Grup Avenir Türkiye Direktörü İbrahim Arık Açıklaması
Grup Avenir Türkiye Direktörü İbrahim Arık, 2018 yılının inşaat sektörü için durgun geçtiğini, döviz kurlarındaki artış ile birlikte gurbetçilerin paralarını ülkelerinde değerlendirdiklerini belirterek, 2019 yılının ikinci döneminde piyasaların daha da düzeleceğini düşündüklerini söyledi.
Grup Avenir Türkiye Direktörü İbrahim Arık yaptığı açıklamada, 2018 yılında kurdaki oynamalar ve dış güçlerin ülke ekonomisine müdahaleleri nedeniyle piyasalarda ciddi anlamda dalgalanma ve belirsizlik olduğunu söyledi.
Kurdaki oynamaları fırsata çeviren gurbetçilerin Türkiye’de gayrimenkul alarak yatırım yaptıklarını ancak Türkiye’de yaşayan vatandaşların alım gücünün daha da zorlaştığını ifade eden Arık, hükümetin piyasaları normalleştirmek için birçok eylem ve değişiklik yaptığını ifade etti.
Arık; "2018 yılı Türkiye için zor bir yıl oldu. İlk etapta seçim oldu, seçim sonrasında ülke nihayetinde yeni bir parlamenter yönetim sistemine geçti. Dolayısıyla piyasalarda nasıl bir işleyiş olacak, bunun ekonomiye yansımaları nasıl olacaktır diye merak konusu oluşturdu. Başarılı bir seçim oldu, seçim sonrasında işleyişte çok ciddi bir handikaplar oluşmadı. O noktada ümit verici. Tabi yaz ayında yaşanan gelişmeler, kurdaki oynamalar, dış güçlerin ülke ekonomisine müdahaleleri nedeniyle ciddi anlamda dengesiz bir yaz geçirdik. Piyasalardaki bu dalgalanma çok ciddi anlamda bir belirsizlik oluşturdu. Bu gelişmelerde gurbetçilerin paraları daha değerlendi. Gurbetçilerimiz vatanlarına sahip çıkarak burada yatırım yaptılar. Gurbetçilerimiz için bir fırsattı ama Türkiye’de yaşayan halk için tam tersi oldu. Bu dalgalanmalar neticesinde enflasyon yüzde 30’lara vurmuş durumda, tüketici kredisi faizleri yüzde 25 bandında, ticari kredi faizleri yüzde 35 bandında seyrediyor. Bunlar çok yüksek rakamlar. Sadece inşaat sektöründeki üretim maliyetleri değil genel olarak üretim ve tüketim maliyetleri ciddi oranda artmış durumda. İnsanlarımızın alım gücü düşmüş durumda. Bu da çelişkili bir ortam oldu, kiminin menfaatinde kiminin menfaatine olmamış oldu. Şimdi kış ayına gelmiş durumdayız, yılı kapatıyoruz. Genel olarak değerlendirecek olursak zor bir yıl oldu, verimli bir yıl olmadığını düşünüyorum. Tabi burada yönetim olarak hükümet birçok eylem içindeler, değişiklik yapıyorlar. Bu değişikliklerin yasal düzenlemesi tabi ki olacaktır. Bu da zaman istiyor tabi ki. Ama buna devam etmesi lazım hükümetin, istikrarlı bir şekilde" diye konuştu.
2019 yılının ikinci yarımından itibaren piyasaların daha da düzeleceğini tahmin ettiklerini belirten Arık; "2019’un ilk yarısında, yaza kadar olan süreçte çok değişiklik olacağını düşünmüyorum. Bankalar, firmalara kredi vermiyor. Vatandaşlar da faizler çok yüksek olduğu için bireysel borçlanmayı yapamıyorlar. Sektörde biraz tıkanıklık var ve bunun aşılması için zamana ihtiyaç var. Dolayısıyla 2019’un ilk yarısı, bu son dönemden farklı olmayacaktır. 2019’dan itibaren konut sektörü yaşadığı maliyet artışlarından dolayı konut fiyatları yaklaşık yüzde 30 artış olacaktır. Bu da tabiki vatandaşın ev alma olasılığını ciddi anlamda azaltacaktır. Dolayısıyla ev almak isteyen vatandaş için bu artışlar gerçekleşmeden almak çok mantıklı, bu dönemler tam ev alma zamanıdır" ifadelerini kullandı.
