'3. Bosna Sancak Kültür Günleri' Başladı
CHP Genel Sekreteri Mehmet Akif Hamzaçebi: 'Dünya kenti olmanın olmazsa olmaz şartı, kültürün ve sanatın merkezi olacaksınız. İstanbul, bu açıdan tarihsel ve kültürel birikimiyle 3 imparatorluktan devralmış olduğu ve üzerine cumhuriyetle birlikte ilave ettiği değerleriyle kültür ve sanatın merkezi bir şehirdir' İTO Başkanı Şekib Avdagiç: 'Çok şükür ne bizler ne burada ne de Bosna Sancak'ta yaşayan hemşehrilerimiz, kimsenin kölesi olmadık. Çünkü kültürünü yaşatmayı başaran toplumlar, özgürlükleriyle bağımsızlıklarını da aynı zamanda yaşatabilir'
Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı'nın organize ettiği, Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nin desteklediği "3. Bosna Sancak Kültür Günleri" başladı.
Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde gerçekleşen açılış töreninde konuşan CHP Genel Sekreteri Mehmet Akif Hamzaçebi, İstanbul'un üç imparatorluğa başkent olduğunun altını çizerek, dünya kenti olmanın birtakım şartları olduğunu söyledi.
Şehirlerin durup dururken dünya kenti olmadığını aktaran Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi, ulaşım ağlarının merkezinde olmak gerekiyor. İstanbul bu açıdan olağanüstü ölçüde şanslı bir şehir. Ulaşım ağlarının merkezinde. Çok şükür hava yolu ulaşımında İstanbul, birkaç saatlik bir uçuşla dünyanın çok büyük başkentlerine uçak kaldırabiliyor, yolculuk yapabiliyoruz. Dünya kenti olmanın diğer bir şartı, fiziki altyapınız çok güçlü olacak. Sorunlarınız olabilir ama elbette İstanbul bu açıdan, dünya kenti olmanın gerisinde kalmayı hak eden bir şehir değil. Elbette yapacaklarımız olabilir. Üçüncü önemli unsur, küresel sermayeyi çekebilen bir şehir olmak gerekiyor. Bunu tek başına İstanbul meselesi olarak almak elbette doğru değil ama bir unsur daha var ki dünya kenti olmanın olmazsa olmaz şartı, kültürün ve sanatın merkezi olacaksınız. İstanbul, bu açıdan tarihsel ve kültürel birikimiyle 3 imparatorluktan devralmış olduğu ve üzerine cumhuriyetle birlikte ilave ettiği değerleriyle kültür ve sanatın merkezi bir şehirdir."
Hamzaçebi, sanatın, kültüre dahil bir kavram olduğunu ifade ederek, "Bizim bugün sanata, kültüre daha çok ihtiyacımız var. Kültürü, sanatı güçlü olan ülkeler, toplumlar, milletler yıkılmıyorlar. Tam tersine daha güçlü bir şekilde yollarına devam ediyor. Onların demokrasileri çok daha güçlü." diye konuştu.
- "Kimliğimizi ve kültürümüzü yok etmek isteyenlere, en iyi cevabı burada veriyoruz"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de Boşnakların sanatın her alanında yer aldığına işaret ederek, "Sinemadan müziğe, sanattan yayına kadar birçok alanda dünya çapında ses getiren eserlerimiz ve isimlerimiz var. Bizim kimliğimizi ve kültürümüzü yok etmek isteyenlere, 50-60 yıl sonra en iyi cevabı burada veriyoruz. Bosna Sancak Kültür Günleri'nin benim için böylesine önemli bir anlamı var." dedi.
Avdagiç, Aliya İzzetbegoviç'in "Her şeye kadir olan Allah'a yemin ederim ki köle olmayacağız" sözünü hatırlatarak, "Çok şükür ne bizler ne burada ne de Bosna Sancak'ta yaşayan hemşehrilerimiz, kimsenin kölesi olmadık. Çünkü kültürünü yaşatmayı başaran toplumlar, özgürlükleriyle bağımsızlıklarını da aynı zamanda yaşatabilir. Tıpkı İzzetbegoviç'in dediği gibi, köle olmazlar. Bunun en büyük kanıtı da bugün üçüncüsü düzenlenen Bosna Sancak Kültür Günleri ile yansıtılan eserlerdir." ifadelerini kullandı.
