Bin Lirayla Açtığı Dükkanda Taş Baskı Kültürünü Yaşatıyor
Kastamonu'da bin lira mikrokredi alan ev hanımı, açtığı dükkanda taş baskı kültürünü yaşatıyor ve hemcinslerine iş imkanı sunuyor Hacer Keloğlu: 'Tarihle ilgili hem çok önemli bir şey yapıyorum hem de evime ek gelir sağlıyorum. Bunun yanında taş baskıların kenarındaki tırnak bağı dediğimiz bölümleri ev hanımlarına yaptırarak onların da ekonomisine katkı sağlıyorum'
ÖZGÜR ALANTOR - Kastamonu'da bin lira mikrokredi alan ev hanımı, açtığı dükkanda hem taş baskı kültürünü yaşatıyor hem başka kadınların da ev ekonomilerine katkı sunmalarını sağlıyor.
Kastamonu'da yaşayan 3 çocuk annesi Hacer Keloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, unutulmaya yüz tutan sanatlara ilgisinin uzun süredir devam ettiğini söyledi.
On yıl önce taş baskı yapmaya karar verdiğini dile getiren Keloğlu, "Bu iş için nereden kaynak bulabiliriz diye düşünürken mikrokredi ile tanıştık. Bizim için muhteşem bir çözüm oldu. Belki küçük bir krediydi ama bu sayede makinemizi, kumaşımızı alarak işe başladık." dedi.
Taş baskı kültürünün Selçuklu ve Osmanlı'da da olduğunu belirten Keloğlu, "Çok eski tarihlerden beri bu kültür Kastamonu'da devam ediyor ama yazılı olarak ilk kez Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde yer alıyor. Bu kültürü bizlerin gelecek nesillere taşıması gerekiyor diye düşünüyorum." ifadesinde bulundu.
- Boş zamanlarını doldurmak için başladı
Başlarda ekonomik bir beklentisinin olmadığını vurgulayan Keloğlu, işe başlarken, "Aileme nasıl katkı sağlarım?" düşüncesiyle yola çıktığını anlattı.
Keloğlu, "Boş duramadığım ve sanatı sevdiğim için başladım. Sonrasında aileme çok büyük katkı sağladı. Tarihle ilgili hem çok önemli bir şey yapıyorum hem de evime ek gelir sağlıyorum. Bunun yanında taş baskıların kenarındaki tırnak bağı dediğimiz bölümleri ev hanımlarına yaptırarak onların da ekonomisine katkı sağlıyorum." diye konuştu.
Taş baskıdan yeni ürünler ortaya koyduklarını anlatan Keloğlu, şöyle devam etti:
"Eskiden genelde taş baskı masa örtüsü ve sofra örtüsü yapılıyordu. Bir sofra bezi alıyorsunuz ve uzun yıllar eskimediği için bir daha almıyorsunuz. Alışveriş olmayınca bu kültür tükenmeye yüz tutuyor. Daha fazla ilgi görmesi için yenilikler ortaya koymak gerektiğine karar verdik. Ürün çeşidini artırmaya başladık. Küçük tepsi örtüleri, çantalar, kırlentler, seccadeler, nevresim takımları, kıyafetler ve çeşitli aksesuarlar yapmaya başladım. Çeşitlilik gelip gidenlerin dikkatini çekti."
İlginin artmaya başladığını ifade eden Keloğlu, "İlgiyi artırmak için yaptığımız çeşitlendirme işe yaradı. Yavaş yavaş ilgi artıyor. Yurt dışından gelenler, şehri gezmeye gelenler alıyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye'nin birçok kentine satıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kastamonu Mikrokredi Şubesi yönetici Demet Semerci de mikrokredi kurumunun önemli bir görevi olduğunu dile getirdi.
