'Bunların Anladıkları Ekonomi IMF Ekonomisi'
Maliye Bakanı Naci Ağbal: (2) 'Bugün iddia ediyorum, Allah göstermesin bunlar herhangi bir şekilde, yanlışlıkla iktidara gelecek olsalar ilk koşacakları yer IMF olacak. Çünkü bunların anladıkları ekonomi IMF ekonomisi, mirasyedi ekonomisi, savurganlık ekonomisi. Bunlar hiçbir zaman için millete hizmet etme peşinde olmadılar ki' 'Hem bu kadar iş yapıyoruz hem bu kadar yatırım yapıyoruz hem de bütçe açıkları tarihi dip seviyelerinde. Bugün Türkiye'nin bütçe açığı son 5 yılda ortalama yüzde 1 civarında. Bu rakamlar Avrupa'da yüzde 3, OECD ülkelerinde yüzde 3,5 civarında' 'Son 16 yılda yüzde 6 büyüyen bir Türkiye ekonomisiyle yolumuza devam ediyoruz. Bunlar bizim kazanımlarımız. 2018 yılında da inşallah Türkiye yüzde 5 civarında büyüyecek. 2018 yılında inşallah ihracatımız 170 milyar dolara çıkacak'
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bugün iddia ediyorum, Allah göstermesin bunlar herhangi bir şekilde, yanlışlıkla iktidara gelecek olsalar ilk koşacakları yer IMF olacak. Çünkü bunların anladıkları ekonomi IMF ekonomisi, mirasyedi ekonomisi, savurganlık ekonomisi. Bunlar hiçbir zaman için millete hizmet etme peşinde olmadılar ki." dedi.
Ağbal, Aksaray Ticaret ve Sanayi Odasınca, bir otelde düzenlenen "Ticaret Odası, Esnaf Odaları ve İşadamları ile Toplantı" programında, son 16 yılın Türkiye için büyüme yılları olduğunu söyledi.
Global ekonomik krizden sonra Türkiye'nin 2010 ile 2017 yılları arasında ortalama büyüme oranının yüzde 6,9 olduğunu ifade eden Ağbal, 16 yıllık ortalamadan çok daha yüksek bir büyüme oranını son 7 yılda gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Bakan Ağbal, bu büyüme rakamlarının Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimine rağmen gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Son 16 yılda yüzde 6 büyüyen bir Türkiye ekonomisiyle yolumuza devam ediyoruz. Bunlar bizim kazanımlarımız. 2018 yılında da inşallah Türkiye yüzde 5 civarında büyüyecek. 2018 yılında inşallah ihracatımız 170 milyar dolara çıkacak." diye konuştu.
- "2007 ile 2017 yılları arasında Türkiye'de istihdamı 8,6 milyon artırdık"
Ağbal, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye güveninin tam olduğunu, yatırımlarını artırarak yola devam etmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Ülkede istihdam rakamlarının da her geçen gün yükselmeye devam ettiğini, işsizliğin azaldığını dile getiren Ağbal, şunları kaydetti:
"2007 ile 2017 yılları arasında Türkiye'de istihdamı 8,6 milyon artırdık. Avrupa'da istihdam düştü ama aynı dönemde Türkiye'de istihdam 8,6 milyon arttı. 24 Haziran, anlattığım bütün bu kazanımları güçlendirerek devam mı edeceğiz, devam mı diyeceğiz, yoksa bütün bu kazanımları tüketip, yıkıp 1990'lı yıllara geri mi döneceğiz? Çünkü bu yıkım ekibinin temel iddiası mevcut bütün kazanımları yıkmak, bütün kazanımları tüketmek. Adeta mirasyedi gibi bütün bu kazanımları geriye götürmek. O açıdan siz iş adamısınız, siz sanayicisiniz, sizin yatırımlarınız var, siparişleriniz, tedarikleriniz, sizin her ay sonunda ödemek zorunda olduğunuz borçlarınız var, alacaklarınız var. Bu işleri en iyi siz bilirsiniz. 24 Haziran seçimlerinde eğer biz güçlü bir şekilde siyasi istikrarın devamına oy verirsek, o zaman tabii ki siparişleriniz, yatırımlarınız artacak ama eğer Allah göstermesin 24 Haziran'da başka bir tabloyla karşı karşıya kalırsak inanın ki Türkiye'nin geleceğine dair beklentiler çok hızlı bir şekilde bozulacak."
