'Tek Umut 24 Haziran Seçimleri'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu: 'Türkiye ekonomisinin önündeki tek umut 24 Haziran seçimleridir. Mevcut yönetim değiştirilmeden Türkiye'de yatırım ortamı güvenliği ve hukuk güvenliği, Merkez Bankasının bağımsızlığı sağlanamaz' 'Yapılması gereken iş derhal OHAL'i kaldırmaktır. OHAL'in kalkması ile 11,5 ay içerisinde faizlerde 5 puana yakın düşüş olabilir' 'Yarın saat 11.00'de memleketin geleceğine yön verecek, bundan sonra bir dönem partilerin ekopolitiğe bakışını değiştirecek seçim beyannamemizi adaylarımızla birlikte açıklayacağız'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "Türkiye ekonomisinin önündeki tek umut 24 Haziran seçimleridir. Mevcut yönetim değiştirilmeden Türkiye'de yatırım ortamı güvenliği ve hukuk güvenliği, Merkez Bankasının bağımsızlığı sağlanamaz." dedi.
Erdoğdu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, son günlerde döviz kurunda yaşanan dalgalanmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Döviz kurunun büyük bir dalgalanma göstererek 4,90'lar seviyesine çıktıktan sonra faizlerde 300 baz puanlık bir artış yapıldığını belirten Erdoğdu, normalde herhangi bir ülkenin yıllık faiz oranı kadar faiz artışı yapılmasına rağmen yüksek kurun düşürülemediğini dile getirdi.
Toplantıya başladığı dakikalarda dolar kurunun 4.70 seviyesinde dalgalanmaya devam ettiğine dikkati çeken Erdoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi bu dalgalanmadan çok büyük zarar görmektedir. Döviz kurundaki bu dalgalanmanın önemli yapısal sebepleri olduğunu biliyoruz ancak ülkemizdeki otoriter tek adamın Londra'da, iktisat biliminin en basit teorisi olan faiz teorisine, Londra'daki fon yöneticileri karşısında karşı çıkması dolayısıyla ülkemizi ilgilendiren uluslararası bir panik yaşanmış ve döviz kuru hızla yukarıya doğru tırmanmıştır. Döviz kuru yukarıya tırmandığında her şeyden önce enflasyon artar. Döviz kurunun bu kadar hızlı yükselmesi günün sonunda fiyat artışı ve enflasyon olarak yoksulları zorlamaktadır. Ne yazık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Londra'da yaptığı bu açıklamalarla ve üzerine devam ettiği bu tarzıyla Türkiye ekonomisine çok ciddi bir zarar vermiştir."
Türk lirasının itibarının Merkez Bankasının (MB) itibarına bağlı olduğunun altını çizen Erdoğdu, MB Başkanı'nın bir parti genel merkezine çağrılarak, bağımsızlığını zedeler bir şekilde talimat verilmesinin de döviz kuru üzerine ciddi baskı yarattığını savundu.
Erdoğdu, ekonomi yönetiminde liyakat kalmadığını, ekonomiyi yönetenlerin yaptıkları açıklamaların ise ekonominin temel prensipleriyle çeliştiğini ileri sürdü.
Sürekli bir üst akıldan ve dış güçlerin operasyonlarından bahsedildiğini aktaran Aykut Erdoğdu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bunlar kimdir? Eğer gerçekten samimiyseler biz bu mücadele iktidarın yanında durmaya hazırız ama bizim gördüğümüz gerçekler farklı. Türkiye'nin 453 milyar dolar dış borcu var. Üstelik bunun 185 milyar doları bir yıldan kısa vadeli. Yani bir yıldan kısa süre içerisinde biz 185 milyar dolar bulup ödemeliyiz. Bununla da kalmıyor çok yüksek bir cari açığımız var, 55 milyar dolarda cari açığı bu borcun üzerine koyduğunuzda Türkiye'nin bir yılda kısa vade içerisinde 240 milyar dolar para bulması gerekiyor. Döviz kurundaki her bir kuruş artış 2,4 milyar lira Türkiye ekonomine zarar yaratıyor. Son dönemde kabaca 30 kuruş arttığını düşünürseniz 72 milyar lira fazladan şirketlerimiz, kamumuz, özel sektörümüz, para ödemek zorunda kalacak. Sırf bu Londra'daki konuşma yüzünden."
Hükümetin ekonomiyle ilgili önlem almada çok geç kaldığını, bunun sebebini de anlayamadıklarını dile getiren Erdoğdu, MB'nin elinin kolunun bağlanmış durumda olduğunu, MB'nin durumu gördüğünü ancak müdahale edecek cesaretinin olmadığını düşündüklerini söyledi.
