12. Contemporary Istanbul'un VIP Açılışı Yapıldı
Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 12. Contemporary Istanbul'un VIP açılışında, bin 500 çağdaş sanat eseri, sanatseverlerle buluştu
Çağdaş sanatın en iyi örneklerini İstanbul'da bir araya getirmeyi hedefleyen 12. Contemporary Istanbul'un (CI) VIP açılışı yapıldı.
Akbank'ın desteği, Ferko ile Yıldız Holding ortak sponsorluğunda Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 12. Contemporary Istanbul, 42'si yabancı toplam 73 galeri, bin 500 eseri sanatseverlerle buluşturdu.
Galeri Binyıl'ın kurucusu İlknur Şanal, daha çok genç sanatçıları desteklemeye çalıştığını belirtti.
Bu yıl 12'nci yılını kutlayan Contemporary Istanbul'a 7'nci kez katıldığını ifade eden Şanal, 'Son beş yıldır da Contemporary Istanbul'un yurt dışı fuarlarına gidiyorum. Burada olmaktan çok mutluyum. Çok başarılı bir organizasyon. Yurt dışı fuar tecrübem olduğu için burayı son derece başarılı buluyorum. Çağdaş sanat eserlerine ilgi büyük, müthiş bir kalabalık var.' dedi.
Heykel sanatçısı Serap Gümüşoğlu da yapıtlarında referans olarak çocukların oynadığı oyunlardan yola çıktığını ve zamanın her anında bir oyuna adapte olunduğuna inandığını belirtti.
Fuara iki eserle katıldığını anlatan Gümüşoğlu, 'Eserlerimden biri küp şeklindeki Odysseia'nın Küpleri. Diğeri de hafızalarımızda kalan ip oyunu. Yaşamı aslında kavram olarak bu ip ve el arasındaki açıya benzetiyorum sınırları çizdiği için. Maharetli bir doktorun elini ve çelik tel kullandım heykelde.' dedi.
Heykelde bronz, ahşap ve taşı sevdiğini aktaran Gümüşoğlu, 'Eserlerimi içselleştirerek hazırlıyorum. Çağdaş sanata daha fazla eğilim olduğunu düşünüyorum ama kendi eserlerimde mutlaka kendi kültürümüzün izlerini taşıyan araştırmalarım oluyor ve onları kullanıyorum. Çünkü çok derin bir uygarlık beşiği içinde çünkü medeniyetimiz.' diye konuştu.
- Dondurma kaşıklarından tablo
Geri dönüşüme dikkati de çekmek amacıyla dondurma kaşıklarını renklendirerek yaptığı 'Ege'de günbatımı' adlı tabloyla etkinliğe katılan sanatçı Şela Mistriel de eserlerinin, uzun soluklu çalışmalar olduğunu anlatı.
Her nesnenin, dönüştürülerek estetik bir eser üretilebileceğini ifada eden Mistriel, 'Bu yüzden bir nesneyi ele alıp, kendi estetik anlayışım içinde bunu derlediğimde bir esere ulaşabiliyorum. Bu bugün kaşık olur, yarın başka bir şey olur. Sanat yapmak için herhangi başka bir şeye ihtiyaç yok. Herhangi bir nesne bizim sanat yapmamız için de yeterli aslında. Bunu anlatmaya çalışıyorum bir yandan da. Sanat öyle bir yere geldi ki sanat için ya da ifade etmek istediğiniz şey için malzemenin sınırı yok. Resim bölümünden mezun olduğum için sadece boyada kalmak gerekli değil. Dünya başka bir bakış açısıyla sanatı icra ediyorsa, neden biz de yapmayalım ki bunu?' diye konuştu.
Eserlerinde doğada olan formlardan yararlandığını aktaran Mistriel, 'Ayrıca iki ayrı form var burada. Plastik doğaya ters bir malzeme olduğu halde, onunla doğayı ifade edebilmenin iyi bir ironi olduğunu düşünüyorum.' dedi.