Grup Avenir olarak 2019 yılında 10 blok ile yollarına devam edeceklerini de sözlerine ekleyen İbrahim Arık; "Avenır inşaat olarak mali ve finansal disiplinden taviz vermeden planlamamızı o doğrultuda yapıyoruz. Firmamızın kapasitesi neyse o doğrultuda üretim yapmayı tercih ediyoruz. 2019 yılında proje çalışmalarımız devam ediyor. İlkbaharla birlikte 5 blok daha başlayacağız. 5 blok yeni 5 blok da devam eden proje ile 10 blok olarak 2019’da yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Kaynak: İHA
Kurdaki oynamaları fırsata çeviren gurbetçilerin Türkiye’de gayrimenkul alarak yatırım yaptıklarını ancak Türkiye’de yaşayan vatandaşların alım gücünün daha da zorlaştığını ifade eden Arık, hükümetin piyasaları normalleştirmek için birçok eylem ve değişiklik yaptığını ifade etti.
Arık; "2018 yılı Türkiye için zor bir yıl oldu. İlk etapta seçim oldu, seçim sonrasında ülke nihayetinde yeni bir parlamenter yönetim sistemine geçti. Dolayısıyla piyasalarda nasıl bir işleyiş olacak, bunun ekonomiye yansımaları nasıl olacaktır diye merak konusu oluşturdu. Başarılı bir seçim oldu, seçim sonrasında işleyişte çok ciddi bir handikaplar oluşmadı. O noktada ümit verici. Tabi yaz ayında yaşanan gelişmeler, kurdaki oynamalar, dış güçlerin ülke ekonomisine müdahaleleri nedeniyle ciddi anlamda dengesiz bir yaz geçirdik. Piyasalardaki bu dalgalanma çok ciddi anlamda bir belirsizlik oluşturdu. Bu gelişmelerde gurbetçilerin paraları daha değerlendi. Gurbetçilerimiz vatanlarına sahip çıkarak burada yatırım yaptılar. Gurbetçilerimiz için bir fırsattı ama Türkiye’de yaşayan halk için tam tersi oldu. Bu dalgalanmalar neticesinde enflasyon yüzde 30’lara vurmuş durumda, tüketici kredisi faizleri yüzde 25 bandında, ticari kredi faizleri yüzde 35 bandında seyrediyor. Bunlar çok yüksek rakamlar. Sadece inşaat sektöründeki üretim maliyetleri değil genel olarak üretim ve tüketim maliyetleri ciddi oranda artmış durumda. İnsanlarımızın alım gücü düşmüş durumda. Bu da çelişkili bir ortam oldu, kiminin menfaatinde kiminin menfaatine olmamış oldu. Şimdi kış ayına gelmiş durumdayız, yılı kapatıyoruz. Genel olarak değerlendirecek olursak zor bir yıl oldu, verimli bir yıl olmadığını düşünüyorum. Tabi burada yönetim olarak hükümet birçok eylem içindeler, değişiklik yapıyorlar. Bu değişikliklerin yasal düzenlemesi tabi ki olacaktır. Bu da zaman istiyor tabi ki. Ama buna devam etmesi lazım hükümetin, istikrarlı bir şekilde" diye konuştu.
2019 yılının ikinci yarımından itibaren piyasaların daha da düzeleceğini tahmin ettiklerini belirten Arık; "2019’un ilk yarısında, yaza kadar olan süreçte çok değişiklik olacağını düşünmüyorum. Bankalar, firmalara kredi vermiyor. Vatandaşlar da faizler çok yüksek olduğu için bireysel borçlanmayı yapamıyorlar. Sektörde biraz tıkanıklık var ve bunun aşılması için zamana ihtiyaç var. Dolayısıyla 2019’un ilk yarısı, bu son dönemden farklı olmayacaktır. 2019’dan itibaren konut sektörü yaşadığı maliyet artışlarından dolayı konut fiyatları yaklaşık yüzde 30 artış olacaktır. Bu da tabiki vatandaşın ev alma olasılığını ciddi anlamda azaltacaktır. Dolayısıyla ev almak isteyen vatandaş için bu artışlar gerçekleşmeden almak çok mantıklı, bu dönemler tam ev alma zamanıdır" ifadelerini kullandı.
Grup Avenir olarak 2019 yılında 10 blok ile yollarına devam edeceklerini de sözlerine ekleyen İbrahim Arık; "Avenır inşaat olarak mali ve finansal disiplinden taviz vermeden planlamamızı o doğrultuda yapıyoruz. Firmamızın kapasitesi neyse o doğrultuda üretim yapmayı tercih ediyoruz. 2019 yılında proje çalışmalarımız devam ediyor. İlkbaharla birlikte 5 blok daha başlayacağız. 5 blok yeni 5 blok da devam eden proje ile 10 blok olarak 2019’da yolumuza devam edeceğiz" dedi.