EBRD, Türkiye'nin 2018 Büyüme Tahminini Yükseltti
EBRD'nin 'Bölgesel Ekonomik Görünüm' raporuna göre, Türkiye için 2018 büyüme tahmini yüzde 3,5'tan yüzde 4,4 seviyesine çıkarıldı.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (ERBD), Türkiye’nin 2018 için ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,5’tan yüzde 4,4’e yükseltti.
Bankanın yıllık toplantısı kapsamında açıklanan "Bölgesel Ekonomik Görünüm" raporunda, Türkiye’nin 2018 yılı için büyüme tahmininin yüzde 3,5 seviyesinden yüzde 4,4'e yükseltildiği, 2019'da ise yüzde 4,2 büyüme kaydetmesinin beklendiği kaydedildi.
Raporda, Türkiye ekonomisinin geçen yıl kaydettiği yüzde 7,4 seviyesindeki büyümenin; mali teşviklerin etkisinin azalması, kredi büyümesinin sınırlanması ve iç talebin yavaşlaması ile 2018 sonunda yüzde 4,4'e gerilemesinin tahmin edildiği belirtildi.
Türk lirasındaki zayıflığın bir yansıması olarak ihracat pazarlarındaki talep artışının, büyümedeki azalmayı kısmen telafi edebileceği aktarılan raporda, Türkiye ekonomisinin güçlü yanları vurgulandı.
Raporda, "Son dönemde mali politikaların gevşemesi ve muhtemel borçlardaki artışa rağmen Türkiye’nin güçlü finansman ölçütleri ve istikrarlı bankacılık sistemi ekonominin temel çıpaları durumunda. Türkiye’nin en dikkate değer güçlü yönlerinden biri ise GSYH’nin yaklaşık yüzde 29’u seviyesinde olan düşük kamu borcu ve düşük bütçe açığı... Bankacılık sistemi iyi sermayelendirilmiş durumda. Kredi Garanti Fonu’yla ilişkili hızlı kredi büyümesinin etkileri henüz belirsiz olsa da takipteki kredilerin oranı yüzde 3’ün altında." ifadeleri kullanıldı.
Raporda, Türkiye’nin geçen yıla ilişkin büyümesinin yüzde 4-4,5 seviyelerinde olan potansiyel büyümenin üzerinde olduğu, enflasyonun çift hanelere ulaştığı ve cari açığın GSYH'ye oranının yüzde 6 seviyesine yükseldiği, söz konusu gelişmelerin ekonomide "aşırı ısınma" olabileceğine ilişkin endişelere neden olduğu kaydedildi.
- "Enflasyona, parasal politika sıkılaştırılması yoluyla cevap verilmesi..."
EBRD raporunda, seçimlerin önce çekilmesinin hükümete, politika dengelenmesini daha erken sağlama imkanı verebileceği, atılacak adımlarla mali ve makroihtiyati düzenlemelerin iç, dış dengesizlikleri azaltabileceği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Enflasyona, parasal politika sıkılaştırılması yoluyla cevap verilmesi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması açısından önemli olacaktır. Bu, küresel döngünün değiştiği bir dönemde yatırımcıların güvenlerinin tazelenmesi açısından kilit önemde. 2018 yılında GSYH'nin yüzde 25’i seviyesini aşabilecek olan dış finansman ihtiyacı nedeniyle özellikle doğrudan yabancı yatırımların zayıf ve döviz rezervlerinin sınırlı olduğu düşünüldüğünde, ülke, küresel likidite koşullarındaki değişime yüksek seviyede maruz kalmaya devam edecek."
- EBRD’nin faaliyet gösterdiği bölgelerin ortalama büyümesi 2018'de yüzde 3,3,
Raporda, Orta Avrupa ve Balkan ülkelerinde ekonomik büyümenin 2017'deki yüzde 4,3 seviyesinden bu yıl yüzde 3,8 seviyesine gerilemesinin beklendiği, 2019'da ise büyümenin yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü kaydedildi.
Güneydoğu Avrupa’da bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 3,6, gelecek yıl ise yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği aktarılan raporda, Orta Asya’da bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 4,4, 2019'da ise 4,5 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü belirtildi.
