Kara Havacılık Komutanlığı Davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 3'ü sivil 155 sanığın yargılandığı davada tanık beyanları alındı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tanık beyanları alındı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak beyanda bulunan T.E. olay tarihinde Kara Havacılık Okul Komutanlığı Öğretim Başkanlığında görev yaptığını anlattı.
T.E. olay günü raporlu olduğunu, eşyalarını toplamak için birliğe gittiğini, daha sonra hangarda nöbetçi astsubay olan Tunay Keskin'in yanına uğradığını ifade etti.
Hangarda oturduğu sırada davanın tutuklu sanıklarından eski pilot binbaşı Tekin Taşdemir'in sivil kıyafetle gelerek Keskin'e gece görüş gözlüğü sorduğunu aktaran T.E, "Tunay, 'Burası uçuş birliği değil, burada gece görüş gözlüğü bulunmaz.' deyince gitti. Hangardan çıktık, hava ulaştırma hangarına gittik. Bu arada pistte helikopterler çalışıyordu. Sebebini merak ettik. Gittiğimizde oradaki astsubay bize tayin dairesindeki şu an tutuklu bulunan Ömer Kızılova, Korkmaz Gülal, Rıza Akıncı, Osman Çayır'ın uçuşa gittiğini söyledi." diye konuştu.
Tanık S.K. de bakım taburunda görev yaptığını, 14 Temmuz günü nöbetçi olduğunu, ertesi gün akşam bölüğünden arandığını ve görev yerine gittiğini gittiğini anlattı.
Nizamiyeye geldiğinde kapıdaki askerlerin kim olduğunu ve nerede görev yaptığını sorduklarını, daha sonra içeri girmesine izin verdiklerini belirten S.K. "Üsteğmen Soner Gökçe bize Murat Bolat'ın emir verdiğini, onun emri üzerine bizi çağırdığını söyledi. O sırada çok şiddetli bir patlama oldu. Hangarın karsısındaki toprak alana çıktık. Yarım saat bir zaman geçirdikten sonra hangara girdik." diye konuştu.
S.K. hangarda bekledikleri sırada binbaşı Ersel Ersoy'un geldiğini hangarın güvensiz olduğunu ve boşaltmaları gerektiğini söylemesi üzerine nöbet kulübesine geçtiklerini, daha sonra kışlayı terk ettiklerini söyledi.
Tanık T.K. de olay günü uçak ve helikopter hangarında nöbetçi olduğunu dile getirdi.
T.K, saat 18.00 sularına kadar taburda her şeyin normal seyrinde devam ettiğini, 18.00'de bölük komutan vekili üsteğmen Soner Gökçe'nin kendisini arayarak Kara Kuvvetleri Komutanının geleceğini ve hangar kapılarını açmasını emrettiğini aktardı.
Bunun üzerine helikopterin bulunduğu hangarın kapılarını açtığını aktaran T.K, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müteakiben orada beklemeye başladım. Bir süre sonra şu an tutuklu bulunan pilot binbaşı Deniz Aldemir ve Murat Bolat hangara geldiler. Daha sonra Murat Bolat, bu helikopterde intibak gören Resul Bardakkaya'yı arayarak acilen gelmesini emretti. 15-20 dakika sonra Resul hangara geldi. Ben de Murat Bolat'tan hangarıma gitmek için izin istedim. İzin verince kendi hangarıma gittim. O geceye ait tanıklığım budur."
Duruşmaya yarın devam edilecek.
Kaynak: AA
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tanık beyanları alındı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak beyanda bulunan T.E. olay tarihinde Kara Havacılık Okul Komutanlığı Öğretim Başkanlığında görev yaptığını anlattı.
T.E. olay günü raporlu olduğunu, eşyalarını toplamak için birliğe gittiğini, daha sonra hangarda nöbetçi astsubay olan Tunay Keskin'in yanına uğradığını ifade etti.
Hangarda oturduğu sırada davanın tutuklu sanıklarından eski pilot binbaşı Tekin Taşdemir'in sivil kıyafetle gelerek Keskin'e gece görüş gözlüğü sorduğunu aktaran T.E, "Tunay, 'Burası uçuş birliği değil, burada gece görüş gözlüğü bulunmaz.' deyince gitti. Hangardan çıktık, hava ulaştırma hangarına gittik. Bu arada pistte helikopterler çalışıyordu. Sebebini merak ettik. Gittiğimizde oradaki astsubay bize tayin dairesindeki şu an tutuklu bulunan Ömer Kızılova, Korkmaz Gülal, Rıza Akıncı, Osman Çayır'ın uçuşa gittiğini söyledi." diye konuştu.
Tanık S.K. de bakım taburunda görev yaptığını, 14 Temmuz günü nöbetçi olduğunu, ertesi gün akşam bölüğünden arandığını ve görev yerine gittiğini gittiğini anlattı.
Nizamiyeye geldiğinde kapıdaki askerlerin kim olduğunu ve nerede görev yaptığını sorduklarını, daha sonra içeri girmesine izin verdiklerini belirten S.K. "Üsteğmen Soner Gökçe bize Murat Bolat'ın emir verdiğini, onun emri üzerine bizi çağırdığını söyledi. O sırada çok şiddetli bir patlama oldu. Hangarın karsısındaki toprak alana çıktık. Yarım saat bir zaman geçirdikten sonra hangara girdik." diye konuştu.
S.K. hangarda bekledikleri sırada binbaşı Ersel Ersoy'un geldiğini hangarın güvensiz olduğunu ve boşaltmaları gerektiğini söylemesi üzerine nöbet kulübesine geçtiklerini, daha sonra kışlayı terk ettiklerini söyledi.
Tanık T.K. de olay günü uçak ve helikopter hangarında nöbetçi olduğunu dile getirdi.
T.K, saat 18.00 sularına kadar taburda her şeyin normal seyrinde devam ettiğini, 18.00'de bölük komutan vekili üsteğmen Soner Gökçe'nin kendisini arayarak Kara Kuvvetleri Komutanının geleceğini ve hangar kapılarını açmasını emrettiğini aktardı.
Bunun üzerine helikopterin bulunduğu hangarın kapılarını açtığını aktaran T.K, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müteakiben orada beklemeye başladım. Bir süre sonra şu an tutuklu bulunan pilot binbaşı Deniz Aldemir ve Murat Bolat hangara geldiler. Daha sonra Murat Bolat, bu helikopterde intibak gören Resul Bardakkaya'yı arayarak acilen gelmesini emretti. 15-20 dakika sonra Resul hangara geldi. Ben de Murat Bolat'tan hangarıma gitmek için izin istedim. İzin verince kendi hangarıma gittim. O geceye ait tanıklığım budur."
Duruşmaya yarın devam edilecek.