Sultan 2. Abdülhamid Han'ın Vefatının 100. Yılı
Okçular Vakfı üyeleri, Sultan 2. Abdülhamid Han'ı türbesi başında dualarla yad etti Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yıldız: ''Abdülhamid Han'ı anmak Kudüs davasına sahip çıkmaktır, Abdülhamid Han'ın 'sevdam, davam' diye baktığı ümmet davasına sahip çıkabilmektir. Afrika'nın dört bir yanından dünyanın dört bir yanına Arakan'daki Müslüman kardeşlerimize kadar Abdülhamid Han'ın davası işte bu ümmet davasıydı. Bize düşen bu davaya sahip çıkabilmektir'' İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Yılmaz: ''(Abdülhamid Han) Aldığı tedbirlerle, güttüğü siyasetle, oluşturduğu politikalarla, kurumları yenileme metodu ve eğitimiyle, ordusuyla, teknolojisiyle ve diğer alanlarda yaptığı atılımlarla sadece kendi devrinde devletini ayakta tutan biri değil, geleceğin Türkiye'sinin şekillenmesinde de çok önemli izleri ve hizmetleri olan bir isimdir''
Program, İstanbul Müftü Yardımcısı Veysel Işıldar'ın Kuran'ı Kerim tilavetiyle başladı.
Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Haydar Ali Yıldız, burada yaptığı konuşmada, Abdülhamid Han'ın davasının dedesi Sultan Alparslan'ın, Söğüt’te yeni bir devletin temellerini atan Sultan Osman Gazi'nin ve İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in bayrağını taşımak olduğunu söyledi.
Abdülhamid'in bıraktığı bu şanlı bayrağın ve davanın gelecek nesillere aynı şuur ve dinamizmle aktarılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, ''Bunun için bir inanç ve medeniyet şuuruna ihtiyaç vardır. Okçular Vakfı olarak bizler tarihten aldığımız bu mesuliyeti geleceğe taşımanın gayreti içindeyiz. Her gün Abdülhamid Han'ı, Fatih Sultan Mehmet'i ve Sultan Alparslan'ı anacağız. Abdülhamid Han'ı anmak Kudüs davasına sahip çıkmaktır, Abdülhamid Han'ın 'sevdam, davam' diye baktığı ümmet davasına sahip çıkabilmektir. Afrika'nın dört bir yanından dünyanın dört bir yanına Arakan'daki Müslüman kardeşlerimize kadar Abdülhamid Han'ın davası işte bu ümmet davasıydı. Bize düşen bu davaya sahip çıkabilmektir.'' ifadelerini kullandı
Yıldız, Abdülhamid Han'ın Türkiye'nin temellerini attığının altını çizerek, şöyle konuştu:
''Onun kurduğu okullarda okuyanlar aynı tarih, vatan ve bayrak şuuruyla Çanakkale'de şehit oldular. O okullarda okuyanlar Abdülhamid'in kendisine bıraktığı bayrağın, emanetin ne olduğunun farkındaydılar. Bu milletin şerefli mensupları da yine aynı bayrak, vatan, millet ve devlet şuuruyla Afrin’de sınır ötesi operasyonlar yapıyorlar. Çünkü biliyorlar ki, vatan, millet tehlikedeyse bize düşen bunu bertaraf etmektir. İşte Abdülhamid de bütün ümmetin, milletin izzetini ve şerefini korumak için yedi düvele karşı mücadele etti.''
- ''Abdülhamid Han, geleceğin Türkiye'sini şekillendirdi''
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz da 100 yıl önce Osmanlı Devleti gibi sınırları yaklaşık 6 milyon kilometrekareye ulaşan coğrafyada milletin yükünü omuzlayan, büyük sıkıntılar içerisinde bu devleti geleceğe taşımaya çalışan ve 33 yıl bu görevi yapan son Osmanlı Sultanı'nı vefatının seneyi devriyesinde rahmetle andığını belirtti.
Sultan Abdülhamid Han'ı ''İmparatorluğun son nefesi'' olarak tanımlayan Yılmaz, ''Aldığı tedbirlerle, güttüğü siyasetle, oluşturduğu politikalarla, kurumları yenileme metodu ve eğitimiyle, ordusuyla, teknolojisiyle ve diğer alanlarda yaptığı atılımlarla sadece kendi devrinde devletini ayakta tutan biri değil, geleceğin Türkiye'sinin şekillenmesinde de çok önemli izleri ve hizmetleri olan bir isimdir. Bugün yaşadığımız İstanbul’un dahi deniz ve kara yollarına, binalarına ve ulaşımına bakarsak Sultan Abdülhamid’in izini ve eserlerini görürüz.'' şeklinde konuştu.
Yılmaz, Necip Fazıl Kısakürek'in ''Sultan Abdülhamid’i anlamak, sadece Abdülhamid Han'ı anlamak değil, bir devri anlamaktır.'' sözünü anımsatarak, Sultan Abdülhamid'i anlamanın sadece 1900'lü yılların Osmanlı'sını değil bugünü de anlamak olduğunu ifade etti.
Sultan Abdülhamid'in uğradığı haksızlıklar ve temsil ettiği değerlere değinen Yılmaz, ''Abdülhamid Han sadece bir sultan olmaktan çıkmış, bir turnusol kağıdı vazifesi görmüştür. Adeta kendisine bakılarak tanımlanan safların, yaklaşımların, değerlerin oluştuğu bir dönem olmuştur.'' dedi.
Konuşmaların ardından Sultan Abdülhamid Han'ın türbesi önünde toplanan kalabalık, İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın yaptığı duaya ''Amin'' dedi.
Katılımcılar, daha sonra Abdülhamid Han'ın türbesine ziyarette bulunup dua etti.