Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu Açıklaması

'İş sağlığı ve güvenliği milli bir meseledir. Milli bir mesele olduğu için de topyekun seferberlik içerisinde çalışılması gereken bir alandır. Bu alanda elde edeceğimiz her mesafe ülkemiz, geleceğimiz, iş yerlerimiz ve çalışanlarımız için büyük öneme sahiptir' 'Çocuk işçiliği meselesi bizim temel öncelik alanlarımızdan olacak. Çocuk işçi çalıştırmayla alakalı en ufak bir tavizimiz söz konusu olmayacak. Çocukların yeri iş değil okuldur'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, "İş sağlığı ve güvenliği milli bir meseledir. Milli bir mesele olduğu için de topyekun seferberlik içerisinde çalışılması gereken bir alandır. Bu alanda elde edeceğimiz her mesafe ülkemiz, geleceğimiz, iş yerlerimiz ve çalışanlarımız için büyük öneme sahiptir." dedi.

Sarıeroğlu, tekstil, deri, mobilya, gıda ürünleri ve içecek imalatı ile kimya ürünleri imalatı sektörlerindeki iş yerleri için uygulanan "İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi"nin bir oteldeki kapanış konferansına katıldı.

Bakanlığından önceki dönemde de iş sağlığı ve güvenliği konusuyla yakından ilgili olduğu belirten Sarıeroğlu, bu konunun insan odaklı çalışmalar yürüten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da en çok önem verdiği ve en titiz çalışmaları yaptığı başlıklar arasında yer aldığını söyledi.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının neden olduğu kayıpların, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma hamleleri önünde önemli bir engel olmaya devam ettiğine dikkat çeken Sarıeroğlu, şöyle devam etti:

"İş sağlığı ve güvenliği konusunun, sadece iş yeri ve çalışanları değil toplumun genelini ilgilendiren bir öncelik olduğunu hepimizin çok iyi içselleştirmesi gerekiyor. Bu yüzden iş sağlığı ve güvenliği milli bir meseledir. Milli bir mesele olduğu için de topyekun seferberlik içerisinde çalışılması gereken bir alandır. Bu alanda elde edeceğimiz her mesafe ülkemiz, geleceğimiz, iş yerlerimiz ve çalışanlarımız için büyük öneme sahiptir."

- "İstatistiklerin güvenilirliği anlamında ufak bir kuşku söz konusu değil"

Bakan Sarieroğlu, kendisinden önce konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın, iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili istatistiklere ulaşılamadığı yönündeki eleştirisine de cevap vererek, "Bu eleştirinin haksız olduğunu ifade etmek istiyorum. İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili çalışmalarda, iş göremezlik ödenekleri ve maluliyetler bağlamında SGK tarafından bu istatistikler tutuluyor. Bu istatistiklerin güvenilirliği anlamında ufak bir kuşku ve boş bir nokta söz konusu değil. Bir sene geriden gelse de Bakanlık olarak istatistik anlamında herhangi bir sıkıntı olmadığını, Türkiye'nin geleceğine dair bütün politikaları istatistiksel verilerle ortaya koyduğumuzu belirtmek istiyorum." ifadesini kullandı.

Sarıeroğlu, iş kazası ve meslek hastalıklarının Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını belirterek, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kaynaklarına göre dünyada her yıl işle ilgili kaza ve hastalıklarla 3,2 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini, 160 milyon yeni meslek hastalığı vakasının görüldüğünü ve 300 milyon ölümcül olmayan iş kazasının yaşandığını aktardı.

- "Ortak aklı ortaya koyduğumuz mekanizmalar ve platformlar mevcut"

Hükümetlerinin her alanda olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği konusunda da reform niteliğinde çalışmaları hayata geçirdiğine değinen Sarıeroğlu, 2012'de yayımlanan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile çağdaş ülkeler düzeyinde önemli bir adımın atıldığını bildirdi.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda sadece yasal düzenlemelerin yeterli olmadığını aktaran Sarıeroğlu, yasal düzenlemelerin uygulanıp uygulanmadığının takibinin de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yanında ilgili tarafların katkısıyla yapılması gerektiğini vurguladı.

Bakanlık olarak iş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmaması için büyük çaba gösterdiklerine dikkati çeken Sarıeroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hedefimiz ülke çapında tüm iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği koşullarının eksiksiz sağlanmasını teminat altına almak. Bunu işçi, işveren örgütleri ve diğer paydaşlarımızla yapabiliriz. Bu çalışma kültürünü, ancak sosyal taraflarla iş birliği yaparak gelecek açısından kurumsal hale getirebiliriz. Bakanlık ve sosyal paydaşlar olarak iş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere çalışma hayatının birçok konusuyla ilgili ortak aklı ortaya koyduğumuz mekanizma ve platformlar mevcut. Bugüne kadar sosyal diyalog anlamında iyi örneklerin çıktığı bu platformalarımızda önümüzdeki dönemde iş sağlığı ve güvenliği konusunda da iyi uygulamaları hayata geçireceğimize inanıyorum."

- "Çalışanlarımız aralıkta da aynı ücreti alacak"

Bakan Sarıeroğlu, "Çocuk işçiliği meselesi bizim temel öncelikli alanlarımızdan olacak. Çocuk işçi çalıştırmayla alakalı en ufak bir tavizimiz söz konusu olmayacak. Çocukların yeri iş değil, okuldur." diyerek, Türkiye'nin çocuk işçiliğiyle mücadelede önemli adımlar attığını ve geçmişte bu konuda yapılan çalışmaların dünyada örnek gösterildiğini aktardı.

Başbakan Binali Yıldırım'ın asgari ücretin vergi diliminden kaynaklanan kesintilerden etkilenmemesi yönündeki açıklamalarını da anımsatan Sarıeroğlu, "Meclis açıldığında yapacağımız yasal düzenlemeyle asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin yaşadıkları kayıpları telafi edeceğiz. Hiç kimse asgari ücretin altında bir maaş almayacak. Ocak ayında belirlenen asgari ücret neyse çalışanlarımız aralık ayında da aynı ücreti alacak." ifadesini kullandı.

Konuşmasında, CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil'in, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) fişleme yaptığı yönündeki iddialarına tepki gösteren Sarıeroğlu, şunları kaydetti:

"SGK olarak işimizi yapıyoruz. Bir kodlama sistemi var. İşçilerin, memurların kodu ayrı. Ölüm başlığıyla çalışma yaşamında ayrılanın kodu ayrı, istifa edenin kodu ayrı. Kanun hükmünde kararnameler de yeni bir şey ülkemiz açısından. Bu kodlama sisteminin yapılmasının sebebi emeklilik, kıdem tazminatı, emekli maaşlarıyla ilgili hesaplamaların sağlıklı yapılması. Bugüne kadar yapılan bir sistem. Kanun hükmünde kararnameyle ihraç da ülkemiz açısında yeni bir durum. Zaten ihraç edilenler tüm kamuoyuyla paylaşılıyor. Yani bir fişleme veya ayrı bir şey yapmayla alakalı bir durumun olmasını gerektiren bir şey yok ortada. Özel bir durum yok."

Programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yegin, SGK Başkanı Mehmet Selim Bağlı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Faik Yavuz, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, TİSK Başkanı Kudret Önen, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün ve ilgililer katıldı.
Kaynak: AA