AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar...

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, Beyaz Tv'de yayınlanan Sürmanşet programında önemli açıklamalarda bulundu.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar...
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar...
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, Beyaz Tv'de yayınlanan Sürmanşet programında, açıklamalarda bulundu.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in konuşmalarından satır başları:

CHP'Lİ EMİR BURSA'DAKİ ATAMALARI GÖRMEZDEN GELDİ!

'CHP'de yeni bir huy çıkmış. Gözleriyle görselerde vatandaşlarımız, karşılarına çıkıp yalan söylüyorlar. Bu huy, Sayın Ekrem İmamoğlu'ndan sonra CHP'ye kanserli bir hücre gibi yayıldı. Ekrem Bey başlattı bu yalan furyasını, CHP'de en çok yalan konuşanlardan bir tanesi olduğu için, daha sonrasında bu yayılmaya devam etti. Ben CHP'nin yalan serüvenlerini dile getirdikçe de çıkıp mecliste 'Bize yalancı denilmesi ağır bir ifade, lafını geri alsın.' diyorlar.'

'Doğru olmayanı söyleyene yalancı denir. Şimdi CHP'de eş, dost, akraba haricinde geçen hafta Burcu Köksal'ın da durumunu dile getirdik. Odada böcek bulmuşlardı. Bulunamayan böcekler ne oldu? Bununla ilgili bir açıklama, bir cevap var mı? Yok. Demek ki bu kişiler profesyonel yalancılık durumuna doğru maalesef gitmekteler. Murat Emir'e bir tane konuyu söylemek istiyorum. Tüncay Özkan'ın erkek kardeşi Yahya Umut Özkan, Mamak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü oldu. Bu konuda ne diyeceksiniz? Daha yeni gazetelere yansıdı. Tuncay Özkan'ı tanırsınız zannediyorum. Tanımıyorsanız herhalde CHP Grup Başkanvekili olmamanız gerekir diye düşünüyorum. Bu hadiselerden sonra, Bursa Belediye Başkanı hakkında birşey söylemek istiyorum. Kendi partisinin genel başkanı, kendi partisinin grupbaşkanvekili konuşuyor ama buna rağmen göstere göstere meclis toplantılarında akrabalarını nasıl atadığını gösteriyor.'

CHP'Lİ BOZBEY, ALTAYLI'YI DA ÇİLEDEN ÇIKARDI!

'Mustafa Bozbey aleni bir şekilde bir şey dile getirdi. Burayı hep atlıyoruz. 'CHP'de güvenilecek adam yok.' diyor. 'Ben güvenilecek kişileri bulamadığım için bu kişileri atıyorum.' diyor. Burada esas noktayı kaçırıyoruz. CHP'li bir belediye başkanı, kendi insanlarına güvenmiyorsa, akrabalarını atamak gibi bir yanlışlık yapıyorsa, biz bunu dile getirdiğimiz zaman, herkes bize 'yalan söylüyorsunuz' diyordu. Alın, sizin tarafın adamı... Karşı tarafta sabahtan akşama kadar sizin kılıcınızı sallayan Fatih Altaylı, sana demediğini bırakmıyor. Bunu bir tek ben demiyorum ki. Fatih Altaylı dedi. Murat Emir bu konuda olmadığını söyledi, yalan söyledi. Özgür Özel söyledi. İşte buyurun. Ama buna rağmen Mustafa Bey, zannediyorum ki 'Hepiniz gelin. Topunuz gelin. Hepinize karşı da ben akrabalarımı gözünüze soka soka koyarım.' diyor. Kimse de ona ses çıkartamıyor. Görünen bu.'

İMAMOĞLU ŞARAP FESTİVALİ ELEŞTİRİSİNİ ANLAMAMIŞ!

'İki tane durum var. Birincisi, oraya giden muhabirlerden birisiyle bizzat konuştum. 'Bizi aldılar, otelde yemek yedik. Sonra çıktık, akşam yemeği için bizi bir restoranta götürdüler.' diyor. Bende özellikle sordum. Restorantın yemek paralarını beldiye ödediği için 'Bu yemek sofrasında acaba ne içildi, ne yenildi?' diye sordum. 'Osman Bey, 'Alkol kullananlar var aramızda. Bazı arkadaşlar şarap içtiler, bazıları da gazoz içti, kola içti' dedi. 'Şarap içildi mi?' dedim. 'Evet dedi. Yani bazı gazeteciler oraya gidiyorlar, kendileri yemeğe gittiği zaman belki içmeyecekleri şarapları orada açtırıyorlar. Niye? Nasılsa İBB ödeyecek. Söylenen bu. Sayın İmamoğlu, sizin herhalde bu konuları kafası iyi olmayan arkadaşlarınız iyi anlatamamış. Gidin onlara bir sorun bakalım. O yemek sofrasında şarap açılıp, gazetecilere bu ikram edildi mi edilmedi mi? Edildi... Bakın ben şarap içilip içilmemesi konusunda bir laf söylemiyorum. Bu beni ilgilendirmez. Bir inanç meselesidir. Beni ilgilendiren şu; devletin parasıyla, milletin ödediği vergilerle, yandaş gazetecilere akşam şarap içirerek eğlence sofrası kuramazsınız. Meseleye bu noktadan bakıyorum.'

YİNE ANKARA YİNE SEL!

