13 Yaşındaki Ortaokul Öğrencisine Cinsel İstismar Davasında İlk Celse
Sakarya’da özel halk otobüsü şoförü tarafından 13 yaşındaki ortaokul öğrencisine tecavüz davasının ilk duruşması öncesinde Sakarya Kadın Platformu üyeleri adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada tecavüz olayına tepki gösteren üyeler, sanığın en ağır cezayı almasını istediklerini belirttiler.
Olay, yaklaşık 3 ay önce Sakarya’nın Arifiye ilçesinde meydana gelmişti. Arifiye ilçesinde özel halk otobüsünde şoförlük yapan Ş.D. (65), 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi M.E.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Küçük kız devlet koruması altına alınmış, kızın ailesi ise yaşanan olay sonrası Sakarya’yı terk etmişti. İddiaya göre, otobüs şoförü tarafından cinsel istismara maruz kalan ortaokul öğrencisi M.E.’nin konuyu öğretmenine anlatmasıyla ortaya çıkmıştı. Küçük yaştaki kıza cinsel istismar davasının ilk celsesi bugün Sakarya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşma öncesinde ise mağduriyet yaşan M.E.’nin yakınları ve çok sayıda kadın karlı havaya rağmen yaşanan olaya tepki göstermek ve bir basın açıklamasında bulunmak amacıyla Sakarya Adliyesi önünde toplandı. Sakarya Kadın Platformu üyeleri, duruşma öncesi adliye önünde yaptıkları açıklamada, bir daha bu olaylar yaşanmayana kadar mücadelelerini büyüterek sürdüreceklerini ve cinsel istismar sanığı olan otobüs şoförüne en ağır cezanın verilmesini istediler.
“Adaletin yerine gelmesiyle bundan sonraki olayları engelleyebiliriz”
M.E.’nin yanında olduklarını göstermek ve adaletin tecelli ettiğini görmek için adliye önünde toplanan Sakarya Kadın Platformu üyeleri adına konuşan Yüksel Coşkun, “Sessizliğin sesi olmak için buradayız. Tüm ülkede olduğu gibi maalesef ilimizde de kadınlara çocuklara yönelik şiddetin gittikçe arttığı görülmektedir. Hepimiz artık farkına varmalıyız ki kadının bedenine kimliğine, ruhuna, varlığına yönelen şiddet aslında hepimize yönelen şiddettir. Bu saldırı, tamir edilemez yaraların açılması demektir. Kadın ve çocuk istismarların da görülen artışla toplumu saran şiddet sarmanın ayrı ayrı düşünemeyiz. Bundan kısa bir süre önce görülen Emani davası hepimizin bildiği gibi oluşturulan kamuoyu tepkisi sayesinde suçluların gerekli cezayı almalarıyla sonuçlandı. Bizler yaşanan bu vahşette kaybettiklerimizi geri getiremeyeceğimizi biliyoruz. Ancak adaletin yerine gelmesiyle bundan sonraki olayları engelleyebiliriz. Buna gücümüz yeter diye düşünüyorum. Bugün desteğimize ihtiyacı olan başka bir hemcinsimizin M.E.’nin yanında olduğumuzu göstermek ve ailesiyle birlikte destek ve dayanışma içinde olmak için buradayız. Gerçekleri görmek için buradayız, adaletin gerçekten tecelli ettiğini görmek için buradayız. Biz kadınlar bu davaların bir daha kimsenin aynı suçu işlemeye cesaret edemeyeceği şekilde sonuçlanmasını, faillerin herhangi bir iyi hal indirimine uğramadan hak ettikleri cezaları almalarını istiyoruz. Ülkemizde bir daha bu olaylar yaşanmasın. Bir daha bu olaylar yaşanmayana kadar mücadelemizi büyüterek devam ettireceğimizi tüm kamuoyuna ilan ediyoruz. Susmayacağız, sessiz kalmayacağız. Onları yalnız bırakmayacağız. Kendini yalnız hisseden kız kardeşlerimizin, çocuklarımızın, bütün herkesin sesi olmaya devam edeceğiz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Kaynak: İHA
“Adaletin yerine gelmesiyle bundan sonraki olayları engelleyebiliriz”
M.E.’nin yanında olduklarını göstermek ve adaletin tecelli ettiğini görmek için adliye önünde toplanan Sakarya Kadın Platformu üyeleri adına konuşan Yüksel Coşkun, “Sessizliğin sesi olmak için buradayız. Tüm ülkede olduğu gibi maalesef ilimizde de kadınlara çocuklara yönelik şiddetin gittikçe arttığı görülmektedir. Hepimiz artık farkına varmalıyız ki kadının bedenine kimliğine, ruhuna, varlığına yönelen şiddet aslında hepimize yönelen şiddettir. Bu saldırı, tamir edilemez yaraların açılması demektir. Kadın ve çocuk istismarların da görülen artışla toplumu saran şiddet sarmanın ayrı ayrı düşünemeyiz. Bundan kısa bir süre önce görülen Emani davası hepimizin bildiği gibi oluşturulan kamuoyu tepkisi sayesinde suçluların gerekli cezayı almalarıyla sonuçlandı. Bizler yaşanan bu vahşette kaybettiklerimizi geri getiremeyeceğimizi biliyoruz. Ancak adaletin yerine gelmesiyle bundan sonraki olayları engelleyebiliriz. Buna gücümüz yeter diye düşünüyorum. Bugün desteğimize ihtiyacı olan başka bir hemcinsimizin M.E.’nin yanında olduğumuzu göstermek ve ailesiyle birlikte destek ve dayanışma içinde olmak için buradayız. Gerçekleri görmek için buradayız, adaletin gerçekten tecelli ettiğini görmek için buradayız. Biz kadınlar bu davaların bir daha kimsenin aynı suçu işlemeye cesaret edemeyeceği şekilde sonuçlanmasını, faillerin herhangi bir iyi hal indirimine uğramadan hak ettikleri cezaları almalarını istiyoruz. Ülkemizde bir daha bu olaylar yaşanmasın. Bir daha bu olaylar yaşanmayana kadar mücadelemizi büyüterek devam ettireceğimizi tüm kamuoyuna ilan ediyoruz. Susmayacağız, sessiz kalmayacağız. Onları yalnız bırakmayacağız. Kendini yalnız hisseden kız kardeşlerimizin, çocuklarımızın, bütün herkesin sesi olmaya devam edeceğiz” diyerek tepkisini dile getirdi.