- "Boşnakların kültürünün ne olduğunu tanıtmak gibi bir hedefimiz vardı"
AA muhabirine açıklama yapan Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Elmas Orak da bu etkinliğin hayallerinden biri olduğunu söyleyerek, "Türkiye'de Boşnaklar kılık kıyafetleri ve düğünleriyle tanınıyorlar ama bizim kültürümüz burada hiç bilinmiyor. Biz vakfı kurduğumuzda, sadece İstanbul'a değil, tüm Türkiye'ye Boşnakların kültürünün ne olduğunu tanıtmak gibi bir hedefimiz vardı. Bu hedefe kilitlenerek 2016'da ilkini yaptık. Bu yıl 3'üncüsünü tertiplediğimiz etkinlik kapsamında Bosna'dan getirdiğimiz misafirleri Türkiye'de ağırlıyoruz. Etkinliğimizin temelinde, Bosna'da yetişmiş olan ressamlar, yönetmenler ve müzisyenleri Türkiye'de misafir ederek, onların eserlerinin halkımıza takdim edilmesi var." diye konuştu.
Orak, bu yıl çok yoğun bir program hazırladıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bugün ilk etkinlik, genç yaşta geçen yıl rahmetli olan Anur Hadzıomerspahic'in eserlerinin olduğu sergi açılacak. Bu eserler Venedik Bienali'nde de sergilenmiş ve uluslararası alanda ödüller almış eserler. Babasını da bugün burada konuk ediyoruz."
"Boşnakların Tarihi" isimli bir kitap bastırdıklarını dile getiren Orak, "Bu kitabı Türkçe'ye çevirdik. İnşallah bu sene Tarih Vakfı ile ortak bir çalışma sonucu çıkaracağız. Ayın 16'sında lansman toplantımız var, Pera Müzesi'nde. Pera Müzesi'nde ayrıca 20 Ekim'de Adnan Teskerezic Trio konseri olacak." ifadelerini kullandı.
Elmas Orak, Bosnalı ünlü yönetmen Danis Tanovic'in yaptığı filmlerin de etkinlikte izleyiciyle buluşacağını, 18 Ekim'de ise Pera Müzesi'nde söyleşi yapacağını aktardı.
Cemal Reşit Rey'de 27 Ekim'de Bosnalı soprano Lejla Jusic'in konser vereceğini kaydeden Orak, sanatçının Bosna sevdalinkalarını klasik müzik tadında sunduğunu ve Türk müziğinden de şarkılar söylediğini belirtti.
Türkiye ve Bosna-Sancak arasındaki kültür bağlarını daha ileri seviyelere taşımak ve Boşnak kültürünü tanıtmak amacıyla düzenlenen etkinlik, 28 Ekim'de sona erecek.
Kaynak: AA
Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde gerçekleşen açılış töreninde konuşan CHP Genel Sekreteri Mehmet Akif Hamzaçebi, İstanbul'un üç imparatorluğa başkent olduğunun altını çizerek, dünya kenti olmanın birtakım şartları olduğunu söyledi.
Şehirlerin durup dururken dünya kenti olmadığını aktaran Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi, ulaşım ağlarının merkezinde olmak gerekiyor. İstanbul bu açıdan olağanüstü ölçüde şanslı bir şehir. Ulaşım ağlarının merkezinde. Çok şükür hava yolu ulaşımında İstanbul, birkaç saatlik bir uçuşla dünyanın çok büyük başkentlerine uçak kaldırabiliyor, yolculuk yapabiliyoruz. Dünya kenti olmanın diğer bir şartı, fiziki altyapınız çok güçlü olacak. Sorunlarınız olabilir ama elbette İstanbul bu açıdan, dünya kenti olmanın gerisinde kalmayı hak eden bir şehir değil. Elbette yapacaklarımız olabilir. Üçüncü önemli unsur, küresel sermayeyi çekebilen bir şehir olmak gerekiyor. Bunu tek başına İstanbul meselesi olarak almak elbette doğru değil ama bir unsur daha var ki dünya kenti olmanın olmazsa olmaz şartı, kültürün ve sanatın merkezi olacaksınız. İstanbul, bu açıdan tarihsel ve kültürel birikimiyle 3 imparatorluktan devralmış olduğu ve üzerine cumhuriyetle birlikte ilave ettiği değerleriyle kültür ve sanatın merkezi bir şehirdir."