Dar gelirlilere kredi imkanı sunduklarını belirten Semerci, şunları kaydetti:
"Mikrokredi dar gelirli kadınlarımızın aile bütçesine katkı sağlamaları adına üretmeleri ve ürettiklerini satışa döndürmeleri için verilen küçük sermayelerdir. Hacer Hanım bin liralık bir kredi ile işletmesini kurdu. Geçen zamanda kendisini ispatladı. Şu an bizden alabileceği kredi 10 bin lira. Dükkanını kurdu, çalışmalarını sürdürüyor. Verdiğimiz kredinin amacına ulaşmış olması bizleri mutlu etti."
Kaynak: AA
Kastamonu'da yaşayan 3 çocuk annesi Hacer Keloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, unutulmaya yüz tutan sanatlara ilgisinin uzun süredir devam ettiğini söyledi.
On yıl önce taş baskı yapmaya karar verdiğini dile getiren Keloğlu, "Bu iş için nereden kaynak bulabiliriz diye düşünürken mikrokredi ile tanıştık. Bizim için muhteşem bir çözüm oldu. Belki küçük bir krediydi ama bu sayede makinemizi, kumaşımızı alarak işe başladık." dedi.
Taş baskı kültürünün Selçuklu ve Osmanlı'da da olduğunu belirten Keloğlu, "Çok eski tarihlerden beri bu kültür Kastamonu'da devam ediyor ama yazılı olarak ilk kez Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde yer alıyor. Bu kültürü bizlerin gelecek nesillere taşıması gerekiyor diye düşünüyorum." ifadesinde bulundu.
- Boş zamanlarını doldurmak için başladı
Başlarda ekonomik bir beklentisinin olmadığını vurgulayan Keloğlu, işe başlarken, "Aileme nasıl katkı sağlarım?" düşüncesiyle yola çıktığını anlattı.
Keloğlu, "Boş duramadığım ve sanatı sevdiğim için başladım. Sonrasında aileme çok büyük katkı sağladı. Tarihle ilgili hem çok önemli bir şey yapıyorum hem de evime ek gelir sağlıyorum. Bunun yanında taş baskıların kenarındaki tırnak bağı dediğimiz bölümleri ev hanımlarına yaptırarak onların da ekonomisine katkı sağlıyorum." diye konuştu.
Taş baskıdan yeni ürünler ortaya koyduklarını anlatan Keloğlu, şöyle devam etti:
"Eskiden genelde taş baskı masa örtüsü ve sofra örtüsü yapılıyordu. Bir sofra bezi alıyorsunuz ve uzun yıllar eskimediği için bir daha almıyorsunuz. Alışveriş olmayınca bu kültür tükenmeye yüz tutuyor. Daha fazla ilgi görmesi için yenilikler ortaya koymak gerektiğine karar verdik. Ürün çeşidini artırmaya başladık. Küçük tepsi örtüleri, çantalar, kırlentler, seccadeler, nevresim takımları, kıyafetler ve çeşitli aksesuarlar yapmaya başladım. Çeşitlilik gelip gidenlerin dikkatini çekti."
İlginin artmaya başladığını ifade eden Keloğlu, "İlgiyi artırmak için yaptığımız çeşitlendirme işe yaradı. Yavaş yavaş ilgi artıyor. Yurt dışından gelenler, şehri gezmeye gelenler alıyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye'nin birçok kentine satıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kastamonu Mikrokredi Şubesi yönetici Demet Semerci de mikrokredi kurumunun önemli bir görevi olduğunu dile getirdi.
Dar gelirlilere kredi imkanı sunduklarını belirten Semerci, şunları kaydetti:
"Mikrokredi dar gelirli kadınlarımızın aile bütçesine katkı sağlamaları adına üretmeleri ve ürettiklerini satışa döndürmeleri için verilen küçük sermayelerdir. Hacer Hanım bin liralık bir kredi ile işletmesini kurdu. Geçen zamanda kendisini ispatladı. Şu an bizden alabileceği kredi 10 bin lira. Dükkanını kurdu, çalışmalarını sürdürüyor. Verdiğimiz kredinin amacına ulaşmış olması bizleri mutlu etti."