CHP İstanbul Milletvekili Çiçek Açıklaması
'Vatansever korucular Mehmetçiğin önünde kılavuzluk yapıyor, bilmedikleri arazide onlara destek veriyorlar, Kıbrıs harbinde mücahitler bu görevi yaptılar. Biz hiçbirinde ne peşmergeleri ne korucuları ne de mücahitleri ön plana çıkarmadık. Hepsinde Türk ordusunu, Mehmetçiği ön plana çıkardık'
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, "Vatansever korucular Mehmetçiğin önünde kılavuzluk yapıyor, bilmedikleri arazide onlara destek veriyorlar, Kıbrıs harbinde mücahitler bu görevi yaptılar. Biz hiçbirinde ne peşmergeleri ne korucuları ne de mücahitleri ön plana çıkarmadık. Hepsinde Türk ordusunu, Mehmetçiği ön plana çıkardık." dedi.
Çiçek, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, gazeteci Abdi İpekçi ve sanatçı Barış Manço'nun ölümlerinin seneyi devriyesinde saygı ve rahmetle andığını ifade etti.
Kanun Hükmünde Kararnameler, Zeytin Dalı Harekatı, FETÖ ile mücadele ve CHP'nin hafta sonu gerçekleştirilecek 36. Olağan Kurultayı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hükümetin Türk Silahlı Kuvvetlerine ilişkin KHK'lerde peşin hükümlü hareket ettiğini, emir komuta birliğini sarsan, TSK'yi iki başlı bir görüntüye dönüştüren, askeri okulların kapatılması gibi hızlı ve hatalı alanın kararlar verildiğini anlatan Çiçek, askeri okulların kapatılması kararından bir nebze de olsa dönüldüğünü, aynı şekilde askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığına devri gibi kararlardan da dönülmesini beklediklerini söyledi.
15 Temmuz FETÖ'nün darbe teşebbüsünün hemen ardından askeri okullarda eğitim gören 38 bin öğrencinin güvenlik soruşturması yapılmadan fişlenerek okuldan atıldıklarını, bu öğrenciler ve ailelerinin mağduriyetlerini her gün milletvekillerine ilettiklerini belirten Çiçek, "Darbe teşebbüsünün ardından askeri okullardan atılan öğrenciler, askeri okullara yeni alınan öğrenciler gibi soruşturma görerek, haklarının iadesini istiyorlar. Bu mağduriyetler giderilene kadar bu gençlerimizin yanında olacağız." dedi.
Dursun Çiçek, Zeytin Dalı Harekatı'nın esas maksadının da Türkiye'nin Suriye sınırını ve ülkenin genelinin güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayarak, Türk askerinin bir an önce görevlerini tamamlayarak, yurda dönmelerini beklediklerini söyledi.
Türk askerinin, Özgür Suriye Ordusu mensuplarıyla denk tutulduğunu öne süren Çiçek, "TSK'de peşmergeyle birlikte Kuzey Irak'ta onlarca operasyon yaptık. Vatansever korucular Mehmetçiğin önünde kılavuzluk yapıyor, bilmedikleri arazide onlara destek veriyorlar, Kıbrıs harbinde mücahitler bu görevi yaptılar. Biz hiçbirinde ne peşmergelerin ne korucuları ne de mücahitleri ön plana çıkarmadık. Hepsinde Türk ordusunu, Mehmetçiği ön plana çıkardık. Bu işin esas omurgası, başarının esas sahibi Mehmetçik ve Türk Silahlı Kuvvetleridir. ÖSO görevlileri kendi toprakları kurtarmak için Mehmetçiğe destek sağlıyor." dedi.
CHP'li Çiçek, OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonuna başvuruların yüz binleri geçtiğini ve kararların geç çıktığını öne sürerek, komisyon çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini söyledi.
FETÖ davalarını izleyen AK Parti yöneticilerinin yargıyı baskı altında tuttuğunu iddia eden Çiçek, baskı altındaki yargı mensuplarının suçlu ve suçsuzu ayırt etmekte zorlanacağını savundu.
