'15 Temmuz'da Kahraman Lider Ve Kahraman Türk Halkı Kazandı'
Rus stratejist ve siyaset bilimci Prof. Dr. Aleksandr Dugin: 'FETÖ, ülke üzerinde hakimiyet elde etmek istiyordu fakat ülkeyi yönetmek için değil, ülkeyi yok etmek ve Amerikalılara satmak için...' 'Bu darbeyi TSK değil, TSK'nın içine sızmış CIA'ci bir takım güçler gerçekleştirdi. Türk egemenliğine karşı bir oluşum söz konusuydu ki bunu Ergenekon, Balyoz davalarında da görebiliyoruz' 'Başkan Erdoğan hem milliyetçi hem karizmatik bir lider ve Türkiye'nin haysiyeti için daha güçlü, daha bağımsız olabilmesi için elinden geleni yapan bir lider'
Rus stratejist ve siyaset bilimci Prof. Dr. Aleksandr Dugin, "FETÖ, ülke üzerinde hakimiyet elde etmek istiyordu ama ülkeyi yönetmek için değil, ülkeyi yok etmek ve Amerikalılara satmak için..." dedi.
Uluslararası Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu'nun ''Avrasya İlişkileri Ekseninde 15 Temmuz'' oturumunda Dugin, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki gibi bir iç savaşa sürüklenmiş olacağını anlattı.
15 Temmuz'da siyasi yapı ve halk özveride bulunmasaydı Türkiye'nin mevcudiyetini devam ettiremeyeceğini dile getiren Dugin, "Çok büyük bir krizden bahsediyorum. Bildiğim kadarı ile PKK ve diğer terör örgütleri, Irak'ta ve Türkiye'de hazırlıklıydılar. Eğer darbe teşebbüsü başarılı olsaydı ikinci adım atılacaktı ve bu noktada yeni bir Irak hatta yeni bir Suriye olabilirdi. Sonu gelmeyen kanlı bir iç savaş olabilirdi.'' değerlendirmesini yaptı.
Dugin, 15 Temmuz'da canlarını feda eden kahramanlar sayesinde şu anda Türkiye'nin başarılı, özgür ve istikrarlı bir ülke olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Çok sevdiğim bir sözdür 'post-modern darbe'. Bence 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe teşebbüsü hakikatten çok çok farklı bir darbeydi. Türkiye tarihindeki darbelerden tabiatı gereği çok farklıydı.Çünkü, bu darbeler Kemalist darbelerdi. Büyük ölçüde ordu tarafından vesayet gerekçesi ile gerçekleşen darbelerdi. Bir tür Türkiye'nin çıkarlarını, Türkiye'nin bağımsızlığını koruma ve halkın yararını gözetme iddiası ile yapılıyordu. Ayrıca derin devlet denilen yapılar da Türkiye'de istikrarı koruma iddiası ile bu darbelerin arkasında etkili oldu. 15 Temmuz'da da bu gerekçe ile siyasi kaosu belki aşmayı umuyorlardı. Vatanperver olduklarını düşünüyorlardı oysaki demokratik değillerdi. Bu derin devlet denilen aygıt, tehdit algısını gördükleri zaman harekete geçiyorlardı ve demokrasiyi hiçe sayıyorlardı.''
- "Başarısız bir darbe girişimidir"
15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'deki düzene ve Türk halkına karşı bir kalkışma olduğunu vurgulayan Dugin, şöyle konuştu:
''Türkiye'yi yok etmek, manipüle etmek, dönüştürmek için ortaya konulmuş başarısız bir darbe girişimidir. Ne zaman başladı? Başkan Erdoğan siyasete başladığı ve siyaseti vesayetten, derin devletten kurtarma söyleminin çok yaygın olduğu bir dönemde. FETÖ ile ayrışma ise, bu örgütün tamamen CIA ve ABD tarafından kontrol edilmeye başlaması ile başladı. Paralel devletle Erdoğan arasında ayrışma neden oldu? Erdoğan, çok açık ve net bir şekilde Türkiye'nin ulusal ve egemen lideriydi, dolayısıyla bu derin devlet vesayetini aşmaya, kırmaya çalıştı ki Türkiye'yi daha büyük bir ülke haline getirebilsin. Bu sayede Türk toplumunun kimliğini daha güçlü bir şekilde tesis edebilsin, daha özgür bir ülke inşa edebilsin. Başkan Erdoğan hem milliyetçi hem karizmatik bir lider ve Türkiye'nin haysiyeti için daha güçlü, daha bağımsız olabilmesi için elinden geleni yapan bir lider.''