Türkiye ekonomisini bu kötü gidişten kurtarmanın ilk yolunun siyasi olduğuna dikkati çeken Erdoğdu, şöyle devam etti:
"Hukuk güvenliğinin olmadığı tek adam yönetiminde yabancı yatırımlar ülkeye girmekte çekince göstermektedir. OHAL altında yatırımların güvenliği risk altındadır. Hukuk güvenliği kalmamıştır. Yapılması gereken iş derhal OHAL'i kaldırmaktır. OHAL'in kalkması ile bir 1,5 ay içerisinde faizlerde 5 puana yakın düşüş olabilir. Döviz kurunda OHAL kaldırıldığı günden itibaren bir ay içerisinde düşüş bekleyebilirsiniz... Türkiye ekonomisinin önündeki tek umut 24 Haziran seçimleridir. Mevcut yönetim değiştirilmeden Türkiye'de yatırım ortamı güvenliği ve hukuk güvenliği, MB'nin bağımsızlığı sağlanamaz. Eğer ülkede hukuk güvenliği ve yargı bağımsızlığı yoksa bu ülkede yatırım bekleyemezsiniz."
Aykut Erdoğdu, "kara çarşamba" diye nitelendirdiği önceki gün dövizdeki dalgalanmadan kimlerin kar ettiğinin MASAK tarafından araştırılmasını ve kamuoyuna açıklanmasını beklediklerini söyledi.
Erdoğdu, ayrıca MB'nin düşük kur tahmini ile yaptığı döviz satım işlerinden zarar edip etmediğini de açıklamasını istedi.
Bir soru üzerine MB'nin ihracat reeskont kredi ödemelerinde dolar kurunu 4,20'ye, avro kurunu ise 4,90'a sabitlemesini olumlu bulduklarını belirten Erdoğdu, "Ancak bunun zararına ne kadar katlanabiliriz bilmiyorum." dedi.
- Seçim Bildirgesi
Aykut Erdoğdu, yarın saat 11.00'de JW Marriott Otel'de seçim bildirgesini açıklayacaklarını bildirerek, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bildirgenin hazırlık aşamasına bizzat katıldığını aktardı.
Kılıçdaroğlu'nun bazı hesaplamalarını kendisinin yaptığını ve düzelttiğini anlatan Erdoğdu, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımız en zor olan aday belirleme sürecinde dahi teknik ekiple sabahlara kadar çalıştı. Seçim bildirgemiz sadece vaatler seti değildir, bir ekonomik modeli de içermektedir. Vaatlerimizin her birinin ekonomik modelde küçük dişli olduğunu bilmenizi beklerim. Bildirgemiz daha kısa, daha özlü seçim bildirgesi olacak. Önemli miktarda istihdam oranı yaratacağını da düşünüyoruz. Yarın saat 11.00'de memleketin geleceğe yön verecek, bundan sonra bir dönem partilerin eko politiğe bakışı değiştirecek seçim beyannamemizi adaylarımızla birlikte açıklayacağız."
Kaynak: AA
Erdoğdu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, son günlerde döviz kurunda yaşanan dalgalanmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Döviz kurunun büyük bir dalgalanma göstererek 4,90'lar seviyesine çıktıktan sonra faizlerde 300 baz puanlık bir artış yapıldığını belirten Erdoğdu, normalde herhangi bir ülkenin yıllık faiz oranı kadar faiz artışı yapılmasına rağmen yüksek kurun düşürülemediğini dile getirdi.
Toplantıya başladığı dakikalarda dolar kurunun 4.70 seviyesinde dalgalanmaya devam ettiğine dikkati çeken Erdoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi bu dalgalanmadan çok büyük zarar görmektedir. Döviz kurundaki bu dalgalanmanın önemli yapısal sebepleri olduğunu biliyoruz ancak ülkemizdeki otoriter tek adamın Londra'da, iktisat biliminin en basit teorisi olan faiz teorisine, Londra'daki fon yöneticileri karşısında karşı çıkması dolayısıyla ülkemizi ilgilendiren uluslararası bir panik yaşanmış ve döviz kuru hızla yukarıya doğru tırmanmıştır. Döviz kuru yukarıya tırmandığında her şeyden önce enflasyon artar. Döviz kurunun bu kadar hızlı yükselmesi günün sonunda fiyat artışı ve enflasyon olarak yoksulları zorlamaktadır. Ne yazık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Londra'da yaptığı bu açıklamalarla ve üzerine devam ettiği bu tarzıyla Türkiye ekonomisine çok ciddi bir zarar vermiştir."
Türk lirasının itibarının Merkez Bankasının (MB) itibarına bağlı olduğunun altını çizen Erdoğdu, MB Başkanı'nın bir parti genel merkezine çağrılarak, bağımsızlığını zedeler bir şekilde talimat verilmesinin de döviz kuru üzerine ciddi baskı yarattığını savundu.