Raporda, EBRD’nin, faaliyetlerini yürüttüğü tüm bölgelerin toplam ortalama büyümesinin bu yılın sonunda yüzde 3,3, 2019 sonunda ise yüzde 3,2 büyüme kaydetmesinin beklendiği bildirildi.
Kaynak: AA
Bankanın yıllık toplantısı kapsamında açıklanan "Bölgesel Ekonomik Görünüm" raporunda, Türkiye’nin 2018 yılı için büyüme tahmininin yüzde 3,5 seviyesinden yüzde 4,4'e yükseltildiği, 2019'da ise yüzde 4,2 büyüme kaydetmesinin beklendiği kaydedildi.
Raporda, Türkiye ekonomisinin geçen yıl kaydettiği yüzde 7,4 seviyesindeki büyümenin; mali teşviklerin etkisinin azalması, kredi büyümesinin sınırlanması ve iç talebin yavaşlaması ile 2018 sonunda yüzde 4,4'e gerilemesinin tahmin edildiği belirtildi.
Türk lirasındaki zayıflığın bir yansıması olarak ihracat pazarlarındaki talep artışının, büyümedeki azalmayı kısmen telafi edebileceği aktarılan raporda, Türkiye ekonomisinin güçlü yanları vurgulandı.
Raporda, "Son dönemde mali politikaların gevşemesi ve muhtemel borçlardaki artışa rağmen Türkiye’nin güçlü finansman ölçütleri ve istikrarlı bankacılık sistemi ekonominin temel çıpaları durumunda. Türkiye’nin en dikkate değer güçlü yönlerinden biri ise GSYH’nin yaklaşık yüzde 29’u seviyesinde olan düşük kamu borcu ve düşük bütçe açığı... Bankacılık sistemi iyi sermayelendirilmiş durumda. Kredi Garanti Fonu’yla ilişkili hızlı kredi büyümesinin etkileri henüz belirsiz olsa da takipteki kredilerin oranı yüzde 3’ün altında." ifadeleri kullanıldı.
Raporda, Türkiye’nin geçen yıla ilişkin büyümesinin yüzde 4-4,5 seviyelerinde olan potansiyel büyümenin üzerinde olduğu, enflasyonun çift hanelere ulaştığı ve cari açığın GSYH'ye oranının yüzde 6 seviyesine yükseldiği, söz konusu gelişmelerin ekonomide "aşırı ısınma" olabileceğine ilişkin endişelere neden olduğu kaydedildi.
- "Enflasyona, parasal politika sıkılaştırılması yoluyla cevap verilmesi..."
EBRD raporunda, seçimlerin önce çekilmesinin hükümete, politika dengelenmesini daha erken sağlama imkanı verebileceği, atılacak adımlarla mali ve makroihtiyati düzenlemelerin iç, dış dengesizlikleri azaltabileceği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Enflasyona, parasal politika sıkılaştırılması yoluyla cevap verilmesi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması açısından önemli olacaktır. Bu, küresel döngünün değiştiği bir dönemde yatırımcıların güvenlerinin tazelenmesi açısından kilit önemde. 2018 yılında GSYH'nin yüzde 25’i seviyesini aşabilecek olan dış finansman ihtiyacı nedeniyle özellikle doğrudan yabancı yatırımların zayıf ve döviz rezervlerinin sınırlı olduğu düşünüldüğünde, ülke, küresel likidite koşullarındaki değişime yüksek seviyede maruz kalmaya devam edecek."
- EBRD’nin faaliyet gösterdiği bölgelerin ortalama büyümesi 2018'de yüzde 3,3,
Raporda, Orta Avrupa ve Balkan ülkelerinde ekonomik büyümenin 2017'deki yüzde 4,3 seviyesinden bu yıl yüzde 3,8 seviyesine gerilemesinin beklendiği, 2019'da ise büyümenin yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü kaydedildi.
Güneydoğu Avrupa’da bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 3,6, gelecek yıl ise yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği aktarılan raporda, Orta Asya’da bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 4,4, 2019'da ise 4,5 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü belirtildi.
Raporda, EBRD’nin, faaliyetlerini yürüttüğü tüm bölgelerin toplam ortalama büyümesinin bu yılın sonunda yüzde 3,3, 2019 sonunda ise yüzde 3,2 büyüme kaydetmesinin beklendiği bildirildi.