Kara Harp Okulu Darbe Girişimi Davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada savunma yapan sanıklardan eski askeri öğrenci Mehmet Ali Şahin, darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını ve girişimi lanetlediğini söyledi.

Askeri öğrenciliğinin yanı sıra milli sporcu olduğunu dile getiren Şahin, olay günü antrenman yapmak üzere KHO'da bulunduğunu ifade etti. Şahin, şunları söyledi:

"O akşam saat 21.00 civarında içtima emredildi. Nizamiyelere dağıtıldık ve sabaha dek bekledik. Mühimmatın geldiğini gördüm ama dağıtılıp dağıtılmadığını bilmiyorum. Bize teslim edilen silahları sabah bıraktık. Yarışmaların iptal olduğunu öğrenince Ilgın'a döndüm. Ordunun pentatlon takımında milli sporcuyum. Bugüne dek madalyalarımı babama armağan etmiştim. Ancak şimdi aklımda sadece babamın açık görüşteki gözyaşları var. Bir milli sporcu olarak darbeden yargılanmak kanıma dokunuyor."

Bank Asya'da hesabı bulunmadığını ve ByLock programı kullanmadığını öne süren sanık Şahin, mahkeme heyetinden tahliyesini ve beraatini istedi.

- "Nizamiye önüne kamyon çekilmişti"

Sanıklardan Murat Duruoğlu, 2012'de KHO'yu kazandığını, son yıl Mühendislik Ekonomisi dersinden bütünlemeye kaldığını ve 16 Temmuz 2016 günü sabah 09.00'da yapılması planlanan sınava girmek üzere okulda bulunduğunu belirtti.

Olay günü akşamı askeri gazinoda ders çalışırken içtima emri verildiğini, içtimada tabur komutanı Hasan Hüseyin Eçik'in bir grup askeri alandan ayırarak silahlandırdığını söyleyen sanık Duruoğlu, aralarında kendisinin de olduğu diğer öğrencilerin serbest bırakıldığını kaydetti.

Duruoğlu, bunun üzerine koğuşa giderek istirahate çekildikten bir süre sonra uçak sesleri duyduğunu, "acil içtima" diye yapılan çağrıdan sonra herkesin yeniden içtima alanında toplandığını ve askerlerin silahlandırıldığını ifade etti. Duruoğlu, şöyle devam etti:

"İçtimaya yeniden çağrıldığımızda bazı askerler Hakan üsteğmene 'Neler oluyor?' diye sordular. Askerlere silahlanmaları emri verilirken, 'Arkadaşlar soru sormayın. Gittiğiniz nizamiyelerde ne yapmanız gerektiği söylenir.' diye söylendi. Ben 4 No'lu nizamiyeye gönderildim. Silah vermişlerdi ama mühimmatsızdık. 10 metre aralıklarla bizi dizdiler ve beklemeye başladık. Sonra mühimmat geldi. Elden ele askerlere dağıtıldı. Mustafa üsteğmeni görünce 'Ne oluyor ?' diye sordum. 'Emir bekleyin' diye cevap verdi. Saat 02.00 gibi asker arkadaşların darbe girişimi haberlerinden bahsettiklerini duydum. Bizden önce silahlandırılan askerlerin kim olduklarını bilmiyorum. Mühimmat dağıtıldıktan sonra kurma kolu çekmememiz gerektiği emredildi. Nizamiye önüne kamyon çekilmişti. Nizamiyeden giriş ve çıkışın yapılıp yapılmadığını bilmiyorum çünkü nizamiye kapısına uzak bir konumdaydık. Askerlere yorulanların olduğu yerde dinlenebileceği bildirildi. Sabahleyin silah ve mühimmat bıraktık. Bütünleme sınavının ertelendiği haberi verildi."

Sanık Duruoğlu, sınavın tehir edilmesinin ardından ikamet ettiği Kayseri'ye döndüğünü, daha sonra yeniden sınava çağrıldığını, sınava girdikten sonra yeniden Kayseri'ye döndüğünü belirtti.

Olay gecesi birliğini terk etmediğini, Kayseri'deyken de çağrılması üzerine kendisinin teslim olduğunu aktaran Duruoğlu, FETÖ üyesi olmadığını öne sürerek tahliye talebinde bulundu.

Beyanların ardından mahkeme heyeti, 12 Mart Pazartesi günü devam etmek üzere duruşmayı sonlandırdı.
Kaynak: AA