Diyaliz Hastası Öğrencisi İçin 'Kol Kanat' Oldu
Van'da sınıf öğretmeni Soyalp, rahatsızlığı yüzünden bazen okula gidemeyen diyaliz hastası öğrencisine evinde ders vererek onu geleceğe hazırlıyor Soyalp: 'Okulu eve getirdik. Evde destek eğitimi vererek eğitim açığını böylece kapatmaya çalışıyoruz' Baba Çiçek: 'Öğretmeni tatil günlerinde bile eve gelerek onun eğitimi için uğraşıyor. Onların bu yaklaşımı bizlere büyük moral oluyor'
MESUT VAROL - Van'da sınıf öğretmeni Mustafa Soyalp, rahatsızlığı nedeniyle bazen okula gidemeyen diyaliz hastası öğrencisi 10 yaşındaki Mert Çiçek'e evinde ders veriyor.
Edremit ilçesindeki Eminpaşa İlköğretim Okulunda görev yapan Soyalp, birinci sınıfta diyaliz hastası tanısı konulan öğrencisi Çiçek'i evinde geleceğe hazırlıyor.
Soyalp, tedavi sürecinde sürekli hastaneye gelerek öğrencisini yalnız bırakmayıp, ona moral kaynağı oldu.
Hastalığı nedeniyle zaman zaman okula gidemeyen Mert'i sık sık evinde ziyaret eden Soyalp, yıl kaybı yaşamaması için öğrencisine dersleri evde veriyor.
Soyalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencisi Mert'in birinci sınıfta okula uyum sorunu yaşadığını, bunu aşmak için Mert'le özel ilgilendiğini söyledi.
Anne ve babasıyla da kurduğu iletişimle Mert'in okula alışmasını kısa sürede başardıklarını anlatan Soyalp, "Öğrencimiz 3 yıldır okula uyum sürecinde, sosyalleşme ve davranış konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadı. Hafta içi, hafta sonu hiç önemli değil, babasının telefonuyla istediği zaman bizi arayabiliyor. Bu durum, Mert'in sosyal, fiziksel gelişiminde ve beceriler kazanmasında önemli katkı sağladı." diye konuştu.
Soyalp, öğrencisi Mert'in 2 yaşından bu yana diyaliz hastası olduğunu, Mert'in ailesiyle irtibatı hiçbir zaman kesmediğini anlattı.
Öğrencisine moral kaynağı olmak için eşiyle hastanede, onun hep yanında olduklarını anlatan Soyalp, şöyle devam etti:
"Hastanede hemşireler Mert'i güldürmeye çalışmışlar ama iki hafta boyunca Mert'in yüzü gülmedi. Biz ilk hastaneye gittiğimizde Mert beni görünce neşeyle doldu ve büyük bir sevinç yaşadı. Bu duruma hem hemşireler hem de anne ve babası çok şaşırdı. İşte o zaman öğretmenliğin okulda dört duvar arasında değil, gerçek hayatla bir bütün olduğunu gördük. Öğretmenin çocuğun hayatında bazen anne ve babadan bile daha önemli olduğunu anladım."
- "Okulu eve getirdik"
Soyalp, öğretmenlerin evlere de girerek ailelerle bütünleşmesi gerektiğini belirterek, "Ona neşe kaynağı, gülen yüzü olduk. Tedavi gördüğü 3 yılda hastane ve evinde yalnız bırakmadık. Okula gelmediği günlerde evine gelerek burada görüşüyoruz. Önceki gün sınıf arkadaşlarını da alarak yine evde ziyaret ettik. Kısacası okulu eve getirdik. Evde destek eğitimi vererek eğitim açığını böylece kapatmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Rehber Öğretmeni Ebru Savaşlı da psikolojik destek vermek için öğretmeni Soyalp ile Mert'i sürekli ziyaret ettiğini ifade ederek, "Mert için gerekli tüm tedbirleri alarak, gerekli tüm eğitimlerin verilmesini sağlıyoruz. En ufak sıkıntısında bile sürekli öğrencimizin yanındayız. Onu mutlu etmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz." dedi.
Baba Veysi Çiçek de öğretmenlerin çabasının takdire şayan olduğunu ve kendilerini hiç yalnız bırakmadığını söyledi.