Erdoğdu, ekonomi yönetiminde liyakat kalmadığını, ekonomiyi yönetenlerin yaptıkları açıklamaların ise ekonominin temel prensipleriyle çeliştiğini ileri sürdü.
Sürekli bir üst akıldan ve dış güçlerin operasyonlarından bahsedildiğini aktaran Aykut Erdoğdu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bunlar kimdir? Eğer gerçekten samimiyseler biz bu mücadele iktidarın yanında durmaya hazırız ama bizim gördüğümüz gerçekler farklı. Türkiye'nin 453 milyar dolar dış borcu var. Üstelik bunun 185 milyar doları bir yıldan kısa vadeli. Yani bir yıldan kısa süre içerisinde biz 185 milyar dolar bulup ödemeliyiz. Bununla da kalmıyor çok yüksek bir cari açığımız var, 55 milyar dolarda cari açığı bu borcun üzerine koyduğunuzda Türkiye'nin bir yılda kısa vade içerisinde 240 milyar dolar para bulması gerekiyor. Döviz kurundaki her bir kuruş artış 2,4 milyar lira Türkiye ekonomine zarar yaratıyor. Son dönemde kabaca 30 kuruş arttığını düşünürseniz 72 milyar lira fazladan şirketlerimiz, kamumuz, özel sektörümüz, para ödemek zorunda kalacak. Sırf bu Londra'daki konuşma yüzünden."
Hükümetin ekonomiyle ilgili önlem almada çok geç kaldığını, bunun sebebini de anlayamadıklarını dile getiren Erdoğdu, MB'nin elinin kolunun bağlanmış durumda olduğunu, MB'nin durumu gördüğünü ancak müdahale edecek cesaretinin olmadığını düşündüklerini söyledi.
Türkiye ekonomisini bu kötü gidişten kurtarmanın ilk yolunun siyasi olduğuna dikkati çeken Erdoğdu, şöyle devam etti:
"Hukuk güvenliğinin olmadığı tek adam yönetiminde yabancı yatırımlar ülkeye girmekte çekince göstermektedir. OHAL altında yatırımların güvenliği risk altındadır. Hukuk güvenliği kalmamıştır. Yapılması gereken iş derhal OHAL'i kaldırmaktır. OHAL'in kalkması ile bir 1,5 ay içerisinde faizlerde 5 puana yakın düşüş olabilir. Döviz kurunda OHAL kaldırıldığı günden itibaren bir ay içerisinde düşüş bekleyebilirsiniz... Türkiye ekonomisinin önündeki tek umut 24 Haziran seçimleridir. Mevcut yönetim değiştirilmeden Türkiye'de yatırım ortamı güvenliği ve hukuk güvenliği, MB'nin bağımsızlığı sağlanamaz. Eğer ülkede hukuk güvenliği ve yargı bağımsızlığı yoksa bu ülkede yatırım bekleyemezsiniz."
Aykut Erdoğdu, "kara çarşamba" diye nitelendirdiği önceki gün dövizdeki dalgalanmadan kimlerin kar ettiğinin MASAK tarafından araştırılmasını ve kamuoyuna açıklanmasını beklediklerini söyledi.
Erdoğdu, ayrıca MB'nin düşük kur tahmini ile yaptığı döviz satım işlerinden zarar edip etmediğini de açıklamasını istedi.
Bir soru üzerine MB'nin ihracat reeskont kredi ödemelerinde dolar kurunu 4,20'ye, avro kurunu ise 4,90'a sabitlemesini olumlu bulduklarını belirten Erdoğdu, "Ancak bunun zararına ne kadar katlanabiliriz bilmiyorum." dedi.
- Seçim Bildirgesi
Aykut Erdoğdu, yarın saat 11.00'de JW Marriott Otel'de seçim bildirgesini açıklayacaklarını bildirerek, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bildirgenin hazırlık aşamasına bizzat katıldığını aktardı.
Kılıçdaroğlu'nun bazı hesaplamalarını kendisinin yaptığını ve düzelttiğini anlatan Erdoğdu, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımız en zor olan aday belirleme sürecinde dahi teknik ekiple sabahlara kadar çalıştı. Seçim bildirgemiz sadece vaatler seti değildir, bir ekonomik modeli de içermektedir. Vaatlerimizin her birinin ekonomik modelde küçük dişli olduğunu bilmenizi beklerim. Bildirgemiz daha kısa, daha özlü seçim bildirgesi olacak. Önemli miktarda istihdam oranı yaratacağını da düşünüyoruz. Yarın saat 11.00'de memleketin geleceğe yön verecek, bundan sonra bir dönem partilerin eko politiğe bakışı değiştirecek seçim beyannamemizi adaylarımızla birlikte açıklayacağız."