Kanser Ağrılarını Kesmek Mümkün
Kanser, yaşamı tehdit eden yönünün yanı sıra ciddi ağrı problemleri ile hastaların hayatını kabusa çevirdiğini ifade eden Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Avcı, bu ağrıların giderilmesinin ise mümkün olduğunu söyledi.
Ağrıyı, kanser hastalığının sebep olduğu doku hasarı veya tedavisine bağlı olarak ortaya çıkan, hoşa gitmeyen duysal ve duygusal bir deneyim olarak tanımlayabileceğini belirten VM Medical Park Bursa Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Avcı, tüm kanser hastalarında ise ağrı oluşmadığını söyledi.
Avcı, "Fakat yapılan çalışmalar ile kanser hastalarının yüzde 55’nin ağrıdan mustarip olduğunu söyleyebiliriz. Ağrı, kanserin erken evrelerinden çok ileri evrelerinde görülür. Tabi ki bütün ağrılar aynı özellikte veya aynı şiddette değildir. Hafif, orta veya şiddetli, yanıcı ve keskin karakterde olabilir. Ağrının tedavi edilebilmesi için yeri, şiddeti, başlangıç zamanı gibi özelliklerin mutlaka bilinmesi gerekir. Özellikle yaşlı ve özürlü hastalar ağrının şiddetini anlatamayabilir. Biz hekimler, ağrının şiddetini ölçmek için bazı ölçekler kullanırız. Bu ölçeklerden biri sayısal, diğeri görseldir. Sayısal ölçekte hastaya ağrısı için 1’den 10’a kadar numara vermesini isteriz. Bu değerlendirmede: 1=ağrı yok, 10= ağrı dayanılmayacak kadar çok şiddetlidir" diye konuştu.
Sayısal olarak ağrısını değerlendiremeyecek hastada görsel ölçekler kullanıldığına değinen Avcı, "Ağrıya eşlik eden nefes darlığı, bulantı, kusma, kabızlık, özellikle bacaklarda veya kollarda güç-duyu kaybı gibi belirtiler doktora ifade edilmelidir. Kanser hastaları bu ağrıyı çekmeden yaşayabilir. Halk arasında maalesef morfinin bağımlılık yaptığı düşünülür. Bu sebeple kanserli hastanın yakını, hastasının morfin kullanmasına izin vermez. Oysaki morfin bağımlılık yapmaz. Ancak bu ilaçlar mutlaka doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Morfin her hastaya reçete edilmez. Hastanın ağrısı diğer ağrı kesiciler ile kontrol altına alınamayacak kadar şiddetli ise doktor gözetiminde önerilir. Biz medikal onkologlar, morfini düşük dozda başlatırız ve hastanın ağrısının şiddetine göre dereceli olarak dozları arttırırız" dedi.
Hastaların yüzde 10 ile 20’sinde ağrı, ağrı kesiciler ile kontrol edilemeyebileceğini de ekleyen Avcı, "Bu durumda tümörün ağrıya sebep olduğu bölgenin uyarılmasını sağlayan sinirin blokajı yapılır. Bu yöntemler her hastaya hemen uygulanmaz. Doktor değerlendirmesine ve hastanın durumuna göre aşamalı olarak önerilir. Ayrıca ağrı psikolojik problemlere de sebep olur. Hastalarda ağrıya bağlı olarak; huzursuzluk, uykusuzluk, ölüm korkusu, iştahsızlık ve halsizlik gibi birçok olumsuz problem gelişir. Bu durumda psikiyatri doktorunun değerlendirmesi ve önerileri çok önemlidir" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Avcı, "Fakat yapılan çalışmalar ile kanser hastalarının yüzde 55’nin ağrıdan mustarip olduğunu söyleyebiliriz. Ağrı, kanserin erken evrelerinden çok ileri evrelerinde görülür. Tabi ki bütün ağrılar aynı özellikte veya aynı şiddette değildir. Hafif, orta veya şiddetli, yanıcı ve keskin karakterde olabilir. Ağrının tedavi edilebilmesi için yeri, şiddeti, başlangıç zamanı gibi özelliklerin mutlaka bilinmesi gerekir. Özellikle yaşlı ve özürlü hastalar ağrının şiddetini anlatamayabilir. Biz hekimler, ağrının şiddetini ölçmek için bazı ölçekler kullanırız. Bu ölçeklerden biri sayısal, diğeri görseldir. Sayısal ölçekte hastaya ağrısı için 1’den 10’a kadar numara vermesini isteriz. Bu değerlendirmede: 1=ağrı yok, 10= ağrı dayanılmayacak kadar çok şiddetlidir" diye konuştu.
Sayısal olarak ağrısını değerlendiremeyecek hastada görsel ölçekler kullanıldığına değinen Avcı, "Ağrıya eşlik eden nefes darlığı, bulantı, kusma, kabızlık, özellikle bacaklarda veya kollarda güç-duyu kaybı gibi belirtiler doktora ifade edilmelidir. Kanser hastaları bu ağrıyı çekmeden yaşayabilir. Halk arasında maalesef morfinin bağımlılık yaptığı düşünülür. Bu sebeple kanserli hastanın yakını, hastasının morfin kullanmasına izin vermez. Oysaki morfin bağımlılık yapmaz. Ancak bu ilaçlar mutlaka doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Morfin her hastaya reçete edilmez. Hastanın ağrısı diğer ağrı kesiciler ile kontrol altına alınamayacak kadar şiddetli ise doktor gözetiminde önerilir. Biz medikal onkologlar, morfini düşük dozda başlatırız ve hastanın ağrısının şiddetine göre dereceli olarak dozları arttırırız" dedi.
Hastaların yüzde 10 ile 20’sinde ağrı, ağrı kesiciler ile kontrol edilemeyebileceğini de ekleyen Avcı, "Bu durumda tümörün ağrıya sebep olduğu bölgenin uyarılmasını sağlayan sinirin blokajı yapılır. Bu yöntemler her hastaya hemen uygulanmaz. Doktor değerlendirmesine ve hastanın durumuna göre aşamalı olarak önerilir. Ayrıca ağrı psikolojik problemlere de sebep olur. Hastalarda ağrıya bağlı olarak; huzursuzluk, uykusuzluk, ölüm korkusu, iştahsızlık ve halsizlik gibi birçok olumsuz problem gelişir. Bu durumda psikiyatri doktorunun değerlendirmesi ve önerileri çok önemlidir" şeklinde konuştu.