Karadeniz Yaylaları Canlanıyor
Temiz havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadileriyle ünlü Karadeniz yaylalarının havaların ısınmasıyla yeşeren doğası besicilerin getirdiği küçükbaş hayvan sürüleriyle canlanmaya başladı Besici Hasan Kurt: 'İşimiz çok zor ama seviyoruz. Halimizden şikayetçi değiliz. Sonuçta ailemizi bu meslekle geçindiriyoruz'
HAYATİ AKÇAY - Temiz havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadilerin arasından geçen akarsularıyla büyüleyen Karadeniz yaylaları, besicilerin sahil kesimlerden getirdiği küçükbaş hayvan sürüleriyle büyük bir canlılık yaşıyor.
Bölgede hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, ısınan havayla birlikte karların erimesi ve taze otların çıkması üzerine sahil kesimlerden yaylalara göçe başladı.
Besicilerin mayıs başından itibaren küçükbaş hayvan sürüleriyle başladığı yayla göçü, haziran başına kadar devam edecek.
Yaylalarda hayvanlarını geniş arazilerdeki otlaklar ve ırmaklardaki buz gibi sular ile buluşturan besiciler, kendileri de yayla evlerinde yanlarında getirdikleri erzaklarla yaşamlarını sürdürüyor.
Yaklaşık 6 ay hayvanlarıyla yaylada kalacak besiciler, havaların soğumasının ardından sahil kesimlerine geri dönecek.
Samsun'un Terme ilçesinden Ordu'nun Aybastı ilçesine bağlı Perşembe Yaylası'na koyunlarını getiren besicilerden Hasan Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta süren yolculuğun ardından yaylaya ulaştığını söyledi.
Yaylada yaklaşık 6 ay kalmayı planladıklarını belirten Kurt, "İşimiz çok zor ama seviyoruz. Halimizden şikayetçi değiliz. Sonuçta ailemizi bu meslekle geçindiriyoruz. Uzun yıllar bu mesleği yapmak istiyorum." dedi.
Besici Orhan Kahveci de yaklaşık 30 yıldır yaylada çobanlık yaptığını ifade ederek, baba mesleğini sürdürmeye çalıştığını dile getirdi.
Yaylada en çok korktuğu şeylerin başında kurt saldırısının geldiğini aktaran Kahveci, "Geçtiğimiz yıllarda kurt saldırısı sonucu onlarca koyunumuz telef olmuştu. Bu sene de benzer durumla karşılaşmamak için önlemimizi aldık. Koyun sürülerini çoban köpekleriyle korumaya çalışıyoruz." diye konuştu.
- "Yaylalarda ot oldukça fazla"
Yunus Doğan ise bu sezonun kendileri için iyi geçmesini ümit ettiklerini belirterek, yaylalarda koyunları için gerekli otun oldukça fazla olduğunu kaydetti.
Besici İsmet Yanık, yayla göçlerinin her zaman zorlu ve yorucu geçtiğine işaret ederek, en büyük sorunlarının yeni çoban bulunamaması olduğunu söyledi.
Gençlerin çobanlık yapmak istemediğini ifade eden Yanık, şöyle konuştu:
"Her yıl şartlar ve yaşam tarzları değişiyor. Bu nedenle gençler, çobanlığın dışında başka işlerde çalışmak istiyor. Biz de yıllardır bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Hayvancılık bölgemiz için olmazsa olmazların başında geliyor ancak ortada da böyle bir sorun var. Açıkçası gelecek adına endişeliyiz."
Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar, doğal mendereseleriyle ünlü Perşembe Yaylası'na, Ordu'nun yanı sıra çevre illerden de besicilerin geldiğini belirtti.
Özellikle Tokat ve Samsun'dan gelen besici sayısının hayli fazla olduğuna dikkati çeken Gündoğar, besicilerin güzel bir sezon geçirmelerini diledi.
Kaynak: AA
Bölgede hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, ısınan havayla birlikte karların erimesi ve taze otların çıkması üzerine sahil kesimlerden yaylalara göçe başladı.
Besicilerin mayıs başından itibaren küçükbaş hayvan sürüleriyle başladığı yayla göçü, haziran başına kadar devam edecek.
Yaylalarda hayvanlarını geniş arazilerdeki otlaklar ve ırmaklardaki buz gibi sular ile buluşturan besiciler, kendileri de yayla evlerinde yanlarında getirdikleri erzaklarla yaşamlarını sürdürüyor.
Yaklaşık 6 ay hayvanlarıyla yaylada kalacak besiciler, havaların soğumasının ardından sahil kesimlerine geri dönecek.
Samsun'un Terme ilçesinden Ordu'nun Aybastı ilçesine bağlı Perşembe Yaylası'na koyunlarını getiren besicilerden Hasan Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta süren yolculuğun ardından yaylaya ulaştığını söyledi.
Yaylada yaklaşık 6 ay kalmayı planladıklarını belirten Kurt, "İşimiz çok zor ama seviyoruz. Halimizden şikayetçi değiliz. Sonuçta ailemizi bu meslekle geçindiriyoruz. Uzun yıllar bu mesleği yapmak istiyorum." dedi.
Besici Orhan Kahveci de yaklaşık 30 yıldır yaylada çobanlık yaptığını ifade ederek, baba mesleğini sürdürmeye çalıştığını dile getirdi.
Yaylada en çok korktuğu şeylerin başında kurt saldırısının geldiğini aktaran Kahveci, "Geçtiğimiz yıllarda kurt saldırısı sonucu onlarca koyunumuz telef olmuştu. Bu sene de benzer durumla karşılaşmamak için önlemimizi aldık. Koyun sürülerini çoban köpekleriyle korumaya çalışıyoruz." diye konuştu.
- "Yaylalarda ot oldukça fazla"
Yunus Doğan ise bu sezonun kendileri için iyi geçmesini ümit ettiklerini belirterek, yaylalarda koyunları için gerekli otun oldukça fazla olduğunu kaydetti.
Besici İsmet Yanık, yayla göçlerinin her zaman zorlu ve yorucu geçtiğine işaret ederek, en büyük sorunlarının yeni çoban bulunamaması olduğunu söyledi.
Gençlerin çobanlık yapmak istemediğini ifade eden Yanık, şöyle konuştu:
"Her yıl şartlar ve yaşam tarzları değişiyor. Bu nedenle gençler, çobanlığın dışında başka işlerde çalışmak istiyor. Biz de yıllardır bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Hayvancılık bölgemiz için olmazsa olmazların başında geliyor ancak ortada da böyle bir sorun var. Açıkçası gelecek adına endişeliyiz."
Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar, doğal mendereseleriyle ünlü Perşembe Yaylası'na, Ordu'nun yanı sıra çevre illerden de besicilerin geldiğini belirtti.
Özellikle Tokat ve Samsun'dan gelen besici sayısının hayli fazla olduğuna dikkati çeken Gündoğar, besicilerin güzel bir sezon geçirmelerini diledi.