ABD'li Yolcunun Havalimanında Ölümü Davasında Karar
ABD vatandaşı Tracey Lynn Brown'un, 2013'te transit yolcu olarak bulunduğu Atatürk Havalimanında tartışma yaşadığı polisler tarafından etkisiz hale getirilmek istenirken yaşamını yitirmesine ilişkin 12 polisle bir doktorun yargılandığı dava karara bağlandı Mahkeme heyeti sanık doktoru 12 bin 100 lira adli para cezasına çarptırırken, 1 yıl süreyle de doktorluk yapmasının yasaklanmasına karar verdi Sanıklardan 4 polis memurunun 'zor kullanma sınırlarının aşılması suretiyle ölümle neticelenen yaralanmaya neden olmak' suçundan 7 yıl altışar ay hapsine hükmedilirken, 7 sanık polisin ise beraatlerine karar verildi.
ABD vatandaşı Tracey Lynn Brown'un, 2013'te transit yolcu olarak bulunduğu Atatürk Havalimanında tartışma yaşadığı polisler tarafından etkisiz hale getirilmek istenirken nefessiz kalarak yaşamını yitirmesine ilişkin 12 polisle bir doktorun yargılandığı davada karar açıklandı.
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 4 tutuksuz sanıkla taraf avukatları katıldı.
Bir önceki celse açıklanan mütalaaya karşın esas hakkındaki savunması sorulan sanıklardan Mesut Öztürk, kendisinin yaptığı uygulamanın maktulün ölümüne sebebiyet vermediğini, saldırgan ve çevreye zarar verebilecek hastayı sakinleştirmek amacıyla bir uygulama yaptığını belirterek, "Hata yaptığımı düşünmüyorum. Beraatimi istiyorum." dedi.
Sanıklardan Furkan Altan, olay yerinde bulunmadığını ve odaya girdiğinde maktulün kelepçeli olarak yerde yattığını söyledi. Şahsa sorulduğunda olayları doğrudan anlattığını kaydeden Altan, "Sağlık ekibi, fenalaşmasından dolayı değil, sakinleşmemesinden dolayı çağrılmıştır. Ben zor kullanma yetkimi aşmadım. Ölüm iğneden ötürü meydana gelmiş olabilir." ifadelerini kullandı.
Sanık Serhan Öztaş, olay saatinde Bakırköy Devlet Hastanesinde olduğunu, görev yerine döndüğünde yabancı uyruklu bir kadının yerde kelepçeli yattığını belirterek, Kontrol ettiğimde nabzının atmadığını gördüm. Hemen doktora haber verdim. Ambulansla hastaneye giderken de eskortluk ettim. Bu olay nedeniyle psikolojim bozuldu. Böyle bir olay nedeniyle yargılanmam beni psikolojik olarak olumsuz etkiledi. Maktulün hayatını kurtarmaya yönelik eylemlerde bulundum, zor kullanma sınırlarını aşmadım. Beraatimi istiyorum." ifadelerini kullandı.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık doktor Murat Öztürk'ün, "Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıl hapsine karar verdi.
Sanığın geleceği üstündeki etkilerini dikkate alarak cezayı 1 yıl 8 aya düşüren heyet, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı göz önüne alarak hapis cezasını 12 bin 100 lira adli para cezasına çevirdi. Sanığın adli para cezasını 24 ay taksiyle ödemesine hükmeden heyet, ayrıca 1 yıl süre ile hekimlik mesleğinin icrasının yasaklanmasına karar verdi.
Heyet, polis memuru sanıklar Hüseyin Tıngır, Murat Aydın, Furkan Altan ve Serhan Öztaş'ın "zor kullanma sınırlarının aşılması suretiyle ölümle neticelenen yaralanmaya neden olmak" suçundan on ikişer yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına hükmetti.
Sanıkların söz konusu eylemi haksız bir fiilin kendilerinde meydana getirdiği hiddetin etkisi altında haksız tahrik neticesinde gerçekleştirdiklerini değerlendiren heyet, hapis cezasını önce dokuzar yıla, geleceği üzerindeki etkilerini de dikkate alarak 7 yıl altışar aya düşürdü.