CHP'nin hafta sonu 36. Olağan Kurutlayı'nı gerçekleştireceğini anımsatan Çiçek, parti kurullarında görev alacak adaylar üzerinde belediyelerin, genel merkezin baskı kurmasını kabul etmediklerini, Parti Meclisinin daha etkin çalışması gerektiğini, kontenjanlar ve kotaların kaldırılmasını istediklerini söyledi.
Kaynak: AA
Çiçek, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, gazeteci Abdi İpekçi ve sanatçı Barış Manço'nun ölümlerinin seneyi devriyesinde saygı ve rahmetle andığını ifade etti.
Kanun Hükmünde Kararnameler, Zeytin Dalı Harekatı, FETÖ ile mücadele ve CHP'nin hafta sonu gerçekleştirilecek 36. Olağan Kurultayı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hükümetin Türk Silahlı Kuvvetlerine ilişkin KHK'lerde peşin hükümlü hareket ettiğini, emir komuta birliğini sarsan, TSK'yi iki başlı bir görüntüye dönüştüren, askeri okulların kapatılması gibi hızlı ve hatalı alanın kararlar verildiğini anlatan Çiçek, askeri okulların kapatılması kararından bir nebze de olsa dönüldüğünü, aynı şekilde askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığına devri gibi kararlardan da dönülmesini beklediklerini söyledi.
15 Temmuz FETÖ'nün darbe teşebbüsünün hemen ardından askeri okullarda eğitim gören 38 bin öğrencinin güvenlik soruşturması yapılmadan fişlenerek okuldan atıldıklarını, bu öğrenciler ve ailelerinin mağduriyetlerini her gün milletvekillerine ilettiklerini belirten Çiçek, "Darbe teşebbüsünün ardından askeri okullardan atılan öğrenciler, askeri okullara yeni alınan öğrenciler gibi soruşturma görerek, haklarının iadesini istiyorlar. Bu mağduriyetler giderilene kadar bu gençlerimizin yanında olacağız." dedi.
Dursun Çiçek, Zeytin Dalı Harekatı'nın esas maksadının da Türkiye'nin Suriye sınırını ve ülkenin genelinin güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayarak, Türk askerinin bir an önce görevlerini tamamlayarak, yurda dönmelerini beklediklerini söyledi.
Türk askerinin, Özgür Suriye Ordusu mensuplarıyla denk tutulduğunu öne süren Çiçek, "TSK'de peşmergeyle birlikte Kuzey Irak'ta onlarca operasyon yaptık. Vatansever korucular Mehmetçiğin önünde kılavuzluk yapıyor, bilmedikleri arazide onlara destek veriyorlar, Kıbrıs harbinde mücahitler bu görevi yaptılar. Biz hiçbirinde ne peşmergelerin ne korucuları ne de mücahitleri ön plana çıkarmadık. Hepsinde Türk ordusunu, Mehmetçiği ön plana çıkardık. Bu işin esas omurgası, başarının esas sahibi Mehmetçik ve Türk Silahlı Kuvvetleridir. ÖSO görevlileri kendi toprakları kurtarmak için Mehmetçiğe destek sağlıyor." dedi.
CHP'li Çiçek, OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonuna başvuruların yüz binleri geçtiğini ve kararların geç çıktığını öne sürerek, komisyon çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini söyledi.
FETÖ davalarını izleyen AK Parti yöneticilerinin yargıyı baskı altında tuttuğunu iddia eden Çiçek, baskı altındaki yargı mensuplarının suçlu ve suçsuzu ayırt etmekte zorlanacağını savundu.
CHP'nin hafta sonu 36. Olağan Kurutlayı'nı gerçekleştireceğini anımsatan Çiçek, parti kurullarında görev alacak adaylar üzerinde belediyelerin, genel merkezin baskı kurmasını kabul etmediklerini, Parti Meclisinin daha etkin çalışması gerektiğini, kontenjanlar ve kotaların kaldırılmasını istediklerini söyledi.