TZOB Genel Başkanı Bayraktar Açıklaması
'Tarım sektörü 20 sene sonra çok daha önemli hale gelecek. Ya bu konjonktürü ıskalayacağız ya da bunu ülkemiz için fırsata çevireceğiz' 'Ne yaparsanız yapın, çiftçiyi bilgiyle buluşturamazsanız verimlilik, kalite gibi sonuçlara ulaşamazsınız. Bu anlamda bakanlıklarla iş birliği yaparak 63 bin çiftçimizi eğitimden geçirdik'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 'Tarım sektörü 20 sene sonra çok daha önemli hale gelecek. Ya bu konjonktürü ıskalayacağız ya da bunu ülkemiz için fırsata çevireceğiz.' dedi.
Bayraktar, Taşköprü Ziraat Odası yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de çok sayıda ziraat odasının artık kendi yerinde hizmet vermeye başladığını söyledi.
Ziraat odalarının önemli oranda danışman istihdam ettiğini dile getiren Bayraktar, 'Odalarımızda işinin uzmanı kişileri istihdam etmeye çalışıyoruz. İşin başının bilgi olduğunu söylüyoruz. Siz ne yaparsanız yapın, çiftçiyi bilgiyle buluşturamazsanız verimlilik, kalite gibi sonuçlara ulaşamazsınız. Bu anlamda bakanlıklarla iş birliği yaparak 63 bin çiftçimizi eğitimden geçirdik. Odalarımız eğitim konusunda öncü olmak zorunda. Önce çiftçimizi eğiteceğiz.' diye konuştu.
Sarımsak fiyatlarının çok düşük seyrettiğini belirten Bayraktar, zaman zaman maliyet fiyatının altına satış yapıldığına dikkati çekti.
- 'Dünya bu ürünlerde bizimle rekabet edemiyor'
Her bölgenin ekolojik üstünlüğe sahip ürünleri olduğuna işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
'Kastamonu'ya gelirsiniz, sarımsağı meşhurdur. Buranın sarımsağının belirli kalitesi vardır. Karadeniz'de ekolojik üstünlüğe sahip ürün fındık, Ege Bölgesi'nde incir, üzüm, Malatya'da kayısı var. Bunların çoğunda ihracatta rakipsiziz. Ekolojik olarak bizim üstünlüğümüz var. Dünya bu ürünlerde bizimle rekabet edemiyor. Bu ürünlerin korunması gerekiyor. Kastamonu'da benim üreticim zorlanıyorsa sarımsak üretmesini desteklememiz lazım. Bu olmazsa diğer kalitesiz sarımsaklar buraya girmeye ya da çiftçi daha farklı ürünleri üretmeye başlıyor. Bu durum da üstünlüğümüzü ortadan kaldırıyor.'
Bayraktar, arazilerin bölünmemesi gerektiğini vurgulayarak, 1926 yılından bu yana arazilerin bölünmeye devam ettiğini söyledi.
Kastamonu'nun işletme büyüklüğünün 40 dekar olduğunu bildiren Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
'40 dekardan üretici para kazanacak, çoluk çocuğunu büyütüp okutacak. Bunu gördük ve dönemin başbakanına gittik. Arazilerin parçalanmasının önüne geçecek kanunun çıkması için 1,5 yıl uğraştık. Türk çiftçisi zor şartlarda üretim yapıyor. Çiftçimiz bu şartlarda 81 milyonu besliyor. Yetmiyor, 40 milyon turisti besliyor. Yetmiyor, 5 milyon mülteciyi besliyor. Bu da yetmiyor, bu ülke ham ve gıda olarak 17 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir çiftçi bu şartlarda bu üretimi yapamaz. Bizim çiftçimiz bunu yapıyor.'
Küresel ısınmanın iklim şartlarını da değiştirdiğinin altını çizen Bayraktar, 'Kuraklık, ardından gelen sel felaketleriyle karşı karşıyayız. Bu durum bizi de etkiliyor. Dünya nüfusu artıyor. 20 sene sonra dünya açlıkla boğuşmaya devam edecek. Tarım sektörü 20 sene sonra çok daha önemli hale gelecek. Ya bu konjonktürü ıskalayacağız ya da bunu ülkemiz için bir fırsata çevireceğiz. Tarımla ilgili yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu sorunları çözdüğümüzde tarım sektörü bu ülkenin zenginliği olacak. Sadece ülkemizin değil, bölgenin gıda güvencesi olacak. İnsanlarımızı alanda tutmamız lazım.' değerlendirmesinde bulundu.
