Yabancı Öğrencilere Gönül Sofralarını Açıyorlar
Dünyanın dört bir yanından gelerek Kayseri'deki üniversitelerde lisans ve lisansüstü eğitim gören yabancı öğrenciler, konuk oldukları ailelerin evlerinde iftar yapıyor Hülya Şahin Uğur: 'Hoşgörümüzün hafızalarında kalıp yer etmesi bizim için çok önemli. Ailelerinin içleri rahat olsun, çocukları emin ellerde' Sri Lankalı Rimşan Mohammed: 'Memleketimize gittiğimizde burada yaşadıklarımızı anlatacağız' Pakistanlı Muhammed İkbal: 'Sofrada oturduğum zaman duygulandım. Ben burada kendi ailemin yanındaki gibi huzuru buldum'
ERGÜN HAKTANIYAN - Dünyanın dört bir yanından eğitim için Kayseri'ye gelen yabancı öğrencileri iftar sofralarında ağırlayan aileler, Türklerin misafirperverliğini göstermenin yanında, evlerini bereketlendirmenin mutluluğunu da yaşıyor.
Kayseri'de birçok aile, Mali, Singapur, Pakistan, Bosna Hersek, Filistin, Sri Lanka, Togo, Azerbaycan, Kazakistan gibi farklı ülkelerden gelerek kentteki üniversitelerde lisans ve lisansüstü eğitim gören öğrencilere iftar sofralarını açarak, aile sıcaklığını hissettiriyor.
"Anne eli" değen Anadolu'ya özgü yiyeceklerle öğrencilerin memleket hasretini bir nebze olsun azaltan aileler, hem Türk insanın misafirperverliğini gösteriyor hem de sofralarını bereketlendiriyor.
Hülya Şahin Uğur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl yabancı öğrencileri sofralarında ağırladıklarını söyledi.
Ramazan ayının paylaşma zamanı olduğunu belirten Uğur, şunları kaydetti:
"İftarımız ve ramazanımız bu şekilde daha bereketli geçiyor. Kayserimizin mantı, yağlama gibi yemeklerini yapmaya çalışıyoruz. Bu şekilde ramazanımızın daha huzur dolu geçtiğini söyleyebilirim. Buraya gelen çocuklar kendi ülkelerine gittiklerinde, 'Müslüman bir Türk ailesi misafirperverliklerini gösterdi' desinler. Hoşgörümüzün hafızalarında kalıp yer etmesi bizim için çok önemli. Ailelerinin içleri rahat olsun, çocukları emin ellerde. Tanımadıkları bir ailenin evine geliyorlar. Onların gösterdiği bir güler yüz, 'Yenge eline sağlık, çok güzel olmuş yemekler' demesi benim oruçlu olmama rağmen bütün yorgunluğumu unutturuyor."
- "Yüreğimizi, evimizi açıyoruz"
Murat Uğur da kendisinin de üniversite yıllarında başka ailelerin yanında iftarlara katıldığını aktardı.
"İftarlarda 'Biz de öğrencileri ağırlarız' diye dua ederdik." diyen Uğur, şöyle konuştu:
"Bu iftar programları bize mutluluk veriyor. Evimizin, yuvamızın bereketinin arttığını görüyoruz. Biz bu çocukların ne annesinin ne babasının yerine geçemeyiz. Biz mümkün olduğunca onlara yüreğimizi, evimizi açıp iftarımızı yapıyoruz."
Yabancı öğrencileri ağırlayanlardan Sibel Dede ise misafirlerine Kayseri mantısı, fırın ağzı, içli köfte, sarma gibi yöresel yemekler hazırladığını anlattı.
Abdil Dede de paylaşmanın önemine değinerek, yabancı öğrencilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Erciyes Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyan Sri Lankalı Rimşan Mohammed ise yurtta kaldığını ve ev ortamında açılan iftarları özlediğini vurguladı.
Türklerin sofralarında aile ortamını yaşadıklarını anlatan Mohammed, "Türklerin iftarları nasıl geçirdiklerini de görüyoruz. Türk misafirperverliğini de öğrenmiş oluyoruz. Memleketimize gittiğimizde de burada yaşadıklarımızı anlatacağız. Biz annemizin yemeğini özlüyoruz. Burada iftarda bulunduğumuzda anne elinin değdiği yemekleri yedik." şeklinde konuştu.
