FAO 'Gıda Ve Tarımın Durumu 2018' Raporunu Açıkladı
Rapordan: 'Göç bir gereklilik değil, seçim olmalı. Göç, tarım ve kırsal kalkınma politikaları, güvenli, muntazam ve düzenli göçü sağlayabilmek adına uyumlu olmalı' 'Gelişmekte olan ülkelerde 1 milyardan fazla insan, ülke içinde hareket etti, bunun yüzde 80’i de kırsal bölgelerdeki hareketlilikleri kapsıyor' 'İnsanların kaçmak zorunda kaldığı uzun süreli krizlerde insani ve kalkınma yaklaşımlarını dahil eden stratejiler, hem yerinden edilmiş kişilerin hem de ev sahibi toplulukların öz güven ve dirençlerini destekleyecektir' 'Şehir merkezlerindeki daha iyi şartların kırsal bölgede yaşayan insanları cezbettiği yerlerde kırsal eğitim, sağlık ve iletişime yapılacak yatırımlar büyük şehirlere göçü azaltabilir'
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO), "Gıda ve Tarımın Durumu 2018" başlıklı yeni raporunda, "Göç bir gereklilik değil, seçim olmalı. Göç, tarım ve kırsal kalkınma politikaları, güvenli, muntazam ve düzenli göçü sağlayabilmek adına uyumlu olmalı." değerlendirmesinde bulunuldu.
İtalya’nın başkenti Roma’daki FAO Genel Merkezi'nde "Gıda ve Tarımın Durumu 2018" başlıklı rapor açıklandı.
Rapor açıklanmadan önce bir konuşma yaan FAO Genel Direktörü Jose Graziano Da Silva, "Göçle bağlantılı zorluklar ve bedelleri görmezden gelemeyiz. Göçün bir gereklilik değil seçim haline getirilmesi ve pozitif etkileri maksimum seviyeye çıkarılırken, negatif yönlerini ise en aza indirmeye çalışılması amaçlanmalı." dedi.
Göçe kolaylık sağlanmasını ve gelecekteki göçmenlerin karşılaşabileceği zorlukları aşmalarına yardım edilmesini isteyen Da Silva, göçmenlerin göçün sunduğu fırsatlardan faydalanmalarına izin verilmesi gerektiğini bildirdi.
Da Silva, özellikle kırsal ve civarındaki bölgelerde kalkınmanın teşvik edilmesiyle gelecekteki kırsal göçmenlere çekici alternatif fırsatların sağlanabileceğini vurguladı.
- "Göç, seçim olmalı"
FAO Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Direktör Yardımcısı Kostas Stamoulis, Da Silva’nın konuşmasının ardından raporun sunumunu yaptı.
Raporda, "Göç bir gereklilik değil, seçim olmalı. Göç, tarım ve kırsal kalkınma politikaları, güvenli, muntazam ve düzenli göçü sağlayabilmek adına uyumlu olmalı." ifadesine yer verildi.
Toplulukların krizlere daha iyi direnç gösterebilmesi ve yerini değiştirmek zorunda kalmaması için barış ve dirençliliğin inşası noktasında çaba gösterilmesi çağrısında bulunulan raporda, uluslararası göçün yanı sıra iç göçün de çok büyük bir mesele olduğuna işaret edildi.
Raporda, "Gelişmekte olan ülkelerde 1 milyardan fazla insan, ülke içinde hareket etti, bunun yüzde 80’i de kırsal bölgelerdeki hareketlilikleri kapsıyor. Gelişmekte olan ülkeler arasındaki göç ise gelişmekte olandan gelişmiş ülkeye yönelik hareketlilikten biraz daha fazla durumda. Düşük gelirli ülkelerdeki ülke içi göçmenler de uluslararası olarak göç etmek noktasında yerinden hareket etmemiş insanlara kıyasla 5 kat daha eğilimli oluyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Yüksek gelişme hızına sahip ülkelerin tarımsal değer zincirindeki istihdam fırsatlarını teşvik etmesi ve kırsal topluluklara iş sağlaması gerektiğine değinilen raporda, genç iş gücünün sorun olduğu ülkelerin ise düzenli göçe yardımcı olması ve kırsal bölgelerde iş fırsatları oluşturması gerektiği belirtildi.
Orta gelişme seviyesindeki ülkelerin de kırsal bölge ile şehir arasındaki bağlantıya önem vermesi ve ekonomik fırsatları artırması gerektiği kaydedilen raporda, göçmenlerin hedef ülkelerinin de yetersiz entegrasyon sorunuyla ilgilenmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, "İnsanların kaçmak zorunda kaldığı uzun süreli krizlerde insani ve kalkınma yaklaşımlarını dahil eden stratejiler, hem yerinden edilmiş kişilerin hem de ev sahibi toplulukların öz güven ve dirençlerini destekleyecektir." ifadesine yer verildi.
