'Hamilelikte Benlerdeki Koyulaşma Takip Edilmeli'
Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Aslan: 'Hamile kadınların 3'te 2'sinde, benler koyulaşıyor ve et benlerinin sayısı artıyor. Ancak benlerdeki koyulaşma fizyolojik kabul edilip kendi haline bırakılmamalı mutlaka yakından takip edilmeli'
Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Arzu Aslan, "Hamile kadınların 3'te 2'sinde, benler koyulaşıyor ve et benlerinin sayısı artıyor. Ancak benlerdeki koyulaşma fizyolojik kabul edilip kendi haline bırakılmamalı mutlaka yakından takip edilmeli, şüphelenilen durumlarda çıkarılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Aslan yaptığı açıklamada, hamilelik döneminde ortaya çıkan ve “gebelik maskesi” olarak bilinen cilt lekeleri başta olmak üzere kadınların saç, tırnak, cilt ve cilt altı dokularında meydana gelen fizyolojik değişiklikler hakkında bilgi verdi.
Hamilelik döneminde çoğu kadının cilt tonunda belirli derecelerde koyulaşma görüldüğünü belirten Aslan, bunun sebebinin, artmış olan östrojen ve progesteron hormonu olduğunu kaydetti.
Aslan, anne adaylarının yüzlerinde oluşan ve gebelik maskesi olarak tanımlanan lekelerin hamilelerin yüzde 75’inde görüldüğünü anlatarak, “Gebelik maskesi yanak, alın, dudak üzeri, çenede görülür. Yüzeysel olanlar açık kahverengi, derinin daha alt tabakalarına inmiş olanlar ise daha koyu kahverengidir. Gebelik maskesi bir senede geriler fakat tamamen geçmez. Yüksek koruyucu faktörler, organik koruyucu içeren kremler kullanılmalı, yazın mutlaka geniş kenarlı şapka takılmalıdır. Gebelik sonrası gerilemeyen lekeler için soyucu yenileyici kremler, mezoterapi, prp ve lazer tedavileri uygulanabilir.” ifadelerini kullandı.
Hamile kadınların 3'te 2'sinde, benlerin koyulaştığına ve et benlerinin sayısının arttığına dikkati çeken Aslan, “Ancak benlerdeki koyulaşma fizyolojik kabul edilip kendi haline bırakılmamalı mutlaka yakından takip edilmeli, şüphelenilen durumlarda çıkarılmalıdır. Gebelikte artan östrojen sebebiyle örümceksi benler, avuç içlerinde kızarıklık ortaya çıkar. Doğumdan sonra 3. ayda geriler.” değerlendirmesinde bulundu.
Aslan, bu dönemde görülen en yaygın cilt problemlerinden birinin de çatlaklar olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Çatlaklar kadınlar için gebeliğin en önemli problemidir. Altıncı ve yedinci ayda ani kilo artmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Burada dikkat edilmesi gereken çatlağa, pembe kırmızı renkli iken müdahale etmektir. Beyaz çatlakların tedavisi zordur. Çatlak önleyici kremlerin 4. gebelik ayından itibaren sürülmesi gerekir, bir kez oluştuktan sonra tedavisi zordur. Zeytinyağı ve hindistan cevizi yağının kanıtlanmış herhangi bir faydası yoktur. Doğum sonrası lazer, dermaroller, mezoterapi gibi yöntemlerden faydalanarak çatlaklara erken dönemde müdahale edilebilir. Tırnaklarda gebelikte hızlı uzama görülür ancak tırnak kırılganlığı ve çizgilenmesi artar. Saçlarda ise hormonal olarak hacim artışı olur, saçlar dökülme evresine girmezler. Doğum sonrası 4. ayda meydana gelen ani saç dökülmesi fizyolojik kabul edilir.”
Kaynak: AA
Aslan yaptığı açıklamada, hamilelik döneminde ortaya çıkan ve “gebelik maskesi” olarak bilinen cilt lekeleri başta olmak üzere kadınların saç, tırnak, cilt ve cilt altı dokularında meydana gelen fizyolojik değişiklikler hakkında bilgi verdi.
Hamilelik döneminde çoğu kadının cilt tonunda belirli derecelerde koyulaşma görüldüğünü belirten Aslan, bunun sebebinin, artmış olan östrojen ve progesteron hormonu olduğunu kaydetti.
Aslan, anne adaylarının yüzlerinde oluşan ve gebelik maskesi olarak tanımlanan lekelerin hamilelerin yüzde 75’inde görüldüğünü anlatarak, “Gebelik maskesi yanak, alın, dudak üzeri, çenede görülür. Yüzeysel olanlar açık kahverengi, derinin daha alt tabakalarına inmiş olanlar ise daha koyu kahverengidir. Gebelik maskesi bir senede geriler fakat tamamen geçmez. Yüksek koruyucu faktörler, organik koruyucu içeren kremler kullanılmalı, yazın mutlaka geniş kenarlı şapka takılmalıdır. Gebelik sonrası gerilemeyen lekeler için soyucu yenileyici kremler, mezoterapi, prp ve lazer tedavileri uygulanabilir.” ifadelerini kullandı.
Hamile kadınların 3'te 2'sinde, benlerin koyulaştığına ve et benlerinin sayısının arttığına dikkati çeken Aslan, “Ancak benlerdeki koyulaşma fizyolojik kabul edilip kendi haline bırakılmamalı mutlaka yakından takip edilmeli, şüphelenilen durumlarda çıkarılmalıdır. Gebelikte artan östrojen sebebiyle örümceksi benler, avuç içlerinde kızarıklık ortaya çıkar. Doğumdan sonra 3. ayda geriler.” değerlendirmesinde bulundu.
Aslan, bu dönemde görülen en yaygın cilt problemlerinden birinin de çatlaklar olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Çatlaklar kadınlar için gebeliğin en önemli problemidir. Altıncı ve yedinci ayda ani kilo artmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Burada dikkat edilmesi gereken çatlağa, pembe kırmızı renkli iken müdahale etmektir. Beyaz çatlakların tedavisi zordur. Çatlak önleyici kremlerin 4. gebelik ayından itibaren sürülmesi gerekir, bir kez oluştuktan sonra tedavisi zordur. Zeytinyağı ve hindistan cevizi yağının kanıtlanmış herhangi bir faydası yoktur. Doğum sonrası lazer, dermaroller, mezoterapi gibi yöntemlerden faydalanarak çatlaklara erken dönemde müdahale edilebilir. Tırnaklarda gebelikte hızlı uzama görülür ancak tırnak kırılganlığı ve çizgilenmesi artar. Saçlarda ise hormonal olarak hacim artışı olur, saçlar dökülme evresine girmezler. Doğum sonrası 4. ayda meydana gelen ani saç dökülmesi fizyolojik kabul edilir.”