Nargilenin Marpucu 6 Bin Dolarlık Tespihe Dönüştü
Çocukluğundan beri tespihlere ilgi duyan Tolga Arslan'ın, sümen takımından nargile marpucuna, eski ahşap eşyalardan değerli taşlara kadar pek çok farklı materyalden yaptırdığı tespih koleksiyonu ilgi çekiyor Sergilenen 110 tespih arasında bulunan, antika bir nargilenin marpucundan yapılmış, yeşil, pembe, sarı ve mavi renklerin hakim olduğu 'Yedi Renk Osmanlı' isimli tespihe 6 bin dolar değer biçiliyor Tolga Arslan:'Bu sergide yer alan tespihleri ortaya çıkarmak için Türkiye'deki en iyi 20 tespih ustasıyla çalıştım. Ustalara objeleri götürüyorum, onlar kendi işçiliklerini katıyorlar' 'İyi tespihin değerini malzemenin kendisi ve ustanın işçiliği belirler. Taşları yurt dışından alsak da en iyi tespih ustaları Türkiye'de'
YASEMİN KALYONCUOĞLU - Koleksiyoner Tolga Arslan, çocukluğundan beri büyük ilgi duyduğu tespihlere olan tutkusunu, sergiye dönüştürdü. Arslan'ın sergilediği tespihler arasında yer alan antika bir nargilenin marpucundan yapılmış, yeşil, pembe, sarı ve mavi renklerin hakim olduğu "Yedi Renk Osmanlı" isimli tespihe 6 bin dolar değer biçiliyor.
Organizatörlük yapan Arslan, tespih yapımını merak ederek 2007'den itibaren bu işle profesyonel olarak ilgilenmeye başladı. Tespih sayısının artması ve talep görmesi üzerine Arslan, 600'ün üzerinde tespihin yer aldığı koleksiyonundan 110 tanesini, Ankara Müzayedecilik Evi ve Sanat Galerisi'nde sanatseverlerin beğenisine sundu.
Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1950'den önce kullanılan ağaç eşyalar, katalin maddesinden yapılmış sümen takımlar, nargile marpucu ve antika mühürleri ustalara vererek tespihe dönüştürdüğünü ve zikrin dünyasına yeni bir hayat kattığını söyledi.
Koleksiyonunda formülasyon malzemeden dönüşüme uğramış katalin tespihlerin yanı sıra kehribar, firuze, fildişi, mamut dişi, kuka gibi malzemelerden yapılan tespihlerin de bulunduğunu aktaran Arslan, "Bu sergide yer alan tespihleri ortaya çıkarmak için Türkiye'deki en iyi 20 tespih ustasıyla çalıştım. Ustalara objeleri götürüyorum, onlar kendi işçiliklerini katıyorlar. Koleksiyondaki tespihler, genelde 33'lük. Bu sergide 110 tane tespih var ama koleksiyonumda 600'ün üzerinde tespih bulunuyor." dedi.
- "Her ustanın, kendine ait tasarımı, imame şekli, durağı var"
Arslan, kehribar tespihlerin koleksiyona ayrı değer kattığını, özellikle bu tespihlere talebin bir hayli fazla olduğunu belirterek, "Kehribar rahatlatıcı bir taş, vücuttaki elektriği alıyor. Damla kehribar ise en değerli olanı. Bu tespihlerin en önemli özelliği, ustalarının çok başarılı olması ve taşlarının tek bir kayadan kesilerek yapılan tespihler olması. Ustaların her birinin tespih dizaynı, tasarımı farklıdır. Bu işle uğraşan koleksiyoner, hangi tespihin kime ait olduğunu anlar. Her ustanın kendine ait tasarımı, imame şekli, durağı var." diye konuştu.
İmamesi, ipek veya naylon tel üzerine burularak küçük mikron inceliğinde sarılan, 24 ayar altın veya bin ayar gümüş tellerle oluşturulan kazaziyeden yapılmış katalin ve kehribar tespihlerin çok ilgi çektiğini vurgulayan Arslan, koleksiyonda antika tespihlerin de yer aldığını söyledi.
Taşları ceviz büyüklüğünde sarı renkli, 33'lük damarlı katalinden yapılmış Osmanlı dönemi tespihinin de koleksiyonda yer aldığını dile getiren Arslan, iyi tespihi anlamının ipuçları hakkında şunları söyledi:
"Bir insanın çok tespihi olması, iyi bir koleksiyoner olduğu anlamına gelmiyor. İyi malzeme ile iyi ustanın elinden çıkan bir tespih, hiçbir zaman değer kaybetmez. İyi tespihin değerini malzemenin kendisi ve ustanın işçiliği belirler. Taşları yurt dışından alsak da en iyi tespih ustaları Türkiye'de."
