Dane Mısırın Türkiye Ekonomisine Katkısı 4,73 Milyar Lira
Sakarya Mısır Araştırma Enstitüsü Müdürü Ağı: 'Dane mısır üretiminin Türkiye ekonomisine katkısı 2016 yılı verilerine göre yaklaşık 4,73 milyar lira olarak hesaplanmıştır. Ülkemizde 2016 yılında 6,4 milyon ton üretime ulaşılmasına rağmen üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 90'lar civarında gerçekleşmiştir'
Sakarya Mısır Araştırma Enstitüsü Müdürü Yavuz Ağı, dane mısır üretiminin Türkiye ekonomisine katkısının geçen yılın verilerine göre yaklaşık 4,73 milyar lira olarak hesaplandığını bildirdi.
Arifiye ilçesindeki enstitünün bahçesinde düzenlenen "Tarla Günü" etkinliğinde çeşitli mısır türleri, kurulan stantlarda çiftçiye tanıtıldı.
Sakarya Mısır Araştırma Enstitüsü Müdürü Yavuz Ağı, programda yaptığı konuşmada, mısır üretiminin Türkiye tarımı açısından vazgeçilemeyecek öneme sahip olduğunu söyledi.
Dane mısır üretiminin Türkiye ekonomisine katkısının 2016 yılı verilerine göre yaklaşık 4,73 milyar lira olarak hesaplandığını aktaran Ağı, "Ülkemizde 2016 yılında 6,4 milyon ton üretime ulaşılmasına rağmen üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 90'lar civarında gerçekleşmiştir. Ülkemiz yaklaşık olarak yılda 1,5 milyon ton mısır ithal eder durumdadır. Geçen sene 500 bin ton civarında ithal edildi. İthalatın azaltılabilmesi için çiftçimizin ekmekte olduğu çeşitlerin verim potansiyellerinin yüksek olması gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Mısırın yem sanayisinde yoğun bir şekilde kullanılmasına rağmen diğer yem kaynaklarıyla kıyaslandığında daha düşük protein içeriğine sahip olduğunu dile getiren Ağı, "Türkiye Yem Sanayici Birliği'nin 2015 verilerine göre yıllık 13 bin ton toz ya da 15 bin ton likid meteolin ithalatının söz konusu olduğu bilinmektedir. Ülkemiz lizin ve meteolin aminoasitleri için yıllık 364 milyon lira yurt dışına para ödemektedir. Yurt dışına çıkan bu dövizi azaltmak amacıyla Antalya'da bulunan araştırma enstitümüzle meteolin ve lizin değerleri yüksek mısır çeşitleri geliştirmek için ortak bir proje yürütüyoruz." diye konuştu.
Ağı, yerli melez mısır çeşitlerinin henüz üretimde pay almadığını, bu sorunun çözümü için enstitü ve özel sektör firmalarının geliştirdiği mısır hatlarının bir arada değerlendirilerek yerli mısır, hibrit mısır çeşitlerinin geliştirilmesi amacıyla iş birliği projelerinin başlatıldığını ifade etti.
Tohum firmalarıyla ortak çalışmalara devam edeceklerini aktaran Ağı, 2015'te üç ayrı firmayla çalışmlara başlattıklarını, aday melez mısır çeşitlerinin 2016-2017 verim denemelerinde yer aldığını ve üstün çeşitler geliştirerek tescile verileceğini sözlerine ekledi.
Sakarya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Erdemir de iklim olarak bakıldığında bazı bitkiler hariç tüm bitkilerin yetiştirebileceği bir alana sahip olduklarını aktardı.
Enstitünün çalışmalarına bakıldığında yaklaşık 400 bin dekar civarında mısır ekilişinin mevcut olduğunu belirten Erdemir, şöyle konuştu:
"Yağış rejimine bağlı olarak Türkiye ortalamasının üzerinde bin 200 kiloluk verimle en önde olan bir toprak yapısına sahibiz. Sadece verim, yağış ve toprakla değil, çeşitlilik de önemli. Bu verimli çeşitliliğin yetiştirilmesinde enstitülerin payı büyük. Son günlerde gündemde olan bir faktörümüz var. 'Et fiyatları neden yüksek?' diye. Et fiyatlarının yükselmesindeki en büyük faktör beside kullanılan yem fiyatının yüksekliği. Bu çeşitlerle yem fiyatını aşağı indirmiş, et fiyatlarının düşmesine yönelik bir faktör olarak değerlendirdiğimiz bir üründür mısır."