Etkinliğe Yunanistan'dan üzerinde el figürlerinin yer aldığı üç tablo ve bir tahterevalli şeklindeki dekoratif eseriyle katılan sanatçı Lena Morfogeni de eserlerinde, insanların birbirine ihtiyacı olduğunu vurgulamaya çalıştığını söyledi.
Bir çocuk oyuncağı olan tahterevallinin bile tek başına kullanılamadığını anlatan Morfogeni, 'Şu hayatta, insanın insana ihtiyacı var. Bu eserde iyimser olmak ve yardımsever olmanın önemine dikkati çekmeye çalıştım. Türkiye'de bir sanat etkinliğine ilk kez katılıyorum. Özellikle böyle büyük bir alanda düzenlenen bu çağdaş sanat eserleri fuarı beni etkiledi.' dedi.
Etkinliğe, 'Dünyanın gözyaşları', 'Sükunet' ve 'Şiddet' adlı tablolarıyla katıldığını belirten Seval Özcan, yaptığı eserlerde toplumsal problemlere vurgu yapmak istediğini ifade etti.
'Dünyanın gözyaşları' adlı eserinin soyut ve katmanlı bir tablo olduğunu dile getiren Özcan, 'Tablonun üzerinde bir doku var. Bu dokuların her biri aslında bizim iç dünyamızda yaşadığımız problemlere, ton geçişleriyle vurgu yapıyor. Etkinliğe ilk kez katılıyorum. Bu yıl son derece kalabalık ve bu kalabalığı gördükçe mutlu olduk.
Fuarda çocuklar için de bir oyun alanı var. Bir anne olarak çocukların da burada olmasını önemsiyorum. Yeni neslin sanatla birleşmesi çok etkili. Çünkü sanat iyileştirir ve birleştirir. Herkes daha çok sanata maruz kalmalı ki çocuklarımız güzel bir şekilde yarınlara erişsin.'
Açılışa, aralarında iş adamı Ali Koç, sanatçı Engin Altan Düzyatan, Cem Yılmaz, futbolcu Volkan Demirel, karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ile AA Kültür-Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz'ın da bulunduğu çok sayıda isim katıldı.
Kaynak: AA
Akbank'ın desteği, Ferko ile Yıldız Holding ortak sponsorluğunda Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 12. Contemporary Istanbul, 42'si yabancı toplam 73 galeri, bin 500 eseri sanatseverlerle buluşturdu.
Galeri Binyıl'ın kurucusu İlknur Şanal, daha çok genç sanatçıları desteklemeye çalıştığını belirtti.
Bu yıl 12'nci yılını kutlayan Contemporary Istanbul'a 7'nci kez katıldığını ifade eden Şanal, 'Son beş yıldır da Contemporary Istanbul'un yurt dışı fuarlarına gidiyorum. Burada olmaktan çok mutluyum. Çok başarılı bir organizasyon. Yurt dışı fuar tecrübem olduğu için burayı son derece başarılı buluyorum. Çağdaş sanat eserlerine ilgi büyük, müthiş bir kalabalık var.' dedi.
Heykel sanatçısı Serap Gümüşoğlu da yapıtlarında referans olarak çocukların oynadığı oyunlardan yola çıktığını ve zamanın her anında bir oyuna adapte olunduğuna inandığını belirtti.
Fuara iki eserle katıldığını anlatan Gümüşoğlu, 'Eserlerimden biri küp şeklindeki Odysseia'nın Küpleri. Diğeri de hafızalarımızda kalan ip oyunu. Yaşamı aslında kavram olarak bu ip ve el arasındaki açıya benzetiyorum sınırları çizdiği için. Maharetli bir doktorun elini ve çelik tel kullandım heykelde.' dedi.
