48. Dönem Jandarma Genel Komutanı Çetin Görevi Orgeneral Güler'den Teslim Aldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanlığında düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Bir ülkedeki dışa bağımlılıklar içindeki en tehlikeli bağımlılık, savunma sanayiindeki dışa bağımlılıktır. Çünkü bir ülkenin bekasıyla, varlığıyla ilgili bir konuda bir başkasına bağlı olmak, çok büyük bir risk almaktır” dedi.
Jandarma Genel Komutanlığı’na atanan Orgeneral Arif Çetin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanan Orgeneral Yaşar Güler’den görevi devraldı. Jandarma Genel Komutanlığı’nda düzenlenen devir teslim törenine katılan İçişleri Bakanı Soylu, yaptığı konuşmada, bu ülkede rahat bir görevin olmadığına dikkat çekerek, “Rahat bir görev yeri, rahat bir makam, tayin olunacak sorumluluğu az bir mevki veya memuriyet yoktur. Eğer verilen bir görev veya atama size rahat geliyorsa, ‘iyi yer çıktı’ diye seviniyorsanız, biliniz ki o görev algınızda, sorumluluğu değerlendirmenizde bir hata söz konusudur. Ya işin ciddiyetini anlamamışsınızdır, ya da Allah göstermesin, bu ülkeyi tanımamışsınızdır. Burası zor ülkedir. Burası, işi çok olan ülkedir. Bin yıldır bu topraklar üzerinde tutunan ecdadımız, bilesiniz ki bunu bilek gücüyle yapmışlardır. Tarih gizli saklı değil, açıp okuduğunuzda, kılıçları elden düşmediğini biliyoruz. Kapıdan ordular eksik olmamıştır, namlular soğumamıştır. Dolayısıyla bu ülkede bir görev almak, bir sorumluluk almak, makam sahibi olmak demek, daha az uyumak, dünyevi hazları unutmak; aileden, çoluk çocuktan, yeri geldi mi candan feragat etmek demektir. Bunlar hamasi laflar değildir. Hala gerçekliğini sürdüren, hatta artarak sürdüren gerçeklerdir. Bunu anlamak zor değildir. Etrafımızda yaşananlara, özellikle 2009’dan bu yana, Türkiye’nin global ekonomik krizi başarıyla atlatmasından beri yaşadığımız hadiselere bakarsanız, mevcut durumu çok rahat bir şekilde okuyabilirsiniz” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’yi stratejik bir çembere almaya çalışıyorlar” diyen Soylu, “Türkiye’yi pasifize etmeye, etkisizleştirmeye, hareket kabiliyetini sınırlamaya, Ortadoğu’da bir güç olmasını engellemeye çalışıyorlar. Şurası çok açıktır, birileri Ortadoğu’daki paylaşımı beğenmiyor, kendi kafasına ve çıkarına göre yeni sınırlar çizmek istiyor ve Türkiye onlar için bu planda ciddi bir sorun teşkil ediyor. İşte bu yüzden, bu ülkede Orgeneralin de, Astsubayın da, Bakanın da, Memurun da görev ve sorumluluğunun ağırlığı aynıdır. Bize rahat yoktur, olmamalıdır. Açıkça görülmektedir ki; ülkemiz, devletiyle, milletiyle el ele, bütün kurumlarıyla birlikte, yapılmak istenen operasyonlara tek tek cevap vermiştir. Bunları hukukun üstünlüğünden taviz vermeden bütün hadiselere doğru ve hukuk içerisinde tepki verdik. Ülkede iç karışıklığa, çıkarılmak istenen iç savaşlara ve kaoslara asla müsaade etmedik. 15 Temmuz kalkışmasına karşı millet sokağa çıkmış, darbeyi sabahına varmadan büyük bir kahramanlıkla bastırmıştır. Ama ertesi gün, ülkede her şey kendi normal seyrinde devam etti. İki gün sonra piyasalar açılmış, hiçbir olumsuzluk yaşanmamıştır. Keza terörle mücadelede, DEAŞ, PKK ve iş birlikçi FETÖ ile mücadelede en küçük bir zafiyet gösterilmemiştir. Bir yandan devletin içine sızmış FETÖ uzantıları temizlenirken, bir yandan Doğu ve Güneydoğu’da PKK ile büyük bir mücadeleye girilmiş; Fırat Kalkanı Operasyonuyla DEAŞ’ın deyim yerindeyse kolu kanadı kırılmış ve kalan süprüntüleri Güneye sürülmüştür. Bütün bunları yaparken Türkiye, 2017 ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüme, 150 milyar dolar ihracat rakamı elde edebilmiştir. Yani ne ekonomik gelişmemizden taviz verdik, ne de biraz önce bahsettiğim stratejik çembere alınma operasyonuna karşı mücadelemizde herhangi bir gevşeklik, şaşkınlık ve gerileme göstermedik. Elbette ki 2017 Türkiyesi bu sorunu profesyonelce yönetebilecektir. Ekonomik operasyonları yıllarca yaşadık. Yüzde 70 enflasyonları, Kasım ve Şubat krizlerini yaşamış Türkiye, 2002’den beri siyasi istikrarla yürümüş Türkiye, elbette ki bunu da atlatacaktır” diye konuştu.