Daha sonra enstitü bahçesinde kurulan stantları gezen protokol üyeleri ve çiftçiler sergilenen mısırlar hakkında uzmanlardan bilgi aldı.
Kaynak: AA
Arifiye ilçesindeki enstitünün bahçesinde düzenlenen "Tarla Günü" etkinliğinde çeşitli mısır türleri, kurulan stantlarda çiftçiye tanıtıldı.
Sakarya Mısır Araştırma Enstitüsü Müdürü Yavuz Ağı, programda yaptığı konuşmada, mısır üretiminin Türkiye tarımı açısından vazgeçilemeyecek öneme sahip olduğunu söyledi.
Dane mısır üretiminin Türkiye ekonomisine katkısının 2016 yılı verilerine göre yaklaşık 4,73 milyar lira olarak hesaplandığını aktaran Ağı, "Ülkemizde 2016 yılında 6,4 milyon ton üretime ulaşılmasına rağmen üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 90'lar civarında gerçekleşmiştir. Ülkemiz yaklaşık olarak yılda 1,5 milyon ton mısır ithal eder durumdadır. Geçen sene 500 bin ton civarında ithal edildi. İthalatın azaltılabilmesi için çiftçimizin ekmekte olduğu çeşitlerin verim potansiyellerinin yüksek olması gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Mısırın yem sanayisinde yoğun bir şekilde kullanılmasına rağmen diğer yem kaynaklarıyla kıyaslandığında daha düşük protein içeriğine sahip olduğunu dile getiren Ağı, "Türkiye Yem Sanayici Birliği'nin 2015 verilerine göre yıllık 13 bin ton toz ya da 15 bin ton likid meteolin ithalatının söz konusu olduğu bilinmektedir. Ülkemiz lizin ve meteolin aminoasitleri için yıllık 364 milyon lira yurt dışına para ödemektedir. Yurt dışına çıkan bu dövizi azaltmak amacıyla Antalya'da bulunan araştırma enstitümüzle meteolin ve lizin değerleri yüksek mısır çeşitleri geliştirmek için ortak bir proje yürütüyoruz." diye konuştu.
Ağı, yerli melez mısır çeşitlerinin henüz üretimde pay almadığını, bu sorunun çözümü için enstitü ve özel sektör firmalarının geliştirdiği mısır hatlarının bir arada değerlendirilerek yerli mısır, hibrit mısır çeşitlerinin geliştirilmesi amacıyla iş birliği projelerinin başlatıldığını ifade etti.
Tohum firmalarıyla ortak çalışmalara devam edeceklerini aktaran Ağı, 2015'te üç ayrı firmayla çalışmlara başlattıklarını, aday melez mısır çeşitlerinin 2016-2017 verim denemelerinde yer aldığını ve üstün çeşitler geliştirerek tescile verileceğini sözlerine ekledi.
Sakarya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Erdemir de iklim olarak bakıldığında bazı bitkiler hariç tüm bitkilerin yetiştirebileceği bir alana sahip olduklarını aktardı.
Enstitünün çalışmalarına bakıldığında yaklaşık 400 bin dekar civarında mısır ekilişinin mevcut olduğunu belirten Erdemir, şöyle konuştu:
"Yağış rejimine bağlı olarak Türkiye ortalamasının üzerinde bin 200 kiloluk verimle en önde olan bir toprak yapısına sahibiz. Sadece verim, yağış ve toprakla değil, çeşitlilik de önemli. Bu verimli çeşitliliğin yetiştirilmesinde enstitülerin payı büyük. Son günlerde gündemde olan bir faktörümüz var. 'Et fiyatları neden yüksek?' diye. Et fiyatlarının yükselmesindeki en büyük faktör beside kullanılan yem fiyatının yüksekliği. Bu çeşitlerle yem fiyatını aşağı indirmiş, et fiyatlarının düşmesine yönelik bir faktör olarak değerlendirdiğimiz bir üründür mısır."
Daha sonra enstitü bahçesinde kurulan stantları gezen protokol üyeleri ve çiftçiler sergilenen mısırlar hakkında uzmanlardan bilgi aldı.