- 600 dolardan başlıyor 6 bin dolara çıkıyor
Fildişi üzerine zümrüt ve yakut taşlarla bezenmiş tespihin oldukça ilgi gördüğünü ifade eden Tolga Arslan, fildişi tespihler başta olmak üzere bazı ürünlerde birden çok tespih ustasının emeği olduğunu belirtti.
Osmanlı döneminden antika bir nargilenin marpucundan yapılmış, içinde yeşil, pembe, sarı ve mavi renklerinin hakim olduğu "yedi renk Osmanlı" adlı tespihin, en pahalı tespihlerden olduğunu kaydeden Arslan, koleksiyondaki tespihlerin değerlerinin 600 dolardan 6 bin dolara kadar değiştiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Organizatörlük yapan Arslan, tespih yapımını merak ederek 2007'den itibaren bu işle profesyonel olarak ilgilenmeye başladı. Tespih sayısının artması ve talep görmesi üzerine Arslan, 600'ün üzerinde tespihin yer aldığı koleksiyonundan 110 tanesini, Ankara Müzayedecilik Evi ve Sanat Galerisi'nde sanatseverlerin beğenisine sundu.
Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1950'den önce kullanılan ağaç eşyalar, katalin maddesinden yapılmış sümen takımlar, nargile marpucu ve antika mühürleri ustalara vererek tespihe dönüştürdüğünü ve zikrin dünyasına yeni bir hayat kattığını söyledi.
Koleksiyonunda formülasyon malzemeden dönüşüme uğramış katalin tespihlerin yanı sıra kehribar, firuze, fildişi, mamut dişi, kuka gibi malzemelerden yapılan tespihlerin de bulunduğunu aktaran Arslan, "Bu sergide yer alan tespihleri ortaya çıkarmak için Türkiye'deki en iyi 20 tespih ustasıyla çalıştım. Ustalara objeleri götürüyorum, onlar kendi işçiliklerini katıyorlar. Koleksiyondaki tespihler, genelde 33'lük. Bu sergide 110 tane tespih var ama koleksiyonumda 600'ün üzerinde tespih bulunuyor." dedi.
- "Her ustanın, kendine ait tasarımı, imame şekli, durağı var"
Arslan, kehribar tespihlerin koleksiyona ayrı değer kattığını, özellikle bu tespihlere talebin bir hayli fazla olduğunu belirterek, "Kehribar rahatlatıcı bir taş, vücuttaki elektriği alıyor. Damla kehribar ise en değerli olanı. Bu tespihlerin en önemli özelliği, ustalarının çok başarılı olması ve taşlarının tek bir kayadan kesilerek yapılan tespihler olması. Ustaların her birinin tespih dizaynı, tasarımı farklıdır. Bu işle uğraşan koleksiyoner, hangi tespihin kime ait olduğunu anlar. Her ustanın kendine ait tasarımı, imame şekli, durağı var." diye konuştu.
İmamesi, ipek veya naylon tel üzerine burularak küçük mikron inceliğinde sarılan, 24 ayar altın veya bin ayar gümüş tellerle oluşturulan kazaziyeden yapılmış katalin ve kehribar tespihlerin çok ilgi çektiğini vurgulayan Arslan, koleksiyonda antika tespihlerin de yer aldığını söyledi.
Taşları ceviz büyüklüğünde sarı renkli, 33'lük damarlı katalinden yapılmış Osmanlı dönemi tespihinin de koleksiyonda yer aldığını dile getiren Arslan, iyi tespihi anlamının ipuçları hakkında şunları söyledi:
"Bir insanın çok tespihi olması, iyi bir koleksiyoner olduğu anlamına gelmiyor. İyi malzeme ile iyi ustanın elinden çıkan bir tespih, hiçbir zaman değer kaybetmez. İyi tespihin değerini malzemenin kendisi ve ustanın işçiliği belirler. Taşları yurt dışından alsak da en iyi tespih ustaları Türkiye'de."
- 600 dolardan başlıyor 6 bin dolara çıkıyor
Fildişi üzerine zümrüt ve yakut taşlarla bezenmiş tespihin oldukça ilgi gördüğünü ifade eden Tolga Arslan, fildişi tespihler başta olmak üzere bazı ürünlerde birden çok tespih ustasının emeği olduğunu belirtti.
Osmanlı döneminden antika bir nargilenin marpucundan yapılmış, içinde yeşil, pembe, sarı ve mavi renklerinin hakim olduğu "yedi renk Osmanlı" adlı tespihin, en pahalı tespihlerden olduğunu kaydeden Arslan, koleksiyondaki tespihlerin değerlerinin 600 dolardan 6 bin dolara kadar değiştiğini sözlerine ekledi.