'Orman Muhafaza Memurları Emniyet Sınıfına Alınmalı'
Orman Muhafaza Memurları ve Emeklileri Derneği Başkanı Aksu: 'Yangın ve koruma hizmetlerinde çalışan orman muhafaza memurları emniyet hizmetleri sınıfına alınmalı, teknik işler yapan orman muhafaza memurları ise teknik hizmetler kadrosunda görev yapmalıdır. Bu şekilde her iki dal da hem meslekte uzmanlaşma hem de daha etkili ve verimli çalışmalar yapabilir'
Orman Muhafaza Memurları ve Emeklileri Derneği Başkanı Fikri Aksu, orman muhafaza memurlarının emniyet hizmetleri sınıfına alınması, teknik işler yapan orman muhafaza memurlarının ise teknik hizmetler kadrosunda görev yapması gerektiğini belirterek, "Bu şekilde her iki dal da hem meslekte uzmanlaşma hem de daha etkili ve verimli çalışmalar yapabilir." dedi.
Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ormanların yasa dışı faaliyetlerden korunması, işletilmesi ve her türlü muhafazasından sorumlu olan orman muhafaza memurlarının, ağır arazi şartlarında her türlü tehlikeye karşı canla başla görevlerini yaptıklarını söyledi.
Yangın ve kaçakçılıkla mücadelede bugüne kadar çok sayıda şehit verdiklerini aktaran Aksu, "Risk arz eden mesleğimizde husumete maruz kalmamız nedeniyle 6831 Sayılı Orman Kanununun 77. maddesi gereğince silah taşımaya yetkimiz olup, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMUK) 164. maddesi gereği de adli kolluk görevlisiyiz. Orman muhafaza memurları, genel kolluk kuvveti kapsamına alınarak emniyet sınıfına dahil edilmelidir. Orman muhafaza memurları, ülkemizin ciğerleri olan ormanlarımızı korumada görevli 657'ye tabi devlet memurlarıdır." diye konuştu.
Fikri Aksu, görev icabı gece gündüz, yaz kış arazide yangın ve kaçakçılıkla mücadele ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Silah taşıyan ve aynı zamanda kolluk kuvveti görevi yapmasına rağmen kolluk kuvveti sayılmayan ve maalesef mesai kavramı olmayan birimlerdir. Orman muhafaza memurları, kolluk kuvveti ve fiili hizmet (yıpranma), görev tazminatı almamaktadır. Kamuda emsal görev yapan başka kurumlardaki memurlar alırken, orman muhafaza memurları bu haktan mahrum kalmaktadır. Ayrıca rotasyon diye çıkarılan zorunlu tayin uygulaması ile aile bütünlükleri bozulmuş, bu tayinlerde bazı ani ölümler meydana gelmiştir. Rotasyonun herkese eşit şekilde ve puanlama sistemi göz önüne alınarak uygulaması yapılmalıdır.
Ayrıca, 2000'li yılların başlarına kadar orman muhafaza memurları sayısı 10 binlerde iken şu an 4 bin 700'lere kadar düşmüş ancak iş yükü iki kat artmıştır. Emekli olan memurların yerine yeni memur alımı olmayınca aşırı iş yükünden doğan birçok sıkıntılar yaşamaktadırlar. Orman muhafaza memurları, ülkemizin doğal güzellikleri olan ormanlarımızı korurken aynı zamanda amirlerinin zoraki uygulamaları ile zor olan işlerini daha da zor şartlar altında yapmaya çalışmaktadırlar."
- "Görevde yükselme hakkı verilmelidir"
Ormanlarda kesilen her ağaçtan sorumlu oldukları için herhangi bir olumsuzlukta müştereken ve müteselsilen zimmet çıktığını ve bu zimmetin birçok arkadaşının maaşlarından kesilerek tahsil edildiğini vurgulayan Aksu, orman muhafaza memurlarının sadece huzurlu bir ortamda çalışmayı, adil ve insan onuruna yaraşır şekilde mesleklerini icra etmeyi istediğini dile getirdi.
Aksu, orman muhafaza memurlarına yönelik, şu taleplerde bulundu:
"Zimmet olayı kalkmalıdır, dağ başlarında yangın ve kaçakçı ile zor ve tehlikeli işlerde çalışmalarından dolayı fiili hizmet zammı hakları verilmelidir. Rotasyon uygulaması ile aile bütünlüğünü bozulmuş, ayrıca arazi şartlarına tam uyum sağladığı anda 5 yıl dolunca başka yere tayin olmaktan ötürü yangına müdahalede ve kaçakçıyla mücadelede yetersiz kalınmaktadır. Orman muhafaza memurlarına bir an önce görevde yükselme hakkı verilmelidir. Görevde iken devletin verdiği demirbaş silah taşınmaktadır ancak 30-35 yıllık görev süresince zorunlu olarak taşınan bu silahlardan, emeklilikte silah ruhsat harcı talep edilmektedir.