Hamzaçebi, sanatın, kültüre dahil bir kavram olduğunu ifade ederek, "Bizim bugün sanata, kültüre daha çok ihtiyacımız var. Kültürü, sanatı güçlü olan ülkeler, toplumlar, milletler yıkılmıyorlar. Tam tersine daha güçlü bir şekilde yollarına devam ediyor. Onların demokrasileri çok daha güçlü." diye konuştu.
- "Kimliğimizi ve kültürümüzü yok etmek isteyenlere, en iyi cevabı burada veriyoruz"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de Boşnakların sanatın her alanında yer aldığına işaret ederek, "Sinemadan müziğe, sanattan yayına kadar birçok alanda dünya çapında ses getiren eserlerimiz ve isimlerimiz var. Bizim kimliğimizi ve kültürümüzü yok etmek isteyenlere, 50-60 yıl sonra en iyi cevabı burada veriyoruz. Bosna Sancak Kültür Günleri'nin benim için böylesine önemli bir anlamı var." dedi.
Avdagiç, Aliya İzzetbegoviç'in "Her şeye kadir olan Allah'a yemin ederim ki köle olmayacağız" sözünü hatırlatarak, "Çok şükür ne bizler ne burada ne de Bosna Sancak'ta yaşayan hemşehrilerimiz, kimsenin kölesi olmadık. Çünkü kültürünü yaşatmayı başaran toplumlar, özgürlükleriyle bağımsızlıklarını da aynı zamanda yaşatabilir. Tıpkı İzzetbegoviç'in dediği gibi, köle olmazlar. Bunun en büyük kanıtı da bugün üçüncüsü düzenlenen Bosna Sancak Kültür Günleri ile yansıtılan eserlerdir." ifadelerini kullandı.
- "Boşnakların kültürünün ne olduğunu tanıtmak gibi bir hedefimiz vardı"
AA muhabirine açıklama yapan Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Elmas Orak da bu etkinliğin hayallerinden biri olduğunu söyleyerek, "Türkiye'de Boşnaklar kılık kıyafetleri ve düğünleriyle tanınıyorlar ama bizim kültürümüz burada hiç bilinmiyor. Biz vakfı kurduğumuzda, sadece İstanbul'a değil, tüm Türkiye'ye Boşnakların kültürünün ne olduğunu tanıtmak gibi bir hedefimiz vardı. Bu hedefe kilitlenerek 2016'da ilkini yaptık. Bu yıl 3'üncüsünü tertiplediğimiz etkinlik kapsamında Bosna'dan getirdiğimiz misafirleri Türkiye'de ağırlıyoruz. Etkinliğimizin temelinde, Bosna'da yetişmiş olan ressamlar, yönetmenler ve müzisyenleri Türkiye'de misafir ederek, onların eserlerinin halkımıza takdim edilmesi var." diye konuştu.
Orak, bu yıl çok yoğun bir program hazırladıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bugün ilk etkinlik, genç yaşta geçen yıl rahmetli olan Anur Hadzıomerspahic'in eserlerinin olduğu sergi açılacak. Bu eserler Venedik Bienali'nde de sergilenmiş ve uluslararası alanda ödüller almış eserler. Babasını da bugün burada konuk ediyoruz."
"Boşnakların Tarihi" isimli bir kitap bastırdıklarını dile getiren Orak, "Bu kitabı Türkçe'ye çevirdik. İnşallah bu sene Tarih Vakfı ile ortak bir çalışma sonucu çıkaracağız. Ayın 16'sında lansman toplantımız var, Pera Müzesi'nde. Pera Müzesi'nde ayrıca 20 Ekim'de Adnan Teskerezic Trio konseri olacak." ifadelerini kullandı.
Elmas Orak, Bosnalı ünlü yönetmen Danis Tanovic'in yaptığı filmlerin de etkinlikte izleyiciyle buluşacağını, 18 Ekim'de ise Pera Müzesi'nde söyleşi yapacağını aktardı.
Cemal Reşit Rey'de 27 Ekim'de Bosnalı soprano Lejla Jusic'in konser vereceğini kaydeden Orak, sanatçının Bosna sevdalinkalarını klasik müzik tadında sunduğunu ve Türk müziğinden de şarkılar söylediğini belirtti.
Türkiye ve Bosna-Sancak arasındaki kültür bağlarını daha ileri seviyelere taşımak ve Boşnak kültürünü tanıtmak amacıyla düzenlenen etkinlik, 28 Ekim'de sona erecek.