Dünya Müslüman Alimler Birliği'nden 'Yahudi Ulus Devlet Yasası'na Tepki
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali elKaradaği: 'Birlik, İslam ve Arap dünyasını, İsrail'in ırkçı yasasını durdurmaya çağırıyor ve vicdan sahiplerinin de bu yasayı engellemek için hukuki düzeyde harekete geçmesini, İsrail'in ırkçılığını ortaya çıkarmasını ve Filistin halkının yanında durmasını istiyor'.
Dünya Müslüman Alimler Birliği, İsrail meclisi tarafından kabul edilen "Yahudi ulus devlet" yasasıyla ilgili "ırkçı" nitelemesinde bulundu.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali el-Karadaği, yaptığı yazılı açıklamada, "Birlik, İslam ve Arap dünyasını, İsrail'in ırkçı yasasını durdurmaya çağırıyor ve vicdan sahiplerinin de bu yasayı engellemek için hukuki düzeyde harekete geçmesini, İsrail'in ırkçılığını ortaya çıkarmasını ve Filistin halkının yanında durmasını istiyor." ifadelerini kullandı.
Karadaği, birliğin, Körfez ülkeleri ve Arap dünyası başta olmak üzere İslam dünyasında yaşanan bölünmeler, parçalanmalar, Arap liderlerin önemli bir kısmının ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına sessiz kalması ve bunu tanıması gibi tehlikeli gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getirdi.
Tüm bu gelişmelerin İsrail'i "Yahudi ulus devlet" yasasını kabul etmeye teşvik ettiğini aktaran Karadaği, söz konusu yasanın çok tehlikeli olduğunu, Filistin halkının kendi toprakları ile Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın geleceğine olumsuz etkisi olduğunu ifade etti.
Yasanın kabul edilmesini kınayan Karadaği, Arap ve İslam dünyasına, var olan her türlü yöntemi kullanarak söz konusu ırkçı yasayı durdurma çağrısında bulundu.
- Yahudi ulus devlet yasası ne getiriyor?
İsrail meclisinde geçen hafta çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği belirtiliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." denilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelinmiş olduğu dile getiriliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.
Kaynak: AA
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali el-Karadaği, yaptığı yazılı açıklamada, "Birlik, İslam ve Arap dünyasını, İsrail'in ırkçı yasasını durdurmaya çağırıyor ve vicdan sahiplerinin de bu yasayı engellemek için hukuki düzeyde harekete geçmesini, İsrail'in ırkçılığını ortaya çıkarmasını ve Filistin halkının yanında durmasını istiyor." ifadelerini kullandı.
Karadaği, birliğin, Körfez ülkeleri ve Arap dünyası başta olmak üzere İslam dünyasında yaşanan bölünmeler, parçalanmalar, Arap liderlerin önemli bir kısmının ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına sessiz kalması ve bunu tanıması gibi tehlikeli gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getirdi.
Tüm bu gelişmelerin İsrail'i "Yahudi ulus devlet" yasasını kabul etmeye teşvik ettiğini aktaran Karadaği, söz konusu yasanın çok tehlikeli olduğunu, Filistin halkının kendi toprakları ile Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın geleceğine olumsuz etkisi olduğunu ifade etti.
Yasanın kabul edilmesini kınayan Karadaği, Arap ve İslam dünyasına, var olan her türlü yöntemi kullanarak söz konusu ırkçı yasayı durdurma çağrısında bulundu.
- Yahudi ulus devlet yasası ne getiriyor?
İsrail meclisinde geçen hafta çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği belirtiliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." denilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelinmiş olduğu dile getiriliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.