- "Türkiye ekonomisinin en güçlü yönlerinden bir tanesi bütçenin sağlam olması"
Ağbal, Türkiye'nin bütçesinin güçlü olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün Türkiye ekonomisinin en güçlü yönlerinden bir tanesi bütçenin sağlam olması, bütçenin iki yakasının bir arada olması. Hem bu kadar iş yapıyoruz hem bu kadar yatırım yapıyoruz hem de bütçe açıkları tarihi dip seviyelerinde. Bugün Türkiye'nin bütçe açığı son 5 yılda ortalama yüzde 1 civarında. Bu rakamlar Avrupa'da yüzde 3, OECD ülkelerinde yüzde 3,5 civarında. Türkiye'nin bütçe açıkları bu açıdan sadece bizim değil, bütün uluslararası kuruluşların örnek gösterdiği bir konumda. Peki bu mucizeyi nasıl gerçekleştiriyoruz? Hem yatırım yapıyoruz hem üretim yapıyoruz hem hizmet yapıyoruz hem bütçe açıkları düşük kalıyor. O zaman bu kaynak nereden geliyor? Konuşuyorlar meydanlarda; kaynak, kaynak... Sonunda Kılıçdaroğlu gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı. Kılıçdaroğlu, 'Türkiye zengin bir ülke' diyor. Günaydın, sonunda kabul ettin. Peki bu zenginlik nereden geldi? Senin SSK Genel Müdürü olduğun dönemde bu lafı söyleyebiliyor muydun? Bu lafı konuşabiliyor muydun? Allah'a şükürler olsun, tabii ki Türkiye zengin."
- "Bunların anladıkları ekonomi IMF ekonomisi, mirasyedi ekonomisi, savurganlık ekonomisi"
Kaynağı bütçe içinden faize yapılan ödemeleri düşürerek ortaya çıkardıklarına dikkati çeken Ağbal, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun zihniyetinin bu ülkeyi yönettiği dönemlerde, bu ülkenin kaynakları faize, rantiyeye, yurt dışına giderken biz bu hovardalık musluklarını kestik. Milletten topladığımız parayı, vergiyi faize değil, millete harcamaya başladık." ifadelerini kullandı.
Bakan Ağbal, AK Parti yönetimi devralmadan önce bütçenin yarısının faize gittiğini hatırlatarak, "Bugün iddia ediyorum, Allah göstermesin bunlar herhangi bir şekilde, yanlışlıkla iktidara gelecek olsalar ilk koşacakları yer IMF olacak. Çünkü bunların anladıkları ekonomi IMF ekonomisi, mirasyedi ekonomisi, savurganlık ekonomisi. Bunlar hiçbir zaman için millete hizmet etme peşinde olmadılar ki." dedi.
Ülkenin sağlık ve enerji yatırımlarını da anlatan Ağbal, bu yatırımlarla Türkiye'nin bölge ülkeleri arasında birinci sınıf bir ülke konumuna geldiğine işaret etti.
- "3. Havalimanı Türkiye'ye hayırlı uğurlu olsun"
Vatandaşların havayolu kullanımının artışına dikkati çeken Ağbal, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye olarak, sadece Türkiye içinde değil, uluslararası alanda takip edilen mega projelere imza atıyoruz. 3. Havalimanı Türkiye'ye hayırlı uğurlu olsun. Bunlar bizim hayallerimize dahi yetişemezler. Bunlar 3. Havalimanı'na da karşılar. Bunlar 1915 Çanakkale Köprüsü'ne de Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de Osmangazi Köprüsü'ne de karşılar. Bunlar, bunu hayal edemedikleri için, yapılan her şeye karşı çıktıkları için AK Parti'nin hizmet siyasetine de yetişemezler. Anlattıklarımın önemi, 16 yılda biz bunları kazandık. 16 yılda biz bunları kumbaraya attık. 16 yılda Türkiye artık adeta çağ değiştirdi. Dolayısıyla 24 Haziran seçimlerinde inşallah bunları emniyete alacak, devam ettirecek şekilde çaba göstereceğiz."
