Küçükcan'dan Uluslararası Topluma 'Teröre Destek' Uyarısı
AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan: 'Uluslararası toplum bölgedeki terör örgütlerini silahlandırmayı bırakmalı' 'Terör örgütlerine verilen destek sürerse, bu Suriye’nin parçalanmasına gider ve bu senaryodan DEAŞ ve benzeri örgütler yararlanır'.
AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan, uluslararası toplumun, terör örgütü DEAŞ Avrupa'da saldırılar düzenleyene dek bu örgütle mücadeleye yeterli ilgiyi göstermediğini söyledi.
Oxford Körfez ve Arap Yarımadadı Çalışmaları Forumu (OXGAPS) kapsamında TRT World Araştırma Merkezinin düzenlediği “Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinde Düzen Arayışı” başlıklı panelde konuşan Küçükcan, “Bugün bu toplantıda DEAŞ üzerinde duruyoruz ancak daha geniş bakmalıyız, çünkü bölge ülkelerini istikrarsızlaştıran çok sayıda devlet dışı aktör de var.” dedi.
Bölgede terörü doğuran koşulların ortadan kaldırılması için uluslararası toplumun iş birliğine ihtiyaç olduğunu belirten Küçükcan, şunları kaydetti:
“Suriye’de ve bölgede bir düzen oluşturulmadıkça terör ve güvenlik tehdidini ortadan kaldıramayacağımızı anlamalıyız. Uluslararası toplum bölgedeki terör örgütlerini silahlandırmayı bırakmalı.Terör örgütlerine verilen destek sürerse, bu Suriye’nin parçalanmasına gider ve bu senaryodan DEAŞ ve benzeri örgütler yararlanır.”
- Irak'ın işgali milat
DEAŞ ve benzeri terör örgütlerini ortaya çıkaran ortama bakılması gerektiğini belirten Küçükcan, bunda önemli bir faktörün Suriye, Irak, Yemen ve Libya gibi “başarısız devletler” olduğunu söyledi.
Irak’ın bu ülkede yapılan seçimler ile hassas bir denge üzerinde olduğunu belirten Küçükcan, diğer ülkelerde ise merkezi otoritenin ortadan kalktığına dikkat çekti. Küçükcan, bu ülkelerdeki istikrarsızlık ortamının terör örgütleri ve devlet dışı aktörler için verimli bir zemin oluşturduğunu kaydetti.
Ortadoğuda son istikrarsızlık sürecinin Irak’ın 2003 yılındaki işgali ile başladığını belirten Küçükcan, bunun bir dizi terör örgütü ile devlet dışı silahlı grupları ve etnik ve mezhepsel çatışmaları doğurduğunu söyledi. Küçükcan, bir dizi silahlı çatışmayı beraberinde getiren Arap Baharının da bu süreci körüklediğini ifade etti.
- Uluslararası toplumun ilgisizliği
Bölgedeki durumun kötüleşmesinde uluslararası toplumun ilgisizliğinin de katkısı olduğunu anlatan Küçükcan, “DEAŞ ortaya çıktığında yeterli dikkati çekmedi. Örgüt Avrupa’da ve dünyanın başka yerlerinde saldırılara başlayınca ve buralardan örgüte katılımlar başlayınca, DEAŞ’a karşı yoğunlaşan bir mücadeleye şahit olduk.” diye konuştu.
“DEAŞ ile mücadele için farklı ülkelerin bir araya gelmesi tabii ki memnuniyet verici” ifadesini kullanan Küçükcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak bence bir dizi hata ve eksiklik de oldu DEAŞ ile mücadelede. Terör örgütlerine ve özellikle Suriye’de ortaya çıkan devlet dışı aktörlere karşı kapsayıcı bir yaklaşımın bulunmamaması önemli bir eksiklik. Herkes terörün küresel bir tehdit olduğunu söylüyor ama iş DEAŞ’a gelince, kapsamlı bir yaklaşım oluşturulmadığını görüyoruz.Çünkü DEAŞ sadece silahlı bir örgüt değil, ideolojik bir etkisi de var.”
