'2019 Yılı Sonuna Kadar Tekli Eğitime Geçmeyi Amaçlıyoruz'

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: (1) '2019 yılı sonuna kadar tüm Türkiye'de tekli eğitime geçmeyi amaçlıyoruz. Bunun için 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. 47 bin dersliğimiz inşa halinde, Allah nasip ederse 2019 yılı sonlarında koyduğumuz bu hedefi yakalarız diye düşünüyoruz' '2002'de derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36'dan 24'e düşürdük. Ortaöğretimde 30'dan 23'e düştü. Daha kaliteli eğitim için bu dönemde 584 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bugün her üç öğretmenden ikisi bizim dönemimizde atandı' 'Ücretsiz yetiştirme ve destekleme kursları veriyoruz. Geçen yıl bu kurslara 9 milyonun üstünde öğrenci katıldı. Arkadaşlara soruyorum, eskiden dershanelere giden öğrenci sayısı ne kadardı? 4 milyonun üzerindeydi, bu yıl soruyorum ne kadar? 200 bin. Dolayısıyla gerçekten Türkiye bu projede başarıya ulaştı'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "2019 yılı sonuna kadar tüm Türkiye'de tekli eğitime geçmeyi amaçlıyoruz. Bunun için 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. 47 bin dersliğimiz inşa halinde, Allah nasip ederse 2019 yılı sonlarında koyduğumuz bu hedefi yakalarız diye düşünüyoruz." dedi.

Yılmaz, Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın da katıldığı İl Milli Eğitim Müdürleri Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çağdaş insanlık seviyesine yükselmesi için yetişmiş insan gücüne ihtiyacı olduğunu söyledi.

Yetişmiş insan gücünün okullardan sağlandığını belirten Yılmaz, "Nesil yetiştirme sorumluluğu üstelenen bir kurum olarak, her zaman bu sorumluluğun farkında olarak herkesten daha çok çalışmalı, herkesten daha hassas ve özenli olmak zorundayız." diye konuştu.

Bakan Yılmaz, bütün çalışmalarının amacının çocuklara kalkınmış, refah içinde, güçlü bir Türkiye bırakmak olduğunu aktararak konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunu ancak eğitimle başarabiliriz. Geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızın gelecek, kişilik ve yeteneklerini en üst düzeyde geliştirerek iletişim becerisi yüksek, takım çalışmasına uyumlu, eleştirel ve analitik düşünceye sahip kişiler olarak yetişmesini istiyoruz. Türkiye'nin en büyük yatırımı, beşeri sermayeye yapılan yatırımdır. Beşeri sermayenin, bilgi ekonomisine geçişi kolaylaştıracak şekilde yetiştirilmesi için de demokrasinin kökleştirilmesi için de nitelikli eğitim şarttır. Beşeri sermaye eğitimle değerlidir, Türkiye beşeri sermayesini güç olarak kendisine dönüştürmeyi becermiş ender ülkelerden biridir. Bugün Türkiye'de ne başarı varsa arkasında eğitim var, ne eksiklik varsa onun da sebebi eğitimdir. Eksiklikleri gidermenin yolu da eğitimden geçmektedir."

- Bütçeden eğitime ayrılan pay

İsmet Yılmaz, bakanlık olarak milli gelirden en yüksek payı aldıklarının altını çizerek, "2002 yılında eğitime ayrılan pay 11 milyar lira bile değildi. Bu, o yılki bütçenin yüzde 10'una tekabül ediyor. 2018 yılında 134 milyar 727 milyon lira eğitim bütçesi var, hükümet bütçesinin yüzde 18'ine tekabül ediyor." ifadesini kullandı.

Bugün milli gelirin yüzde 6.2'sinden fazlasını eğitime ayırdıklarını anlatan Yılmaz, bunun 1980'li ve 1990'lı yıllarda çok daha düşük olduğunu aktardı.

Yılmaz, OECD ve Avrupa ülkelerinden daha fazla kaynağı eğitime ayırmaya başladıklarını ve derslik sayılarını artırdıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2019 yılı sonuna kadar tüm Türkiye'de tekli eğitime geçmeyi amaçlıyoruz. Bunun için 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. 47 bin dersliğimiz inşa halinde, Allah nasip ederse 2019 yılı sonlarında koyduğumuz bu hedefi yakalarız diye düşünüyoruz. 2002'de derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36'dan 24'e düşürdük. Ortaöğretimde 30'dan 23'e düştü. Daha kaliteli eğitim için bu dönemde 584 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bugün her üç öğretmenden ikisi bizim dönemimizde atandı. Türkiye genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2003'te 28'ken şimdi 17'ye düştü."

- Dershanelere giden öğrenci sayısı düştü

Öğretmen açığının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde değil, Marmara Bölgesi'nde olduğunu anlatan Yılmaz, bu yıl alacakları öğretmenlerle açığın kapanacağını vurguladı.

Bakan Yılmaz, eğitimde fırsat eşitliğinin önemine değinerek, bu kapsamda dağıtılan kitaplarla ilgili bilgi verdi.

Öğrencilere okul sütü ve kuru üzüm dağıtımı yapılmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Her yıl yaklaşık 6 milyon öğrencimiz bunlardan faydalanmaktadır. Ücretsiz yetiştirme ve destekleme kursları veriyoruz. Geçen yıl bu kurslara 9 milyonun üstünde öğrenci katıldı. Arkadaşlara soruyorum, eskiden dershanelere giden öğrenci sayısı ne kadardı? 4 milyonun üzerindeydi, bu yıl soruyorum ne kadar? 200 bin. Dolayısıyla gerçekten Türkiye bu projede başarıya ulaştı."

Öğrencilere yabancı dil eğitimi verilmesi konusundaki çalışmalar hakkında bilgi veren Yılmaz, herhangi bir nedenle Türkçe ve matematik derslerinde eksikliği olanlara da ek ders verileceğini aktardı.

(Sürecek)
Kaynak: AA