Başkan Burucu Açıklaması '28 Şubat'ı Geride Bırakalı 21 Yıl Oldu'
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği(TÜMSİAD) Erzurum Şube Başkanı Cafer Burucu, tarihe kara leke olarak geçen 28 Şubat postmodern darbesinin 21. yılı nedeniyle bir açıklama yaptı.
Burucu yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“Türkiye tarihine post modern darbe olarak geçen ve toplum ile siyaset üzerinde derin postal izleri bırakan 28 Şubat’ı geride bırakalı 21 yıl oldu. Türkiye’nin son askeri müdahalesi olan 28 Şubat, 1997’de Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller hükümetinin silahlı kuvvetler tarafından istifaya zorlanmasıyla yaşandı. 27 Mart, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinin aksine, askerler 28 Şubat’ta yönetime bizzat el koymadı. Bunun yerine medya üzerinden bir savaş verildi.
Askerlerin hükümeti görevden zorla almaması da 28 Şubat’ın post-modern darbe olarak anılmasına yol açtı. Askerlerin deyimiyle demokrasiye balans ayarı yapıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini Erbakan’a vermemek için çok uğraşsa da sonunda mecbur kaldı. Refah Partisinin hükümeti kurması ve Erbakan’ın Başbakan olmasıyla birlikte Türkiye’de toplu bir cinnet senaryosu sahneye kondu. Halkın seçtiği bir partinin ülkeyi halk adına yönetecek olması başta işadamları olmak üzere pek çok cenahı rahatsız etmişti. Medyanın, askerlerin üçlü koalisyonuyla seçimle gelen iktidar, korku senaryoları ve nihayetinde askeri tanklarla yıkıldı. Başarılı bir algı operasyonuydu, çünkü bütün fatura da o günlerde darbe yapılan insanlara kesildi. 28 Şubat’ta onlarca banka batırıldı, Türkiye milyarlarca dolar zarara uğratıldı. Gayrı safi milli hasılanın üçte biri buharlaştırıldı. Dönemin kuvvetli ve kudretli bir paşası ’28 Şubat bin yıl sürecek’ demişti. 28 Şubat bin yıl sürmedi şüphesiz ama ülkeye verdiği zararlar hala sürüyor. Hep siyasi yönüyle konuşulan 28 Şubat süreci, aslında finansal ve ekonomik yönden de bir darbeydi. Karmaşık sosyal ve siyasal atmosferi ile Türkiye’yi büyük ölçüde etkileyen darbenin rakamsal boyutu bugün bile çözülmüş değil. Dönemin kudretli komutanları 28 Şubat sürecinin şüphesiz baş mimarları Genelkurmay karargâhındaki komutanlarıydı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de alan açması ile siyasete her an müdahale edecek bir refleks geliştiren paşalar bir kısım medyayı da Genelkurmay karargahından yönetiyordu. TÜMSİAD olarak demokrasiye bağlılığımızı bir kez daha ifade ediyor, 21 yıl sonra zulümleriyle bin bir sıkıntı yaşamış binler adına sebep olanları, katkı sunanları, göz yumanları lanetle yadediyor, Allah’a havale ediyoruz.”
Kaynak: İHA
“Türkiye tarihine post modern darbe olarak geçen ve toplum ile siyaset üzerinde derin postal izleri bırakan 28 Şubat’ı geride bırakalı 21 yıl oldu. Türkiye’nin son askeri müdahalesi olan 28 Şubat, 1997’de Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller hükümetinin silahlı kuvvetler tarafından istifaya zorlanmasıyla yaşandı. 27 Mart, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinin aksine, askerler 28 Şubat’ta yönetime bizzat el koymadı. Bunun yerine medya üzerinden bir savaş verildi.
Askerlerin hükümeti görevden zorla almaması da 28 Şubat’ın post-modern darbe olarak anılmasına yol açtı. Askerlerin deyimiyle demokrasiye balans ayarı yapıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini Erbakan’a vermemek için çok uğraşsa da sonunda mecbur kaldı. Refah Partisinin hükümeti kurması ve Erbakan’ın Başbakan olmasıyla birlikte Türkiye’de toplu bir cinnet senaryosu sahneye kondu. Halkın seçtiği bir partinin ülkeyi halk adına yönetecek olması başta işadamları olmak üzere pek çok cenahı rahatsız etmişti. Medyanın, askerlerin üçlü koalisyonuyla seçimle gelen iktidar, korku senaryoları ve nihayetinde askeri tanklarla yıkıldı. Başarılı bir algı operasyonuydu, çünkü bütün fatura da o günlerde darbe yapılan insanlara kesildi. 28 Şubat’ta onlarca banka batırıldı, Türkiye milyarlarca dolar zarara uğratıldı. Gayrı safi milli hasılanın üçte biri buharlaştırıldı. Dönemin kuvvetli ve kudretli bir paşası ’28 Şubat bin yıl sürecek’ demişti. 28 Şubat bin yıl sürmedi şüphesiz ama ülkeye verdiği zararlar hala sürüyor. Hep siyasi yönüyle konuşulan 28 Şubat süreci, aslında finansal ve ekonomik yönden de bir darbeydi. Karmaşık sosyal ve siyasal atmosferi ile Türkiye’yi büyük ölçüde etkileyen darbenin rakamsal boyutu bugün bile çözülmüş değil. Dönemin kudretli komutanları 28 Şubat sürecinin şüphesiz baş mimarları Genelkurmay karargâhındaki komutanlarıydı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de alan açması ile siyasete her an müdahale edecek bir refleks geliştiren paşalar bir kısım medyayı da Genelkurmay karargahından yönetiyordu. TÜMSİAD olarak demokrasiye bağlılığımızı bir kez daha ifade ediyor, 21 yıl sonra zulümleriyle bin bir sıkıntı yaşamış binler adına sebep olanları, katkı sunanları, göz yumanları lanetle yadediyor, Allah’a havale ediyoruz.”