'Tüm Ankara'ya geçmiş olsun. Maalesef her selde her yağmurda burada bu görüntüleri görüyoruz.'

'Bunun olduğu esnada Sayın Yavaş, geçmişte Londra'daydı, şimdi de Kayseri'de, bir propaganda yapmak üzere Kayseri Pınarbaşı'na gitti ve canlı yayında verdiler.'

'Geçmişte 7 vatandaşımız Ankara'da, selde hayatını kaybetti. Bu kayıpların olduğu dönemde Yavaş Londra'daydı. Şuan ki durumun içerisinde maalesef tekrarladı ve bugün de Pınarbaşı'na gitti.'

'Bizim burada istediğimiz olay şu; tamam yeni kanalizasyon yapmıyorsunuz, altyapı çalışmalarınız yok. Bunu yapmıyorsunuz, yapmayacağız diye de ısrar ediyorsunuz belki kendi açınızdan. Mesela 'Yeni yollar açmayacağız.' diyorsunuz. 'Ankara'daki trafik hangi noktaya gelecek benim umrumda değil.' diyorsunuz belki.'

'Ankara'nın 25 sene içerisindeki, AK Parti dönemi içerisindeki yaptığı bu yolların hâlâ ekmeğini yiyorlar. Bunu bütün Ankaralı vatandaşlarımız biliyor. Bir beş sene cepten yediler, bakalım bu beş sene sonunda Ankara trafiği kilitlenme noktasına gelince, bakalım Ankaralılara hangi cevabı verecekler. Niye Ankara'ya yeni bulver açılmasın? Niye Ankara'ya yeni kanalizasyon ya da altyapı ile ilgili yatırımlar yapılmasın? Bunlar yapılmıyor. Bunları yapmadığınızı varsayıyoruz. Bir tek şey istiyoruz, çok bir şey değil. Logarları, mazgalları temizleyin. Bu kadar kolay bir şeyden bahsediyorum.'

'Bizim Ankara'nın içerisideki logarlar, mazgallar tıkalı. Bunu anlatamıyoruz. 'Bunları açmanız gerekiyor, temizlik yapmanız gerekiyor. Yapmazsanız, Ankara'yı sel basar.' diyoruz, dinlemiyorlar. Çok zor bir şeyden bahsetmiyorum. Buraya, yeni altyapı yap falan demiyorum. Sadece mazgalları, logarları temizlemen gerekiyor. Niye temizlemiyorsunuz?'

MANSUR YAVAŞ 60 KM METRO SÖZÜ VERMİŞTİ!

'Ankara'da aile kabristanlarını 15 bin TL'ye defnedebiliyordu vefat eden vatandaşlarımız. Şimdi yüzde dört yüz zam yaptılar, 60 bin TL'ye çıkardılar. AK Parti döneminde, kefeninden bütün herşeyine kadar vatandaşa bu hizmetler ücretsiz olarak verilebiliyordu. 15 bin TL olan defin ücretleri, bugün 60 bin TL'ye çıktı Ankara'da. Ankara'da ölmek çok pahalı.'

'Bin 200 TL kreş ücreti vardı Ankara'da. Bu sene 2 bin 750 TL'ye çıkardılar. Yüzde 581, minibüsçü kardeşlerimin araçlarını koyduğu otoparklara zam yaptılar. Hangi enflasyonla bunu anlatabilirsiniz? Hani minibüsçünün yanında olacaktınız? Ankara'da yaşanıyor bu işler... Yüzde 346 hafriyata zam yaptılar. Bırakın logarları temizlemeyi, bu oldu. 2019 yılında 1 TL'ydi Ankara'da otopark ücretleri. Bugün kaç lira biliyor musunuz? 150 TL oldu. Her sene yüzde 100 enflasyon koyarak gidelim. Birinci sene 2 TL olur, ikinci sene 4 TL olur, sonra 8, sonra 16, sonra 32 TL olsun. Her sene de Türkiye'de yüzde 100 enflasyon yok. Nasıl bunu 150 TL'ye çıkarttınız?'

'Mansur Yavaş ne diyordu, seçimde? 'Ankara'daki otopark gelirleri, hafriyat gelirleri ve reklam gelirleri, yılda bir milyar TL bize para getirir. 5 milyarda 5 milyar gelir. Ben de bunların sayesinde metroyu bitiririm.' diyordu. O dönem ortalama dolar fiyatı 2.66 civarındaydı. O dönemin fiyatına baktığımız zaman, Ankapark'ı da işin içine koyduğumuz zaman ortalama 2 milyar dolar civarında ABB'ye para gelmesi lazımdı. Ankapark'ı da koyalım, ona da 1 milyar diyorlar, oldu 3 milyar dolar. Ne kadar eder? 90 milyar TL civarında ABB'nin para kazanması lazımdı. Soruyorum bunun yüzde 1'ini kazandınız mı bu işlerden? Seçim vaadinizdi.'

'Ankara'da döşenmiş olan 1 metre söyleyin. Yapmadı Sayın Yavaş. Hani nerede bu para? Siz, 1 TL olan otopark ücretini 150 TL'ye çıkarttınız Ankara'da. Böyle bir enflasyon zaten yok. Bu otoparklar kime veriliyor? Hangi yandaşlara gitti? Eğer peşkeş çekiliyorsa, bu peşkeş çekilen kişiler kimlerdir? Sormak isterim.'