15 Temmuz hadisesinin Türkiye’de görülmüş ilk darbe girişimi olmadığına vurgu yapan Soylu, “Yıllarca gördük. Elbette ki bunun ülkenin geleceğine ne yapacağını değerlendirebildik ve Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği, milletimizin cesaret ve feraseti sayesinde bunu da atlattık” dedi.
47. Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler ile son dönemde yapılan yatırımlar ile Jandarmayı daha yüksek seviyelere çıkartmaya gayret ettiklerinin altını çizen Soylu, “Personel sayımızı arttırdık. İHA kapasitemizi, silah kapasitemizi arttırdık. Jandarmamıza 2’si silahlı olmak üzere 6 tane bayraktar insansız hava aracı ve 3 insanlı keşif uçağı kazandırdık. Bunun yanında Atak helikopteri ve Hürkuş Saldırı ve Keşif Uçağı siparişlerimizi verdik. 12 Silahlı İHA alım sözleşmesi yaptık. 55 il ve 219 ilçede jandarma bünyesinde Plaka Tanıma Sistemi kurulumu tamamladık. Daha da önemlisi bunların içinde yerli teknoloji oranını yükselttik. Kendi evlatlarımızın yaptığı İHA’ları, zırhlı araçları, personel taşıyıcıları kullandık” ifadelerini kullandı.
“Bir ülkedeki dışa bağımlılıklar içindeki en tehlikeli bağımlılık, savunma sanayiindeki dışa bağımlılıktır” diyerek sözlerini sürdüren Soylu, “Çünkü bir ülkenin bekasıyla, varlığıyla ilgili bir konuda bir başkasına bağlı olmak, çok büyük bir risk almaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘kendi tüfeğimiz, kendi uçağımız, kendi tankımız, kendi füzemiz’ demesi boşuna değildir. Türkiye artık, Savunma Sanayisini millileştirmeyi bir politika olarak benimsemiş ve buna kararlılıkla devam edecektir. Bütün bu yatırımların karşılığını aldık. Mesela 2016’nin ilk 6 ayında Jandarmamız 12 ton uyuşturucu ele geçirmişti, 2017’nin ilk 6 ayında bu sayı 71 tona çıktı. Yüzde 484 bir artış. 1 Ocak’tan günümüze kadar Jandarma İHA ve keşif uçakları vasıtasıyla 58 hedef, 116 sığınak tespiti yapılmış, 51’i bizzat silahlı İHA atışlarıyla, 173’ü IHA ve keşif uçaklarının tespitiyle toplam 244 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Süreçteki başarı bütün milletin gözü önündedir ve takdir edilmektedir. Jandarmamızın kapasitesini arttırmaya yönelik yaptığımız her yatırımın, attığımız her adımın karşılığını kahramanlarımız kat kat geri vermektedir. Terörün tasfiyesinin son safhasında olduğumuza inandığım bu dönemde, inşallah başarılarımız artarak devam edecektir” açıklamasını yaptı.
48. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ise yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün kurulduğu günden bu güne yüce milletimiz ve vatanımız için kan ve ter döken köklü ve şanlı bir maziye sahip Jandarma Genel Komutanlığı’na atanmış olmanın onur ve heyecanı içerisindeyim. Jandarma Genel Komutanlığı görevini çok değerli komutanım Orgeneral Yaşar Güler’den teslim almam bana yalnızca onur vermekte kalmayıp aynı zamanda büyük bir sorumluluk duygusu da yüklemektedir.”
