Bursa'da '3. Apitoryum Buluşması' Gerçekleştirildi
TAB Başkanı Ziya Şahin: 'Türkiye'de apiterapi merkezleri kurulacak. Kurulduğu zaman eğer biz bu apiterapi ürünlerini üretemezsek yurt dışından ithal gelecektir, dışa bağımlılık olacaktır. Bu konuda gerekli altyapı çalışmalarını yapmalıyız ki bu merkezlerin ürün ihtiyaçlarını Türkiye arıcısı olarak karşılayabilelim'
Bursa'da arı ürünlerinin tıptaki yeri ve önemiyle apiterapi uygulamalarının ele alındığı "3. Apitoryum Buluşması" gerçekleştirildi.
Yıldırım ilçesindeki bir arı çiftliğinde gerçekleştirilen etkinliğe katılan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, birlik olarak işletmelerin böyle çalışmalar yapmasını desteklediklerini söyledi.
Apiterapi ürünleri konusunda işletmeleri, üreticileri desteklediklerini belirten Şahin, "Dünyada apiterapinin kullanımı çok yoğun bir şekilde artıyor. Apiterapi ile tıp, alternatif tıpta birleşti." dedi.
Türkiye'de pek çok apiterapi merkezinin kurulduğunu aktaran Şahin, bu merkezlerle ilgili 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yönetmelik çıkarıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Ancak apiterapi ürünlerinin üretimi bizim üretici tabanında henüz yer bulmadı. Dolayısıyla birlik olarak sektörü bu yöne kanalize etmek için bu yıl 'Kadınlarımız Arı Sütü Üretiyor' diye bir proje yürüttük. Arı sütü, polen, propolis ve arı zehiri gibi ürünleri artık işletmelerimizin üretmesini istiyoruz. Bu konuda merkez birliği olarak üretici tabanına yönelik ciddi çalışmalarımız var. Bu konuda projeler üretiyoruz. Bu konuda Bakanlığımızla apiterapi ürünleri üretime destek verilmesi konusunda çalışma yapmamız lazım. Türkiye'de apiterapi merkezleri kurulacak. Kurulduğu zaman eğer biz bu apiterapi ürünlerini üretemezsek yurt dışından ithal gelecektir, dışa bağımlılık olacaktır. Bu konuda gerekli altyapı çalışmalarını yapmalıyız ki bu merkezlerin ürün ihtiyaçlarını Türkiye arıcısı olarak karşılayabilelim."
- "Alternatif tıpın en büyük özelliği kişiye özel olmasıdır"
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Aydın da etkinliğin geleneksel hale geldiğini aktardı.
Burada bir farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Aydın, etkinliğe katılan akademisyenler tarafından arı ürünlerinin apiterapide kullanım alanları, bilimselliğinin önemi, sağlıklı arı yetiştiriciliğiyle bu ürünlerin elde edilmesi konularında bilgiler aktarıldığını söyledi.
Etkinliğe, İstanbul, İzmir, Ankara, Trabzon ve Kastamonu gibi birçok şehirden yaklaşık 60 kişinin katıldığını belirten Aydın, şöyle konuştu:
"Etkinlikte bilim insanları ve uygulayıcılar var. Bizim en çok üzerinde durduğumuz apiterapi; hekim kontrolünde yapılmalı. 'Al bu propolisi 10 kiloya 1 damla tüket' şeklinde olmamalı. Belki o insanın propolisi hiç tüketmemesi gerekiyor. Alternatif tıpın en büyük özelliği kişiye özel olmasıdır. Hekim kan sonuçlarını, kendi verilerini ve anamnezini alır, incelemesini bitirir. Hangi arı ürününün nasıl kullanılacağını veya niye kullanmayacağını o kişiye belirtir. Kanser hastalarına ehliyeti olmayan insanların bu ürünleri önermesi yarar kadar zarar da vermektedir. İnsanlarımız buna dikkat etsinler. Bu işler hekim kontrolünde olmak zorundadır. Sağlık Bakanlığının alternatif tıpla ilgili bir yönetmeliği vardır. Bu konuya bakanlıklarımız da destek vermektedir. Bunun bilinçlice yapılması önemlidir."
Buluşmaya ev sahipliği yapan arı çiftliğinin sahibi İslam Dikbıyık ise organik arıcılıkla uğraştığını ve apiterapi konusunda çalışmalar yaptığını söyledi.
Etkinliğe 12 üniversiteden akademisyenlerin katıldığını belirten Dikbıyık, "Bu buluşmayla Türkiye'deki üreticinin sırtını bilime yasladığını lanse etmek istiyoruz. Yani üreticinin arkasında bilim var. Anne-babadan kalma yöntemlerle değil hocalarımız ne diyorsa, laboratuvardan ne sonuçlar çıkıyorsa onları uygulamaya çalışıyoruz. Üretici olarak bilimle iç içe çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye'de apiterapinin ön plana çıkması için bu buluşmayı düzenledik." ifadesini kullandı.
