İşgali reddeden İsrailliler hapse girmek pahasına askere gitmiyor

İsrail'in işgal politikalarını tasvip etmedikleri için askere gitmeyi reddeden ve bu nedenle hapse girecek olan 18 yaşındaki İsrail vatandaşı Hadas Tal ile aynı sebepten 115 gün hapis yatan 19 yaşındaki Tamar Zeevi AA muhabirine konuştu.

Her ikisi de kadın olan Tal ve Zeevi, Filistin topraklarındaki işgalin sonlandırılarak Arap ve Yahudilerin özgür ve onurlu bir hayat sürebilecekleri bir alternatifin bulunması gerektiğini savunuyor.

Tal yarın askeri mahkemeye çıkacağını hatırlatarak, 'İsrail milyonlarca insanı askeri bir diktatörlük altında yaşatan işgali sürdürüyor ve bunu sonlandırmaya da niyeti yok. Bu yüzden askere gitmeyi reddediyorum. İnsanların işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'de işlenen bu suça ortak olmayı reddetmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.' dedi.

İşgalin kirli işlerini gençlere yaptırıyorlar

İsrail toplumunda işgal politikalarına karşı çıkan insanların da olduğunu dünyaya göstermek istediğini vurgulayan Tal, 'İsrail ordusu işgal altındaki Filistin topraklarında 18 yaşındaki İsrailli gençleri kullanıyor. Çünkü o yaşta birini işgalin kirli işlerini yapmaya ikna etmek daha kolay. Liseyi bitirdiğinizde askere giderek 'ülkenize hizmet ettiğinizi, halkınızı koruduğunuzu' zannediyorsunuz. Mesela yaşı 25 olanlar neler olup bittiği hakkında daha fazla düşünme şansı bulabiliyor.' diye konuştu.



Tal, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Askerliğini işgal altındaki Filistin topraklarında yapan ve daha sonra düşündüklerinde 'Aman tanrım, ben ne yaptım! Bu yaptığım yanlıştı' diyen çok insan tanıyorum. Çünkü okulda öğrendiklerinizden kurtulmak ve yeniden düşünmek zaman alıyor.'

Askere gitmeme kararını açıkladığında ailesinin kendisine destek olduğunu söyleyen İsrailli genç kız, ikiz kız kardeşinin şu an askerde olduğunu, askerde kendisine yönelik bir baskı olmaması için kız kardeşinin ismini açıklamak istemediğini ifade etti.

Sosyal medya üzerinden kendisine 'bu ülkeyi mahvediyorsun' tarzı eleştiriler yönelten çok sayıda muhafazakar İsrailli olduğunu kaydeden Tal, 'Beni tanıyanlar ve iyi bir insan olduğumu bilenler bu şekilde tepki göstermedi. Arkadaşlarımdan da eleştirenler oldu tabii. Çünkü, İsrail toplumunda askere gitmeyi reddetmek kabul edilebilir bir şey değil. Özellikle de benim yaşadığım Emek İsrail şehrinde de bu böyle. Okul ve eğitim sistemi insanları askere gitmeye teşvik etmek üzere kurgulanmış durumda. Bu yüzden insanlar benim kararıma şaşırdı ve nedenini öğrenmek istedi.' dedi.

'İsrailliler Batı Şeria ve Gazze'de neler olduğunu bilmiyorlar'

'Aldığım tepkilerde eleştiri kadar merak da vardı' diyen Tal, 'Nedenini öğrenmek istediler. İleride orduya gitmediğimi söylersem belki çoğu insan benimle muhatap bile olmak istemeyecek. Ancak bu insanların çoğu son derece cahil. Batı Şeria'da ve Gazze'de neler olduğunu bilmiyorlar. Bilenler de okulda, medyada kendilerine öğretildiği üzere bunun normal bir şey olduğunu zannediyor.' ifadelerini kullandı.

Tal, yarınki mahkemesinin ardından hapse gönderileceğini ve bunun için de endişeli olduğunu dile getirerek, '18 yaşında biri olarak askeri cezaevine girmek hayatımın normal bir parçası değil. Ancak bu bedeli ödemek istiyorum çünkü sonucunun çok daha anlamlı olacağını ve buna değeceğini düşünüyorum.' şeklinde konuştu.

İsrail toplumunda işgalin sona ermesi için artan bir talep bulunmadığını da vurgulayan Tal, şunları kaydetti:

'Çünkü insanlar buna alışmış durumda. Elli yıldır bu işgali yaşıyorlar ve alternatif olabileceğini dahi düşünemiyorlar. İşgali sürdürerek kendilerini koruduklarını zannediyorlar. Bu yüzden ben bunun alternatifi olduğunu göstermek ve hükümetten bir alternatif talep etmek istiyorum.'

Tal'in babası Sivan askere giden ve gitmeyen her iki kızını da desteklediğini ifade ederek, 'İsrail'deki antidemokratik süreçten biraz endişeliyim. İnsanların korkmadan düşüncelerini söylemeleri gerektiğini düşünüyorum. Benim orduyla ilgili düşüncelerim 18 yaşındakinden daha farklı şimdi. Dört yıl askerlik yaptım ve o zamanlar daha az düşünüyordum. Ancak askere gitmeye hala karşı değilim. Asıl problemin ordu olduğunu düşünmüyorum. Asıl problem işgali sürdüren siyasetçiler. Bu ülkedeki Yahudi, Müslüman İsrailli veya Filistinli herkesin aleyhine olan bir durumu sürdürüyorlar.' görüşünü dile getirdi.