- ''FETÖ ülkeyi Amerikalılara satmak istiyordu''
Prof. Dr. Dugin, Paralel Devlet Yapılanması'nın da (PDY) derin devleti yıkmak gibi bir misyonu üstlendiğini aktararak, "Bu yapı derin devleti yok etmek ve onun yerine paralel bir devlet kurmak istiyordu. Erdoğan'ın varoluşsal bir kararı vardı ve bu stratejiyi takip etmek istemedi çünkü Türk halkının gerçek bir oğluydu. Erdoğan bu siyasi gölge yapılanmaya karşı bir mücadele başlattı. Bu süreçten sonra bu örgüt, Erdoğan'a karşı bir ayaklanma başlattı." diye konuştu.
"Burada, geleneksel ve Kemalist bir ordu darbesinden bahsetmiyoruz. Bu darbeyi TSK değil, TSK'nın içine sızmış CIA'ci bir takım güçler gerçekleştirdi." diyen Dugin, "Türk egemenliğine karşı bir oluşum söz konusuydu ki bunu Ergenekon, Balyoz davalarında da görebiliyoruz. Bunları gerçekleştiren hakimler, savcılar bugün bu davalardan tutuklu bulunuyor. FETÖ, ülke üzerinde hakimiyet elde etmek istiyordu ama ülkeyi yönetmek için değil, ülkeyi yok etmek ve Amerikalılara satmak için. Ama kahraman bir lider ve en nihayetinde kahraman Türk halkı kazandı.'' ifadelerini kullandı.
- "Erdoğan yönetilmek istemediğinde, düğmeye bastılar''
Siyasi baskılarla bu işi başaramayacaklarını anlayan FETÖ'cülerin son çare olarak darbeye başvurduğunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ve Türk toplumu karşısında başarısız olduklarını anımsatan Aleksandr Dugin, "Fetullah Gülen, ABD'deki globalcilerin bir parçasıydı. Globalistler için her şeyin yok edilmesi gerekiyor. Avrasyacılık, çok kutupluluk emaresi taşıyan her şeyin yıkılmasını istiyorlar." dedi.
"Onlara göre sadece bir sistem var o da liberal ve Batıcı sistem... 'Liberal olma dışında şansınız yok' diyorlar." ifadelerini kullanan Dugin, sözlerini, "Erdoğan, Rusya ile iyi ilişkiler kurduğunda, ulusal değerleri savunduğunda, ABD veya globalistler tarafından yönetilmek, kontrol edilmek istemediğinde aslında karar verilmiş oldu. Erdoğan'ın gitmesi ve Türkiye'nin yok edilmesi için düğmeye basıldı.'' diye tamamladı.
Kaynak: AA
Uluslararası Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu'nun ''Avrasya İlişkileri Ekseninde 15 Temmuz'' oturumunda Dugin, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki gibi bir iç savaşa sürüklenmiş olacağını anlattı.
15 Temmuz'da siyasi yapı ve halk özveride bulunmasaydı Türkiye'nin mevcudiyetini devam ettiremeyeceğini dile getiren Dugin, "Çok büyük bir krizden bahsediyorum. Bildiğim kadarı ile PKK ve diğer terör örgütleri, Irak'ta ve Türkiye'de hazırlıklıydılar. Eğer darbe teşebbüsü başarılı olsaydı ikinci adım atılacaktı ve bu noktada yeni bir Irak hatta yeni bir Suriye olabilirdi. Sonu gelmeyen kanlı bir iç savaş olabilirdi.'' değerlendirmesini yaptı.
Dugin, 15 Temmuz'da canlarını feda eden kahramanlar sayesinde şu anda Türkiye'nin başarılı, özgür ve istikrarlı bir ülke olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Çok sevdiğim bir sözdür 'post-modern darbe'. Bence 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe teşebbüsü hakikatten çok çok farklı bir darbeydi. Türkiye tarihindeki darbelerden tabiatı gereği çok farklıydı.Çünkü, bu darbeler Kemalist darbelerdi. Büyük ölçüde ordu tarafından vesayet gerekçesi ile gerçekleşen darbelerdi. Bir tür Türkiye'nin çıkarlarını, Türkiye'nin bağımsızlığını koruma ve halkın yararını gözetme iddiası ile yapılıyordu. Ayrıca derin devlet denilen yapılar da Türkiye'de istikrarı koruma iddiası ile bu darbelerin arkasında etkili oldu. 15 Temmuz'da da bu gerekçe ile siyasi kaosu belki aşmayı umuyorlardı. Vatanperver olduklarını düşünüyorlardı oysaki demokratik değillerdi. Bu derin devlet denilen aygıt, tehdit algısını gördükleri zaman harekete geçiyorlardı ve demokrasiyi hiçe sayıyorlardı.''
