdiği kararın ardından dosyayı inceleyen Yargıtay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı davaya müdahil olmadığı için kararı bozdu. 1. Ağır Ceza Mahkamesi’nde yeniden hakim karşısına çıkan sanığın davası, eksik evrakların giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.