115 gün hapis yattı

Aynı gerekçeyle askere gitmeyi reddeden ve bu nedenle 115 gün hapis yatan bir diğer İsrailli de 19 yaşındaki Zeevi.

Zeevi, askerlik yapmayı reddetme sebebini şu sözlerle açıkladı:

'İsrail hükümetiyle iş birliği yapmak istemediğim için askere gitmedim. Çünkü İsrail hükümeti 50 yıldır işgali sürdürüyor, her gün insan haklarını ihlal ediyor. Askere giderek bu siyasetin bir parçası olmak istemiyorum. İşgalin dışında başka bir yol olduğuna inanıyorum. İsrail ve Filistin vatandaşlarının tamamının onurlu ve özgür bir biçimde yaşaması gerektiğine inanıyorum.'

'Pişman değilim'

Askere gitmeyerek ödediği bedelden ise pişman olmadığını ifade eden Zeevi, 'Ancak askeri hapishanede olmak hiç kolay değildi. Askeri hapishanede hayat çok disiplinli ve komutanlar hayatınızı çok sefil bir hale dönüştürebiliyor. Her sabah beşte kalkıyorduk, birisiyle konuşmamız veya ona dokunmamız yasaktı.' dedi.

Bunca yargılama süreci ve hapisten sonra askerlik yerine bir yıl sivil hizmet yapmaya karar verdiğini belirten Zeevi, bunu yapmaması durumunda ileride resmi hiçbir işe giremeyeceğini söyledi.

Zeevi, askere gitmeyeceğini ilk açıkladığında anne ve babasının bundan memnun olmayarak endişeye kapıldıklarını ancak yine de kendisinin bu kararını desteklediklerini ifade etti. İki ablası olduğunu ve ikisinin de askerlik yaptığını kaydeden Zeevi, sözlerine şöyle devam etti:

'Ablalarımdan biri askere gitmeyi reddetmemi sorun etmedi ama diğeri çok sert tepki gösterdi. Son Gazze saldırısına katılarak ölen bir arkadaşı olduğu için bu durum onu çok rahatsız etti ve benden nefret ettiğini söyledi. Hala da durum böyle. Anne ve babam için de askerlik çok önemliydi. İlk başta çok endişe ettiler ve kabullenmekte zorlandılar ancak daha sonra beni daha iyi anlamaya başladılar.'

'Militarize bir eğitim sistemi var'

Askere gitmeyi reddedenlerin artmasına rağmen hala bunun toplumun çok küçük bir parçası olduğunu söyleyen Zeevi, 'İsrail eğitim sistemi de İsrail toplumu gibi son derece militarize. Sekizinci sınıftan beri askerlerin sınıfımıza gelerek 'Arapça ve Ortadoğu çalışmanın ne kadar önemli olduğunu' bize anlattıklarını hatırlıyorum. Bizi böylece istihbarat servislerine yönlendirmeye çalışıyorlardı. Lisede bize bir hafta üniforma giydirerek nasıl silah kullanacağımızı öğrettiler.' diye konuştu.

Zeevi, Kudüs'te doğup büyümesine rağmen Filistinlilerle hiç tanışma fırsatı bulamadığını dile getirerek, 'Kudüs tamamen bölünmüş bir şehir. Sekülerler dindarlarla, İsrailliler Filistinlilerle konuşmuyor. Herkesin kendi mahallesi var ve her kesim kendi okuluna gidiyor. İsrailliler olarak Doğu Kudüs'e ise hiç geçmiyoruz bile.' dedi.

Her yıl işgali ve askerlik yapmayı reddeden 20 İsrailli hapse atılıyor

İsrail'in işgal politikalarını tasvip etmedikleri için askere gitmeyi reddeden İsrail vatandaşlarına destek vermek amacıyla kurulan Mesarvot isimli sivil toplum örgütünün verilerine göre, her yıl yaklaşık yirmi kişi askerlik yapmadığı için yargılanarak hapse giriyor.

Noa Gur Golan isimli İsrail vatandaşı kadın geçen hafta askeri mahkemede yargılanarak askere gitmeyi reddettiği için 30 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Golan geçen ay da aynı sebepten 14 gün hapis cezası almıştı.

Bu yılın ilk aylarında Tamar Alon, Tamar Zeevi ve Atalia Ben-Aba isimli üç İsrail vatandaşına, silah altına alınmayı kabul etmedikleri için 100'er gün hapis cezası verilmişti.

Haredi Yahudileri de askerlik yapmıyor

Giydikleri siyah kıyafetler ve saçlarının favori kısımlarını uzatmaları ile dikkati çeken Ultra-Ortodoks (Haredi) Yahudilerinin büyük çoğunluğu da askere gitmeyi reddediyor ancak bu grubun gerekçesi diğerlerinden daha farklı.

İsrail'de bulunmalarının sebebini 'Yahudi şeriatını öğrenmek ve yaşamak' olarak açıklayan ve nüfusun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturan Harediler, askere gitmeme nedenlerini işgale karşı olmaları olarak değil, 'askerde Yahudi şeriatını yaşamak için uygun ortamın olmadığı' şeklinde açıklıyor.

Haredi Yahudileri, zorunlu askerliği istemedikleri için sık sık polisle karşı karşıya gelse de bu nedenle yargılanarak hapis cezası almıyor. İsrail'in işgalci politikalarına karşı çıkarak vicdani nedenlerle askere gitmeyi reddedenlerse yargılanarak mahkum ediliyor.