Her Beş Kişiden Birinin Bağırsağı 'Huzursuz'
En sık rastlanan sindirim sistemi hastalıklarından ‘huzursuz bağırsak sendromu’, sosyal ve ekonomik açıdan dünya çapında büyük bir tehdit oluşturuyor.
Huzursuz bağırsak sendromunun çok ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Gastroenteroloji Uzm. Dr. Murat Keskin, dünya üzerinde yaklaşık her beş kişiden birinin bu hastalığa yakalandığına dikkat çekti. Keskin, "İrritabl bağırsak sendromu (İBS) altta yatan bir hastalık olmaksızın karın ağrısı veya karında rahatsızlık hissiyle ortaya çıkıyor. Bunun yanında ayrıca dışkılama alışkanlığında değişiklikler de ön planda. Huzursuz bağırsak sendorumunun sebebi hala bilinmiyor. Uzmanlar hastalığın kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir" dedi.
Hastalığın seyri de kişiden kişiye farklılık gösterdiğini belirten Keskin, "Ancak günümüzde en çok kabul edilen görüş psikolojik, psikososyal, çevresel ve genetik faktörlerin birlikte rol oynadığıdır. Eskiden spastik kolon, spastik kolit diye adlandırılan bu hastalığın sıklığı yaşla birlikte artar ve genellikle 45 yaşından önce belirtiler görülmeye başlar. Tüm dünyada her beş kişiden birinde bu rahatsızlık var. Her hastada ise farklı şikayetler görülebilir” dedi.
Hastaların yarısında salya veya sümüksü akıntı içeren dışkılamanın mevcut olduğunu ifade eden Keskin, “Bu hastalarda dışkıda kan, kilo kaybı, beslenme bozukluğu, gece uykudan uyandıran ishal olmaz. Bağırsak ağrısı dışında midede yanma, erken doyma, bulantı, kusma, sık idrara çıkma, idrar torbasını tam boşaltamama hissi, sancılı adet görme, iktidarsızlık, yaygın kas ağrısı, bel ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk ve konsantrasyon bozukluğu da İBS ile birlikte görülen birkaç semptomdur. İBS tanısı, tanı kriterlerine uyan hastalarda ancak altta yatan başka bir hastalık olmadığının gösterilmesiyle konulabilir. Hastalık uzun sürelidir, tekrarlayıcıdır, kansere dönüşmez ve ölüme sebep olmaz. Hastaların yüzde 70’i hafif şiddetli hastalığa sahiptir. Bu grup hastalarda hayat tarzlarının ve diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi önerilmektedir. Her hastada kullanılan standart bir diyet listesi yoktur” diye konuştu.
Dr. Murat Keskin, hastalığın belirtilerini ise şöyle sıraladı;
“Karın ağrısı, karında rahatsızlık hissi, kabızlık, ishal veya kabızlık-ishal atakları, zeytin tanesi veya keçi pisliği şeklinde dışkılama, pelte kıvamında dışkılama, acil dışkılama hissi, karında şişlik, gaz, tokluk hissi, karında guruldama ve yellenme, dışkılama ile bağırsağı tam boşaltamama hissi en sık rastlanan şikâyetlerdir. Hastalarda karın ağrısı hiçbir zaman uykudan uyandırmaz. Ağrı genellikle yemekle veya stresle artar, buna karşılık gaz çıkarmakla ya da dışkılama ile geçer. Kabızlığı olan hastalar ise bol su ve lifli gıdalar tüketmelidir.”
Kaynak: İHA
Hastalığın seyri de kişiden kişiye farklılık gösterdiğini belirten Keskin, "Ancak günümüzde en çok kabul edilen görüş psikolojik, psikososyal, çevresel ve genetik faktörlerin birlikte rol oynadığıdır. Eskiden spastik kolon, spastik kolit diye adlandırılan bu hastalığın sıklığı yaşla birlikte artar ve genellikle 45 yaşından önce belirtiler görülmeye başlar. Tüm dünyada her beş kişiden birinde bu rahatsızlık var. Her hastada ise farklı şikayetler görülebilir” dedi.
Hastaların yarısında salya veya sümüksü akıntı içeren dışkılamanın mevcut olduğunu ifade eden Keskin, “Bu hastalarda dışkıda kan, kilo kaybı, beslenme bozukluğu, gece uykudan uyandıran ishal olmaz. Bağırsak ağrısı dışında midede yanma, erken doyma, bulantı, kusma, sık idrara çıkma, idrar torbasını tam boşaltamama hissi, sancılı adet görme, iktidarsızlık, yaygın kas ağrısı, bel ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk ve konsantrasyon bozukluğu da İBS ile birlikte görülen birkaç semptomdur. İBS tanısı, tanı kriterlerine uyan hastalarda ancak altta yatan başka bir hastalık olmadığının gösterilmesiyle konulabilir. Hastalık uzun sürelidir, tekrarlayıcıdır, kansere dönüşmez ve ölüme sebep olmaz. Hastaların yüzde 70’i hafif şiddetli hastalığa sahiptir. Bu grup hastalarda hayat tarzlarının ve diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi önerilmektedir. Her hastada kullanılan standart bir diyet listesi yoktur” diye konuştu.
Dr. Murat Keskin, hastalığın belirtilerini ise şöyle sıraladı;
“Karın ağrısı, karında rahatsızlık hissi, kabızlık, ishal veya kabızlık-ishal atakları, zeytin tanesi veya keçi pisliği şeklinde dışkılama, pelte kıvamında dışkılama, acil dışkılama hissi, karında şişlik, gaz, tokluk hissi, karında guruldama ve yellenme, dışkılama ile bağırsağı tam boşaltamama hissi en sık rastlanan şikâyetlerdir. Hastalarda karın ağrısı hiçbir zaman uykudan uyandırmaz. Ağrı genellikle yemekle veya stresle artar, buna karşılık gaz çıkarmakla ya da dışkılama ile geçer. Kabızlığı olan hastalar ise bol su ve lifli gıdalar tüketmelidir.”