- "Başarısız bir darbe girişimidir"
15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'deki düzene ve Türk halkına karşı bir kalkışma olduğunu vurgulayan Dugin, şöyle konuştu:
''Türkiye'yi yok etmek, manipüle etmek, dönüştürmek için ortaya konulmuş başarısız bir darbe girişimidir. Ne zaman başladı? Başkan Erdoğan siyasete başladığı ve siyaseti vesayetten, derin devletten kurtarma söyleminin çok yaygın olduğu bir dönemde. FETÖ ile ayrışma ise, bu örgütün tamamen CIA ve ABD tarafından kontrol edilmeye başlaması ile başladı. Paralel devletle Erdoğan arasında ayrışma neden oldu? Erdoğan, çok açık ve net bir şekilde Türkiye'nin ulusal ve egemen lideriydi, dolayısıyla bu derin devlet vesayetini aşmaya, kırmaya çalıştı ki Türkiye'yi daha büyük bir ülke haline getirebilsin. Bu sayede Türk toplumunun kimliğini daha güçlü bir şekilde tesis edebilsin, daha özgür bir ülke inşa edebilsin. Başkan Erdoğan hem milliyetçi hem karizmatik bir lider ve Türkiye'nin haysiyeti için daha güçlü, daha bağımsız olabilmesi için elinden geleni yapan bir lider.''
- ''FETÖ ülkeyi Amerikalılara satmak istiyordu''
Prof. Dr. Dugin, Paralel Devlet Yapılanması'nın da (PDY) derin devleti yıkmak gibi bir misyonu üstlendiğini aktararak, "Bu yapı derin devleti yok etmek ve onun yerine paralel bir devlet kurmak istiyordu. Erdoğan'ın varoluşsal bir kararı vardı ve bu stratejiyi takip etmek istemedi çünkü Türk halkının gerçek bir oğluydu. Erdoğan bu siyasi gölge yapılanmaya karşı bir mücadele başlattı. Bu süreçten sonra bu örgüt, Erdoğan'a karşı bir ayaklanma başlattı." diye konuştu.
"Burada, geleneksel ve Kemalist bir ordu darbesinden bahsetmiyoruz. Bu darbeyi TSK değil, TSK'nın içine sızmış CIA'ci bir takım güçler gerçekleştirdi." diyen Dugin, "Türk egemenliğine karşı bir oluşum söz konusuydu ki bunu Ergenekon, Balyoz davalarında da görebiliyoruz. Bunları gerçekleştiren hakimler, savcılar bugün bu davalardan tutuklu bulunuyor. FETÖ, ülke üzerinde hakimiyet elde etmek istiyordu ama ülkeyi yönetmek için değil, ülkeyi yok etmek ve Amerikalılara satmak için. Ama kahraman bir lider ve en nihayetinde kahraman Türk halkı kazandı.'' ifadelerini kullandı.
- "Erdoğan yönetilmek istemediğinde, düğmeye bastılar''
Siyasi baskılarla bu işi başaramayacaklarını anlayan FETÖ'cülerin son çare olarak darbeye başvurduğunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ve Türk toplumu karşısında başarısız olduklarını anımsatan Aleksandr Dugin, "Fetullah Gülen, ABD'deki globalcilerin bir parçasıydı. Globalistler için her şeyin yok edilmesi gerekiyor. Avrasyacılık, çok kutupluluk emaresi taşıyan her şeyin yıkılmasını istiyorlar." dedi.
"Onlara göre sadece bir sistem var o da liberal ve Batıcı sistem... 'Liberal olma dışında şansınız yok' diyorlar." ifadelerini kullanan Dugin, sözlerini, "Erdoğan, Rusya ile iyi ilişkiler kurduğunda, ulusal değerleri savunduğunda, ABD veya globalistler tarafından yönetilmek, kontrol edilmek istemediğinde aslında karar verilmiş oldu. Erdoğan'ın gitmesi ve Türkiye'nin yok edilmesi için düğmeye basıldı.'' diye tamamladı.