'ABD Artık DEAŞ'la Mücadele Bahanesine Sığınamayacak'

TürkiyeRusyaİran Üçlü Zirvesi sonrası yapılan 'Suriye'de terörle mücadele kisvesi altında yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimin reddedildiği' yönündeki açıklamanın ardından ABD Ulusal Güvenlik Konseyi 'DEAŞ'la mücadelede sona gelindiğini' duyurdu Prof. Dr. Arı: 'ABD artık Suriye'de DEAŞ'la mücadele bahanesine sığınamayacak, Irak'tan çekildiği gibi Suriye'den de çekilmek zorunda kalacak' 'ABD'nin Türkiye'deki üsleri üzerinden İran'a, Rusya'ya karşı bir askeri varlık göstermesinin mümkün olmayacağı iyice açığa çıktı. ABD Suriye'de duvara tosladı, ellerinin arasından kayıp giden Türkiye'yi aptalca izliyor' 'Türkiye'nin Rusya ile nükleer santral temelini atması, ardından TahranMoskovaAnkara üçlü güvenlik zirvesinden sonra ABD hükümeti muhtemelen Suriye'de kalamayacaklarını fark etti. O sebeple yakın bir gelecekte çekileceklerini şimdiden deklare etmekte sakınca görmediler' '(Fransa) Amerika'nın gölgesi kalkınca orada bir saniye bile duramazlar'

GÜLSÜM İNCEKAYA - Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, ABD'nin artık Suriye'de DEAŞ'la mücadele bahanesine sığınamayacağını, Irak'tan çekildiği gibi Suriye'den de çekilmek zorunda kalacağını belirtti.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Tayyar Arı, Akkuyu nükleer santral inşaatına başlanması ve Ankara-Moskova-Tahran zirvesinin, ABD'ye geri adım attırdığını söyledi.

Suriye'nin ABD için gelip geçici bir yer olduğunu, oradaki varlığının meşru bir zemine dayanmadığını anlatan Arı, "ABD DEAŞ'la mücadele bugün var yarın yok. ABD artık DEAŞ'la mücadele bahanesine sığınamayacak. Irak'tan çekildiği gibi Suriye'den de çekilmek zorunda kalacak." dedi.

ABD'nin Türkiye'deki üslere ihtiyacı olacağını dile getiren Arı, artık ABD'nin Türkiye'deki üsleri üzerinden İran'a, Rusya'ya karşı bir askeri varlık göstermesinin mümkün olmayacağının iyice açığa çıktığını kaydetti.

Tayyar Arı, "ABD Suriye'de duvara tosladı, ellerinin arasından kayıp giden bir Türkiye'yi aptalca izliyor. Türkiye'nin yerine Suriye'yi kazanması da imkansız görünüyor. Çünkü Suriye'nin geleceğine sadece ABD karar vermeyecek, bölgede bir sürü ülke var." ifadelerini kullandı.

- "ABD, eninde sonunda çekip gidecek"

Prof. Dr. Arı, ABD'nin Suriye'ye yönelik politikalarının oldukça karışık olduğunu, ciddi bir çelişki yaşadığını kaydederek, şu görüşleri paylaştı:

"Bir taraftan Suriye'deki politikalarının uzun vadeli devam etmeyeceğinin, orada kalıcı olamayacaklarının farkındalar. Şam hükümeti öyle veya böyle kendilerine teşekkür ettiği zaman varlıklarının hukuki veya siyasi nedeni kalmayacak. Aksi halde Amerikan askerinin varlığı işgal olarak nitelenecektir. ABD, eninde sonunda çekip gidecek. Ayrıca orada kalmanın iktisadi bir maliyeti olduğunu da göz önünde bulunduruyorlar.