Pakistanlı Muhammed İkbal da Türkiye'ye ilahiyat alanında doktora yapmak için geldiğini ve üç çocuğunun olduğunu ifade ederek, "Bu iftara katıldığımda babamın annemin yanına gelmiş gibi oldum. Sofrada oturduğum zaman da duygulandım. Ben burada kendi ailemin yanındaki gibi huzuru buldum." dedi.
Medeniyetin Burçları Derneği Başkanı Ali Dursun, yabancı öğrencilerin dernek aracılığıyla 5 yıldır iftar programlarına katıldığını, şimdiye kadar bin yabancı öğrencinin ailelerin iftar masasında oruçlarını açtığını aktardı.
Kaynak: AA
Kayseri'de birçok aile, Mali, Singapur, Pakistan, Bosna Hersek, Filistin, Sri Lanka, Togo, Azerbaycan, Kazakistan gibi farklı ülkelerden gelerek kentteki üniversitelerde lisans ve lisansüstü eğitim gören öğrencilere iftar sofralarını açarak, aile sıcaklığını hissettiriyor.
"Anne eli" değen Anadolu'ya özgü yiyeceklerle öğrencilerin memleket hasretini bir nebze olsun azaltan aileler, hem Türk insanın misafirperverliğini gösteriyor hem de sofralarını bereketlendiriyor.
Hülya Şahin Uğur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl yabancı öğrencileri sofralarında ağırladıklarını söyledi.
Ramazan ayının paylaşma zamanı olduğunu belirten Uğur, şunları kaydetti:
"İftarımız ve ramazanımız bu şekilde daha bereketli geçiyor. Kayserimizin mantı, yağlama gibi yemeklerini yapmaya çalışıyoruz. Bu şekilde ramazanımızın daha huzur dolu geçtiğini söyleyebilirim. Buraya gelen çocuklar kendi ülkelerine gittiklerinde, 'Müslüman bir Türk ailesi misafirperverliklerini gösterdi' desinler. Hoşgörümüzün hafızalarında kalıp yer etmesi bizim için çok önemli. Ailelerinin içleri rahat olsun, çocukları emin ellerde. Tanımadıkları bir ailenin evine geliyorlar. Onların gösterdiği bir güler yüz, 'Yenge eline sağlık, çok güzel olmuş yemekler' demesi benim oruçlu olmama rağmen bütün yorgunluğumu unutturuyor."
- "Yüreğimizi, evimizi açıyoruz"
Murat Uğur da kendisinin de üniversite yıllarında başka ailelerin yanında iftarlara katıldığını aktardı.
"İftarlarda 'Biz de öğrencileri ağırlarız' diye dua ederdik." diyen Uğur, şöyle konuştu:
"Bu iftar programları bize mutluluk veriyor. Evimizin, yuvamızın bereketinin arttığını görüyoruz. Biz bu çocukların ne annesinin ne babasının yerine geçemeyiz. Biz mümkün olduğunca onlara yüreğimizi, evimizi açıp iftarımızı yapıyoruz."
Yabancı öğrencileri ağırlayanlardan Sibel Dede ise misafirlerine Kayseri mantısı, fırın ağzı, içli köfte, sarma gibi yöresel yemekler hazırladığını anlattı.
Abdil Dede de paylaşmanın önemine değinerek, yabancı öğrencilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Erciyes Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyan Sri Lankalı Rimşan Mohammed ise yurtta kaldığını ve ev ortamında açılan iftarları özlediğini vurguladı.
Türklerin sofralarında aile ortamını yaşadıklarını anlatan Mohammed, "Türklerin iftarları nasıl geçirdiklerini de görüyoruz. Türk misafirperverliğini de öğrenmiş oluyoruz. Memleketimize gittiğimizde de burada yaşadıklarımızı anlatacağız. Biz annemizin yemeğini özlüyoruz. Burada iftarda bulunduğumuzda anne elinin değdiği yemekleri yedik." şeklinde konuştu.
Pakistanlı Muhammed İkbal da Türkiye'ye ilahiyat alanında doktora yapmak için geldiğini ve üç çocuğunun olduğunu ifade ederek, "Bu iftara katıldığımda babamın annemin yanına gelmiş gibi oldum. Sofrada oturduğum zaman da duygulandım. Ben burada kendi ailemin yanındaki gibi huzuru buldum." dedi.
Medeniyetin Burçları Derneği Başkanı Ali Dursun, yabancı öğrencilerin dernek aracılığıyla 5 yıldır iftar programlarına katıldığını, şimdiye kadar bin yabancı öğrencinin ailelerin iftar masasında oruçlarını açtığını aktardı.