Yüzlerindeki Kömür Karası 'Ekmek Parası'

Erzincan İliç ilçesine bağlı Balkaya köyünde geçimlerini mangal kömüründen sağlayan işçiler, ateş karşısında duman ve ise aldırış etmeden çalışıyor Odun kömürü üreticisi Demir: 'Ormanlık alanlardan kesim yapıyoruz. Ardından kestiğimiz odunları bulunduğumuz alana getirerek burada ocak kuruyoruz. Ateşin içerisinde çalışıyoruz'

KEMAL ÖZDEMİR - Mardin ve Diyarbakır'dan Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Balkaya köyüne gelen ve geçimlerini mangal kömüründen sağlayan vatandaşların yüzünden kömür karası eksik olmuyor.

Sevdiklerini ve ailelerini memleketlerinde bırakarak ekmek parası için nisan aylarının başında çalışmaya gelen işçiler, Balkaya köyüne yaklaşık 4 kilometre uzakta bulunan bir dağın sırtına kurdukları çadırda ekmek mücadelesi veriyor.

Atalarından kalma, yaklaşık 200 yıllık doğal yöntemlerle odun kömürü üreten işçiler, Orman İşletme Müdürlüğünce belirlenen bölgelerden elde ettikleri meşe odununu mangal kömürüne dönüştürüyor.

Günün ilk ışıklarıyla mesaiye başlayan, traktörlerle yolun bitimine kadar giden işçiler, aracın durduğu yerden itibaren ise yürüyerek meşelerin bulunduğu alanlara dağılıyor. Zorlu bir yürüyüşün ardından çalışma alanına gelen erkek ve kadınların kimi motorlu testereyle kimi ise tahra yardımıyla mangallık kömür yapmak için meşe kesiyor.

Yaklaşık 60 ton odundan ancak 20 ton mangal kömürü elde eden işçiler, yazın kavurucu sıcaklarda ateş karşısında duman ve ise aldırış etmeden ekmek parası kazanmaya çalışıyor.

Çocukların da anne ve babalarına yardım ettiği bu zorlu yaşamda çadırlarda kalan erkek ve kadınlar da günlük işleriyle, yemek ile tandırda ekmek yaparak ve zaman zaman eşlerine yardım ederek günlerini geçiriyor.

Mardin’den 8 aileyle çalışmak için Erzincan’a gelen İbrahim Key (52), AA muhabirine yaptığı açıklamada, toza, dumana ve ise aldırış etmeden, gece gündüz demeden çalıştıklarını belirtti.

Hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerde çok zorlandıklarını ifade eden Key, “Yüzümüzün karası hiçbir zaman eksik olmuyor. Yaptığımız işin riskleri var, sonuçta ormanda çalışıyoruz. Kurduğumuz ocaklarda ateş çıkmaması ve emeğinin ziyan olmaması için sabaha kadar çocuklar nöbet tutuyor. Son yıllarda ürettiğimiz kömürü istediğimiz fiyatlara satamıyoruz. İthal kömürler nedeniyle bizim ürettiğimiz kömür istediğimiz fiyatta değil.' diye konuştu.

Key, ürettikleri kömürün diğer kömürlere göre daha kaliteli vurgulayarak, kömürün tonunu bin ile bin 500 liraya sattıklarını aktardı.

- “Ateşin içerisinde çalışıyoruz”

Odun kömürü üreticisi Hasan Demir ise yıllardır odun kömürü ürettiğini ve yaptıkları işin çok tehlikeli olduğunu belirterek “Ormanlık alanlardan kesim yapıyoruz. Ardından kestiğimiz odunları bulunduğumuz alana getirerek burada ocak kuruyoruz. Ateşin içerisinde çalışıyoruz ve sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Kasım ayına kadar çalışmalarımız her gün aynı zorluklarla devam ediyor.” dedi.

Kürtçe konuşan Mülkiye Key (45) de 6 çocuğu olduğunu ve eşiyle sabah erkenden kalkarak işe koyulduklarını ardından çay, yemek, ekmek çamaşır yıkadığını anlatarak, çalışma koşullarının ağır olduğunu söyledi.
Kaynak: AA