Türkiye'nin Rusya ile nükleer santral temelini atması, ardından Ankara-Moskova-Tahran üçlü zirvesi sonucunda ABD hükümeti muhtemelen Suriye'de kalamayacağını fark etti. O sebeple yakın bir gelecekte çekileceklerini şimdiden deklare etmekte sakınca görmediler. Ancak Suriye'nin siyasi anlamda yeniden yapılandırılması sürecinde elini güçlendirmek ve sahada olduklarını göstermek için askeri varlıklarını bir süre daha devam ettirmek isteyecekler. Bunun maliyetini de Suudi Arabistan gibi birtakım ülkelere ödetmek istiyor."

- "Türkiye zirveyle 'Başka ortaklar üzerinden güvenlik sorunumu çözerim' mesajı verdi"

Prof. Dr. Tayyar Arı, Suriye'nin geleceğini şekillendirmeye güçleri yetmeyeceği için Suudi Arabistan ve Mısır'ın, İran tehdidi yüzünden ABD’nin bir süre daha bölgede kalmasını istediğini anlattı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın haklı olarak bu ülkelerden Suriye'de kalmalarının maliyetinin karşılamasını istediğini belirten Arı, "Çok anlamlı bence. Ama bunlar kısa vadede beklenen bir durumdur. Amerika uzun vadede burada kalamaz. Türkiye'deki onlarca üssü bırakıp da Suriye gibi bir gecekonduya yerleşmenin çok mantıklı olmayacağını söyleyebiliriz." diye konuştu.

Arı, Türkiye'nin şu an olup bitene baktığında karşısında terör örgütlerini destekleyen bir ABD gördüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bütün bunlar Türkiye'nin, güvenlik sorunlarını çözmek için başka arayışlara yönelmesine yol açıyor. Ankara'daki üçlü zirve de bu anlama geliyordu. Türkiye bir anlamda 'Başka ortaklar üzerinden güvenlik sorunumu çözerim.' mesajı verdi. Fırat Kalkanı, Afrin operasyonu, İdlib'teki askeri varlığımız bunun somut göstergesi oldu. Türkiye-Rusya-İran ortaklığının sahada olumlu, Türkiye-ABD ortaklığının düşmanca bir yansıması var. O yüzden Amerika’da büyük bir çelişki var, bir taraftan kaybedilen bir müttefik ülke Türkiye var, diğer taraftan ne kazanacağı belli olmayan maceracı politika var."

- "Türkiye Münbiç'e girdiğinde Fransız filan dinlemez''

Prof. Dr. Arı, Fransa'nın 1. Dünya Savaşı'ndan sonra mandacılık görevi üzerinden Suriye ve Lübnan’da egemenlik tesis ettiğini, şimdi de Amerika'nın yardımıyla birkaç asker göndererek yeniden Suriye'de var olmaya çalıştığını vurguladı.

Fransa'nın Suriye'de kalıcı olmadığını dile getiren Arı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Amerika'nın gölgesi kalkınca orada bir saniye bile duramazlar. Çünkü Türkiye, kendi kapısının önünde başka birinin itlerinin havlamasına izin vermez. Bu cari bir kuraldır. Siz de Nice'de, Monaco'da veya Fransa açıklarında herhangi bir şekilde askeri operasyon yapamazsınız. Oradaki bir terör örgütünü destekleyemezsiniz. Zaten Türkiye, Menbiç'e operasyon düzenlediğinde Fransız filan dinlemeyecektir; ya çekip giderler ya da PYD'nin akıbetini paylaşacaklar. Türkiye bunu hiçbir kaygı taşımadan yapar. Fransa kalkıp, 'Şu kadar askerim öldü.' diye karşı çıkamaz. Böyle bir şey dünya tarihinde yok.

Rusya, Gürcistan'da askeri güç kullanırken, ABD sesini çıkartamadı. Kural budur. Aynı şekilde Güney Çin denizinde de yaşanıyor. Çin oraya ABD'yi sokmuyor. O yüzden Fransa gibi sıradan bir ülkenin Türkiye sınırında askeri bir varlık tesis etmesi asla mümkün değil."
Kaynak: AA