Afyonkarahisar CHP'den 'Kaybedenler Koltuğu Bırakmalı' Açıklaması
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Savaş Erdoğan, seçimdeki başarısızlık nedeniyle sorumluları göreve davet ederek, “Sorumlu siyaset anlayışı gereği, kaybedenlerin bizler de dahil olmak üzere koltuklarını bırakmaları gerektiğini düşünüyoruz” diye belirtti.
24 Haziran’da yapılan seçimler sonrasında CHP İl Başkanı Savaş Erdoğan, Merkez İlçe Başkanı Vedat Sever, Emirdağ İlçe Başkanı Recep Özer, Şuhut İlçe Başkanı Atila Karaman, Bolvadin İlçe Başkanı Ömer Çengel, Çay İlçe Başkanı Ali Selvi, Sinanpaşa İlçe Başkanı Harun Güner, İhsaniye Belediye Başkanı Halil Ceylan, Çobanlar İlçe Başkanı Beytullah Duman ve Kadın Kolları Başkanı Şenay Sarman ortak bir basın açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamada İl Başkanı Savaş Erdoğan, 24 Haziran’da yapılan seçimin eşit koşullarda ve demokratik bir ortamda yapılmadığını savunarak, “Bir taraf devletin tüm imkanlarını kullanmış, diğer taraf ise maddi olanaksızlıklar ve medya gücüne karşı mücadele etmiştir. Eşit koşullarda olmayan bu seçimi kaybettiğimiz ortadadır. Ancak bunları birer mazeret olarak kabul etmiyoruz, buradan bir öz eleştiri yapmak gerekirse halkımıza kendimizi yeterince ifade edemediğimiz de ortadadır” dedi.
Erdoğan açıklamasında şu ifadeler yer verdi:
“Genel merkezin örgütler üzerinde uyguladığı politika adeta Türkiye’de uygulanan tek adam rejiminin örneğidir. Aday belirleme sürecinde ve yönteminde adeta ‘ben ne diyorsam o’ anlayışıyla örgütlerin görüşü dikkate alınmamıştır. Örgütün sinerjisi bozulmuştur. Bizler sosyal demokrat anlayışın gereği olarak kaybedenin, başaramayanın çekilmediği, gençlerin önünün açılmadığı siyaset anlayışını doğru bulmuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Örgütü olarak her seçim sonunda kazandığımızın telkinine inandırılmak istemiyoruz. Sonuç olarak seçimin kaybedeninin Cumhuriyet Halk Partisi örgütü bu ülkenin tüm Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi ve devrimci kadroların olduğunu düşünüyoruz. Sorumlu siyaset anlayışı gereği, kaybedenlerin bizler de dahil olmak üzere koltuklarını bırakmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda tüm il başkanlarını, ilçe başkanlarını, kurultay delegelerini, kadın ve gençlik kollarını, parti meclisini, MYK’yı ve milletvekillerini göreve davet ediyoruz. Herkes bilmelidir ki şahsi bir çıkar düşünmeden demokrasimizin korunması ve geliştirilmesi adına bu açıklamayı yapmayı kamuoyunu bilgilendirmeyi devrimci bir duruş olarak görev biliyoruz.”
Kaynak: İHA
Yapılan açıklamada İl Başkanı Savaş Erdoğan, 24 Haziran’da yapılan seçimin eşit koşullarda ve demokratik bir ortamda yapılmadığını savunarak, “Bir taraf devletin tüm imkanlarını kullanmış, diğer taraf ise maddi olanaksızlıklar ve medya gücüne karşı mücadele etmiştir. Eşit koşullarda olmayan bu seçimi kaybettiğimiz ortadadır. Ancak bunları birer mazeret olarak kabul etmiyoruz, buradan bir öz eleştiri yapmak gerekirse halkımıza kendimizi yeterince ifade edemediğimiz de ortadadır” dedi.
Erdoğan açıklamasında şu ifadeler yer verdi:
“Genel merkezin örgütler üzerinde uyguladığı politika adeta Türkiye’de uygulanan tek adam rejiminin örneğidir. Aday belirleme sürecinde ve yönteminde adeta ‘ben ne diyorsam o’ anlayışıyla örgütlerin görüşü dikkate alınmamıştır. Örgütün sinerjisi bozulmuştur. Bizler sosyal demokrat anlayışın gereği olarak kaybedenin, başaramayanın çekilmediği, gençlerin önünün açılmadığı siyaset anlayışını doğru bulmuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Örgütü olarak her seçim sonunda kazandığımızın telkinine inandırılmak istemiyoruz. Sonuç olarak seçimin kaybedeninin Cumhuriyet Halk Partisi örgütü bu ülkenin tüm Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi ve devrimci kadroların olduğunu düşünüyoruz. Sorumlu siyaset anlayışı gereği, kaybedenlerin bizler de dahil olmak üzere koltuklarını bırakmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda tüm il başkanlarını, ilçe başkanlarını, kurultay delegelerini, kadın ve gençlik kollarını, parti meclisini, MYK’yı ve milletvekillerini göreve davet ediyoruz. Herkes bilmelidir ki şahsi bir çıkar düşünmeden demokrasimizin korunması ve geliştirilmesi adına bu açıklamayı yapmayı kamuoyunu bilgilendirmeyi devrimci bir duruş olarak görev biliyoruz.”