Kansere karşı koruyucu olan 5 vitamin
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Şiyar Ekinci, kanserin dünyada kalp hastalıklarından sonra yaşamı tehdit eden en önemli sağlık sorunu olduğunu belirterek, kanserle mücadelenin hastalık ortaya çıkmadan önce alınması gereken önlemlerle başladığı ve bu nokta da A, B, C, D ve E vitaminlerinin önemine dikkat çekiliyor.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ahmet Şiyar Ekinci, kanserle mücadelede çok önemli görevleri bulunan 5 vitamin hakkında bilgi verdi. Yeşil ve sarı renkli sebze ve meyvelerde, A vitamininin ön maddeleri olan “karotenoidlerin” bulunduğunu belirten Ekinci, “Bunlar güçlü antioksidan özelliği taşır ve vücutta A vitaminine dönüşür. Karaciğer, süt yağı, yumurta sarısı gibi besinler, A vitamininin içeriğinde bulunan karotenoidler bakımından zengindir. Bu özellikleri ile kanserojen maddelerin etkisini azaltarak, kansere karşı koruyuculuk sağlar” dedi.
Bağışıklık sistemini güçlendiren B vitamini
B vitamin değerinin vücutta yeterli oranda bulunmasının, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi bakımından çok önemli olduğunu anlatan Ekinci, “Vücudun savunma sisteminin güçlü olması, kanser de dahil olmak üzere pek çok hastalığa karşı koruyucudur. Kırmızı et, balık, karaciğer, süt, yumurta, soya fasulyesi, ıspanak, domates, mantar, yeşil yapraklı bitkiler ve kuru baklagiller B vitamini açısından zengindir” diye konuştu.
Vücudu yenileyici özelliği ile C vitamini
C vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, kolejen üretimini artırdığığını, deri, kıkırdak, tendon, bağ ve kan damarlarının yenilenmesini sağladığını dile getiren Ekinci, “C vitamini eksikliğinde kalp, artrit ve kanser gibi önemli hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu özelliği ile C vitamini, vücuda alınan kanserojen maddeleri etkisiz hale getirip, kansere karşı kalkan oluşturabilir. C vitamini en fazla taze sebze ve meyvelerde bulunur. Zengin C vitamini içerikli olan besinler; kuşburnu, maydanoz, tere, roka, diğer yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, yeşil sivri biber, turunçgiller, domates, çilek ve patatestir” ifadelerinde bulundu.
Kemikleri güçlendiren D vitamini
D vitamininin vücutta yeterli oranda bulunmasının özellikle meme ve kolon kanseri riskini azalttığını aktaran Ekinci, şunları kaydetti:
“Karaciğer, yumurta sarısı, süt ve süt ürünlerinde az miktarda bulunur. Günlük beslenme ile D vitamini gereksinimi yeteri kadar karşılanamaz. Bu bakımdan en iyi D vitamini kaynağı güneştir. Güneş ışınlarından düzenli olarak yararlanmak, derideki ön maddede D vitamini oluşmasına ve vücudun ihtiyacı olan miktarı karşılamasına yardımcı olur. Ancak aşırı ve uzun süre güneş ışınları ile temas halinde olmak, deride hasar oluşturur. Bu durumda D vitamininin etkisi kaybolduğu gibi, cilt kanseri riskini de tetiklenir. Kontrollü bir şekilde güneşten yararlanmak, vücutta yeterli D vitamini oluşumun sağlar. Aynı zamanda vücuttaki kalsiyum miktarını artırarak kemik kanseri riskini de azaltır.”
Sağlıklı hücreleri koruyucu E vitamini
E vitamininin antioksidan etkisi ile vücuttaki sağlıklı hücrelerinin serbest radikallerin tahrip edici etkisine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğuna da dikkat çeken Ekinci, şunları söyledi.
“Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu virüs ve bakterilere karşı dayanıklı hale getirir. Hücrelerle etkileşime geçer ve vücudun önemli fonksiyonlarını gerçekleştirir. Toksik maddelerin etkisini azaltarak, güçlü antioksidan özelliği ile yağların ve hücrelerin oksidasyonunu önler. Başta bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, özü alınmamış tahıllar, fındık, fıstık gibi kuruyemişler, kuru baklagiller olmak üzere çeşitli yiyeceklerde bulunur.”
Kaynak: İHA
Bağışıklık sistemini güçlendiren B vitamini
B vitamin değerinin vücutta yeterli oranda bulunmasının, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi bakımından çok önemli olduğunu anlatan Ekinci, “Vücudun savunma sisteminin güçlü olması, kanser de dahil olmak üzere pek çok hastalığa karşı koruyucudur. Kırmızı et, balık, karaciğer, süt, yumurta, soya fasulyesi, ıspanak, domates, mantar, yeşil yapraklı bitkiler ve kuru baklagiller B vitamini açısından zengindir” diye konuştu.
Vücudu yenileyici özelliği ile C vitamini
C vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, kolejen üretimini artırdığığını, deri, kıkırdak, tendon, bağ ve kan damarlarının yenilenmesini sağladığını dile getiren Ekinci, “C vitamini eksikliğinde kalp, artrit ve kanser gibi önemli hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu özelliği ile C vitamini, vücuda alınan kanserojen maddeleri etkisiz hale getirip, kansere karşı kalkan oluşturabilir. C vitamini en fazla taze sebze ve meyvelerde bulunur. Zengin C vitamini içerikli olan besinler; kuşburnu, maydanoz, tere, roka, diğer yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, yeşil sivri biber, turunçgiller, domates, çilek ve patatestir” ifadelerinde bulundu.
Kemikleri güçlendiren D vitamini
D vitamininin vücutta yeterli oranda bulunmasının özellikle meme ve kolon kanseri riskini azalttığını aktaran Ekinci, şunları kaydetti:
“Karaciğer, yumurta sarısı, süt ve süt ürünlerinde az miktarda bulunur. Günlük beslenme ile D vitamini gereksinimi yeteri kadar karşılanamaz. Bu bakımdan en iyi D vitamini kaynağı güneştir. Güneş ışınlarından düzenli olarak yararlanmak, derideki ön maddede D vitamini oluşmasına ve vücudun ihtiyacı olan miktarı karşılamasına yardımcı olur. Ancak aşırı ve uzun süre güneş ışınları ile temas halinde olmak, deride hasar oluşturur. Bu durumda D vitamininin etkisi kaybolduğu gibi, cilt kanseri riskini de tetiklenir. Kontrollü bir şekilde güneşten yararlanmak, vücutta yeterli D vitamini oluşumun sağlar. Aynı zamanda vücuttaki kalsiyum miktarını artırarak kemik kanseri riskini de azaltır.”
Sağlıklı hücreleri koruyucu E vitamini
E vitamininin antioksidan etkisi ile vücuttaki sağlıklı hücrelerinin serbest radikallerin tahrip edici etkisine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğuna da dikkat çeken Ekinci, şunları söyledi.
“Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu virüs ve bakterilere karşı dayanıklı hale getirir. Hücrelerle etkileşime geçer ve vücudun önemli fonksiyonlarını gerçekleştirir. Toksik maddelerin etkisini azaltarak, güçlü antioksidan özelliği ile yağların ve hücrelerin oksidasyonunu önler. Başta bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, özü alınmamış tahıllar, fındık, fıstık gibi kuruyemişler, kuru baklagiller olmak üzere çeşitli yiyeceklerde bulunur.”