Kartepe Zirvesi'nde Yerel Yönetimlerin Etkisi Tartışılıyor
Göç, Mültecilik ve İnsanlık temalı Kartepe Zirvesi’nde Akdeniz Ve Ege’de Göçün Yerel Yönetimlere etkileri konuşuldu.
Gazeteci Stelyo Berberakis, Kartepe Zirvesi’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi, “Basın üzerine düşen görevi tam olarak yerine getirmemektedir. Bir manşet uğruna oluşturulan haberler genel perspektifinde olumsuz bir dilde yaratılıyor. İşlenen bir suçtan önce, suçu işleyenin kimliğine dair bilgilere yer veriliyor. Bu da nefret söylemini körüklüyor. Dünyada ve Balkan ülkelerinde de milliyetçi düşünce güçlenmektedir. Aşırı milliyetçi düşüncenin körüklediği mülteci düşmanlığı son dönemde oldukça artış göstermiştir” diye konuştu.
Gazeteci Patrizzio Nissirio yaptığı konuşmada şunları söyledi, “İtalya’da koalisyon hükümeti; sol parti küçük partilerle koalisyon kurdu. Göçmenliğe dair politikalar yüzlerce binlerce kişinin hayatını kurtardı. Sıkıntıda olanı kurtaracaksın; derisinin rengi önemli değil. Sahil güvenlik denizin ortasındaki botlarda yer alan insanları kurtarıyordu. İtalya; insanları entegre etmenin yollarını bulmak için ilk adım olmuştur. Öncelikli olarak dil eğitimi entegrasyonu ön plana çıkarılmıştır. Orta Akdeniz rotasında; göç dalgasını kontrol edebilmek için STK’lar oluşturulmuştur. Seçim yaklaştığında anti-göçmen politikalardan beslenen muhalefet bu alanda yoğun bir karşı hareket oluşturmuşlardır. Bu düşünce tabana yayıldığında ise var olan hükümet mülteci akımını durdurmaya karar vermiştir.”
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Tarih boyunca göç, mültecilik ve insanlığın kesişim kümesi en çok Anadolu coğrafyasında karşılık bulmuştur. Kentlerin kimliği köklerinden gelmektedir. Kentlere köklerinden gelen bir kimlik vermeye çalışırsanız; bu kimlik o kente asla oturmaz. Herkesi sarıp, sarmalayan bu şehir birçok halka ev sahipliği yapmıştır” dedi.
Gazeteci Aristeidis Lazarıs, “85 bin nüfuslu midilli adasında 13 bin mülteci yaşamaktadır. Adanın kaynakları buradaki halka ve bu mülteci halkın yaşamını idame ettirebilmesi için yetersizdir. Bu bağlamda Yunanistan, Avrupa ülkeleri tarafından yalnız bırakılmıştır. Dünyada yaşanan mülteci krizi yalnızca Türkiye ve Yunanistan’ın çözmesi gereken bir mesele değildir. En büyük sorumluluk Suriye’deki savaşı körükleyen savunma sanayi ürünleri satarak savaşın sıcaklığını artıran devletlerdedir” diye konuştu.