Göçün göçmenler için daha yüksek maaş, daha iyi sosyal hizmetlere erişim, gelişmiş geçim kaynakları ile eğitim ve beslenme anlamına geldiğinin bildirildiği raporda, ancak genç ve eğitimli nüfusun çoğu göç ederse bunun menşe ülke toplumu için yıkıcı olabileceğine değinildi.
Raporda, "Şehir merkezlerindeki daha iyi şartların kırsal bölgede yaşayan insanları cezbettiği yerlerde kırsal eğitim, sağlık ve iletişime yapılacak yatırımlar büyük şehirlere göçü azaltabilir." bilgilerine yer verildi.
Kaynak: AA
İtalya’nın başkenti Roma’daki FAO Genel Merkezi'nde "Gıda ve Tarımın Durumu 2018" başlıklı rapor açıklandı.
Rapor açıklanmadan önce bir konuşma yaan FAO Genel Direktörü Jose Graziano Da Silva, "Göçle bağlantılı zorluklar ve bedelleri görmezden gelemeyiz. Göçün bir gereklilik değil seçim haline getirilmesi ve pozitif etkileri maksimum seviyeye çıkarılırken, negatif yönlerini ise en aza indirmeye çalışılması amaçlanmalı." dedi.
Göçe kolaylık sağlanmasını ve gelecekteki göçmenlerin karşılaşabileceği zorlukları aşmalarına yardım edilmesini isteyen Da Silva, göçmenlerin göçün sunduğu fırsatlardan faydalanmalarına izin verilmesi gerektiğini bildirdi.
Da Silva, özellikle kırsal ve civarındaki bölgelerde kalkınmanın teşvik edilmesiyle gelecekteki kırsal göçmenlere çekici alternatif fırsatların sağlanabileceğini vurguladı.
- "Göç, seçim olmalı"
FAO Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Direktör Yardımcısı Kostas Stamoulis, Da Silva’nın konuşmasının ardından raporun sunumunu yaptı.
Raporda, "Göç bir gereklilik değil, seçim olmalı. Göç, tarım ve kırsal kalkınma politikaları, güvenli, muntazam ve düzenli göçü sağlayabilmek adına uyumlu olmalı." ifadesine yer verildi.
Toplulukların krizlere daha iyi direnç gösterebilmesi ve yerini değiştirmek zorunda kalmaması için barış ve dirençliliğin inşası noktasında çaba gösterilmesi çağrısında bulunulan raporda, uluslararası göçün yanı sıra iç göçün de çok büyük bir mesele olduğuna işaret edildi.
Raporda, "Gelişmekte olan ülkelerde 1 milyardan fazla insan, ülke içinde hareket etti, bunun yüzde 80’i de kırsal bölgelerdeki hareketlilikleri kapsıyor. Gelişmekte olan ülkeler arasındaki göç ise gelişmekte olandan gelişmiş ülkeye yönelik hareketlilikten biraz daha fazla durumda. Düşük gelirli ülkelerdeki ülke içi göçmenler de uluslararası olarak göç etmek noktasında yerinden hareket etmemiş insanlara kıyasla 5 kat daha eğilimli oluyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Yüksek gelişme hızına sahip ülkelerin tarımsal değer zincirindeki istihdam fırsatlarını teşvik etmesi ve kırsal topluluklara iş sağlaması gerektiğine değinilen raporda, genç iş gücünün sorun olduğu ülkelerin ise düzenli göçe yardımcı olması ve kırsal bölgelerde iş fırsatları oluşturması gerektiği belirtildi.
Orta gelişme seviyesindeki ülkelerin de kırsal bölge ile şehir arasındaki bağlantıya önem vermesi ve ekonomik fırsatları artırması gerektiği kaydedilen raporda, göçmenlerin hedef ülkelerinin de yetersiz entegrasyon sorunuyla ilgilenmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, "İnsanların kaçmak zorunda kaldığı uzun süreli krizlerde insani ve kalkınma yaklaşımlarını dahil eden stratejiler, hem yerinden edilmiş kişilerin hem de ev sahibi toplulukların öz güven ve dirençlerini destekleyecektir." ifadesine yer verildi.
Göçün göçmenler için daha yüksek maaş, daha iyi sosyal hizmetlere erişim, gelişmiş geçim kaynakları ile eğitim ve beslenme anlamına geldiğinin bildirildiği raporda, ancak genç ve eğitimli nüfusun çoğu göç ederse bunun menşe ülke toplumu için yıkıcı olabileceğine değinildi.
Raporda, "Şehir merkezlerindeki daha iyi şartların kırsal bölgede yaşayan insanları cezbettiği yerlerde kırsal eğitim, sağlık ve iletişime yapılacak yatırımlar büyük şehirlere göçü azaltabilir." bilgilerine yer verildi.