'Cephanelikte 40-50 Tank Vardı'

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada, sanık savunmaları alındı Tümenden çıktıktan sonra külliye yakınlarında vatandaşların müdahalesiyle kışlasına dönen tankın sürücüsü eski uzman çavuş Burak Çakır, henüz birlikten çıkmamışken cephanelikte 50 kadar tank bulunduğunu söyledi.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, tanklara karşı koymaya çalışan Emin Güner'in şehit edilmesine ilişkin "kasten adam öldürmek" ile 7 vatandaşa karşı "öldürmeye teşebbüs" suçlarından ayrıca dava açılan ve bu davanın da sanıkları arasında bulundukları için dosyası birleştirilen 16 kişinin savunmasının alınmasına devam ediliyor.

FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz'da tümenden çıkan iki tanktan birinin sürücüsü olan eski uzman çavuş Burak Çakır, savunmasında olay günü saat 23.00 sıralarında üsteğmen Koray Korkmaz'ın arayıp acil mesaiye gelmesini emrettiğini söyledi.

Kışlaya saat 23.40'ta girdiğini ve oradan garajlar bölgesine geçtiğini anlatan Çakır, burada gördüğü Korkmaz'ın tanka binmesi talimatı verdiğini ifade etti.

Tanka bindikten sonra üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç'ın komutasında cephaneliğe gittiklerini, burada mühimmat yüklendiğini dile getiren Çakır, cephanelik girişinde kimsenin olmadığını, terör saldırısı nedeniyle içeriye gidip çalıştıklarını düşündüğünü öne sürdü.

Çakır, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına terör saldırısı olduğuna ve polisle irtibata geçip orada güvenlik önlemi alacaklarına dair bilgiyi ise Koray Korkmaz'dan duyduğunu anlattı.

- "Cephanelikte 40-50 tank vardı"

Cephanelikte teğmen, kursiyer asteğmen ve astsubayları gördüğünü de bildiren Çakır, cephane yüklendikten sonra boş bir bölgede beklemeye başladıklarını söyledi. Çakır, "Arkamdan çok tank geldi. Cephanelikte 40-50 tank vardı. ZPT'ler de vardı." diye konuştu.

Tabur komutanı yarbay Erdal Yetim ile görüştükten sonra hareket ettiklerini dile getiren Çakır, Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı binalarını karşı karşıya bildiğini ancak ayrı yerlerde olduklarını daha sonradan öğrendiğini ileri sürdü.

Çakır, saat 00.45'te önden kendilerinin, arkadan ikinci tankın çıktığını belirterek, giderken darbe girişiminden haberdar olmadığını iddia etti.

Ankara Bulvarı'nda seyir halindeyken helikopter atışı görmeleri üzerine tankın arkasına dönük topun kilidinin açılarak namlunun öne çevrildiğini belirten Çakır, köprü altında bir süre bekledikten sonra tekrar hareket ettiklerini söyledi.

- Vatandaşların destek için geldiğini düşünmüş

Çakır, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi sollarında kalacak şekilde bir rampayı çıktığını, tepeye geldiklerinde de kalabalık vatandaş grubunu gördüğünü dile getirerek, vatandaşların terör olayını duyup kendilerine destek için geldiğini düşündüklerini öne sürdü.

Vatandaşların yanında durdukları sırada tankın üzerine çıktıklarını anlatan Çakır, üsteğmen Kılıç'ın onlarla konuştuğunu duyduğunu, "terör saldırısına müdahaleye gidiyoruz." beyanının ardından insanların tanktan indiğini söyledi.

Çakır, daha sonra hareket ettiğini, ancak taş ve şişe atıldığını belirterek, Kılıç'ın, "Bu işte başka bir iş var." dediğini ve kışlaya dönmelerine dair emir verdiğini bildirdi.

TOBB kavşağından dönecekken bir otobüs ve vatandaşlarca yolun kapatıldığını anlatan Çakır, bunun üzerine sağ tarafında, boş olan ters yöne girdiğini söyledi.

Çakır, ileride AK Parti Genel Merkezi'nin olduğunu bilmediğini ileri sürerek, o bölgede çok sayıda vatandaş gördüğünü kaydetti.