Çocuğunun rahatsızlığı sürecinde kendilerine en büyük moral kaynağının öğretmenleri olduğunu ifade eden Çiçek, "Mert'in tedavisi için gitmediğimiz il kalmadı. Böbrek nakli olması gerekiyor. Bu süreçte Allah öğretmenlerimizden razı olsun, hiçbir zaman eksiklerini hissetmediler. Öğretmeni tatil günlerinde bile eve gelerek onun eğitimi için uğraşıyor. Onların bu yaklaşımı bizlere büyük moral oluyor." diye konuştu.
Kaynak: AA
Edremit ilçesindeki Eminpaşa İlköğretim Okulunda görev yapan Soyalp, birinci sınıfta diyaliz hastası tanısı konulan öğrencisi Çiçek'i evinde geleceğe hazırlıyor.
Soyalp, tedavi sürecinde sürekli hastaneye gelerek öğrencisini yalnız bırakmayıp, ona moral kaynağı oldu.
Hastalığı nedeniyle zaman zaman okula gidemeyen Mert'i sık sık evinde ziyaret eden Soyalp, yıl kaybı yaşamaması için öğrencisine dersleri evde veriyor.
Soyalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencisi Mert'in birinci sınıfta okula uyum sorunu yaşadığını, bunu aşmak için Mert'le özel ilgilendiğini söyledi.
Anne ve babasıyla da kurduğu iletişimle Mert'in okula alışmasını kısa sürede başardıklarını anlatan Soyalp, "Öğrencimiz 3 yıldır okula uyum sürecinde, sosyalleşme ve davranış konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadı. Hafta içi, hafta sonu hiç önemli değil, babasının telefonuyla istediği zaman bizi arayabiliyor. Bu durum, Mert'in sosyal, fiziksel gelişiminde ve beceriler kazanmasında önemli katkı sağladı." diye konuştu.
Soyalp, öğrencisi Mert'in 2 yaşından bu yana diyaliz hastası olduğunu, Mert'in ailesiyle irtibatı hiçbir zaman kesmediğini anlattı.
Öğrencisine moral kaynağı olmak için eşiyle hastanede, onun hep yanında olduklarını anlatan Soyalp, şöyle devam etti:
"Hastanede hemşireler Mert'i güldürmeye çalışmışlar ama iki hafta boyunca Mert'in yüzü gülmedi. Biz ilk hastaneye gittiğimizde Mert beni görünce neşeyle doldu ve büyük bir sevinç yaşadı. Bu duruma hem hemşireler hem de anne ve babası çok şaşırdı. İşte o zaman öğretmenliğin okulda dört duvar arasında değil, gerçek hayatla bir bütün olduğunu gördük. Öğretmenin çocuğun hayatında bazen anne ve babadan bile daha önemli olduğunu anladım."
- "Okulu eve getirdik"
Soyalp, öğretmenlerin evlere de girerek ailelerle bütünleşmesi gerektiğini belirterek, "Ona neşe kaynağı, gülen yüzü olduk. Tedavi gördüğü 3 yılda hastane ve evinde yalnız bırakmadık. Okula gelmediği günlerde evine gelerek burada görüşüyoruz. Önceki gün sınıf arkadaşlarını da alarak yine evde ziyaret ettik. Kısacası okulu eve getirdik. Evde destek eğitimi vererek eğitim açığını böylece kapatmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Rehber Öğretmeni Ebru Savaşlı da psikolojik destek vermek için öğretmeni Soyalp ile Mert'i sürekli ziyaret ettiğini ifade ederek, "Mert için gerekli tüm tedbirleri alarak, gerekli tüm eğitimlerin verilmesini sağlıyoruz. En ufak sıkıntısında bile sürekli öğrencimizin yanındayız. Onu mutlu etmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz." dedi.
Baba Veysi Çiçek de öğretmenlerin çabasının takdire şayan olduğunu ve kendilerini hiç yalnız bırakmadığını söyledi.
Çocuğunun rahatsızlığı sürecinde kendilerine en büyük moral kaynağının öğretmenleri olduğunu ifade eden Çiçek, "Mert'in tedavisi için gitmediğimiz il kalmadı. Böbrek nakli olması gerekiyor. Bu süreçte Allah öğretmenlerimizden razı olsun, hiçbir zaman eksiklerini hissetmediler. Öğretmeni tatil günlerinde bile eve gelerek onun eğitimi için uğraşıyor. Onların bu yaklaşımı bizlere büyük moral oluyor." diye konuştu.