Heykelde bronz, ahşap ve taşı sevdiğini aktaran Gümüşoğlu, 'Eserlerimi içselleştirerek hazırlıyorum. Çağdaş sanata daha fazla eğilim olduğunu düşünüyorum ama kendi eserlerimde mutlaka kendi kültürümüzün izlerini taşıyan araştırmalarım oluyor ve onları kullanıyorum. Çünkü çok derin bir uygarlık beşiği içinde çünkü medeniyetimiz.' diye konuştu.
- Dondurma kaşıklarından tablo
Geri dönüşüme dikkati de çekmek amacıyla dondurma kaşıklarını renklendirerek yaptığı 'Ege'de günbatımı' adlı tabloyla etkinliğe katılan sanatçı Şela Mistriel de eserlerinin, uzun soluklu çalışmalar olduğunu anlatı.
Her nesnenin, dönüştürülerek estetik bir eser üretilebileceğini ifada eden Mistriel, 'Bu yüzden bir nesneyi ele alıp, kendi estetik anlayışım içinde bunu derlediğimde bir esere ulaşabiliyorum. Bu bugün kaşık olur, yarın başka bir şey olur. Sanat yapmak için herhangi başka bir şeye ihtiyaç yok. Herhangi bir nesne bizim sanat yapmamız için de yeterli aslında. Bunu anlatmaya çalışıyorum bir yandan da. Sanat öyle bir yere geldi ki sanat için ya da ifade etmek istediğiniz şey için malzemenin sınırı yok. Resim bölümünden mezun olduğum için sadece boyada kalmak gerekli değil. Dünya başka bir bakış açısıyla sanatı icra ediyorsa, neden biz de yapmayalım ki bunu?' diye konuştu.
Eserlerinde doğada olan formlardan yararlandığını aktaran Mistriel, 'Ayrıca iki ayrı form var burada. Plastik doğaya ters bir malzeme olduğu halde, onunla doğayı ifade edebilmenin iyi bir ironi olduğunu düşünüyorum.' dedi.
Etkinliğe Yunanistan'dan üzerinde el figürlerinin yer aldığı üç tablo ve bir tahterevalli şeklindeki dekoratif eseriyle katılan sanatçı Lena Morfogeni de eserlerinde, insanların birbirine ihtiyacı olduğunu vurgulamaya çalıştığını söyledi.
Bir çocuk oyuncağı olan tahterevallinin bile tek başına kullanılamadığını anlatan Morfogeni, 'Şu hayatta, insanın insana ihtiyacı var. Bu eserde iyimser olmak ve yardımsever olmanın önemine dikkati çekmeye çalıştım. Türkiye'de bir sanat etkinliğine ilk kez katılıyorum. Özellikle böyle büyük bir alanda düzenlenen bu çağdaş sanat eserleri fuarı beni etkiledi.' dedi.
Etkinliğe, 'Dünyanın gözyaşları', 'Sükunet' ve 'Şiddet' adlı tablolarıyla katıldığını belirten Seval Özcan, yaptığı eserlerde toplumsal problemlere vurgu yapmak istediğini ifade etti.
'Dünyanın gözyaşları' adlı eserinin soyut ve katmanlı bir tablo olduğunu dile getiren Özcan, 'Tablonun üzerinde bir doku var. Bu dokuların her biri aslında bizim iç dünyamızda yaşadığımız problemlere, ton geçişleriyle vurgu yapıyor. Etkinliğe ilk kez katılıyorum. Bu yıl son derece kalabalık ve bu kalabalığı gördükçe mutlu olduk.
Fuarda çocuklar için de bir oyun alanı var. Bir anne olarak çocukların da burada olmasını önemsiyorum. Yeni neslin sanatla birleşmesi çok etkili. Çünkü sanat iyileştirir ve birleştirir. Herkes daha çok sanata maruz kalmalı ki çocuklarımız güzel bir şekilde yarınlara erişsin.'
Açılışa, aralarında iş adamı Ali Koç, sanatçı Engin Altan Düzyatan, Cem Yılmaz, futbolcu Volkan Demirel, karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ile AA Kültür-Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz'ın da bulunduğu çok sayıda isim katıldı.