"Amacım Eskişehir yoluna çıkmak. Ben orada AKP binası olduğunu bilmiyordum. O gece de görmedim." diyen Çakır, darbe amacıyla gitmiş olsa bir tankı kamyon ya da insanların durduramayacağını, AK Parti binasına da girebileceğini iddia etti.

AK Parti binasının olduğu belirtilen yerde araç içi telsiz görüşmesinin kesildiğini, tank komutanı, nişancı ve doldurucuya ulaşamadığını öne süren Çakır, periskoptan baktığında tank üzerine çıkan vatandaşların ayaklarını gördüğünü bildirdi.

Çakır, öleceğini düşündüğünü savunarak, burada 1-1,5 dakika bekleyip kimseden ses alamayınca kendi inisiyatifiyle insanlara zarar vermeden küçük manevralar yaparak ters istikamete döndüğünü kaydetti.

Dönüş yaptığı sırada vatandaşların da tanktan inmeye başladığını anlatan Çakır, Koray Korkmaz'ın tankının da döndüğünü gördüğünü dile getirdi. Çakır, önündeki tank hareket ettikten sonra peşinden gittiğini belirterek, önlerine çıkan araçları ezmeden ve zarar vermeden kışlaya dönüşe geçtiklerini söyledi. Çakır, "Darbe saikiyle hareket etseydim ezer geçerdim." diye konuştu.

- "Ayvayı yedik"

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınlarındayken bulunduğu tanktaki MG3 otomatik silahın çalıştığını ve yakındaki polislere ateş edildiğini düşündüğünü anlatan Çakır, "Tamam, şimdi ayvayı yedik dedim. Bazı izli mermileri gördüm. Bir an önce kışlaya gideyim de ne olursa olsun dedim. Ben tank komutanının ateş ettiğini düşünüyorum. Sonra tankın içinden 3 el silah sesi geldi." dedi.

Ankara Bulvarı'nda bir süre gittikten sonra öndeki tankın yavaşladığını, onun arıza yaptığını düşündüğünü ancak yakınında yavaşlayıp motor sesini duyunca kışlaya devam ettiğini belirten Çakır, mahkeme başkanının kaç kilometre hızla gittiğini sorması üzerine tankın hızının 68 kilometrenin üzerine çıkamayacağını ancak kendi hızının 40-45 kilometre olduğunu ifade etti.

- Bilerek tersten girdim iddiası

Tümene geldiğinde nizamiyede farlar gördüğünü ve tankların çıkmak üzere olduğunu anladığını bildiren Çakır, "Bunlar çıkmadan ters istikametten gireyim dedim. Ters yoldan girdim, durdum." ifadesini kullandı.

Üstünde kimsenin olmadığını düşündüğü tanktan indiğinde yaralı bir vatandaş gördüğünü, ayrıca tanktaki uzman çavuş Harun Bulut'un da yaralı olarak indiğini ve bayıldığını anlatan Çakır, çıkmak üzere bekleyen tanklara çıkmamalarını, terör saldırısı olmadığını, darbe yapıldığını söylediğini aktardı.

Çakır, "darbe" ifadesini de tank komutanı Fatih Mehmet Kılıç vatandaşla konuşurken telsizden duyduğunu belirterek, bir süre sonra yarbay Fatih Çubukçu'nun "Tankları hazırlayın, dışarı çıkacaksınız." dediğini, buna "Ben çıkmam." karşılığını verdiğini kaydetti.

Fatih Mehmet Kılıç'ın tanktan atıldığını da birliğe dönüp onu telefondan aradığında öğrendiğini iddia eden Çakır, üsteğmen Levent Doğan'ın, dışarıya çıkmamaları için "Buradan uzaklaşın." demesi üzerine bölgeden ayrıldığını bildirdi.

Çakır, tankın üstünde kimsenin bulunmadığını bildiğini, bu yüzden şehit Emin Güner'i kendisinin öldürmediğini savunarak, AK Parti'yi işgal girişimine de kalkışmadığını öne sürdü. Çakır, "Ben darbeci değilim." diye konuştu.

Duruşmaya, öğle arasının ardından devam ediliyor.
Kaynak: AA