Programa Taşköprü Kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel, Belediye Başkan Vekili Ceyhun Çorbacı, Taşköprü Ziraat Odası Başkanı Murat Çelik de katıldı.
Kaynak: AA
Bayraktar, Taşköprü Ziraat Odası yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de çok sayıda ziraat odasının artık kendi yerinde hizmet vermeye başladığını söyledi.
Ziraat odalarının önemli oranda danışman istihdam ettiğini dile getiren Bayraktar, 'Odalarımızda işinin uzmanı kişileri istihdam etmeye çalışıyoruz. İşin başının bilgi olduğunu söylüyoruz. Siz ne yaparsanız yapın, çiftçiyi bilgiyle buluşturamazsanız verimlilik, kalite gibi sonuçlara ulaşamazsınız. Bu anlamda bakanlıklarla iş birliği yaparak 63 bin çiftçimizi eğitimden geçirdik. Odalarımız eğitim konusunda öncü olmak zorunda. Önce çiftçimizi eğiteceğiz.' diye konuştu.
Sarımsak fiyatlarının çok düşük seyrettiğini belirten Bayraktar, zaman zaman maliyet fiyatının altına satış yapıldığına dikkati çekti.
- 'Dünya bu ürünlerde bizimle rekabet edemiyor'
Her bölgenin ekolojik üstünlüğe sahip ürünleri olduğuna işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
'Kastamonu'ya gelirsiniz, sarımsağı meşhurdur. Buranın sarımsağının belirli kalitesi vardır. Karadeniz'de ekolojik üstünlüğe sahip ürün fındık, Ege Bölgesi'nde incir, üzüm, Malatya'da kayısı var. Bunların çoğunda ihracatta rakipsiziz. Ekolojik olarak bizim üstünlüğümüz var. Dünya bu ürünlerde bizimle rekabet edemiyor. Bu ürünlerin korunması gerekiyor. Kastamonu'da benim üreticim zorlanıyorsa sarımsak üretmesini desteklememiz lazım. Bu olmazsa diğer kalitesiz sarımsaklar buraya girmeye ya da çiftçi daha farklı ürünleri üretmeye başlıyor. Bu durum da üstünlüğümüzü ortadan kaldırıyor.'
Bayraktar, arazilerin bölünmemesi gerektiğini vurgulayarak, 1926 yılından bu yana arazilerin bölünmeye devam ettiğini söyledi.
Kastamonu'nun işletme büyüklüğünün 40 dekar olduğunu bildiren Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
'40 dekardan üretici para kazanacak, çoluk çocuğunu büyütüp okutacak. Bunu gördük ve dönemin başbakanına gittik. Arazilerin parçalanmasının önüne geçecek kanunun çıkması için 1,5 yıl uğraştık. Türk çiftçisi zor şartlarda üretim yapıyor. Çiftçimiz bu şartlarda 81 milyonu besliyor. Yetmiyor, 40 milyon turisti besliyor. Yetmiyor, 5 milyon mülteciyi besliyor. Bu da yetmiyor, bu ülke ham ve gıda olarak 17 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir çiftçi bu şartlarda bu üretimi yapamaz. Bizim çiftçimiz bunu yapıyor.'
Küresel ısınmanın iklim şartlarını da değiştirdiğinin altını çizen Bayraktar, 'Kuraklık, ardından gelen sel felaketleriyle karşı karşıyayız. Bu durum bizi de etkiliyor. Dünya nüfusu artıyor. 20 sene sonra dünya açlıkla boğuşmaya devam edecek. Tarım sektörü 20 sene sonra çok daha önemli hale gelecek. Ya bu konjonktürü ıskalayacağız ya da bunu ülkemiz için bir fırsata çevireceğiz. Tarımla ilgili yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu sorunları çözdüğümüzde tarım sektörü bu ülkenin zenginliği olacak. Sadece ülkemizin değil, bölgenin gıda güvencesi olacak. İnsanlarımızı alanda tutmamız lazım.' değerlendirmesinde bulundu.
Programa Taşköprü Kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel, Belediye Başkan Vekili Ceyhun Çorbacı, Taşköprü Ziraat Odası Başkanı Murat Çelik de katıldı.