Heyet, sanıklar Akın Yurdakoş, Uğur Telli, Ufuk Türk, Çınar Çetin, Nihat Yıldırım, Ali Erman Erdoğan ve Murat Enes'in "Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması" ve "Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçlarını işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
Heyet, yargılama aşamasında ölen sanık polis memuru Mustafa Kanık hakkındaki davanın düşürülmesini kararlaştırdı.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Atatürk Havalimanı Pasaport Kontrol Büro Amirliğinde görevli 12 polis memurunun "zor kullanma yetkisini aşarak kasten yaralama sonucu ölüme neden olma" suçundan on ikişer yıldan on altışar yıla, bir doktorun da "görevi kötüye kullanma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.
Kaynak: AA
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 4 tutuksuz sanıkla taraf avukatları katıldı.
Bir önceki celse açıklanan mütalaaya karşın esas hakkındaki savunması sorulan sanıklardan Mesut Öztürk, kendisinin yaptığı uygulamanın maktulün ölümüne sebebiyet vermediğini, saldırgan ve çevreye zarar verebilecek hastayı sakinleştirmek amacıyla bir uygulama yaptığını belirterek, "Hata yaptığımı düşünmüyorum. Beraatimi istiyorum." dedi.
Sanıklardan Furkan Altan, olay yerinde bulunmadığını ve odaya girdiğinde maktulün kelepçeli olarak yerde yattığını söyledi. Şahsa sorulduğunda olayları doğrudan anlattığını kaydeden Altan, "Sağlık ekibi, fenalaşmasından dolayı değil, sakinleşmemesinden dolayı çağrılmıştır. Ben zor kullanma yetkimi aşmadım. Ölüm iğneden ötürü meydana gelmiş olabilir." ifadelerini kullandı.
Sanık Serhan Öztaş, olay saatinde Bakırköy Devlet Hastanesinde olduğunu, görev yerine döndüğünde yabancı uyruklu bir kadının yerde kelepçeli yattığını belirterek, Kontrol ettiğimde nabzının atmadığını gördüm. Hemen doktora haber verdim. Ambulansla hastaneye giderken de eskortluk ettim. Bu olay nedeniyle psikolojim bozuldu. Böyle bir olay nedeniyle yargılanmam beni psikolojik olarak olumsuz etkiledi. Maktulün hayatını kurtarmaya yönelik eylemlerde bulundum, zor kullanma sınırlarını aşmadım. Beraatimi istiyorum." ifadelerini kullandı.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık doktor Murat Öztürk'ün, "Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıl hapsine karar verdi.
Sanığın geleceği üstündeki etkilerini dikkate alarak cezayı 1 yıl 8 aya düşüren heyet, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı göz önüne alarak hapis cezasını 12 bin 100 lira adli para cezasına çevirdi. Sanığın adli para cezasını 24 ay taksiyle ödemesine hükmeden heyet, ayrıca 1 yıl süre ile hekimlik mesleğinin icrasının yasaklanmasına karar verdi.
Heyet, polis memuru sanıklar Hüseyin Tıngır, Murat Aydın, Furkan Altan ve Serhan Öztaş'ın "zor kullanma sınırlarının aşılması suretiyle ölümle neticelenen yaralanmaya neden olmak" suçundan on ikişer yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına hükmetti.
Sanıkların söz konusu eylemi haksız bir fiilin kendilerinde meydana getirdiği hiddetin etkisi altında haksız tahrik neticesinde gerçekleştirdiklerini değerlendiren heyet, hapis cezasını önce dokuzar yıla, geleceği üzerindeki etkilerini de dikkate alarak 7 yıl altışar aya düşürdü.
Heyet, sanıklar Akın Yurdakoş, Uğur Telli, Ufuk Türk, Çınar Çetin, Nihat Yıldırım, Ali Erman Erdoğan ve Murat Enes'in "Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması" ve "Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçlarını işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
Heyet, yargılama aşamasında ölen sanık polis memuru Mustafa Kanık hakkındaki davanın düşürülmesini kararlaştırdı.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Atatürk Havalimanı Pasaport Kontrol Büro Amirliğinde görevli 12 polis memurunun "zor kullanma yetkisini aşarak kasten yaralama sonucu ölüme neden olma" suçundan on ikişer yıldan on altışar yıla, bir doktorun da "görevi kötüye kullanma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.