Günümüzde genel kolluk, belediye başkanları ve muhtarlar bu harçtan muafken, orman muhafaza memurlarının edindikleri zati demirbaş silahlardan 5 bin liraya varan harç ücreti alınmaktadır. Çok yönlü çalışmak mecburiyetinde bırakılan orman muhafaza memurlarının bir an önce branşlaşmasının önü açılmalı. Yangın ve koruma hizmetlerinde çalışan orman muhafaza memurları emniyet hizmetleri sınıfına alınmalı, teknik işler yapan orman muhafaza memurları ise 'teknik hizmetler' kadrosunda görev yapmalıdır. Bu şekilde her iki dal da hem meslekte uzmanlaşma hem de daha etkili ve verimli çalışmalar yapabilir."
Kaynak: AA
Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ormanların yasa dışı faaliyetlerden korunması, işletilmesi ve her türlü muhafazasından sorumlu olan orman muhafaza memurlarının, ağır arazi şartlarında her türlü tehlikeye karşı canla başla görevlerini yaptıklarını söyledi.
Yangın ve kaçakçılıkla mücadelede bugüne kadar çok sayıda şehit verdiklerini aktaran Aksu, "Risk arz eden mesleğimizde husumete maruz kalmamız nedeniyle 6831 Sayılı Orman Kanununun 77. maddesi gereğince silah taşımaya yetkimiz olup, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMUK) 164. maddesi gereği de adli kolluk görevlisiyiz. Orman muhafaza memurları, genel kolluk kuvveti kapsamına alınarak emniyet sınıfına dahil edilmelidir. Orman muhafaza memurları, ülkemizin ciğerleri olan ormanlarımızı korumada görevli 657'ye tabi devlet memurlarıdır." diye konuştu.
Fikri Aksu, görev icabı gece gündüz, yaz kış arazide yangın ve kaçakçılıkla mücadele ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Silah taşıyan ve aynı zamanda kolluk kuvveti görevi yapmasına rağmen kolluk kuvveti sayılmayan ve maalesef mesai kavramı olmayan birimlerdir. Orman muhafaza memurları, kolluk kuvveti ve fiili hizmet (yıpranma), görev tazminatı almamaktadır. Kamuda emsal görev yapan başka kurumlardaki memurlar alırken, orman muhafaza memurları bu haktan mahrum kalmaktadır. Ayrıca rotasyon diye çıkarılan zorunlu tayin uygulaması ile aile bütünlükleri bozulmuş, bu tayinlerde bazı ani ölümler meydana gelmiştir. Rotasyonun herkese eşit şekilde ve puanlama sistemi göz önüne alınarak uygulaması yapılmalıdır.
Ayrıca, 2000'li yılların başlarına kadar orman muhafaza memurları sayısı 10 binlerde iken şu an 4 bin 700'lere kadar düşmüş ancak iş yükü iki kat artmıştır. Emekli olan memurların yerine yeni memur alımı olmayınca aşırı iş yükünden doğan birçok sıkıntılar yaşamaktadırlar. Orman muhafaza memurları, ülkemizin doğal güzellikleri olan ormanlarımızı korurken aynı zamanda amirlerinin zoraki uygulamaları ile zor olan işlerini daha da zor şartlar altında yapmaya çalışmaktadırlar."
- "Görevde yükselme hakkı verilmelidir"
Ormanlarda kesilen her ağaçtan sorumlu oldukları için herhangi bir olumsuzlukta müştereken ve müteselsilen zimmet çıktığını ve bu zimmetin birçok arkadaşının maaşlarından kesilerek tahsil edildiğini vurgulayan Aksu, orman muhafaza memurlarının sadece huzurlu bir ortamda çalışmayı, adil ve insan onuruna yaraşır şekilde mesleklerini icra etmeyi istediğini dile getirdi.
Aksu, orman muhafaza memurlarına yönelik, şu taleplerde bulundu:
"Zimmet olayı kalkmalıdır, dağ başlarında yangın ve kaçakçı ile zor ve tehlikeli işlerde çalışmalarından dolayı fiili hizmet zammı hakları verilmelidir. Rotasyon uygulaması ile aile bütünlüğünü bozulmuş, ayrıca arazi şartlarına tam uyum sağladığı anda 5 yıl dolunca başka yere tayin olmaktan ötürü yangına müdahalede ve kaçakçıyla mücadelede yetersiz kalınmaktadır. Orman muhafaza memurlarına bir an önce görevde yükselme hakkı verilmelidir. Görevde iken devletin verdiği demirbaş silah taşınmaktadır ancak 30-35 yıllık görev süresince zorunlu olarak taşınan bu silahlardan, emeklilikte silah ruhsat harcı talep edilmektedir.
Günümüzde genel kolluk, belediye başkanları ve muhtarlar bu harçtan muafken, orman muhafaza memurlarının edindikleri zati demirbaş silahlardan 5 bin liraya varan harç ücreti alınmaktadır. Çok yönlü çalışmak mecburiyetinde bırakılan orman muhafaza memurlarının bir an önce branşlaşmasının önü açılmalı. Yangın ve koruma hizmetlerinde çalışan orman muhafaza memurları emniyet hizmetleri sınıfına alınmalı, teknik işler yapan orman muhafaza memurları ise 'teknik hizmetler' kadrosunda görev yapmalıdır. Bu şekilde her iki dal da hem meslekte uzmanlaşma hem de daha etkili ve verimli çalışmalar yapabilir."