Kaynak: İHA
“Türkiye’yi stratejik bir çembere almaya çalışıyorlar” diyen Soylu, “Türkiye’yi pasifize etmeye, etkisizleştirmeye, hareket kabiliyetini sınırlamaya, Ortadoğu’da bir güç olmasını engellemeye çalışıyorlar. Şurası çok açıktır, birileri Ortadoğu’daki paylaşımı beğenmiyor, kendi kafasına ve çıkarına göre yeni sınırlar çizmek istiyor ve Türkiye onlar için bu planda ciddi bir sorun teşkil ediyor. İşte bu yüzden, bu ülkede Orgeneralin de, Astsubayın da, Bakanın da, Memurun da görev ve sorumluluğunun ağırlığı aynıdır. Bize rahat yoktur, olmamalıdır. Açıkça görülmektedir ki; ülkemiz, devletiyle, milletiyle el ele, bütün kurumlarıyla birlikte, yapılmak istenen operasyonlara tek tek cevap vermiştir. Bunları hukukun üstünlüğünden taviz vermeden bütün hadiselere doğru ve hukuk içerisinde tepki verdik. Ülkede iç karışıklığa, çıkarılmak istenen iç savaşlara ve kaoslara asla müsaade etmedik. 15 Temmuz kalkışmasına karşı millet sokağa çıkmış, darbeyi sabahına varmadan büyük bir kahramanlıkla bastırmıştır. Ama ertesi gün, ülkede her şey kendi normal seyrinde devam etti. İki gün sonra piyasalar açılmış, hiçbir olumsuzluk yaşanmamıştır. Keza terörle mücadelede, DEAŞ, PKK ve iş birlikçi FETÖ ile mücadelede en küçük bir zafiyet gösterilmemiştir. Bir yandan devletin içine sızmış FETÖ uzantıları temizlenirken, bir yandan Doğu ve Güneydoğu’da PKK ile büyük bir mücadeleye girilmiş; Fırat Kalkanı Operasyonuyla DEAŞ’ın deyim yerindeyse kolu kanadı kırılmış ve kalan süprüntüleri Güneye sürülmüştür. Bütün bunları yaparken Türkiye, 2017 ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüme, 150 milyar dolar ihracat rakamı elde edebilmiştir. Yani ne ekonomik gelişmemizden taviz verdik, ne de biraz önce bahsettiğim stratejik çembere alınma operasyonuna karşı mücadelemizde herhangi bir gevşeklik, şaşkınlık ve gerileme göstermedik. Elbette ki 2017 Türkiyesi bu sorunu profesyonelce yönetebilecektir. Ekonomik operasyonları yıllarca yaşadık. Yüzde 70 enflasyonları, Kasım ve Şubat krizlerini yaşamış Türkiye, 2002’den beri siyasi istikrarla yürümüş Türkiye, elbette ki bunu da atlatacaktır” diye konuştu.
15 Temmuz hadisesinin Türkiye’de görülmüş ilk darbe girişimi olmadığına vurgu yapan Soylu, “Yıllarca gördük. Elbette ki bunun ülkenin geleceğine ne yapacağını değerlendirebildik ve Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği, milletimizin cesaret ve feraseti sayesinde bunu da atlattık” dedi.
47. Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler ile son dönemde yapılan yatırımlar ile Jandarmayı daha yüksek seviyelere çıkartmaya gayret ettiklerinin altını çizen Soylu, “Personel sayımızı arttırdık. İHA kapasitemizi, silah kapasitemizi arttırdık. Jandarmamıza 2’si silahlı olmak üzere 6 tane bayraktar insansız hava aracı ve 3 insanlı keşif uçağı kazandırdık. Bunun yanında Atak helikopteri ve Hürkuş Saldırı ve Keşif Uçağı siparişlerimizi verdik. 12 Silahlı İHA alım sözleşmesi yaptık. 55 il ve 219 ilçede jandarma bünyesinde Plaka Tanıma Sistemi kurulumu tamamladık. Daha da önemlisi bunların içinde yerli teknoloji oranını yükselttik. Kendi evlatlarımızın yaptığı İHA’ları, zırhlı araçları, personel taşıyıcıları kullandık” ifadelerini kullandı.
“Bir ülkedeki dışa bağımlılıklar içindeki en tehlikeli bağımlılık, savunma sanayiindeki dışa bağımlılıktır” diyerek sözlerini sürdüren Soylu, “Çünkü bir ülkenin bekasıyla, varlığıyla ilgili bir konuda bir başkasına bağlı olmak, çok büyük bir risk almaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘kendi tüfeğimiz, kendi uçağımız, kendi tankımız, kendi füzemiz’ demesi boşuna değildir. Türkiye artık, Savunma Sanayisini millileştirmeyi bir politika olarak benimsemiş ve buna kararlılıkla devam edecektir. Bütün bu yatırımların karşılığını aldık. Mesela 2016’nin ilk 6 ayında Jandarmamız 12 ton uyuşturucu ele geçirmişti, 2017’nin ilk 6 ayında bu sayı 71 tona çıktı. Yüzde 484 bir artış. 1 Ocak’tan günümüze kadar Jandarma İHA ve keşif uçakları vasıtasıyla 58 hedef, 116 sığınak tespiti yapılmış, 51’i bizzat silahlı İHA atışlarıyla, 173’ü IHA ve keşif uçaklarının tespitiyle toplam 244 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Süreçteki başarı bütün milletin gözü önündedir ve takdir edilmektedir. Jandarmamızın kapasitesini arttırmaya yönelik yaptığımız her yatırımın, attığımız her adımın karşılığını kahramanlarımız kat kat geri vermektedir. Terörün tasfiyesinin son safhasında olduğumuza inandığım bu dönemde, inşallah başarılarımız artarak devam edecektir” açıklamasını yaptı.
48. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ise yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün kurulduğu günden bu güne yüce milletimiz ve vatanımız için kan ve ter döken köklü ve şanlı bir maziye sahip Jandarma Genel Komutanlığı’na atanmış olmanın onur ve heyecanı içerisindeyim. Jandarma Genel Komutanlığı görevini çok değerli komutanım Orgeneral Yaşar Güler’den teslim almam bana yalnızca onur vermekte kalmayıp aynı zamanda büyük bir sorumluluk duygusu da yüklemektedir.”