Ağbal, vatandaşları 24 Haziran'da sandığa gitmeleri, ülke geleceğine sahip çıkmaları konusunda uyardı.
AK Parti Grup Başkenvekili İlknur İnceöz de bir konuşma yaparak, 24 Haziran seçimlerinin önemine dikkati çekti. İnceöz, yapılması gerekenin sandığa giderek ülke istikrarına ve gelişimine devam kararı vermek olduğunu söyledi.
(Bitti)
Kaynak: AA
Ağbal, Aksaray Ticaret ve Sanayi Odasınca, bir otelde düzenlenen "Ticaret Odası, Esnaf Odaları ve İşadamları ile Toplantı" programında, son 16 yılın Türkiye için büyüme yılları olduğunu söyledi.
Global ekonomik krizden sonra Türkiye'nin 2010 ile 2017 yılları arasında ortalama büyüme oranının yüzde 6,9 olduğunu ifade eden Ağbal, 16 yıllık ortalamadan çok daha yüksek bir büyüme oranını son 7 yılda gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Bakan Ağbal, bu büyüme rakamlarının Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimine rağmen gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Son 16 yılda yüzde 6 büyüyen bir Türkiye ekonomisiyle yolumuza devam ediyoruz. Bunlar bizim kazanımlarımız. 2018 yılında da inşallah Türkiye yüzde 5 civarında büyüyecek. 2018 yılında inşallah ihracatımız 170 milyar dolara çıkacak." diye konuştu.
- "2007 ile 2017 yılları arasında Türkiye'de istihdamı 8,6 milyon artırdık"
Ağbal, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye güveninin tam olduğunu, yatırımlarını artırarak yola devam etmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Ülkede istihdam rakamlarının da her geçen gün yükselmeye devam ettiğini, işsizliğin azaldığını dile getiren Ağbal, şunları kaydetti:
"2007 ile 2017 yılları arasında Türkiye'de istihdamı 8,6 milyon artırdık. Avrupa'da istihdam düştü ama aynı dönemde Türkiye'de istihdam 8,6 milyon arttı. 24 Haziran, anlattığım bütün bu kazanımları güçlendirerek devam mı edeceğiz, devam mı diyeceğiz, yoksa bütün bu kazanımları tüketip, yıkıp 1990'lı yıllara geri mi döneceğiz? Çünkü bu yıkım ekibinin temel iddiası mevcut bütün kazanımları yıkmak, bütün kazanımları tüketmek. Adeta mirasyedi gibi bütün bu kazanımları geriye götürmek. O açıdan siz iş adamısınız, siz sanayicisiniz, sizin yatırımlarınız var, siparişleriniz, tedarikleriniz, sizin her ay sonunda ödemek zorunda olduğunuz borçlarınız var, alacaklarınız var. Bu işleri en iyi siz bilirsiniz. 24 Haziran seçimlerinde eğer biz güçlü bir şekilde siyasi istikrarın devamına oy verirsek, o zaman tabii ki siparişleriniz, yatırımlarınız artacak ama eğer Allah göstermesin 24 Haziran'da başka bir tabloyla karşı karşıya kalırsak inanın ki Türkiye'nin geleceğine dair beklentiler çok hızlı bir şekilde bozulacak."
