Varis Yalnızca Estetik Bir Sorun Değil
Birçok kişi için sadece estetik açıdan endişe yaratan varisler, erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 20’sini ilgilendiren bir sorun olmaya devam ediyor.
Toplumda oldukça yaygın görülen varis, kadın ve erkeklerde herhangi bir yaşta ortaya çıkabilen bir toplardamar hastalığı ve genetik, şişmanlık, yaşlılık, gebelik gibi birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkıyor. Çoğu zaman önemsenmeyen varisler, önlem alınmadığı takdirde, yıllar içerisinde yaşam kalitesini düşüren şikâyetlerin artmasına neden olabiliyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanları Prof. Dr. Murat İkizler ve Dr. Merih Özbayburtlu, erken müdahale ile başlangıç aşamasındaki varislerin çok büyük oranda tedavi edilebileceğini söylüyor. Ağır koşullar, hareketsiz yaşam, uzun süre oturarak ya da ayakta çalışma, yetersiz dinlenme gibi faktörler de bu hastalığa zemin hazırlıyor.
“Önlem alınmazsa şikayetler artıyor”
Tedavi sürecinin son derece önemli olduğuna ve önlem alınması gerektiğine değinen Prof. Dr. Murat İkizler ve Dr. Merih Özbayburtlu, varis hastalığı ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilgiler aktardı. Varis nedeniyle yıllar içerisinde meydana gelen estetik problemlerin yanı sıra bacaklarda şişme gibi farklı sağlık sorunlar ve şikayetler de ortaya çıkabiliyor.Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat İkizler, tabanlarda yanma, bacaklarda kramp, yorgunluk hissi, ağrı, damar iltihabı ve hatta kanamalar gibi belirtiler görülebildiğine dikkat çekiyor. Dr. İkizler, hastaların çoğunlukla belirgin şikayetlerinin oluştuğunu ve ilerlemiş kalın varislere dönüştüğü zaman hekime başvurduğunu söylüyor. Prof. Dr. Murat İkizler, başlangıçta daha basit müdahaleler ile tamamına yakın iyileşme sağlanabilecek türden varislerin önlem alınmadığı takdirde daha kapsamlı tedaviler gerektirebileceğinin üstünde duruyor.
“Yeni yöntemler açık cerrahinin yerini aldı”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte anestezi gerektiren cerrahi işlemlerin yerini anestezi almadan yapılan birçok yöntemin aldığını ileten Uzman Dr. Merih Özbayburtlu, “Endovenöz lazer ablasyon (lazer terapi), radyofrekansablasyon, variclose (yapıştırıcı), köpük ve skleroterapi tedavisi gibi varis miktarı ve büyüklüğüne göre karar verilen ameliyatsız birçok alternatif tedavi yöntemi yaygın olarak uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
“Yara izi kalmıyor”
Hasta açısından da konfor getiren yeni yöntemlerin uzun yıllardır uygulanan açık ameliyatların yerini aldığını belirten Dr. Merih Özbayburtlu, geçmişte yalnız çok büyük çaplı varislere ameliyatla müdahale edilebilirken günümüzde küçük çaptaki varislere de başarıyla müdahale edilebildiğine işaret ediyor. Yeni uygulamaların deneyimli kişilerce yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Murat İkizler, hasta açısından önemli derecede konfor getiren uygulamaların sağladığı diğer kazanımlar konusunda şunları söyledi;
“Hastada ciddi yara izi ve skar dokusu oluşturmayan işlemler 10-20 dakika gibi kısa sürelerde tamamlanabiliyor. Kanamasız ve ağrısız olarak gerçekleştirilen işlemler hastanede yatmayı da gerektirmiyor. Hastalar aynı gün taburcu olabildiği gibi günlük aktivitelerine kısa sürede geri dönebiliyor.”
Kaynak: İHA
“Önlem alınmazsa şikayetler artıyor”
Tedavi sürecinin son derece önemli olduğuna ve önlem alınması gerektiğine değinen Prof. Dr. Murat İkizler ve Dr. Merih Özbayburtlu, varis hastalığı ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilgiler aktardı. Varis nedeniyle yıllar içerisinde meydana gelen estetik problemlerin yanı sıra bacaklarda şişme gibi farklı sağlık sorunlar ve şikayetler de ortaya çıkabiliyor.Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat İkizler, tabanlarda yanma, bacaklarda kramp, yorgunluk hissi, ağrı, damar iltihabı ve hatta kanamalar gibi belirtiler görülebildiğine dikkat çekiyor. Dr. İkizler, hastaların çoğunlukla belirgin şikayetlerinin oluştuğunu ve ilerlemiş kalın varislere dönüştüğü zaman hekime başvurduğunu söylüyor. Prof. Dr. Murat İkizler, başlangıçta daha basit müdahaleler ile tamamına yakın iyileşme sağlanabilecek türden varislerin önlem alınmadığı takdirde daha kapsamlı tedaviler gerektirebileceğinin üstünde duruyor.
“Yeni yöntemler açık cerrahinin yerini aldı”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte anestezi gerektiren cerrahi işlemlerin yerini anestezi almadan yapılan birçok yöntemin aldığını ileten Uzman Dr. Merih Özbayburtlu, “Endovenöz lazer ablasyon (lazer terapi), radyofrekansablasyon, variclose (yapıştırıcı), köpük ve skleroterapi tedavisi gibi varis miktarı ve büyüklüğüne göre karar verilen ameliyatsız birçok alternatif tedavi yöntemi yaygın olarak uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
“Yara izi kalmıyor”
Hasta açısından da konfor getiren yeni yöntemlerin uzun yıllardır uygulanan açık ameliyatların yerini aldığını belirten Dr. Merih Özbayburtlu, geçmişte yalnız çok büyük çaplı varislere ameliyatla müdahale edilebilirken günümüzde küçük çaptaki varislere de başarıyla müdahale edilebildiğine işaret ediyor. Yeni uygulamaların deneyimli kişilerce yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Murat İkizler, hasta açısından önemli derecede konfor getiren uygulamaların sağladığı diğer kazanımlar konusunda şunları söyledi;
“Hastada ciddi yara izi ve skar dokusu oluşturmayan işlemler 10-20 dakika gibi kısa sürelerde tamamlanabiliyor. Kanamasız ve ağrısız olarak gerçekleştirilen işlemler hastanede yatmayı da gerektirmiyor. Hastalar aynı gün taburcu olabildiği gibi günlük aktivitelerine kısa sürede geri dönebiliyor.”