Panele Küçükcan’ın yanı sıra TRT El Arabia Genel Yayın Yönetmeni Resul Serdar Ataş, Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu ve Chatham House Ortadoğu Direktörü Claire Spencer da katıldı.
Kaynak: AA
Oxford Körfez ve Arap Yarımadadı Çalışmaları Forumu (OXGAPS) kapsamında TRT World Araştırma Merkezinin düzenlediği “Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinde Düzen Arayışı” başlıklı panelde konuşan Küçükcan, “Bugün bu toplantıda DEAŞ üzerinde duruyoruz ancak daha geniş bakmalıyız, çünkü bölge ülkelerini istikrarsızlaştıran çok sayıda devlet dışı aktör de var.” dedi.
Bölgede terörü doğuran koşulların ortadan kaldırılması için uluslararası toplumun iş birliğine ihtiyaç olduğunu belirten Küçükcan, şunları kaydetti:
“Suriye’de ve bölgede bir düzen oluşturulmadıkça terör ve güvenlik tehdidini ortadan kaldıramayacağımızı anlamalıyız. Uluslararası toplum bölgedeki terör örgütlerini silahlandırmayı bırakmalı.Terör örgütlerine verilen destek sürerse, bu Suriye’nin parçalanmasına gider ve bu senaryodan DEAŞ ve benzeri örgütler yararlanır.”
- Irak'ın işgali milat
DEAŞ ve benzeri terör örgütlerini ortaya çıkaran ortama bakılması gerektiğini belirten Küçükcan, bunda önemli bir faktörün Suriye, Irak, Yemen ve Libya gibi “başarısız devletler” olduğunu söyledi.
Irak’ın bu ülkede yapılan seçimler ile hassas bir denge üzerinde olduğunu belirten Küçükcan, diğer ülkelerde ise merkezi otoritenin ortadan kalktığına dikkat çekti. Küçükcan, bu ülkelerdeki istikrarsızlık ortamının terör örgütleri ve devlet dışı aktörler için verimli bir zemin oluşturduğunu kaydetti.
Ortadoğuda son istikrarsızlık sürecinin Irak’ın 2003 yılındaki işgali ile başladığını belirten Küçükcan, bunun bir dizi terör örgütü ile devlet dışı silahlı grupları ve etnik ve mezhepsel çatışmaları doğurduğunu söyledi. Küçükcan, bir dizi silahlı çatışmayı beraberinde getiren Arap Baharının da bu süreci körüklediğini ifade etti.
- Uluslararası toplumun ilgisizliği
Bölgedeki durumun kötüleşmesinde uluslararası toplumun ilgisizliğinin de katkısı olduğunu anlatan Küçükcan, “DEAŞ ortaya çıktığında yeterli dikkati çekmedi. Örgüt Avrupa’da ve dünyanın başka yerlerinde saldırılara başlayınca ve buralardan örgüte katılımlar başlayınca, DEAŞ’a karşı yoğunlaşan bir mücadeleye şahit olduk.” diye konuştu.
“DEAŞ ile mücadele için farklı ülkelerin bir araya gelmesi tabii ki memnuniyet verici” ifadesini kullanan Küçükcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak bence bir dizi hata ve eksiklik de oldu DEAŞ ile mücadelede. Terör örgütlerine ve özellikle Suriye’de ortaya çıkan devlet dışı aktörlere karşı kapsayıcı bir yaklaşımın bulunmamaması önemli bir eksiklik. Herkes terörün küresel bir tehdit olduğunu söylüyor ama iş DEAŞ’a gelince, kapsamlı bir yaklaşım oluşturulmadığını görüyoruz.Çünkü DEAŞ sadece silahlı bir örgüt değil, ideolojik bir etkisi de var.”
Panele Küçükcan’ın yanı sıra TRT El Arabia Genel Yayın Yönetmeni Resul Serdar Ataş, Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu ve Chatham House Ortadoğu Direktörü Claire Spencer da katıldı.