Çobankale Gün Işığına Çıkarılıyor
Yalova’nın Altınova Belediyesi tarafından Çobankale’de gerçekleştirilen arkeolojik kazı öncesi temizlik çalışmaları hakkında basın toplantısı düzenlendi.
Bursa Müze Müdürü Ali Sinan Özbey başkanlığında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Selçuk Seçkin’in danışmanlığında gerçekleşen Çobankale kazı ve temizlik çalışmaları hakkında kamuoyuna bilgi verildi.
Altınova Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen basın toplantısına; AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, Altınova Kaymakamı Zafer Engin ile yetkililer katıldı.
Yetkililer, "Çobankale, gerek Roma, Doğu Roma (Bizans), Selçuklu, gerek Osmanlı döneminde, İstanbul’dan başlayıp Anadolu içlerine giden en önemli yolun hemen kenarında, yolu kontrol eden hâkim bir noktadadır. Dolayısıyla Çobankale, savunma yönü de göz önüne alınarak, önemli bir kontrol ve güvenlik kalesidir. Çobankale, içerisinde yer aldığı vadiden dolayı tarih boyunca Helenepolis ile bağlantılı idi. Körfez geçişini daha çok Dakibyza (Dil İskelesi) yoluna kaydıran Justinianus bölgeye su kemeri, halk hamamı, kiliseler ve saraylar inşâ etmiştir. 1071 sonrasında İznik’e kadar ilerleyen Selçuklulara, 1080 yılında yenilen Bizans kuvvetleri, Marmara kıyılarından İstanbul yönüne kaçmış ve bölge Selçuklu hakimiyetine geçmiştir. İşte bu dönemde Clive Foss’a göre kale İmparaton Alexius tarafından 1087 yılında yapılmıştır. Çobankale, dünya ve Türk tarihini değiştiren iki önemli gelişmenin baş kahramanıdır. Papa II. Urbanus’un çağrısıyla başlayan 1. Haçlı Seferleri, 1. Kılıç Arslan’ın Çobankale’yi geri alması ve Haçlı kuvvetlerini bozguna uğratmasıyla, Çobankale sayesinde püskürtülmüş oldu. 2017 yılı temizlik çalışmasında Kalenin öncelikle batı cephesinin temizliği yapılmış, daha sonra kuzey cephenin açımına geçilmiştir. Kuzeybatıda gözetleme mekanı ile kuzeydeki çift surlu savunma hattı hiçbir yayında belirtilmeyen ve bu yılki çalışmamız sırasında ortaya çıkan önemli bulgulardır. Kuzey sur hattının hemen gerisinde büyük boyutlu bir sarnıç da ortaya çıkartılmıştır. Doğu cephesi en fazla tahrip olan cephedir. Güney cephesi ve batı cephesi gerek burç sistemi gerekse sur sistemiyle önemli oranda özgün durumunu korumuş olarak günümüze ulaşmıştır. Temizlik sırasında yüzeyde seramikler bulunmuş, bunlar 12-13. yüzyıl Bizans dönemine tarihlenmiştir" dedi.
Kaynak: İHA
Altınova Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen basın toplantısına; AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, Altınova Kaymakamı Zafer Engin ile yetkililer katıldı.
Yetkililer, "Çobankale, gerek Roma, Doğu Roma (Bizans), Selçuklu, gerek Osmanlı döneminde, İstanbul’dan başlayıp Anadolu içlerine giden en önemli yolun hemen kenarında, yolu kontrol eden hâkim bir noktadadır. Dolayısıyla Çobankale, savunma yönü de göz önüne alınarak, önemli bir kontrol ve güvenlik kalesidir. Çobankale, içerisinde yer aldığı vadiden dolayı tarih boyunca Helenepolis ile bağlantılı idi. Körfez geçişini daha çok Dakibyza (Dil İskelesi) yoluna kaydıran Justinianus bölgeye su kemeri, halk hamamı, kiliseler ve saraylar inşâ etmiştir. 1071 sonrasında İznik’e kadar ilerleyen Selçuklulara, 1080 yılında yenilen Bizans kuvvetleri, Marmara kıyılarından İstanbul yönüne kaçmış ve bölge Selçuklu hakimiyetine geçmiştir. İşte bu dönemde Clive Foss’a göre kale İmparaton Alexius tarafından 1087 yılında yapılmıştır. Çobankale, dünya ve Türk tarihini değiştiren iki önemli gelişmenin baş kahramanıdır. Papa II. Urbanus’un çağrısıyla başlayan 1. Haçlı Seferleri, 1. Kılıç Arslan’ın Çobankale’yi geri alması ve Haçlı kuvvetlerini bozguna uğratmasıyla, Çobankale sayesinde püskürtülmüş oldu. 2017 yılı temizlik çalışmasında Kalenin öncelikle batı cephesinin temizliği yapılmış, daha sonra kuzey cephenin açımına geçilmiştir. Kuzeybatıda gözetleme mekanı ile kuzeydeki çift surlu savunma hattı hiçbir yayında belirtilmeyen ve bu yılki çalışmamız sırasında ortaya çıkan önemli bulgulardır. Kuzey sur hattının hemen gerisinde büyük boyutlu bir sarnıç da ortaya çıkartılmıştır. Doğu cephesi en fazla tahrip olan cephedir. Güney cephesi ve batı cephesi gerek burç sistemi gerekse sur sistemiyle önemli oranda özgün durumunu korumuş olarak günümüze ulaşmıştır. Temizlik sırasında yüzeyde seramikler bulunmuş, bunlar 12-13. yüzyıl Bizans dönemine tarihlenmiştir" dedi.