Etkinlik, akademisyenlerin ve arı yetiştiricilerinin görüş ve önerileriyle devam etti.
Kaynak: AA
Yıldırım ilçesindeki bir arı çiftliğinde gerçekleştirilen etkinliğe katılan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, birlik olarak işletmelerin böyle çalışmalar yapmasını desteklediklerini söyledi.
Apiterapi ürünleri konusunda işletmeleri, üreticileri desteklediklerini belirten Şahin, "Dünyada apiterapinin kullanımı çok yoğun bir şekilde artıyor. Apiterapi ile tıp, alternatif tıpta birleşti." dedi.
Türkiye'de pek çok apiterapi merkezinin kurulduğunu aktaran Şahin, bu merkezlerle ilgili 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yönetmelik çıkarıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Ancak apiterapi ürünlerinin üretimi bizim üretici tabanında henüz yer bulmadı. Dolayısıyla birlik olarak sektörü bu yöne kanalize etmek için bu yıl 'Kadınlarımız Arı Sütü Üretiyor' diye bir proje yürüttük. Arı sütü, polen, propolis ve arı zehiri gibi ürünleri artık işletmelerimizin üretmesini istiyoruz. Bu konuda merkez birliği olarak üretici tabanına yönelik ciddi çalışmalarımız var. Bu konuda projeler üretiyoruz. Bu konuda Bakanlığımızla apiterapi ürünleri üretime destek verilmesi konusunda çalışma yapmamız lazım. Türkiye'de apiterapi merkezleri kurulacak. Kurulduğu zaman eğer biz bu apiterapi ürünlerini üretemezsek yurt dışından ithal gelecektir, dışa bağımlılık olacaktır. Bu konuda gerekli altyapı çalışmalarını yapmalıyız ki bu merkezlerin ürün ihtiyaçlarını Türkiye arıcısı olarak karşılayabilelim."
- "Alternatif tıpın en büyük özelliği kişiye özel olmasıdır"
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Aydın da etkinliğin geleneksel hale geldiğini aktardı.
Burada bir farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Aydın, etkinliğe katılan akademisyenler tarafından arı ürünlerinin apiterapide kullanım alanları, bilimselliğinin önemi, sağlıklı arı yetiştiriciliğiyle bu ürünlerin elde edilmesi konularında bilgiler aktarıldığını söyledi.
Etkinliğe, İstanbul, İzmir, Ankara, Trabzon ve Kastamonu gibi birçok şehirden yaklaşık 60 kişinin katıldığını belirten Aydın, şöyle konuştu:
"Etkinlikte bilim insanları ve uygulayıcılar var. Bizim en çok üzerinde durduğumuz apiterapi; hekim kontrolünde yapılmalı. 'Al bu propolisi 10 kiloya 1 damla tüket' şeklinde olmamalı. Belki o insanın propolisi hiç tüketmemesi gerekiyor. Alternatif tıpın en büyük özelliği kişiye özel olmasıdır. Hekim kan sonuçlarını, kendi verilerini ve anamnezini alır, incelemesini bitirir. Hangi arı ürününün nasıl kullanılacağını veya niye kullanmayacağını o kişiye belirtir. Kanser hastalarına ehliyeti olmayan insanların bu ürünleri önermesi yarar kadar zarar da vermektedir. İnsanlarımız buna dikkat etsinler. Bu işler hekim kontrolünde olmak zorundadır. Sağlık Bakanlığının alternatif tıpla ilgili bir yönetmeliği vardır. Bu konuya bakanlıklarımız da destek vermektedir. Bunun bilinçlice yapılması önemlidir."
Buluşmaya ev sahipliği yapan arı çiftliğinin sahibi İslam Dikbıyık ise organik arıcılıkla uğraştığını ve apiterapi konusunda çalışmalar yaptığını söyledi.
Etkinliğe 12 üniversiteden akademisyenlerin katıldığını belirten Dikbıyık, "Bu buluşmayla Türkiye'deki üreticinin sırtını bilime yasladığını lanse etmek istiyoruz. Yani üreticinin arkasında bilim var. Anne-babadan kalma yöntemlerle değil hocalarımız ne diyorsa, laboratuvardan ne sonuçlar çıkıyorsa onları uygulamaya çalışıyoruz. Üretici olarak bilimle iç içe çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye'de apiterapinin ön plana çıkması için bu buluşmayı düzenledik." ifadesini kullandı.
Etkinlik, akademisyenlerin ve arı yetiştiricilerinin görüş ve önerileriyle devam etti.