Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birgül Kırel, kadın öğretim üyeleri adına “Yazma Haftası” ile ilgili bir açıklama yaptı. Kırel, "Eskiden analarımızın, kızların, gelinlerin hatta erkeklerin
başörtüsü olan tülbentler, yazmalar, krepler ve yemeniler vardı. Efeleri görürüz resimlerde, halk oyunlarında; erkekler de başlarına renk renk çiçek motifleri ile dolu yemeni takıyorlarmış. Şimdilerde başını örten hanımlar mağazalardaki eşarplar ile örtünüyorlar. Şallar, fularlar hep seri
fabrika üretimi. Çoğu markalı. Bir sürü para veriyoruz. Oysa evlerimizde sandıklarda, çekmecelerde hazinelerimiz var. Çoğu antika değerinde, el emeği. Yazmalarımız renk renk, çiçek desenli, baskılı Tokat’ta yapılanların ünü dünyayı sarmış. Hepsi oyalı yazma; kenarlarına özenle, sabırla, sevgiyle, ilmek ilmek, iğne iğne oyalar yapılmış. Boncuk oyalar, iplik oyalar, iğne oyalar, mekik oyalar, pul oyaları Hepsi ana başörtüsünün rengine havasına uygun yapılmış; papatyalar, güller, karanfiller, her türlü çiçek, yapraklar, sıra ile giden motifler Oyalar şimdilerde güzel bir şekilde kolye, küpe olarak değerlendiriliyor. Ne güzel isimleri vardır oyalarımızın. Gül oya, kurt oya, papatya,
mısır patlağı, zilli oya, Türkan Şoray’ın kirpiği, sıçan dişi, subay sırması Türkülerimiz var yemeni bağlamış telli başına,
çemberimde gül oya, al yemeni mor yemeni yemenisi sarı Eskiden yazmanın rengi ve oyası ile insanlar sessizce haberleşir, duygularını ifade edermiş. Yani bu yazmalar aynı zamanda konuşuyorlar. Örneğin sarı karanfilli oyalı yazma hasret, üzüntü ve özlem anlatırken, damadın ailesinin geline hediye ettiği pembe güllü yazma gelinin baş tacı edileceğini anlatırmış. İster modern ister klasik olsun bu yazmaları spor ya da abiye her türlü kıyafete aksesuar olarak takabiliriz. Hem modernler, hem kıymetliler, hem şıklar. Arkadaşlar hepimize bir görev düşüyor. Ülkemizdeki tüm kadınlar ve gençler olarak analarımızın, ninelerimizin hatırası; son derece masum, güzel, modern, şık ve ortak bir kıymetimiz olan bu yazmaları ister başımıza ister boynumuza takarak analarımızın göz nuruna bu güzel ortak değerimize sahip çıkalım. Yaşatalım. Biz bu hafta işyerimizde ESOGÜ kadın öğretim üyeleri olarak ESKAM’ın da katılımı ile ‘Yazma Haftası’ düzenledik. Her gün bir yazma taktık. Haydi siz de yarın işe giderken, sokağa çıkarken bir yazma takın.”