- "Türkiye ekonomisinin en güçlü yönlerinden bir tanesi bütçenin sağlam olması"
Ağbal, Türkiye'nin bütçesinin güçlü olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün Türkiye ekonomisinin en güçlü yönlerinden bir tanesi bütçenin sağlam olması, bütçenin iki yakasının bir arada olması. Hem bu kadar iş yapıyoruz hem bu kadar yatırım yapıyoruz hem de bütçe açıkları tarihi dip seviyelerinde. Bugün Türkiye'nin bütçe açığı son 5 yılda ortalama yüzde 1 civarında. Bu rakamlar Avrupa'da yüzde 3, OECD ülkelerinde yüzde 3,5 civarında. Türkiye'nin bütçe açıkları bu açıdan sadece bizim değil, bütün uluslararası kuruluşların örnek gösterdiği bir konumda. Peki bu mucizeyi nasıl gerçekleştiriyoruz? Hem yatırım yapıyoruz hem üretim yapıyoruz hem hizmet yapıyoruz hem bütçe açıkları düşük kalıyor. O zaman bu kaynak nereden geliyor? Konuşuyorlar meydanlarda; kaynak, kaynak... Sonunda Kılıçdaroğlu gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı. Kılıçdaroğlu, 'Türkiye zengin bir ülke' diyor. Günaydın, sonunda kabul ettin. Peki bu zenginlik nereden geldi? Senin SSK Genel Müdürü olduğun dönemde bu lafı söyleyebiliyor muydun? Bu lafı konuşabiliyor muydun? Allah'a şükürler olsun, tabii ki Türkiye zengin."
- "Bunların anladıkları ekonomi IMF ekonomisi, mirasyedi ekonomisi, savurganlık ekonomisi"
Kaynağı bütçe içinden faize yapılan ödemeleri düşürerek ortaya çıkardıklarına dikkati çeken Ağbal, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun zihniyetinin bu ülkeyi yönettiği dönemlerde, bu ülkenin kaynakları faize, rantiyeye, yurt dışına giderken biz bu hovardalık musluklarını kestik. Milletten topladığımız parayı, vergiyi faize değil, millete harcamaya başladık." ifadelerini kullandı.
Bakan Ağbal, AK Parti yönetimi devralmadan önce bütçenin yarısının faize gittiğini hatırlatarak, "Bugün iddia ediyorum, Allah göstermesin bunlar herhangi bir şekilde, yanlışlıkla iktidara gelecek olsalar ilk koşacakları yer IMF olacak. Çünkü bunların anladıkları ekonomi IMF ekonomisi, mirasyedi ekonomisi, savurganlık ekonomisi. Bunlar hiçbir zaman için millete hizmet etme peşinde olmadılar ki." dedi.
Ülkenin sağlık ve enerji yatırımlarını da anlatan Ağbal, bu yatırımlarla Türkiye'nin bölge ülkeleri arasında birinci sınıf bir ülke konumuna geldiğine işaret etti.
- "3. Havalimanı Türkiye'ye hayırlı uğurlu olsun"
Vatandaşların havayolu kullanımının artışına dikkati çeken Ağbal, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye olarak, sadece Türkiye içinde değil, uluslararası alanda takip edilen mega projelere imza atıyoruz. 3. Havalimanı Türkiye'ye hayırlı uğurlu olsun. Bunlar bizim hayallerimize dahi yetişemezler. Bunlar 3. Havalimanı'na da karşılar. Bunlar 1915 Çanakkale Köprüsü'ne de Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de Osmangazi Köprüsü'ne de karşılar. Bunlar, bunu hayal edemedikleri için, yapılan her şeye karşı çıktıkları için AK Parti'nin hizmet siyasetine de yetişemezler. Anlattıklarımın önemi, 16 yılda biz bunları kazandık. 16 yılda biz bunları kumbaraya attık. 16 yılda Türkiye artık adeta çağ değiştirdi. Dolayısıyla 24 Haziran seçimlerinde inşallah bunları emniyete alacak, devam ettirecek şekilde çaba göstereceğiz."
Ağbal, vatandaşları 24 Haziran'da sandığa gitmeleri, ülke geleceğine sahip çıkmaları konusunda uyardı.
AK Parti Grup Başkenvekili İlknur İnceöz de bir konuşma yaparak, 24 Haziran seçimlerinin önemine dikkati çekti. İnceöz, yapılması gerekenin sandığa giderek ülke istikrarına ve gelişimine devam kararı vermek olduğunu söyledi.
(Bitti)