Ege Üniversitesi, Kadınlar Günü'nü Dolu Dolu Kutluyor

Ege Üniversitesinde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bundan sonraki süreçte demokrasimizin gelişmesinde en etkin rolü hiç şüphesiz kadınlarımız oynayacaklardır. Tarihsel süreç içerisinde, kadına hak ettiği değeri vermeyen toplumların medeniyet çizgisinin hayli uzağında kaldıkları görülmüştür” dedi.

Ege Üniversitesi, Kadınlar Günü'nü Dolu Dolu Kutluyor
Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etkinliği gerçekleştirildi.

Törene İzmir Vali Yardımcısı Ahmet Ali Barış, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Nesim Tanğlay, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fisun Şenuzun Aykar ve çok sayıda akademisyen ile öğrenciler katıldı.

Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Başta burada, bu salonda bulunanlar olmak üzere, ülkemizdeki ve dünyadaki tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü tebrik ediyorum” diyerek sözlerine başladı.



“Her zaman en ön safta yer aldılar”

Günümüzde kadın haklarının uygulanmasında ulaşılan seviyenin, ülkelerin gelişmişlik düzeyini belirleyen unsurlar arasında sayıldığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ülkemizde kadın haklarının geliştirilmesi konusunda önemli adımlar atılmaktadır. Ege Üniversitesinde de, kadınlarla ilgili önemli ve nitelikli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı tarafından yürütülmektedir. Türklüğünün varlık mücadelesinde kadınlarımız her zaman en ön safta yer almıştır. Tarihimizde destansı kahramanlıklar göstermişlerdir. Türk kadını, mesele vatan olduğu her durumda tıpkı Çanakkale’de ve İstiklal Harbinde olduğu gibi canını feda etmeye hazır olduğunu biliyorum. Nene Hatun o zamanlar gencecik bir anneydi. Düşmanın vatan topraklarına girdiğini öğrenince hiç tereddüt etmedi. 3 aylık çocuğunu geride bırakarak, ‘Evladım anasız yaşayabilir, ama vatansız yaşayamaz’ diyerek direnişe katılmıştır. Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de varlığına kastedenlere karşı bir mücadele yürütmektedir. Bu vesile ile bedenlerini siper ederek devletimiz ve milletimiz için kanları ile toprağı sulayan kahraman şehitlerimizi bir kez daha anıyorum. Çalışkan Türk kadınlarımızın, bu topraklarda büyük emeği vardır. Bazen çift sürerken, bazen mahsulleri pazara götürürken görürüz kadınımızı. Karadeniz’de çay, Çukurova’da pamuk toplayan işçi kadınlarımızdır onlar. Savaşta evladını düşmana kurban vermiş ama metanetini yitirmemiş analarımızdır onlar. Aile ocaklarının dumanını tüttüren; sırtıyla, kağnısıyla, kucağında yavrusu ile yağmur çamur demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar olmuştur” dedi.

Kadınların ülkemizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde hayati bir misyon üstlendiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Ülkemizde kadınlar birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce siyasi haklarını kazanmışlardır. Bundan sonraki süreçte demokrasimizin gelişmesinde en etkin rolü hiç şüphesiz kadınlarımız oynayacaklardır. Tarihsel süreç içerisinde, kadına hak ettiği değeri vermeyen toplumların medeniyet çizgisinin hayli uzağında kaldıkları görülmüştür. Atatürk’ün ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın’ sözünü asla akıldan çıkarmadan çalışmalarımıza devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.



“Kadına şiddet, insanlığa ihanettir”

Kadına şiddetin insanlığa ihanet olduğunu belirten Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Nesim Tanğlay, bu bilinçle ne olursa olsun kadına şiddeti kabul etmediklerini belirtti.

Tanğlay, kadınlara yönelik sığınma evleri, sevgi evleri ve isimleri bilinmeyen birçok kadın dayanışma evleriyle dayanışma içinde olduklarını vurguladı. Her geçen gün kadınlara yönelik çalışmalarının devam edeceğini ifade etti.

Kaynak: İHA